WARCRAFT TARİHÇELERİ – BÖLÜM 16: MUHAFIZ AEGWYNN, GEZGİN ADA VE ÜÇ ÇEKİÇLER SAVAŞI

Muhafız Aegwynn görevine devam ederken dünyanın güneydeki kıtasında yaşayan pandarenler ise tüm ırklardan ve sorunlardan uzak durmaya devam ediyorlardı. Mantidler tarafından yüzyılda bir gerçekleşen düzenli saldırılar dışında Pandarya’da oldukça huzurlu ve barışçıl bir ortamda yaşıyorlardı.

Pandarenler genel olarak topraklarına bağlı canlılardı; maceracı bir ruha sahip değillerdi ve evleri olan Pandarya’dan ayrılmamayı tercih ediyorlardı. Bunun başlıca sebeplerinden biri, tamamen sislerle çevrili olduklarından Azeroth’un geri kalanının Büyük Bölünme ile yok olduğunu düşünmeleriydi. Ancak aralarından nadiren de olsa Pandarya dışındaki dünyaya özlem duyan ve neler olduğunu merak edenler çıkıyordu. Bunlardan biri de Liu Lang idi.

Liu Lang, genç ve meraklı bir pandarendi. Küçüklüğünden beri sislerin ötesinde neler olup bittiğini öğrenmek istemiş ve dünyanın geri kalanının yok olduğuna inanmamıştı. Bir gün cesurca bir adım atmaya karar veren Liu Lang, ırkdaşlarının uyarılarına ve alaycı konuşmalarına aldırmadan adayı terk etmeye karar verdi. Kendisine yetecek kadar erzak toplayan Liu Lang, o zamanlar küçük bir kaplumbağa olan Shen-zin Su’nun sırtına atlayarak okyanusa açıldı.

lorekeeper-warcraft-tarihceleri-16-04

Shen-zin Su ya da diğer adıyla Gezgin Ada

Genç maceracıdan bir süre haber alamayan pandarenler, onun ölmüş olabileceğini düşünmeye başladılar. Ancak aradan yalnızca beş yıl geçmişti ki Liu Lang, artık biraz daha büyümüş olan Shen-zin Su’nun sırtında Pandarya’ya geri döndü. Pandarenlere dünyanın yok olmadığını söyledi; birçok farklı ırkın ve henüz keşfetmeyi bitirmediği egzotik toprakların varlığından bahsetti. Yine yanına kendisine yetecek kadar erzak alarak yola koyulacaktı ki beklenmedik bir sürprizle karşılaştı: Dişi bir pandaren kendisine eşlik etmek ve bahsettiği yabancı diyarları görmek istiyordu. Teklifi memnuniyetle karşılayan Liu Lang’ın artık ikisine de yetecek kadar yere sahip olan Shen-zin Su’nun sırtına atlayıp tekrar beraber okyanusa açıldığı bu pandaren, daha sonra evleneceği Shinizi’den başkası değildi.

Liu Lang, her beş yılda bir Pandarya’ya geri dönüp erzak yenilemeyi bir âdet hâline getirmişti. Her gelişinde Shen-zin Su daha da büyümüş oluyor ve daha çok pandaren bu macerada kendisine katılmak istiyordu. Aradan geçen onlarca yıl sonunda Shen-zin Su o kadar büyüdü ki üzerinde dağlar oluştu, nehirler aktı ve kasabalar kurulmaya başlandı. Ve zaman içerisinde üzerinde yaşayan pandarenler tarafından kendisine bir isim verildi: Gezgin Ada.

Aradan geçen sayısız yıl sonunda Liu Lang yaşlanmıştı. Son macerasına çıkan bu cesur pandaren, bir daha uyanmayacağı bir uykuya dalarak hayata gözlerini yumdu. Ölümüyle birlikte ruhu Shen-zin Su ile birleşen Liu Lang’in bu hayat dolu meraklı yanı, Gezgin Ada’da yaşayan pandarenler tarafından benimsenen bir öğreti hâlini aldı.

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)