Aradan geçen birkaç yılın ardından Lejyon’un baş kumandanlarından Archimonde, alternatif bir zaman dilimindeki başka bir Gul’dan’ı günümüz Azeroth’una yolladı. Amacı Lejyon’un bu dünyayı tekrar istila etmesini sağlamaktı. Bu amaçla hareket eden Gul’dan, öncelikle Draenor’da yaşanan olaylar sırasında müttefik edindiği Cordana Felsong ile Gardiyanların Mahzeni’ne giderek buradan Illidan’ın bedeninin saklandığı kristali çaldı. Daha sonrasında bu kristali Karakarga Kalesi’ne götüren Gul’dan, burada Illidan’ın bedeniyle ruhunu ayıracak bir büyü yaptı. Artık bir gece elfinden çok iblis olan Illidan’ın ölümsüz ruhu Çarpık Düzlem’e geçerken Gul’dan planlarını uygulamaya devam etti. Asıl amacı efendisi Sargeras’ın ruhunu Illidan’ın bedenine çağırabilmekti.
Bu sırada Xe’ra adındaki bir naarunun öz çekirdeği -ya da diğer adıyla Işık’ın Kalbi-, Işık’ın Ordusu kumandanlarından Turalyon tarafından Lejyon’a karşı yaptıkları savaşta aradıkları cevapları bulabilmelerine yardımcı olmak için Azeroth’a gönderilmişti. Illidan’ın geri getirilmesinin oldukça mühim olduğunu söyleyen ve onu “Işık ile Gölge’nin çocuğu” olarak nitelendiren Xe’ra, kahramanlara onun geçmişiyle ilgili gerçekleri anlamalarına yardımcı olacak görüler gösterdi. Maiev tarafından beklenmedik bir şekilde serbest bırakılan Illidari ise Illidan’ın ruhuyla iletişime geçerek Sargerit Kilittaşı’nı elde etmek için Gardiyanların Mahzeni’ne dönerek buradaki iblislere çarpıştılar.
Gul’dan, Helheim adındaki ölüler diyarının hakimi kadim Helya ile bir anlaşma yapmıştı. Bu anlaşmaya göre hareket eden Helya, Illidan’ın ruhunun Çarpık Düzlem’den çekilip Helheim’a hapsedilmesini sağladı. Ancak tanınan bir Illidari olan Allari Ruhyiyen tarafından yaratılan bir ruh prizmasını kullanan Azeroth kahramanları, Helya’yı yenilgiye uğrattıktan sonra Illidan’ın ruhunu Helheim’den kurtarıp bu prizmanın içerisine aktardılar. Naaru Xe’ra’nın özü ise prizmayı emerek onun ruhunu güvence altına aldı. Başbüyücü Khadgar’a bazı direktifler gönderen Xe’ra, ondan Illidan’ın ruhunu bedeniyle birleştirmesini istiyordu. Illidan’ın bedeninin ise Gul’dan tarafından Suramar şehrindeki Gece Kulesi’ne götürüldüğü biliniyordu. Lejyon’un planları sorunsuz işliyor gibi görünüyordu.
Ta ki Azeroth kahramanları, Gul’dan’ı durdurmak için Gece Kulesi’ne gidene kadar…
Sargeras’ın ruhunu Illidan’ın bedenine çağıracak büyüyü gerçekleştirmek için bir geçit açmaya çalışan Gul’dan, zorlu bir karşılaşmanın ardından Azeroth kahramanları tarafından engellendi. Khadgar ise kendisinden istendiği üzere Illidan’ın ruhu ile bedenini birleştirmeyi başardı. Geçidin yok edilmesiyle hapsolduğu kristalden kurtulan Illidan, ilk iş olarak Gul’dan’ın bedenini fel enerjiyle doldurdu ve patlayarak ölmesine sebep oldu. Ardından Lejyon’a karşı savaşmak isteyenlere de kendisini takip etmelerini söyledi ve Sargeras’ın Kabri’ne doğru yola çıktı.
“Sizler de benim gördüklerimi gördünüz. Neyle yüzleştiğimizi biliyorsunuz. Şimdi, fâniler, beni takip edin… karanlığın kalbine doğru.”
Lejyon’a karşı saldırı planları yapanlar arasında ön saflarda bulunan Khadgar, bu sefer iblisleri alt edebileceklerine inandığını dile getirse de Illidan çekimserdi. En büyük amacı Lejyon’u ve Sargeras’ı alt etmek olan Illidan, İttifak ve Orda güçlerinin cesaretinin yadsınamayacak olduğunu söylese de salt cesaretten çok daha fazlasına ihtiyaç duyduklarını biliyordu. İblislerin kumandanı Kil’jaeden’ın duydukları her türlü korkuyu ve kuşkuyu kendilerine karşı kullanmaya çalışacağından emindi.
Parçalanmış Sahil’de Yakan Lejyon’a karşı gerçekleştirilen çarpışmalar en sonunda doruk noktasına ulaştı ve Azeroth kahramanları Sargeras’ın Kabri’ne girip buradaki iblisleri geri püskürterek geçidi kapatabilmek için harekete geçtiler. Birçok zorlu düşmanı alt eden kahramanlar, en sonunda Sargeras’ın Avatarı ile yüzleşirlerken Illidan, Velen ve Khadgar da o sırada orada bulunan Kil’jaeden’a karşı amansız bir mücadele verdiler. Avatar yenilgiye uğrayınca geçidi kullanarak gemisine kaçmaya çalışan Kil’jaeden’ı durdurmak isteyen Velen, hiç düşünmeden peşi sıra gitti. Lejyon tehdidini sonlandırmak için can atan Illidan, Khadgar ve Azeroth kahramanları da tereddüt etmeden Kâhin’i takip ettiler.
Kil’jaeden, eredar ırkının evi olan Argus gezegeninin yörüngesindeki gemisine ulaştığında ardından gelen güçlerden kaçamayacağını anlayarak onlarla yüzleşmeye karar verdi; ancak Illidan’ın yol gösterdiği Azeroth kuvvetlerine karşı koyamayarak yenilgiye uğradı ve son nefesini verdi. Lejyon kumandanının ölümüyle birlikte gemisi Argus’a doğru düşmeye başladıysa da Illidan’ın pes etmek gibi bir planı yoktu; Sargerit Kilittaşı’nı kullanarak Azeroth’a bir geçit açtı ve Khadgar’a herkesi ışınlamasını söyledi. Başbüyücü ve beraberindekiler sağ salim bir şekilde Azsuna bölgesine indiler ancak hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaştılar: Lejyon’u kökünden yok etmeyi kafasına koymuş olan Illidan, Kilittaşı’nı kullanarak Argus ile Azeroth arasında devasa bir geçit açmış ve iki dünya arasındaki akıl almaz mesafeyi neredeyse ortadan kaldırmıştı. Argus, Azeroth’un göğünde adeta bir yara gibi asılı duruyordu.