KİMDİR, NEDİR: THRALL

Elementlerle bağını güçlendirmek için çabalayan Thrall, bu çabasına istinaden beklemediği bir karşılık aldı: Ateşlordu Ragnaros tarafından kendisine Hyjal’daki Dünya Ağacı Nordrassil, Orgrimmar ve daha birçok yerin ateşle yıkandığı bir görü bahşedildi. Bu görü bir uyarı değil, tam aksine bir meydan okumaydı. Gördüklerini Aggra ile paylaştı ve ikisi de Azeroth’u iyileştirmede Nordrassil’in önemini bildiklerinden Ragnaros’u durdurmak üzere Hyjal Dağı’na gittiler.

Bu sırada Hyjal’da ejdersürüleri birlik olup Nordrassil’in aldığı hasarı iyileştirmeye, ağacın köklerini güçlendirip büyülü korumalarını yenilemeye uğraşıyorlardı. Bir yandan da Cenarion Konseyi druidleri, Alacakaranlık Çekici müritleriyle çarpışıp onları durdurmaya çalışıyorlardı. Deathwing, Thrall’ın da Nordrassil’de olduğunu öğrendikten sonra Ragnaros ve ateş elementlerinin hiddetini Hyjal’ın üzerine saldı. Chromatus’la olan dövüşleri sırasında Thrall’ın aslında siyah ejderhalara ait olan toprağın vekilliğini yapmış olması ve diğer ejderha vekillerini bir araya getirmesi onu ciddi bir tehdit hâline getirmişti; bu yüzden Thrall’ı aradan çıkartması gerektiğine karar verdi. Alacakaranlık Çekici’nin delirten ve yozlaştıran fısıltılarına yenik düşmüş olan Fandral Staghelm ve Alev Druidleri ork şamanı hazırlıksız bir şekilde yakaladılar ve bir ayinle Thrall’ın kendi şamanistik gücünün ruhunu parçalara ayırarak her birini farklı bir elemental düzleme yollamasını sağladılar.

Ragnaros ve Fandral Staghelm

Aggra, İttifak ve Orda’nın kahramanlarını Thrall’ın ruhunu tekrar bir araya getirmeleri için ikna etti. Böylece kahramanlar Gök Duvar, Dipsiz Boğaz, Derin Ada ve Ateş Diyarları’na girerek Thrall’ın ruhunun parçalarını aramaya başladılar. Gök Duvar’da Thrall’ın ruhunu kuşkularıyla yüzleşirken buldular. Garrosh’un Orda’yı sürüklediği nokta, Toprak Divanı’na yardım edecek kadar güçlü olmaması ve hatta Aggra’yı hayal kırıklığına uğrattığı düşünceleriyle boğuşuyordu. Dipsiz Boğaz’da İttifak ile Orda arasında sürekli barış ve Orda’yı Varian’a teslim ederek omuzlarındaki liderlik yükünden kurtularak Aggra ile bir aile kurma arzusuyla savaşıyordu. Derin Ada’da sabır ve kararlılığını temsilen taşa dönüşüp donmuş bir Thrall vardı. En sonunda Ateş Diyarları’ndaysa Thrall’ın öfkesi yer alıyordu. Geçmişten yüzler, patlamak isteyip de içine atmak zorunda kaldığı her şey için Thrall’ın öfkesine tanık oluyorlardı: Gul’dan, ailesini öldürdüğü için; Blackmoore, onu bir köle olarak yetiştirdiği için; Varian, Orda’ya karşı açıkça savaş ilan ettiği için; Garrosh, Cairne’in ölümüne sebep olduğu ve Orda’yı yine savaş çıkmazına sürüklediği için. Ancak ruhunun bütün bu parçaları tekrar bir araya geldiğinde bir kez daha benliğini buldu ve Aggra’ya yaşam-eşi olmasını teklif ederek aralarındaki bağı daha da güçlendirdi.

Dünya Şamanı Thrall

Bütün bunlar olurken Azeroth kahramanları Ragnaros’u ve Al’akir’i kendi düzlemlerinde nihai olarak yenmişlerdi. Artık geriye bir tek Afet’in asıl nedeni olan Deathwing kalmıştı fakat siyah ejderha o kadar güçlüydü ki hepsinin birleşmiş gücünün bile buna yeterli olacağına dair şüpheleri vardı. Derken yeni mavi ejderha vekili Kalecgos ortaya bir fikir attı: Ejderha Ruhu. Bütün ejderhaların özünü içinde bulunduran artefakt daha önce Kadimler Savaşı sırasında Deathwing’e büyük yaralar açmayı başarmıştı; eğer artefaktı tekrar ele geçirebilirlerse aynısını yine yapabilirler ve yarım kalmış işi tamamlayabilirlerdi. Ancak bu noktada bazı ufak tefek sorunlar vardı: Diğer ejderhalar Ejderha Ruhu’nu Deathwing’in koyduğu korumalar yüzünden kullanamıyorlardı… ve tabii bir de Ejderha Ruhu, İkinci Savaş sırasında Rhonin tarafından yok edilmişti. Bu sorunlar üzerine kafa yoran ejderhalar uzun tartışmaların ardından iki çözüme ulaştılar: Birincisi, Thrall Chromatus ile olan savaşta toprak vekilinin yerini alabildiğini göstermişti ve bir ejderha olmadığı için de Ejderha Ruhu’nu kullanmaya en uygun kişiydi. İkincisi ise Nozdormu’nun inandığı her şeye ters olsa da artefaktı geçmişten alıp kullanmaktı. Yine de prensiplerinden çok daha fazlasının tehlikede olduğunu bilen Nozdormu dâhil herkes bu planı kabul etti ve böylece Deathwing’e karşı son savaş başladı.

İttifak ve Orda’dan birçok kahramanın da katıldığı savaşta Deathwing de boş duruyor değildi. Bir kez daha Ejderkonağı Tapınağı’na tüm kuvvetiyle saldıran Deathwing, uzun deneyler sonucunda yarattığı Alacakaranlık Ejderhası Ultraxion da dâhil olmak üzere elindeki bütün gücü kullandı. Kahramanlar Ultraxion ile savaşırken Thrall ve diğer ejderha vekilleri de güçlerini Ejderha Ruhu’nda toplayıp Deathwing’e saldırdılar. Deathwing ağır yaralansa da saldırıdan kurtulmayı başardı lakin onun kaçmasına izin vermeye niyetli olmayan kahramanlar, İttifak savaş gemisine binerek ejderhanın peşine düştüler. Ejderhanın toparlanmasına izin vermeye niyeti olmayan kahramanlar gemiden dev, elementium plakaların üzerine atlayarak Deathwing’in bedenini bir arada tutan bu plakaları sökmeye başladılar. Bir yandan gemide Ejderha Ruhu’nu tekrar enerjiyle dolduran Thrall, bir kez daha Deathwing’i vurdu ve siyah ejderha koca bir kaya gibi Girdap’ın tam ortasına düştü. Savaşı kazandıklarını düşünen kahramanlar Girdap’ın etrafındaki kayalıklarda zaferlerini kutlarlarken korkunç bir değişim geçirmiş Deathwing suların içinden geri çıktı. Eski Tanrılar, en kudretli hizmetkârlarından birinin (özellikle de “hapishaneye” bu kadar yakınken) kolayca düşmesine göz yummayacaklardı; bu yüzden de çarpık güçleriyle Deathwing’in ağır yaralı bedenini bir canavara çevirmişlerdi.

Thrall, Ejderha Ruhu’nun gücünü Deathwing’e karşı kullanırken…

Ejderhanın sırtından çıkan uzantılar kayalara tutundu ve Deahtwing son bir çabayla kendisine karşı koyan kahramanlarla yine savaştı. Kahramanlar Deathwing’i meşgul tutarken ejderha vekilleri kalan güçlerinin son demlerini artefakta aktardılar ve Thrall, nihayet Yokedici olarak bilinen siyah ejderhayı milyonlarca küçük parçaya ayırarak onun yaşamına son verdi. Ölümsüz ruhlarını bir zamanlar kendilerinden biri olan Neltharion’u yok etmek için feda etmiş olan ejderha vekilleri artık görevlerini tamamlamış ve kadim güçlerini kaybetmişlerdi. Ancak her sonun içinde yeni bir başlangıç da vardı. Özellikle de hayalini kurduğu aileye Aggra’nın hamile olduğunu öğrenerek bir adım daha yaklaşan Thrall için…

Deathwing’in ve Afet’in sonrasında Toprak Divanı‘nın liderliği Thrall’a kaldı. Orda’ya geri dönmeyip yeni vazifesini yerine getirmeye devam eden ork şamanın attığı bu adım, Garrosh’un verdiği korkunç kararlarla sıklıkla sınandı. Jaina’nın onu defalarca Garrosh’un kana susamış yöntemlerine karşı uyarmasına rağmen Thrall, Toprak Divanı’nın daha önemli olduğunu iddia ederek Orda’nın yaptıklarına kayıtsız kaldı. Ta ki Theramore yıkımına kadar. Garrosh’un attığı mana bombasının yarattığı yıkım ve katliamın izi ork şamanın pişmanlıklarına bir yenisini ekledi. Özellikle de Garrosh’un bunu yaparken çeşitli element ruhlarını da kendi iradesine zorlamış olması Toprak Divanı içerisinde bile öfkeli seslerin yükselmesine sebep oldu. Thrall, kendisiyle iletişime geçen su elementallerinden Jaina’nın hâlâ hayatta olduğunu ve intikam için Orgrimmar’ı devasa bir tsunamiyle sular altında boğmaya niyetlendiğini öğrendi. Jaina’yı Çoraklıklar’da bulan Thrall, genç kadını bu amacından vazgeçirmek için dil döktü fakat Jaina daha önce harekete geçmediği ve Garrosh’u durdurmadığı için Thrall’ı da suçladı. Kendi kendine sıklıkla yönelttiği bu suçlamaları başka birinden bu kadar çıplak bir şekilde duymak Thrall’ı sarssa da dostu olarak bildiği kadının hüznünü ve öfkesini anlayabiliyordu ve bu yüzden suçlu olduğunu kabul etti; bu yine de Orgrimmar’daki sayısız masumu cezalandırmasını haklı kılmıyordu. Şaman güçlerini kullanarak hava elementallerini çağırdı ve Jaina’nın tsunamisini bütün gücüyle durdurmaya çalıştı. Tamamen açıkta kalan ve kendini savunamayacak durumda olan Thrall’ın işini bitirmeye hazırlanan Jaina’yı durdurmak için bu sefer de araya mavi ejderha Kalecgos girdi. Sadece doğru olduğuna inandığı şeyi yapmaya çalıştığını iddia eden Jaina’ya benzer bir düşünce yapısına sahip olan başka birini hatırlattı. Arthas’ın hâlâ acı veren hatırası ve onun adımlarını izlediği gerçeği Jaina’yı kendine getirmek için yeterli oldu ve genç büyücü tsunamiyi kendi seçimiyle yok etti. Bir zamanlar barışın en büyük elçilerinden biri olan dostunu bu hâlde görmek Thrall’ı sandığından daha da çok sarstı.

Theramore sonrasında dost bildiği Thrall’a bile düşman kesilen Jaina

Girdap’ı ve Azeroth’u iyileştirme çabalarına geri dönen Thrall, buradaki görevini tamamladıktan sonra artık savaş ve politikadan uzakta, karısı Aggra ve yeni doğan oğlu Durak ile yaşayacağı sakin bir hayat geçirmeyi umuyordu. Lakin bu umutları Garrosh’un Orda içinde yarattığı problemler yüzünden askıya alınmak zorunda kalmıştı. Vol’jin, Garrosh tarafından bir suikast girişimine uğramış ve neredeyse hayatını kaybetmişti. Bütün Karamızrak trollerini kendisine karşı ayaklandıkları bahanesiyle Orgrimmar’dan sürüp üzerine de sıkıyönetim ilan eden Garrosh artık durdurulmalıydı.

Durotar’a gelen Thrall, burada Karamızrak Ayaklanması’na katıldı ve Garrosh’un Kor’kron birliğine karşı bizzat savaştı. Vol’jin Ustura Tepesi’ne saldırıp oradan Orgrimmar’a doğru ilerlemek istediği hâlde Thrall, önce Orgrimmar’da kendilerine katılabilecek başkaları olup olmadığını görmek istedi. Varok Saurfang ile önden Orgrimmar’a sızan Thrall, General Nazgrim tarafından durduruldu ancak eski Savaşşefi’ne çok büyük saygı duyan Nazgrim, Kor’kron birliklerini yollayarak Thrall ve Saurfang’in geçmesine izin verdi. Bu sırada Karamızrak Ayaklanması’na İttifak kuvvetleri de eşlik etmiş ve herkes için büyük bir problem hâline gelmiş olan Garrosh’a karşı müttefik olarak Orgrimmar Kuşatması‘nı başlatmışlardı. İsyancılar ve İttifak, Orgrimmar’ın üst kısmını ele geçirmeye başlamışken Thrall ve Saurfang de Garrosh’un Hiddetateşi Gediği’nin altına kazdırdığı yeni tünellere indiler. Burada mantidlerle dövüşürlerken Saurfang kötü bir şekilde yaralandı ve Thrall’a onsuz devam etmesini söyledi.

Thrall tünellerin sonunda nihayet en büyük hatası ve pişmanlığıyla karşı karşıya geldi: Garrosh Hellscream.

Thrall: Hâlâ geç değil, Garrosh. Savaşşefi yetkilerini devredersen bunu burada, daha fazla kan dökmeden çözebiliriz.

Garrosh: Hah! Onura dair hiçbir şey mi hatırlamıyorsun? Ya da savaş alanındaki şana? Hemen dibimizde fel büyücülere karanlık büyülerini çalışma izni veren, insanlarla görüşen sen? Zayıfsın! Biz ork Orda’sıyız; gerçek Orda! Gerekirse savaş alanında kanla, hezimete uğramış şekilde ölürüz; GERÇEK ORKLARIN YAPMASI GEREKTİĞİ GİBİ! Sen artık ork falan değilsin ve sadece kendin adına konuşuyorsun. Halkımıza kendi kırılgan müttefikliğini kurmak için ihanet ettin ve ben de onları parçalamaktan büyük bir zevk aldım!

Thrall: Beni buna sen zorladın. Şimdi uzun zaman önce yaptığım hatayı düzelteceğim! Hava, toprak, suyun ruhları, çağrımı duyun! Yardımıma gelin!

Kara şamanların çarpık güçleriyle Orgrimmar’ın etrafındaki elementleri yozlaştırmış olan Garrosh, Thrall’ın şaman güçlerini kullanmasını engelledi ve güçsüz kalmış eski akıl hocasını yeni kazandığı karanlık güçler yardımıyla kolayca alt etti. Neyse ki İttifak askerleri ve Orda isyancıları Garrosh’un taht odasına ulaşmışlardı; hep birlikte saldırarak Eski Tanrı Y’shaarj’ın kalbini kullanarak daha da yozlaşmış olan Garrosh’u yendiler. Thrall işi şansa bırakmamak için Hükümçekici’ni yere serilmiş Garrosh’a indirmek istedi ancak Varian araya girerek herkesin düşmanlığını kazanmış orkun cezasını tek başına veremeyeceğini söyledi. Garrosh’un elinde en çok zulüm görmüş olan pandaren ırkının temsilcilerinden Taran Zhu, Garrosh’un mahvettiği Pandarya topraklarında yargılanarak cezasına karar verilmesini önerdi ve hem Thrall hem de Varian bu öneriyi kabul etti.

Thrall ve Varian, Garrosh’un akıbeti için tartışırken…

Garrosh zincirlenip Shado-Pan tarafından Pandarya’ya götürülürken Vol’jin bir arada kalmak için Orda’nın yeni bir Savaşşefi’ne ihtiyacı olduğunu söyledi. Thrall bu kişinin kendisi olamayacağını ve bu zor zamanlarında Orda’yı bir arada tutanın Vol’jin olduğunu söyledi. Böylece Orda’nın yeni Savaşşefi, Karamızrak trollerinin lideri Vol’jin oldu.

Garrosh’un yargılanma vakti gelip çattığında neredeyse bütün İttifak ve Orda liderleri hiç düşünmeden Ak Kaplan Tapınağı’ndaki mahkemeye katıldılar. Anlaşılabileceği üzere kimse Garrosh’un savunmasını yapacak kişi olmak istemiyordu; Thrall bu noktada beklenmedik bir öneri yaparak Cairne’i tanıdığından beri taurenlerin asil ve tarafsız yargısına hayran kaldığını söyleyerek Garrosh’un savunmasını Carine’in oğlu Baine’in yapmasını önerdi. Baine babasını öldüren orkun savunmasını yapmayı başta reddetse de Vol’jin’in de desteğiyle sonunda görevi kabul etti. Hem Garrosh’un savunmasını yapan Baine hem de suçlamaları yapan Tyrande, mahkeme sırasında Thrall’ı tanık olarak çağırıp ona Garrosh hakkındaki düşüncelerini, onu Savaşşefi atamasının ardındaki sebepleri sorguladılar. Fakat Garrosh mahkeme herhangi bir sonuca ulaşamadan bronz ejderha Kairozdormu’nun yardımıyla alternatif bir zaman çizgisine atlayarak kaçmayı başardı. Kaçarken yarattıkları karışıklık sonucunda Thrall ve mahkemede bulunan diğerleri ise farklı zaman çizgilerinden gelen kendi alternatifleriyle dövüşmek zorunda kaldılar. Thrall aynı zamanda bu çarpışma sırasında ağır yaralanmış olan Jaina’yı iyileştirebilmek için beraberindekilerle elinden gelen her şeyi yapmaktan çekinmedi. Her şey sakinleştiğinde ve ortam durulduğunda Garrosh’un kaçmasından hiç de rahatsız olmuş gibi durmayan Aziz Semaviler bunun sadece Garrosh için değil, aslında katılmış olan herkesin kendini yargılaması için yararlı bir mahkeme olduğunu açıkladılar. Bilhassa da mahkemedeki tavırlarından dolayı Garrosh’un bir şekilde yeni tehditler yaratmaya devam edeceğinden emin olan Thrall, oradaki herkese Garrosh’u bulup adaleti sağlayacaklarının garantisini verdi.

Alternatif Draenor’a açılan Kara Geçit

Zaman tünellerinden 25 yıl öncesinin alternatif bir Draenor’una kaçmış olan Garrosh’un gerçekten de rahat durmaya hiç niyeti yoktu. Burada henüz iblis kanı içmemiş olan orkların Gul’dan tarafından yozlaştırılmasını engelledi ve klan liderlerini bir araya getirerek yarım kalmış işini halletmek adına Azeroth’u işgale başladı. Kara Geçit bir kez daha açıldıktan sonra Thrall, Demir Orda adındaki bu yeni ork güruhunu püskürtmek adına cephenin en önünde savaşanlardan biriydi. Saldırıyı karşı tarafa taşımanın vakti geldiğinde de Geçit’ten ilk geçenlerden biri oldu. Kara Geçit’i diğer taraftan yok etmeyi başarıp da klan liderlerinin elinden kurtulduklarında Orda maceracılarıyla birlikte Ayazateşi Bayırı’na giderek bir garnizon kurdular. Garnizonda yine alternatif zaman dilimindeki Draenor’da bulunan anne ve babasıyla konuşma şansı yakaladı ancak öncekilerden farklı olarak bu sefer sadece konuşmakla kalmadı, onları tanımaya ve onlarla sırt sırta dövüşmeye de fırsat buldu. Durotan ile birlikte Yalımkule Kalesi’ni ogrelerin elinden aldılar ve Gümbürbey Klanı’nın Ayazkurtları’yla olan savaşını sona erdirdiler.

Thrall ve Durotan, birlikte savaşırken…

Orda kuvvetleri Demir Orda’ya karşı koyup onları köşeye sıkıştırırken Thrall da nihayet aradığı fırsatı Nagrand’da buldu. Grommashar’da Garrosh’un izini yakalayan Thrall, ona mak’gora’da meydan okudu. Kehanet Taşları’nda düellolarına başlayan iki ork, içlerinde birbirlerine karşı birikmiş öfkeyi de kustular. Garrosh yaptıkları ve onu bugün olduğu kişi hâline getirdiği için Thrall’ı suçladı. Thrall ise Garrosh’un kendi hareketlerinden sorumlu olduğunu söyledi ve karşısındaki ork üstünlüğü ele geçirmek üzereyken elementlerin gücünü çağırarak onu önce yumruk şeklinde bir toprak kütlesinin içinde hapsetti, sonraysa muazzam bir yıldırımla mak’gora’yı ve Garrosh’un hayatını sonlandırdı.

Thrall, Garrosh’u öldürmenin içinde yaşadığı çatışmaları dindireceğini ummuştu ancak beklediği gibi olmadı. Demir Orda’ya karşı koymaya ve sonrasında da alternatif Draenor’dan gelen Gul’dan’ın başlattığı Yakan Lejyon istilasıyla savaşmaya devam etmiş olsa da beklediği tatmin hissini asla bulamadı. İttifak ve Orda’nın birleşmiş kuvvetleri Parçalanmış Sahil’de Sargeras’ın Kabri’ne saldırdığında Thrall da savaşa katıldı fakat savaşın başında orduları büyük bir hezimete uğradı. Vol’jin ve Varian gibi liderler acı şekilde can verirken Thrall da Lejyon gemilerinden üzerine açılan ateş sonucunda çok ağır yaralandı ve Baine tarafından savaş alanından kurtarıldı.

Toprak Divanı’nın diğer şaman üyeleriyle birlikte Girdap’taki Azeroth’un Kalbi’nde gücünü toparlamaya çalışan Thrall, Lejyon iblislerinin yaptığı ani bir saldırıda Hükümçekici’ni Girdap’a düşürerek kaybetti. Hükümçekici, Girdap’tan elemental düzlemi olan Derin Ada’ya düşmüştü ve Thrall, Mylra adındaki bir şaman ile oldukça güçlü bir şaman kahramanı yanına alıp Derin Ada’ya giderek çekici bulmaya çalıştı. Taş Ana Therazane’den çekicin yerini ve onu ele geçirmeye çalışan Fel Lordu Geth’xun’un varlığını öğrendiler. Thrall hâlâ tam olarak iyileşmemiş yaraları yüzünden savaşamadı ancak şaman kahraman çekici düştüğü yerden kaldırarak iblisi yok etmeyi başardı. Çekici Thrall’a geri vermeyi teklif ettiğinde ork bunu kabul etmedi. Hükümçekici’nin adalet ve erdemi temsil eden bir silah olduğunu ve Thrall Garrosh’u intikam almak için öldürdüğünden beri elinde gücünü yitirmiş bir ağırlık gibi hissettirdiğini itiraf etti. Bu itirafla birlikte hem Hükümçekici’ni hem de Toprak Divanı’nın liderliğini bu yeni yükselmekte olan şaman kahramana devrederek uzun bir süre ortalıktan kayboldu.

Lejyon’a karşı savaş kazanıldığında ve bu sefer Azeroth’un yeni kaynakları için İttifak ve Orda arasında yeni bir savaş patlak verdiğinde herkes Thrall’ın nerede olduğunu merak ediyordu. Orda’nın ve Azeroth’un ona en çok ihtiyaç duyduğu anda ortalarda olmayan Thrall, en karanlık anlardan birinde eski dostu Saurfang tarafından tekrar bulundu. Her ne kadar Thrall’ın (ya da Go’el’in) uzun zamandır tek istediği şey ailesiyle yalnız bırakılmak olsa da eski bir dostun başının belada olmasını görmezden gelecek de değildi…

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)