KİMDİR, NEDİR: VAROK SAURFANG
Kara Geçit’in açılmasından ve Azeroth istilasının başlamasından çok önceleri orklar, Draenor adı verilen gezegende yaşamlarını sürdürüyorlardı. Çeşitli klanlara ayrılmış olan ork toplumu, savaşla ve mücadeleyle geçen sayısız yılın getirdiği tecrübeyle kavrulmuş, Draenor topraklarında yaşamaya başlayan draenei ırkıyla huzursuz bir ilişkinin temellerini atmışlardı. Bu dönemde Gorgrond bölgesinde hüküm süren Karakaya Klanı, daha sonra tarihte oldukça önemli yerlere gelecek bir savaşçıya ev sahipliği yapıyordu: Varok Saurfang.

Varok’un gelecekte çok büyük bir onura erişecek Broxigar adında bir ağabeyi ve farklı bir babadan olup ismi bilinmeyen bir erkek kardeşi vardı. Ork fel büyücüsü Gul’dan’ın Yakan Lejyon’un mutlak güç olması ve Azeroth’u ele geçirmesi için incelikle işlediği planların adımları yavaş yavaş atılırken Varok da amansız bir savaşçı olmak için çabalıyordu. Nitekim ork toplumu içerisinde saygın bir mertebeye yükselmişti ve Gul’dan’ın teşvikleriyle Orda kurulup Karakaya Klanı lideri Blackhand de Savaşşefi ilan edildiğinde Eitrigg ve Orgrim Doomhammer ile birlikte ona destek olacak üst düzey yardımcı ve teğmenlerden biri olarak seçildi.

Saurfang, Orda’nın önde gelen isimleri arasındaki yerini alırken

İlerleyen yıllarda Gul’dan ve emrindeki Gölge Konseyi’nin gizli etkisi adeta bir hastalık gibi Orda içerisinde yayılmış ve orklar farkında olmasalar da kontrolü ele geçirmişti. Fel büyüsü kullanılarak genç yaştaki orklar büyük bir hızla acımasız, itaatkâr ve doğal olmayan güçte varlıklara dönüştürülüyor, fel enerjinin yoğun kullanımı yüzünden derileri yeşile dönüyordu. Gölgeay Vadisi’nde yer alan draenei tapınağı Karabor da korkunç taktikler kullanılarak ele geçirilmiş ve Gölge Konseyi’nin üssü hâline gelmişti. Orkların Yakan Lejyon’un kontrolü altına tam anlamıyla girebilmeleri için son adımın atılması gerekiyordu ve bu yüzden iblis generallerinden Mannoroth, Kil’jaeden’ın yönlendirmesiyle Draenor’a ayak bastı.

Tüm bunlar yaşanırken Varok Saurfang de Orda ordularının yönetimine yardımcı olmaya devam ediyordu. Karabor’un ele geçirilmesinin ardından önlerinde yalnızca Shattrath şehrinin kuşatması kalmıştı ancak burası draenei toplumunun başkentiydi ve onları çok daha zorlu bir çatışma bekliyordu. Fakat zorluklar yalnızca savaşlarla sınırlı değildi; tüm bu karmaşanın ortasında Saurfang ve eşi bir bebek bekliyorlardı.

Gul’dan’ın yönlendirmesiyle Savaşşefi Blackhand, diğer ork klanlarına bir çağrıda bulunmuş ve onları bir toplantıya davet etmişti. Bu toplantıda Gul’dan, iblis Mannoroth’un kanı olduğunu gizlediği güç kaynağını içerlerse orkların hayal edemeyecekleri bir kudrete kavuşacaklarını söyledi. Başta Grommash Hellscream olmak üzere kanı içerek farkında olmadan Yakan Lejyon’un kontrolü altına giren ve benliklerini kaybeden orklar arasında Varok Saurfang de vardı.

Orda, ardındaki meşum karanlığı bilmeden muazzam bir güce ulaştı ve vakit kaybetmeden draenei başkenti Shattrath’a saldırıya geçti. Kil’jaeden tarafından bizzat eğitilerek edindikleri ve korkunç yıkıma sebep olacak büyülerin yanı sıra geliştirdikleri salgın hastalıkla da Shattrath’ı vuran ork fel büyücüleri, Orda’nın şehre rahatlıkla giriş yapmasına olanak sağladılar. Saldırıda bizzat yer alan Saurfang, şehirde kadın-erkek, çocuk-yaşlı demeden herkesin katledilmesinde önemli rol oynayan isimlerden biri oldu. Öyle ki seneler sonra bile draenei çocuklarının çığlıkları adeta bir kâbus gibi üzerine çökmeye devam edecekti.

Orklar Shattrath şehrine saldırırken

Saurfang bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydı ancak kendisini Orda’ya adamıştı ve bu yüzden sonuna kadar çabalamaya devam edecekti. Yine de ork fel büyücülerinin ve kullandıkları fel enerjilerin getirdiği yıkımı gayet iyi biliyordu. Ork lisanında “Draenor’un Kalbi” anlamına gelen Dranosh adını verdikleri oğlunun benzer meşum güçlere maruz kalmasını istemiyordu ve bu yüzden Kara Geçit’in açılmasından hemen önceki dönemde ölmek üzere olan eşine Dranosh’u koruyacağına, onun bu karanlık güçlerin eline düşmesine izin vermeyeceğine ve Draenor’da kalmasını sağlayacağına dair söz verdi. Nitekim Kara Geçit açıldığı sırada eşi öldüğünde oğlunu Nagrand’da bulunan ve fel enerjilerden etkilenmemiş olan orkların yaşadığı Garadar yerleşimine teslim etti.

Orda kuvvetleri Kara Geçit’ten geçip Azeroth’u istila etmeye başladıklarında üst düzey kumandanlar arasında yer alan Saurfang, gerçekleştirdiği saldırılardan her daim kazanan taraf olarak çıkmayı başardı. İnsan krallığı Stormwind’e bağlı olan bölgelere düzenlenen saldırılar sonucunda birçok çiftlik, kasaba ve ticaret noktası yakıp yıkılmış ve ele geçirilmişti. Savaşşefi Blackhand’in Stormwind’i ele geçirmek için gerçekleştirdiği ilk saldırı başarısız olsa da Berrak Orman (ki daha sonraları Kasvet Ormanı olarak isimlendirilecekti) ile Kızılbayır Dağları başta olmak üzere şehrin ana gelir kaynaklarının bulunduğu bölgeler bir bir Orda’nın eline düşmeye başladı. Tam bu sıralarda Gul’dan ve ork fel büyücülerinin yaptıklarından artık usanmış olan Orgrim Doomhammer, Savaşşefi Blackhand’i geleneksel mak’gora düellosuna davet etti ve onu alt ederek yeni Savaşşefi olarak yükseldi. Gölge Konseyi’nden bulabildiği herkesi öldürten Orgrim, Varok Saurfang’i de sağ kolu ilan etti.

Varok Saurfang

Orda, Stormwind’i ikinci kez kuşatıp en sonunda ele geçirerek İlk Savaş‘ı sonlandırırken Saurfang de savaşan kuvvetler arasında bulunuyordu. Orduyu yöneten asıl isimlerin başında yer alan Saurfang, Orgrim’in insan krallığı Lordaeron’u ele geçirmeyi amaçlayan İkinci Savaş planlarının bir parçası olarak Hillsbrad Bayırları ve Hinterlant bölgelerinde Orda’nın ilerleyişini durdurmaya çalışan ve insanlar, cüceler, gnomlar ile gece elflerinden oluşan İttifak kuvvetlerinin yolunu kesmek amacıyla çarpıştı. İkinci Savaş sona erip Orda’nın yenilgisi kesinleştiğinde insanların kurduğu toplama kamplarına düşmek gibi bir arzusu bulunmayan Saurfang ortadan kayboldu.

İnsanların orkları hapsetmek için kurduğu kamplardan biri olan Durnholde Kalesi’nden kaçmayı başaran ork Thrall, Orgrim Doomhammer’ın kendisini yeni Savaşşefi ilan etmesiyle birlikte diğer orkları da kamplardan kurtarmaya başlamış ve eski gelenekleriyle onurlu kökenlerine yönelen yeni bir Orda kurmuştu. Bu yeni Orda, Doğu Krallıkları kıtasını ardında bırakıp Kalimdor’a yelken açtığında Saurfang de aralarındaydı.

Yakan Lejyon Azeroth’u tekrar tehdit etmeye başladığında bir araya gelen İttifak ve Orda kuvvetleri arasında yer alan Saurfang, Üçüncü Savaş boyunca çatışmalarda yer aldı. Yakan Lejyon kumandanlarından Archimonde’un Hyjal Dağı’ndaki yenilgisine bizzat şahit olan Saurfang, daha sonra yeni Orda’nın başkenti olarak kurulan Orgrimmar’da Savaşşefi Thrall’ın baş danışmanlarından biri olarak atandı.

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)