Stormwind’de tüm bunlar yaşanırken gerçek Varian, bir şekilde Alcaz Adası’ndan kaçmayı başarmıştı. Yorgunluktan bitap düşen ve neredeyse boğulan Varian, Durotar sahilinde karaya vurdu. Hafızasını kaybetmişti; kim olduğunu, nerede yaşadığını ve o zamana kadar hayatında neler olup bittiğini hatırlamıyordu.
Kendisine saldıran bir timsahı sadece bir dal parçası kullanarak alt eden Varian, Rehgar Earthfury liderliğinde seyahat eden bir ork grubu tarafından izlendiğinden bihaberdi. Bir gladyatör eğitmeni olan Rehgar, gerçekte kim olduğunu bilmediği Varian’ın bitkin hâldeyken bile ustalıkla dövüşebilmesinden etkilenmişti. Bir gladyatör olarak ekibine katmayı aklına koyduğu Varian’ı yakalayan Rehgar, “Timsah-Yemi” lakabını taktığı yeni kölesini diğer iki gladyatörünün bulunduğu büyük kafese tıktı. Bu iki gladyatör, Broll Bearmantle ve Valeera Sanguinar’dan başkası değildi.
Varian’ın hiçbir şey hatırlamadığını fark eden Broll, anılarını geri getirebilmek amacıyla druid güçlerini kullanarak yardımcı olmaya çalışsa da Varian’ın görebildiği tek şey yanan bir şehrin ortasında korkuyla tek başına duran küçük bir erkek çocuğu oldu.
Elde ettikleri üç gladyatör ile Orgrimmar’a varan orklar, vakit kaybetmeden kölelerini Kızıl Ring dövüşleri için eğitmeye başladılar. Oldukça deneyimli bir eğitmen olan Rehgar, onları birebir ve takım dövüşlerinde nasıl hareket etmeleri gerektiği konusunda bilgilendirse de Varian, orkların eğlencesi için ringe çıkmayı reddediyordu. Ancak bir gün arena çarpışan Valeera’nın başının belada olduğunu gören Varian dayanamadı ve dövüşe katılarak takımının galip gelmesini sağladı. Bir gladyatör olarak hayatta kalmanın tek yolunun bu olduğunu anlayan Varian, bu olaydan sonra dövüşürken hiçbir şeyden çekinmeyecekti.
Ekibinin yeteneklerinden memnun olan Rehgar, onları gizli bir silah ve zırh deposuna götürdü. Eşyalara bakan Varian’ın gözü, tanıdık geldiğini düşündüğü bir kemere takıldı. Ortasında büyük bir aslan başı işlemesi olan kemeri isteyen Varian, ona dokunduğu anda yeni bir görüyle karşılaştı. Bu görü, yaşlıca bir adamın bir gemi güvertesinde kendisine “evlat” diye seslenmesinden ibaretti. İlk Savaş’tan sonra Stormwind’den kaçıp Lordaeron topraklarına gitmesini sağlayan Anduin Lothar’ın hatırasını anımsamış olsa da hâlâ kim olduğunu hatırlayamadığından gördüğüne bir anlam veremedi.
Daha sonraki bir dönemde Kızıl Ring turnuvası için Feralas’a giden Rehgar ve takımı, karşılaşmalarda ustalıkla dövüşerek rakiplerini yenip zafer kazandı. Bu karşılaşmalar sırasında Varian öylesine hünerli çarpışmıştı ki orklar tarafından kendisine efsanevi Yaban Tanrı Goldrinn’in ork dilindeki karşılığı olan Lo’Gosh ismi verildi -ki bundan sonraki dönemlerde de bu isimle hitap edeceklerdi.
Turnuva sonrası Valeera’yı başka bir eğitmene satan Rehgar, Lo’Gosh ve Broll’u tauren yerleşimi olan Thunder Bluff’a götürdü. Burada bulunan ve Görü Havuzları olarak adlandırılan iç göllere sahip bir mağarada kendi geçmişiyle ilgili daha fazla şey öğrenmek isteyen Lo’Gosh, kucağında erkek bir bebek tutan ve eşi olduğunu anladığı sarışın bir kadının hatırasını anımsadı. Daha fazlasını görebilmek için ise fırsatı olmadı zira ortaya çıkan bir mağara elementali tarafından saldırıya uğradı. Elementali alt eden Lo’Gosh, Broll ile birlikte saygıdeğer bir druid olan Hamuul Runetotem’in huzuruna davet edildi. İkiliye Kadimler Savaşı sırasında azimle savaşmış olan Yaban Tanrı Goldrinn’in, yani Varian’ın takma ismi olan Lo’Gosh’un hikâyesini anlatan Hamuul, onlara bir de hipogrif tüyü hediye etti. Rehgar, Broll’un druid güçlerinin yardımıyla bu tüyün kullanılabileceğini biliyordu ancak sesini çıkarmadı. Nitekim Broll aynen düşündüğünü gerçekleştirerek kuzeydeki Külvadi topraklarında yaşayan Keskinpençe’yi çağırarak Varian ile birlikte kaçmayı başardı. Gladyatörlerinin kaçmasını kendisi bile isteyen Rehgar ise bu olaydan sonra arena dövüşlerine ve eğitmenliğine son verdi.
Külvadi topraklarına ulaştıklarında buradaki gece elfi birliklerine yardım eden ikiliden Broll, yakınlardaki furbolgların bir zamanlar kendisinin sahip olduğu Remulos İdolü’nü ele geçirdiklerini ve barındırdığı fel enerjiler yüzünden akıllarını kaybettiklerini fark etti. Derhâl bir çare aramaya başlayan Broll, Varian’ın yardımıyla furbolgları ve druid büyüsüyle idole bağlanmış olan yeşil ejderhayı alt ederek kadim eşyayı karanlık güçlerden arındırmayı başardı. Vakit kaybetmeden yola çıkan ikili, Remulos’un İdolü’nü Başdruid Fandral Staghelm’e götürmek üzere gece elfi yerleşimi olan Darnassus’a ayak bastı. İdolün gerçekten tamamen temizlendiğinden emin olmak isteyen Fandral eşyanın kendisiyle birlikte kalmasını talep ederken gece elflerinin lideri olan Tyrande Whisperwind ise efsanevi gladyatörleri yemeğe davet etti. Lo’Gosh’un hafıza kaybı yaşadığını öğrenen Tyrande, onları aradıkları yardımı bulabileceklerini düşündüğü kişinin yanına, Theramore’a gönderdi.
Theramore Adası’na vardığında kim olduğunu hatırlamadığı dostu Jaina Proudmoore tarafından karşılanan Varian, hafızasının geri getirileceğinin sözünü aldı. Jaina’nın talebiyle Varian’ı içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için harekete geçen isim ise efsanevi büyücü Medivh’in annesi ve Azeroth’un en güçlü büyücülerinden biri olan Aegwynn’den başkası değildi. Jaina ile birlikte Varian’ın zihninin derinlerine inen Aegwynn’in ortaya çıkarabildikleri ise Varian’ın İlk Savaş sonrasında Stormwind’den kaçışı, gemiyle Lordaeron topraklarına gidişi, oğlu Anduin’in doğumu ve eşi Tiffin’in ölümünden ibaretti. Ancak bu kadarı bile onlara yetmişti zira buldukları hatıralar ışığında orkların Lo’Gosh ismiyle çağırdıkları bu amansız gladyatörün aslında Stormwind’in kayıp kralı Varian Wrynn olduğundan artık eminlerdi. Bir süre önce eğitmeninin elinden kaçmış olan Valeera da tam bu sırada aralarına katıldı. Vakit kaybetmek istemeyen Jaina, kendi özel gemisi Dalgakıran’ı hazırlattı ve böylece Varian, Broll ve Valeera okyanusa yelken açtılar.
Yolculuk esnasında gemi, bir grup naga tarafından saldırıya uğradı. Bu nagalar, Varian’ın hapsedildiği Alcaz Adası’na saldıranlardan başkası değillerdi. Nagaların lideri ile amansız bir dövüşe tutuşan Varian, hayatının geri kalanında yüzünde taşıyacağı yaralara da bu çarpışma esnasında sahip oldu. Bu olay, Varian’ın geçmişiyle ilgili birçok farklı anıyı hatırlamasına da sebep olmuştu. Bunlar arasında kral ilan edildiği gün, eşinin cenazesi, Theramore’a gelirken Defias Kardeşliği tarafından kaçırılması ve nagaların Alcaz Adası’na yaptıkları saldırı da vardı. Anıları yavaş yavaş yerine oturan Varian ve beraberindekiler, nagaları alt ettikten sonra Doğu Krallıkları’ndaki Menethil Limanı’na ilerlemeye devam ettiler.
Bu sırada Stormwind’de farklı olaylar gelişiyordu. Varian’ı kaçırdığı söylenen Defias Kardeşliği’nin, kralı bir süre sonra oldukça yüklü bir fidye karşılığında Stormwind’e geri verdiği halka ilan edildi; ancak halk kandırılıyordu. Gelen yalnızca bir kopya olan sahte Varian’dı ve aslen fidye isteyenler nagalardı. Kralın dönüşü adına büyük bir kutlama düzenlense de halktan bu fidyeyi karşılayacak ağır bir vergi alınmaya başlandı. Geri dönen Varian ise kimsenin hatırladığı Varian gibi değildi. Vurdumduymazdı; halkının parasıyla gününü gün ediyor, krallığın yönetimiyle ilgili işlere hiçbir şekilde bulaşmıyordu. Üstüne üstlük Katrana’ya karşı büyük bir ilgi besliyor ve onun her dediğini kabul ediyor gibiydi. Bu değişimi fark edenler ise yalnızca Bolvar ve Anduin olmayacaktı.