Arathor Kralı Thoradin, sayıları yirmi bini aşan askerî gücünü de yanına alarak yeni inşa edilen Alterac Kalesi’ne doğru yola çıktı. Kaleye vardıklarında güçlerinin bir kısmını geride bırakarak Quel’Thalas’a doğru ilerlemeye devam etti. İnsan büyücüleri yanına almamıştı zira troller, insanların büyü eğitimi aldıklarından habersizlerdi ve Thoradin onları gafil avlamayı planlıyordu. En güvendiği generalleri olan Ignaeus ile Lordain ise ana ordudan ayrı izci kuvvetleri olarak hareket ediyor, ileriden giderek karşılarına çıkan trol gruplarını yok ediyorlardı.
Troller amansız bir şekilde Quel’Thalas’a saldırmaya ve elf katliamı yapmaya devam ederken güneyden gelen insan ordusu, elflerin imdadına yetişti. Troller ise zafer kazanacaklarına gönülden inanıyorlardı ve liderleri Jintha’ya göre elflerin hiçbir özelliği olmayan insanlardan yardım istemiş olmaları acınılası bir durumdu. İnsanlar oldukça iyi savaşçılar olarak biliniyor olabilirlerdi ancak elfler gibi büyü gücüne sahip değillerdi; bu yüzden Jintha onların kolay av olduğuna inanıyordu. İnsanları “aradan çıkartıp” asıl hedefi olan elflere yoğunlaşmayı planlayan Jintha, böylece trol kuvvetlerini güneye yönlendirdi.
Kendilerini hedef almış olan trolleri gören Thoradin, ordusunun geri çekilmesini emretti. Yavaşça ve korkunç kayıplar vererek güneydeki Alterac Kalesi’ne doğru ilerleyen insan ordusu, aman vermeyen troller tarafından durmadan takip edildi. Asil elfler ise insan kralının ne yaptığını fark ederek Quel’Thalas’tan ayrılıp Alterac’a doğru ilerlemeye başladılar; böylece trolleri yine iki ordunun arasında sıkıştırabileceklerdi.
Trollerin sayısı çok daha fazlaydı ve bildikleri topraklar olduğu için çok daha hızlı ilerliyorlardı; öyle ki insanlar dar bir vadiye ulaştıklarında neredeyse yakalanmışlardı. Durumu fark eden General Lordain, yanına yalnızca beş yüz insan askerini alarak vadiyi savunmaya geçti. Arathor ordusu güvenle Alterac’a doğru yol almaya devam ederken vadiyi Amani trollerine karşı savunan Lordain ve askerleri, yaptıkları cesur hareket sonucunda insan ordusuna kaçacak zaman tanımış olsalar da çatışmada hayatlarını kaybettiler.
Thoradin Alterac Kalesi’ne ulaştığında trollerin onları hâlâ takip ediyor olmasını memnuniyetle karşıladı. Amanilerle günlerce süren savaş boyunca birçok insan askeri ölmüş olsa da elf ordusunun da yardıma koşması uzun sürmedi. Trolleri yeterince yorduklarına inanan iki ordu ise asıl planlarını böylece devreye soktu: Günlerce Alterac Kalesi’nde gizlenen insan büyücüler, elf büyücülerin yanında yer alarak savaşa katıldılar. Bireysel olarak trollere karşı duramayacaklarını bilen insan büyücüler bir olarak devasa bir büyü örgüsü yaratmaya başladılar. Büyüyü tamamladıklarında ise Alterac’ın göklerini bile sarsan muazzam güçte bir alev akımı, hücre yenilenmesi özellikleri sekteye uğrayan trol ordusunu yakıp geçti; öylesine güçlüydü ki loa ruhları bile karşı duramadılar.
Büyücülerin olağanüstü güçteki saldırıları sonucunda trollerin lideri olan Jintha da ölmüştü. Lidersiz kalan troller korku içerisinde kaçmaya başladılar ancak elf ve insan kuvvetleri tarafından avlanmaları uzun sürmedi. En büyük trol imparatorluklarından biri olan Amani, aldığı bu ağır yenilgi sonucunda bir daha asla eski görkemine kavuşamayacak şekilde parçalandı ve Zul’Aman dışında herhangi bir başka toprağı ele geçiremeyecek kadar güçsüzleşti. Zor anlarında yardıma koşulmasından ötürü memnuniyet duyan elfler ise ihtiyaç duydukları anda insanlara destek vereceklerine dair yemin ettiler. Böylece iki ırk arasında uzun yıllar boyunca sürecek bir dostluk ve barış ortamı sağlandı.