KİMDİR, NEDİR: VAROK SAURFANG

Azeroth kahramanları alternatif zaman dilimindeki Draenor’a gidip düşmanları durdurduktan sonra geri döndüklerinde Saurfang, Orgrimmar’ın savunma güçlerinin kumandanı olmuştu. Yakan Lejyon tehdidini daha başlamadan bitirmek isteyen Orda ve İttifak kuvvetlerinin birlik olarak Parçalanmış Sahil’e yaptıkları saldırıda yer almadı ve şehirde kaldı. Alternatif Draenor’dan Azeroth’a gelmiş olan Gul’dan ve emrindeki Lejyon birlikleri karşısında büyük bir yenilgiye uğramış olan kahramanlar birçok büyük ismin ölümüne şahit olurlarken son nefesini vermek üzere olan Vol’jin’i görmelerine izin veren isim de Saurfang’di. Sylvanas Windrunner’ın yeni Savaşşefi seçilmesini tereddütle karşılamış olsa da fikirlerine kendine sakladı.

Saurfang, Kuzey Çoraklıkları’nı korurken

Orkların lideri konumuna gelen Saurfang, Kuzey Çoraklıkları bölgesinde yaşanan Lejyon saldırıları karşısında savunma güçlerini yöneten kişi olarak ön saflarda çarpıştı. Kahraman bir savaşçıyla Parçalanmış Sahil’e giden Varok, önce bir fel top tarafından vuruldu, daha sonra ise Valarjar tarafından yönlendirilen kahraman ile düello yaptı. Bu kısa maceranın ardından Orgrimmar’a dönen Saurfang, Argus çıkarması da dâhil olmak üzere Yakan Lejyon’a karşı verilen savaşta yer almadı.

Lejyon’un ve Kara Titan Sargeras’ın alt edilişinin ardından kaybedilen savaşçıları anmak ve kazanılan zaferi taçlandırmak amacıyla Orgrimmar’da bir kutlama gerçekleştirildi. Saurfang bu tarz bir kutlama yapılmasından pek memnun olmasa da ses çıkarmadı. Sylvanas’a göre Varok kendisine rütbesi sebebiyle saygı gösteriyordu ancak en küçük hatasında karşısında durmaktan çekinmeyecek biriydi.

Orda liderlerinin bir araya gelerek katıldıkları özel akşam yemeğinde taurenlerin lideri Baine Bloodhoof ile sohbet eden Saurfang, goblinlerin lideri Gallywix’e duyduğu güvensizliği dile getirmekten geri kalmadı. Gallywix gün geçtikçe daha fazla goblini Silithus’a gönderiyordu ve Saurfang’e göre Silithus’ta hayırlı hiçbir şey bulunamazdı.

Lejyon’a karşı gerçekleştirilen savaşta yenileceğini anlayan Sargeras, son bir hamleyle kılıcını Silithus bölgesinin derinlerine saplamıştı; bu hareket de Azeroth’un yaşam özünün dünyanın dört bir yanından fışkırmasına sebep olmuştu. Oldukça büyük bir güç taşıyan ve Azerit adı verilen bu maddeyi kullanmak isteyen Savaşşefi Sylvanas, Gallywix’in ve goblinlerinin de yardımıyla durmak bilmeksizin kazı yapılmasını emretmişti. Bu durum Orda ile İttifak arasında yeni bir savaşın ilk kıvılcımlarının atılmasına sebep oldu. Öyle ki Orgrimmar, İttifak casuslarıyla dolup taşmıştı. Saurfang durumdan çok rahatsız olsa da Sylvanas’a göre hepsini temizlemek için uğraşmak büyük çaba gerektirecekti ve bu yüzden varlıklarına tahammül ediyordu.

Savaşşefi’nin çağrısıyla gizli bir toplantı yapmak için Orgrimmar’daki Grommash Kalesi’ne giden Saurfang, Sylvanas’ın Stormwind’i ele geçirebilmeleri için ne tarz bir taktik uygulamaları gerektiği sorusu karşısında şaşkınlığını zorlukla sakladı. Stormwind kolaylıkla kuşatabilecekleri bir şehir değildi, dahası İttifak ile neden savaşmak istediğini anlayamamıştı. Sylvanas’a göre ne Orda ne de İttifak geçmişteki yaraları sarıp gerçek anlamda bir araya gelebilecek güçler değillerdi. Saurfang bu durumda Orgrimmar’ın savunmalarını kuvvetlendirmeye eğilmeleri gerektiğini söylese de Savaşşefi karşı çıktı; Orgrimmar Kuşatması’nın herkese gösterdiği üzere iki şehir arasında kolaylıkla ele geçirilebilecek olan Orgrimmar’dı ve savaşın seyrini değiştirebilecek olan Azerit maddesinin kullanımıyla zafere ulaşabilirlerdi. Tek çıkış yolu Orda’nın İttifak üzerinde mutlak egemenlik sağlamasıydı ve barış ancak bu şekilde sağlanabilirdi.

Saurfang bu tartışma karşısında önce tereddüt etse de ne tarz bir plan yapabilecekleri üzerinde düşünmeye başladı. Lejyon’a karşı gerçekleştirilen savaş sebebiyle her iki tarafın da donanması acınası durumdaydı ve bunu Orda lehine kullanabilirlerdi. Kalimdor’da Orda hakimiyeti sağlamak için Darnassus’u ele geçirmeyi deneyebilirlerdi ancak bu sefer Doğu Krallıkları’ndaki Undercity ve Silvermoon gibi Orda yerleşimleri tehdit altında kalırdı. Sylvanas ise plana olumlu yaklaşmıştı zira Darnassus’u ele geçirerek gece elflerini zayıf konuma getirebilir, İttifak’tan şehirlerini geri alma talebinde bulunmalarına sebep olabilir ve istediklerini alamayan elflerin ayrılmasıyla İttifak içerisinde bir çatırdamaya yol açabilirlerdi. İttifak, Darnassus’u geri almaya çabalasa bile bu sefer Gilneas’lılar senelerdir geri alınmasına hiçbir çaba gösterilmemiş olan kendi şehirlerini öne sürerek politik karmaşıklığı daha da ilerletebilirlerdi ve Kral Anduin Wrynn de böylesine bir krizi yönetebilecek konumda değildi.

Saurfang planı anlamıştı: Stormwind’e direkt bir saldırı gerçekleştirmek gibi bir amaç yoktu. Sylvanas daha çok politik güçleri bir bir İttifak’tan ve nihayetinde Stormwind’den kopararak şehri zayıflatma niyetindeydi. Varok kendisine verilen planları oluşturmak ve harekete geçirmek üzere görevlendirildi. Darnassus’a gidebilmek için önce Külvadi bölgesinden geçmeleri gerekiyordu ancak burası gece elflerine aitti ve yanlarındaki kuşatma silahlarıyla görünmeden geçebilecekleri bir yer değildi; bu yüzden Orda ordusunun Silithus’a gideceğine dair yalan bir haber yayıldı. İttifak bu haberi gerçek kabul ederek gece elfi donanmasını Silithus’a yönlendirdi ancak yaptıkları hatayı anlamaları çok uzun sürmeyecekti. Nispeten daha az koruma gücü bırakılan Külvadi yerleşimleri Orda casusları tarafından bir bir ele geçirildi ve ordu da bölgeden geçmeye başladı.

Her ne kadar sayıca oldukça az olsalar da gece elfleri güçlü bir direniş gösteriyorlardı. Orda kuvvetleri Astranaar’a geldiklerinde bizzat kendini gösteren Malfurion Stormrage, her ne kadar Saurfang’i bir handa yakalamış ve onu alt etmek için bacaklarını köklerle yere sabitlemiş olsa da Sylvanas’ın araya girmesiyle bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldı. Üzerine çöken hanın yıkıntıları arasından kurtarılan Saurfang, Karasahil bölgesine ilerleyebilmek için orduya yetişti.

Saurfang ile Malfurion karşı karşıya (Astranaar)

Karasahil’e vardıklarında Malfurion tarafından çağrılmış sayısız elf ruhu tarafından engellendiler; dahası gece elfi donanması da geri dönmüş ve Darnassus savunması için konuşlanmıştı. Ana İttifak güçlerinin gelmesi an meselesiydi ve yenilgiye uğramak istemeyen Sylvanas, Saurfang ve Nathanos’u ordunun bir kısmıyla birlikte Felkorusu bölgesine gönderdi; böylece Karasahil’e daha kuzeydeki bir noktadan giriş yapabilecek ve gece elfi ordusunu bölebileceklerdi. Planı başarıyla uygulanıp elf rufları dağılırken Orda da ilerleyişine devam etti; Saurfang de Lor’danel yerleşiminin ele geçirilmesi için harekete geçti.

Lor’danel ele geçirilip sahile varıldığında Saurfang, Sylvanas ile Malfurion’ın çarpıştığını gördü. Savaşşefi’ni kurtarmak amacıyla baltasını fırlatsa da silahının başdruidin sırtına isabet etmesiyle birlikte büyük bir pişmanlığın üzerine çökmesine engel olamadı. İkili arasındaki çatışma bitmeden araya girmiş, onursuz olduğunu düşündüğü bir hareketle rakibini sırtından yaralamıştı. Sylvanas ise durumdan memnundu ve ona gece elflerinin moralini kırabilmek için Malfurion’ı öldürmesini emrederek uzaklaştı. Yaptığı hareketten hâlihazırda rahatsızlık duyan Saurfang ise Malfurion’ı öldürmedi ve o sırada yanlarına gelen Tyrande’nın eşini alıp uzaklaşmasına izin verdi.

Saurfang ordunun başına dönüp Sylvanas ve Nathanos’a Malfurion’ın kaçtığını söylediğinde bu haber hiç de hoş karşılanmadı. Yine de ele geçirilen gece elfi gemileriyle Darnassus’un bulunduğu Teldrassil’e harekete geçmek için emir vermek üzereyken hiç beklemediği bir gelişme yaşandı. Sylvanas, Teldrassil’in yakılmasını emretti.

Saurfang çaresizce Teldrassil’in yanışını izlerken

Saurfang emrin uygulanmasını durdurmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Teldrassil alevlerle sarılırken bu yapılanın oldukça onursuz bir hareket olduğunu açıkça dile getiren Saurfang, İttifak’ın şimdi topyekûn saldırıya geçeceğini söyledi. Varok’a göre Sylvanas, Orda’nın sonunu getiriyordu; Sylvanas ise Malfurion’ın kaçmasına izin vererek bu karmaşayı yaratanın Saurfang olduğunu söylüyordu. Sylvanas dönüp giderken Saurfang olduğu yerde durup alevleri izlemekten başka bir şey yapamadı. Yaşanılan kıyım ona Shattrath’ı ve İlk Savaş sırasındaki Stormwind’i hatırlatmıştı; Orda’yı yüz üstü bıraktığına ancak birçok masum yaşamın da yok yere sona erdiğine inanıyordu. Gerçek her ne olursa olsun bir sonraki adım belliydi: İttifak’ın mutlak şekilde gerçekleştireceği karşı saldırıdan önce Undercity’nin acilen boşaltılması gerekiyordu.

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)