Bu sırada daha da kuzeyde, Gilneas’ın saldırıya uğramasıyla Genn Greymane ve halkı, gece elfleri tarafından kurtarılmışlardı. Ancak Gilneaslıların İttifak’a tam anlamıyla katılabilmeleri için tüm liderlerin onayı gerekiyordu. Bu sebeple düzenlenen bir yemekte konuşan Genn Greymane, Gilneas’ı duvarlarla çevreleyip dünyanın geri kalanından soyutlamanın bir hata olduğunu kabul etti. İttifak liderleri durumu anlayışla kabullenip Gilneas’a ikinci bir şans vermeyi düşünürken bu ortamın gerilmesine sebep olacak kişi ise yemeğe geç katılan Varian Wrynn’di. Greymane Orda’ya karşı aldıkları zaferleri anlatırken yemeğe katılan Varian, onu bir korkak olarak suçladı ve Gilneas’ı asla bir müttefik olarak görmeyeceğini açıkça dile getirdi. Greymane ise bu sırada Varian’ın çevreleyen varlığı hissetmişti: Goldrinn (ya da Varian’a verilen ismiyle Lo’Gosh).
Greymane worgen güçlerini ve sağlayabileceği artıları İttifak liderlerine gösterirken Varian yine suçlamalarda bulunmaktan ve destek vermeyeceğini söylemekten çekinmedi. Yapılan görüşmeler bu yüzden sekteye uğrarken Malfurion, Varian’dan mantıklı düşünmesini ve br şans vermesini rica ettiyse de konuşmaları ateşli bir tartışma ile sona erdi. Varian derhâl Stormwind’e dönmek istiyordu ancak konuşmayı duyan Anduin, draeneilerin lideri Velen ile birlikte Exodar’a gitmek istediğini söyledi. Varian, oğlunu kaybediyor olduğunu düşünerek paniğe kapıldı ve onu durdurmaya çalışırken istemeden canını yaktı.
Anduin hayal kırıklığı ile çekip giderken morali bozulan Varian’ın yardımına ise Malfurion koştu. Beraber avlanmayı öneren Malfurion, Varian’ı worgenların avlanma bölgesine götürdü. Bu aslında Varian için hazırladığı bir tuzaktı ve onu Greymane ile bir araya getirmek istiyordu. Nitekim Varian ile Greymane, kimin daha iyi bir avcı olduğuna dair kendi aralarında tartışmaya başladılar. Bir yaban domuzunu avlamaya çalışırken istemeden bir ayının dikkatini üzerlerine çektiklerinde ise birlik olup onu yenmeyi başardılar. Bunun üzerine Greymane ve worgenlarının takdir dolu tepkileriyle karşılaşan Varian’ın iç karmaşası iyice çalkantılı bir hâle geldi ve kendi düşüncelerine dalmak için ortamı terk etti.
Varian’a göre Greymane kendi öfkesini oldukça iyi kontrol edebiliyordu; özellikle de oğlunu kaybetmiş bir baba olduğu düşünülünce. Bu yüzden ondan yardım istemeye karar veren Varian, öfkesine hakim olabilmesi için Greymane’in kendisini yönlendirmesini istedi. Greymane ise worgenların Uluyan Meşe adındaki bölgede gerçekleştirdikleri bir gece elfi ritüelinden bahsetti. Nitekim Varian bu ritüeli uygulayacak ve normal şartlar altında ayrı ayrı içilmesi gereken efsunlu suları tek seferde içecekti. Bunlar Huzur Pınarı, Uyum Pınarı ve Öfke Pınarı’nın sularıydı ve hepsinin kendine özgü bir “sınavı” vardı.
Huzur Sınavı’nda Varian, çocukluk anılarına yoğunlaştı. Orklar gelip yuvasını yerle bir etmiş, babası öldürülmüştü; ancak öncesinde yaşadığı huzur ve mutluluk dolu çocukluğun anıları hâlâ kendisiyle yaşamaya devam ediyordu ve hiçbir felaket bu anıları ondan alamazdı.
Uyum Sınavı’nda Tiffin’e ve hayatına getirdiği mutluluğa yoğunlaşan Varian, gençken duyduğu çaresizliğe ışık tutup hayatını dengeye sokan eşini düşündü. Her ne olursa olsun özgüvenini sağlamlaştıran eşinin anısına affetmeyi ve hatalarından ders çıkarmayı öğrenmeye yemin etti.
Öfke Sınavı’nda ise oğlu Anduin’e yoğunlaştı. Onun başına bir şey gelmesinden büyük korku duyuyor ve bu yüzden oğlunu durmadan kontrol etmeye çalışıyordu. Oğlunun ve krallığının başına gelebileceklerin korkusu onun durmadan öfkelenmesine sebep oluyordu. Bunu fark eden Varian, öfkenin kendisini bir daha asla kontrol etmeyeceğine ve bunu sadece sevdiklerini korumak için kullanacağına dair yemin etti.
Tüm bu sınavların sonunda Varian’ın duyduğu şey ise kararlarını onaylayan Goldrinn’in uzaktan gelen ulumasıydı. Ulu kurdun kutsamasını üzerine alan Varian, uyandığında kendinden emin bir kral, bir baba ve bir liderdi.
Kişisel karmaşasından kurtulmasına yardımcı olan Greymane ile worgenlarını çağıran Varian, başlarına türlü belalar açacağı kesin gözüken ve İttifak’tan nefret eden yeni Savaşşefi Garrosh Hellscream’i durdurmak için Külvadi bölgesine gitti. Burada Savaşşefi’nin özel Kor’kron birlikleri ile çarpışan Varian, Garrosh ile birebirde de çarpıştı. Garrosh’u yaralayan ve silahını düşürmesine sebep olan Varian’ın önderliğindeki İttifak ve worgen güçleri, Orda kuvvetlerinin korkunç kayıplar vererek çekilmesine sebep oldular. Bu olayın ardından tekrar bir İttifak zirvesi düzenlenmesini talep eden Varian, artık Gilneas’ın tam anlamıyla aralarına katılmasına onay verdi. Diğer liderlerden de daha önceki tavırlarından ötürü özür dileyen Varian, herkesin takdirini kazandı. Artık dikkatini asıl tehditlere çevirebilirdi. Bunların başında ise Deathwing geliyordu.
Stormwind’i neredeyse yıkan bir güçle şehri basan siyah ejdersürüsü lideri, ardında oldukça yüklü bir ödemeyle yeniden inşa edilmesi gereken bir yıkıma sebep olmuştu. Hem bu yıkım hem de İttifak’ın savaşlar için harcadığı sermayeyi düşünen soylular, isyan edecek duruma gelmişlerdi. Kralın huzuruna çıkan bu soylular, Varian’ın ağır sözleri altında ezilerek taht odasını terk ettiler. Ancak Varian’ın tavrını ve konuşmasını, oğlu Anduin de duymuştu ve babasından bir kez daha utanarak ortamdan ayrıldı.
Varian, Jaina ve Stormwind Başpiskoposu Benedictus ile başbaşa kalmıştı. Krala göre oğlu henüz yönetimi ele alabilecek yapıda değildi. Jaina ve Benedictus ise farklı düşünüyorlardı; onlara göre Anduin’in güçlü olduğu yanlar çok daha farklıydı ve belki de dünyanın artık bu tarz liderlere ihtiyacı vardı. Konuşmasını bitiren Benedictus, baba ve oğul için Anma Günü’ne özel bir hediye sunmayı önerdi. Onları Tiffin’in mezarında buluşturan Benedictus, kraliçenin madalyonun kayıp olduğu sanılan anahtarını da Varian’a teslim etti. Varian ise madalyonu artık oğlunun taşıması gerektiğine inanıyordu. Anduin’in ne kadar büyüdüğünü ve geliştiğini fark edemediği için oğlundan özür dileyen Varian, onun Wrynn soyunun en yüce kralı olacağına inandığını söyledi.
Baba-oğul konuşurlarken ters giden bir şeyler olduğunu da fark etmişlerdi. Konuşmalarına devam ediyormuş gibi gözükerek kendilerini hazırlayan ikiliye bir süre sonra bir grup Alacakaranlığın Çekici suikastçisi saldırdı. Varian yakın dövüşe girer, Anduin ise okçuluk yeteneklerini sergilerken karanlık bir büyücü tarafından çağırılan bir drakonid, işlerin değişmesine sebep oldu. Koruma büyüleriyle çevrelenmiş olan drakonidi alt etmek neredeyse imkânsızdı ve Varian, oğlunu koruyabilmek için araya girdi. Çok ağır darbeler alan Varian yere yığıldığında ise Anduin, Işık’ın gücünü kullanarak drakonidi koruyan büyüleri def etti. Son gücüyle saldırıp drakonidi yaralayan Varian artık tükenmişti. Oldukça hızlı ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen bu çatışmanın ardından kral ile prensin yanına koşan Jaina ve Marcus Jonathan, Varian’ın ölmek üzere olduğunu gördüler. Varian oğluna onu sevdiğini, onunla gurur duyduğunu ve ardından yas tutmasını istemediğini söylüyordu. Anduin ise Işık’a yakararak babasının hayatının kurtulmasını sağladı. Bitkin bir hâlde Anma Günü konuşmasını yapmaya giden Varian, her zaman Stormwind halkının iyiliğini düşündüğünü, daima gelişeceklerine inandığını ve dünyanın güce ve savaşa dayalı bir yönetimden ziyade ilerlemeye ve iyileşmeye önem veren liderlere ihtiyaç duyacağı bir geleceği ön gördüğünü söyleyerek halkının güvenini ve takdirini kazandı.
Sonraki dönemde Stormwind içerisindeki bir sorunu çözmesi için oğlu Anduin’i ve ona eşlik etmesini istediği bir kahramanı görevlendiren Varian, kendisini öldürmeye çalışan bir suikastçiden yine oğlunun yardımıyla kurtuldu. Deathwing yenilgiye uğratıldıktan sonra ise krallığını bir arada tutmaya ve yaraları sarmaya yoğunlaştı.
Tüm bunlar gerçekleşirken Orda’nın lideri olan Garrosh, Kalimdor topraklarını tamamen ele geçirip üstünlük sağlamayı planlıyordu. Bunu gerçekleştirebilmek için Theramore’a saldırı planları yapıldığını öğrenen Jaina, Varian’dan destek kuvvet talep etti. Durumun vehametini fark eden Varian, en seçkin Stormwind askerlerinden oluşan 7. Lejyon’u Theramore’a yönlendireceğinin sözünü verdi. Ancak Garrosh, bir mana bombası kullanarak Theramore Adası’nı yerle bir ettiğinde kaybedilen canların sayısı muazzamdı. Jaina bu saldırıdan kurtulmuş olsa bile başta Rhonin olmak üzere birçok insan feci şekilde öldürülmüştü. Haklı olarak öfkeyle dolan Jaina, Varian’dan İttifak’ı yönlendirmesini ve Orgrimmar’ı basarak Orda’yı tamamen yok etmesini istedi. Varian ise artık daha bilge ve emin adımlarla ilerleyen bir kraldı; bu yüzden Jaina’ya sükûnetini korumasını söyledi ve Orda’nın uyguladığı blokajın insanlarla gece elfi müttefiklerinin bir araya gelmesini engellediğini belirtti. Akıllıca davranmaları ve askeri güçlerini geri toplamaları gerekiyordu.
İttifak’ın tüm ırklarıyla koordineli bir şekilde saldırı planı yapan Varian, Darkshore topraklarına bir filo göndererek Garrosh’u şaşırtmayı ve Orgrimmar’a ilerleyecek olan İttifak güçlerini fark etmemesini sağlamayı düşünüyordu. Garrosh’un yönetiminden memnun olmayan ve onu devirmek isteyen Orda üyelerinin de desteğini almayı planlıyordu. Ancak Garrosh’un gizli bir silahı daha vardı. İttifak deniz kuvvetlerine saldırttığı kraken ile neredeyse tüm filonun ölümüne sebep olacakken araya giren Jaina ve mavi ejderha Kalecgos’un sayesinde felaket önlenmiş oldu. Varian Stormwind’e dönerken tüm İttifak üyeleri, kendi ordularını güçlendirmeye yoğunlaştılar. Bu sırada Varian da İttifak kuvvetlerinin hepsinin başına geçirilerek Yüce Kral ilan edildi.