WARCRAFT TARİHÇELERİ – BÖLÜM 26: KHADGAR, AYAZKURDU KLANI VE İLK STORMWIND KUŞATMASI

Medivh ile Aegwynn arasında gerçekleşen çatışma dünyanın geri kalanı tarafından fark edilmemiş, Karazhan’da ölen soyluların yokluğu hissedilmemişti. Azeroth’un tüm bunlardan daha büyük bir felakete yol açabilecek başka bir sorunu vardı: orklar.

Orda’nın insan yerleşimlerine yaptığı saldırılar nihayetinde Tirisfal Konseyi’nin ve doğal olarak Kirin Tor’un ilgisini çekmişti. Tirisfal Muhafızı’nın desteğine ihtiyaçları olduğunu biliyorlardı ancak Medivh ile birlikte çalışmak bir yana, onunla iletişime geçmek bile büyük sıkıntıydı. Şanslarını tekrar denemek isteyen Kirin Tor, bu sefer umut vadeden, o dönemde henüz 17 yaşında olan ve ismi cüce dilinde “genç güven” anlamına gelen Khadgar’ı Medivh’in çırağı olabilmesi için Karazhan’a yolladılar.

Kule hayaletler ile geçmişin ve geleceğin görüleriyle lanetlenmiş olsa da Medivh’in kim olduğuna dair pek bir fikri olmayan Khadgar pes etmedi ve nihayetinde daha önce başarısızlığa uğrayan diğer genç büyücülerin aksine onun çırağı olarak kabul edildi. Medivh ona Muhafız olduğunu ve Konsey’in kendisinden korktuğunu anlattı. Bu yeni bilgiler bile Khadgar’ı yolundan saptırmadı ve böylece Karazhan’daki eğitimi resmi olarak başladı.

Khadgar

Kısa bir süre sonra Khadgar, kendisini oldukça rahatsız eden bir görü gördü. Bu görüde beyaz saçları olan yaşlı bir adam olarak yeşil tenli düşmanlara karşı savaşan birlikleri yönlendiriyordu. Bunun bir öngörü olduğundan habersiz olan Khadgar, Medivh’e neye şahit olduğunu anlattığında ise Muhafız’dan herhangi bir tepki alamadı zira orklarla ilgili pek bilgi sahibi olmadığını söylüyordu. İki büyücü böylece Kara Sazlık’a giderek buradaki ork kuvvetlerini gözlemlemeye karar verdiler. Bir ork fel büyücüsü tarafından fark edilip saldırıya uğrasalar da birlikte çalışarak onu alt ettiler; aynı zamanda bölgede gözcülük eden Anduin Lothar ile de karşılaştılar. Lothar’a göre Medivh’in geri dönmesi ve Stormwind’i koruması gerekiyordu zira bir Muhafız olarak görevi buydu. Medivh ise kimi zaman kontrolünü kaybettiği büyülerini kullanmaktan çekindiğini dile getirse de asıl amacı yeterince güçlenmeleri için orklara daha fazla vakit tanımaktı. Lothar, Khadgar ile konuştu ve ona Medivh’in geçmişindeki karmaşık olaylardan bahsetti; bir yandan ona göz kulak olmasını da istedi.

Karazhan’a geri dönen büyücülerin bir misafiri vardı: yarı-ork Garona Halforcen. Medivh, Garona’ya büyük saygı gösteriyor, Khadgar’dan da aynısını yapmasını istiyordu. Genç çırak ile yarı-ork her ne kadar ilk başlarda atışsalar da zaman içerisinde yakın arkadaş oldular. Yine de Khadgar huzursuzdu; Medivh, orklarla ilgili bilgi sahibi olmadığını söylemiş olsa bile Garona’yı uzun süredir tanıyor gibiydi. Ustasının yalan söylediğini fark ede Khadgar, onu dikkatle izlemeye başladı.

Bu sırada orklar arasında da huzursuzluk vardı. Her ne kadar sayısız ork iblis kanı sebebiyle akıllarını yitirip geçitten geçerek Azeroth’a varmış olsa da bazı klanlar geride kalmıştı. İçtikleri kan yüzünden iyice kontrolden çıkmaya başlayan klanlar arasında en ön plana çıkanlar Savaşnarası, Parçalanmış El ve Kemikkemirenler idi; nitekim Blackhand de onları Draenor’da bırakmayı tercih etmiş, böylece hem Azeroth’taki yeni müttefikleri hem de Orda’nın geri kalanıyla sorun yaşamamalarını tercih etmişti. Kara Geçit’i kullanan klanlar arasında ise Karakaya, Sırıtan Kara Diş, Kanayan Oyuk, Yanan Kılıç, Ejderboğazı, Alacakaranlığın Çekici ve Ayazkurdu bulunuyordu.

Durotan

Ayazkurdu lideri Durotan, aradan geçen süre boyunca Gul’dan’ın amaçlarını sessizce sorgulamaya devam etmiş, fel büyüsünün kullanımına karşı çıkmıştı ancak yine de halkını Azeroth’a getirmeyi tercih etmişti zira kendi bakış açısına göre Draenor artık onlara bir gelecek vadetmiyordu. Gul’dan ise Durotan’ın tutumundan gittikçe daha fazla rahatsız olmaya başlamıştı ve en nihayetinde onunla yüzleşti. Ayazkurdu klanının Orda içinde artık bir yeri olmadığını söyleyerek aralarından herhangi biri geri dönmeye teşebbüs ederse hepsini katledeceğini söyleyerek onları Kara Sazlık’tan sürdü. Draka’nın hamile olduğunu öğrenen Durotan, sürgünü kabul ederek halkını kuzey topraklarına yönlendirdi. Azeroth’ta elementlerin ne kadar güçlü olduğunu fark eden Drek’Thar ise fel büyüsünü bir daha kullanmamaya yemin ederek eski şaman günlerine geri dönmeye karar verdiğinde ruhlar tarafından gitmeleri gereken yere yönlendirildiler: Alterac Dağları’nın eteklerine.

Ayazkurdu aralarından ayrıldıktan sonra Orda’nın Azeroth’u işgali net bir şekilde başladı. Blackhand’in emriyle saldırı güçleri kuzeye ve batıya doğru ilerleyerek Stormwind kuvvetleriyle çarpıştılar. İlk saldırılar insanları paniğe sürükleme amacıyla yapılıyordu; böylece Berrak Orman ve Batıyamaç bölgelerindeki birçok yerleşim tek tek düşerken Kızılbayır Dağları’nın güney toprakları da Orda’nın eline geçti. Stormwind askerleri ne zaman bir yerleşime varsalar orklar tarafından yağmalanmış ve terk edilmiş buluyorlardı. Bir şey çok açıktı: Orklar her yeri istila etmeye hazırlanıyorlardı.

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)