Goblinlerin Azshara’daki çalışmalarının sahip oldukları temiz su kaynaklarını kullanılamaz hâle getirdiğini öğrenen Garrosh, vakit kaybetmeden Thunder Bluff’a giderek taurenlerden temiz su tedarik etmeleri konusunda talepte bulundu. Taurenler de Garrosh’un hareketlerinden rahatsızlardı ve kendilerinden durmadan bir şeyler istenmesinden hiç memnun değillerdi. Taurenlerin temiz su kaynaklarının dikenli domuz denen meşum ırk tarafından ele geçirildiğini duyan Garrosh, Baine’in olayı barışçıl yöntemlerle çözmek istemesine kulak asmayarak 15 kişilik bir Kor’kron ekibiyle saldırıya geçti. Ancak düşmanını küçük görmüştü zira Baine, Hamuul ve bir grup tauren paladini araya girmese oracıkta öldürülecekti. Baine tarafından sırt çevrilen ve aşağılandığını hisseden Garrosh, Orgrimmar’a geri döndü.
Savaşşefi daha sonrasında Gilneas Duvarı’nın zarar görmüş olmasını avantajına kullanmak isteyerek Sylvanas ve emri altındaki Terk Edilmişler’e Gilneas’a saldırmaları emrini verdi. Ancak Sylvanas’ın bir zamanlar Liç Kral’a hizmet eden val’kyrleri kullanarak ölüleri diriltip saflarına kattığını gördüğünde oldukça öfkelenen Garrosh, kumandanlarından biri olan Cromush’u olan biteni gözlemleyip raporlaması için Sylvanas’ın yanında bıraktı.
Bu sırada Taşpençe Dağları’nda İttifak kuvvetleriyle çarpışmalar gerçekleştiren Orda askerlerinin generali Krom’gar, Garrosh’tan hiçbir izin almadan harekete geçerek bölgedeki bir koruyu bombaladı ve birçok druidin yaşamını kaybetmesine sebep oldu. Durumu öğrenen Garrosh, bizzat bölgeye gelerek Krom’gar’ı sorguladı ve ardından yaptığı kıyımın cezasını çekmesi adına bulundukları dağın tepesinden atarak onu öldürdü.
Alacakaranlık Dağlık Bölgesi’ne yapılan taarruzda bizzat yer alan Garrosh, Deathwing ve beraberindeki alacakaranlık ejderhalarının gerçekleştirdiği saldırı sonucunda kısa bir süreliğine de olsa kayıplara karıştı. Ortaya çıktığında ise Ejderboğazı Klanı’nı Orda’ya kattı ve liderleri Zaela’ya da bölgenin yönetimini verdi. Bölgeye geldiklerinde düzenlenen saldırının sorumlusunun kendisini Alacakaranlığın Çekici tarikatına adamış olan Sauranok adındaki bir ork şaman olduğunu öğrenen Garrosh’un bu ihanetin bedelini ödetmesi ise uzun sürmedi.Garrosh’un attığı adımlardan biri de Karakaya orklarını hizmetine dâhil etmekti; ki aralarından acımasızlığıyla ün salmış olan bir isim Savaşşefi’nin kişisel korumalığına yükselmekte gecikmedi: Malkorok. Kalimdor’un kıyılarını herhangi bir geçişe karşı kapatan ve aynı zamanda troller ile taurenleri de durmadan gözetim altına alan Garrosh, böylece gittikçe daha da karanlık bir diktatör olma yolundaki adımlarını atmaya devam etti.
Kalimdor kıtasını tamamen kontrol altına almak isteyen Savaşşefi, Orda liderleriyle yaptığı bir toplantıda Theramore’u yerle bir etme planlarını anlattı. Sylvanas bu plandan rahatsızlık duymuştu zira İttifak’ın intikam almak amacıyla Lordaeron’a saldıracağına inanıyordu. Goblinlerin lideri Gallywix için ise daha fazla kazanç getirecek bir adım olduğundan yaşanacak yıkım çok da önemli değildi. Ajanlarını yönlendiren Garrosh, önemli bir artefakt olan Odaklanma İrisi’ni -onu koruyan mavi ejderhaların öldürülmesine yol açarak- ele geçirdi ve bir mana bombasının yapılmasını emretti.
Saldırıya liderlik eden Garrosh Hellscream, öncelikle Kuzeygözlem Kalesi’ne doğru yol aldı; yanında kendisine eşlik eden Vol’jin, Baine, Gallywix ve Malkorok vardı. Kaledekilerin icabına kısa sürede bakan Orda kuvvetleri, Theramore’a doğru ilerledilerse de yaşananlardan duyduğu memnuniyetsizliği gizlemeyen Baine, bir toplantı düzenledi. Ancak Garrosh toplantıyı basarak kendisinin Thrall olmadığını ve eski Savaşşefi’nin güçsüz bir barışseverden öteye gidemediğini açıkça dile getirdi. Kararlarını bir daha sorgulamaya kalkarlarsa hepsini hain ilan edeceğini de söylemekten çekinmeyen Garrosh’un bu sıkı yönetimi altındaki Orda kuvvetleri, Theramore’a doğru ilerlemeye devam ettiler.
Hedeflerine vardıklarında Garrosh’un büyük bir dikkatle ve adeta planlı bir şekilde hareket ediyor olması diğer liderlerin gözünden kaçmadı. Orda gemilerini çeken, bir yandan da Theramore kuvvetlerini şehrin içlerine doğru iten Savaşşefi’nin ani geri çekilme emri ise herkesi şaşkınlığa uğrattı. Ancak bu emrin neden verildiğini anlamaları uzun sürmedi: Odaklanma İrisi’nin enerjileriyle güçlendirilmiş olan oldukça büyük bir mana bombası, şehrin semalarında kendisini gösterdi. Bomba, bağlı olduğu zeplinden bırakılıp Theramore’a düştüğünde öylesine büyük bir kıyım yaşandı ki adadan tek bir canlı dâhi kurtulamadı. Yalnızca Kirin Tor lideri Rhonin’in kendi canı pahasına son anda açtığı büyülü bir geçitten güvenli bir yere gönderdiği Jaina Proudmoore hayatta kalmıştı ve artık Orda’ya karşı duyduğu nefretle yanıp tutuşuyordu. Yaşanan yıkımın şokuyla bölgenin iç kısımlarına doğru kaçan Baine ise Savaşşefi’nin bir zamanlar benzer bir suç işlediği için kendi elleriyle öldürdüğü Krom’gar’dan daha korkunç biri hâline geldiğini dehşet içerisinde fark etti.
Jaina, halkının katledilişinin intikamını almak için Orgrimmar’a saldırmak istese de Kalecgos’un araya girmesiyle fikrini değiştirdi ve Varian’ın donanmasıyla çarpışmakta olan Orda gemilerine saldırdı. Yaşanan çarpışmalar sonucunda İttifak güçleri Durotar’dan çekilseler de Kuzeygözlem Kalesi’ni geri almayı başardılar.