Orda’nın Zandalar trolleriyle olası bir ittifak kurma çalışmaları başladığında Zuldazar’a giden Baine, burada hem Orda hareketlerini yönlendirdi hem de tekrar yoldan çıkmamaları için onları gözlemledi. Trollerin yeni lideri olan ve Zandalar’da Orda kuvvetlerinin bir bölümünü yöneten Rokhan’ın gönderdiği haberle denek Eski Tanrı G’huun hakkında bilgi sahibi olan Baine, Kral Rastakhan’ın nasıl olup da bir Eski Tanrı’nın krallığına bu kadar yakın durmasına göz yumduğunu anlamaya çalıştı. General Jakra’zet’in ölümü ve Mythrax adındaki C’Thrax’ın serbest kalışını da öğrenen Baine, Sylvanas’a yaşananlar hakkında haber gönderdi. Aynı zamanda Rastakhan’a da Orda’nın desteğinin arkalarında olacağının sözünü verdi.
Dazar’alor Savaşı (ya da diğer adıyla Zuldazar Kuşatması) sırasında hayatını kaybeden Rastakhan’ın cenazesine katılan Baine, burada yitirilen kralın kızı Talanji’ye bir babayı kaybetmenin ne demek olduğunu gayet iyi bildiğini söyledi. Nathanos’un intikam arayışlarının böylesine çalkantılı bir dönemde makul bir hareket olmadığını dile getiren Baine, İttifak ile diplomatik görüşmeler yapılabileceğini düşünse de bu fikri Sylvanas tarafından derhâl reddedildi.Kendi planları peşinde olan Sylvanas, Jaina’nın kardeşi Derek Proudmoore’un cesedi bulunduğunda onu bir diriölü olarak kaldırdı ve iradesini kontrol altına almak için çalışmalara başladı. Derek’e özgür irade sunmak gibi bir niyeti olmayan Savaşşefi, onu kendi emellerine alet ederek kullanmak, böylece Proudmoore ailesini katletmek istiyordu. Baine için bardağı taşıran son damla da tam olarak bu oldu.
Talanji ile görüşen Baine, ondan Vol’jin’in ruhunu çağırmasını rica etti. Sylvanas’ın ne kadar zarara yol açtığını göz önünde bulundurarak ona neden Banşi Kraliçesi’ni varisi olarak seçtiğini sormak istiyordu. Bu seçimi yapması için ona kimin fısıldadığını sorduğunda bazı ölülerin ruhları ortaya çıkarak onlara saldırdı. Bunun üzerine Vol’jin, Baine’in sorusunun oldukça yerinde olduğuna karar verdi zira birileri sırf bu soruyu sorduğu için onu öldürmek istiyordu; ancak kendisine kimin fısıldadığını hatırlamıyordu. Trolün talebi üzerine önce Parçalanmış Sahil’de ölümcül yarayı aldığı yere gidildi ve Vol’jin o kadar kolay bir şekilde yaralanmasının pek de iyi bir alamet olmadığını, sanki loalar tarafından terk edilmiş gibi hissettiğini söyledi. Adeta birileri veya bir şeyler Vol’jin’in ölmesi için Lejyon’a yardım etmiş gibiydi.
Baine, Talanji ve Vol’jin’in ruhu daha sonrasında ölüm loası Bwonsamdi’yi ziyaret ettiler ve trole fısıldayanın o olup olmadığını sordular. Vol’jin neden yakarışlarına cevap vermediğini sorguladığında loa, onları hiç duymadığını açıkça dile getirdi ve fısıldayanın kendisi olmadığını söyledi. Her ne kadar ölüm loası olsa da Sylvanas’ın eylemlerinden memnun değildi zira Savaşşefi öldürdüklerini birer diriölü olarak kaldırdığından Bwonsamdi o ruhları asla elde edemiyordu. Fısıldayanın kim olduğunu bulmak için yardım sözü veren ölüm loası, Liç Kral’a ulaşmalarını sağlayacak bir geçit açtı. Liç Kral da kendisinin olanlarla bir ilgisi olmadığını dile getirdi ve güçlerini üzerlerine saldı.
Kaçan ekip bunu takiben Val’kyr lideri Eyir ile görüştüyse de onun da olan biten ile hiçbir alakası yoktu. Bunun üzerine Bwonsamdi, Vol’jin’e Gölge Diyarlar’a gitmesini ve cevabı orada aramasını söyledi.
Vol’jin ile yaşadığı bu olağandışı tecrübeden sonra Zuldazar’a geri dönen Baine, Talanji’nin kraliçe olarak taçlandırıldığı törene katıldı.
Savaşşefi’nin yaptıklarına daha fazla göz yumamayan Baine, Derek Proudmoore’u kurtarmaya karar verdi. Yaşıyorken bir hastalığa kapılan ve ölmek üzereyken bir Terkedilmiş olarak diriltilmeyi kabul eden Kul Tiras’lı Thomas Zelling’in yardımını alan tauren, Derek’i kaçırdı ve Jaina’ya haber gönderdi. Gemiyle Theramore açıklıklarına giden Baine, Derek’i kardeşine teslim etti ve Orda’nın gittiği yoldan hiç memnun olmadığını dile getirdi. Toprak Ana ağlıyorken savaşmanın hiçbir mantığı yoktu ve halkının yanına dönmeyi planlıyordu. Ancak işler pek de planladığı gibi gitmedi.
Baine’in ihanetini öğrenen Sylvanas, tüm Orda liderlerini Kul Tiras’taki Fırtınanağmesi Vadisi’nde bulunan Harpdişi Kalesi’ne çağırdı. Derek Proudmoore’un kaçışının Orda içinden yapılan bir yardımla mümkün olduğunu dile getiren Sylvanas, Thomas Zelling’i sorguya çekti. Kendi planı yüzünden başkasının acı çekmesini istemeyen Baine araya girerek Savaşşefi’nin Orda’yı karanlık bir yola ittiğini haykırıp sorumluluğu üstlense de Zelling’in öldürülmesine engel olamadı. Kendisi de ihanet suçuyla tutuklanarak Orgrimmar’a götürüldü.
Orgrimmar’ın yer altında kalan kısmına inşa edilmiş olan yapıda tutulan Baine’in infaz edileceği haberi kısa sürede hem Orda hem de İttifak tarafından duyuldu. Anduin Wrynn dostunun öldürülmesine göz yummayı reddederek Jaina Proudmoore, Matthias Shaw ve İttifak kahramanını taureni kurtarmakla görevlendirdi. Orda tarafında haberi alan isim olan kan elflerinin lideri Lor’themar Theron, vakit kaybetmeden Saurfang ile Thrall’a haber gönderdi ve Orda kahramanını yardım etmesi için yolladı. Orgrimmar’da karşılaşan iki grup, Baine’in zarar görmeden kurtarılması için birlikte çalışmaya karar verdi.
Baine’i tutsaklıktan kurtardıktan sonra Jaina’nın yardımıyla Thunder Bluff’a ışınlanan taraflar, Sylvanas’ın aynı Teldrassil gibi taurenlerin şehrini de yakmayı planlayabileceğinden şüphelenerek ayrıldılar.
Kurtarılışının ardından tauren kahramanlara haber salan Baine, onlardan derhâl Thunder Bluff’a gelmelerini talep etti; zira ruhlar büyük bir aciliyetle isimlerini fısıldamışlardı. Taurenlerin ruhani liderleri son zamanlarda karanlık ve kaos içerisinde görüler görüyorlardı ve ardındaki sebebin ortadan kaldırılması gerekiyordu. Yardım çağrısını haykıran ruhun aslen eski tauren klan liderlerinden Iti olduğu ortaya çıktı. Kahramanları uyaran Iti, karanlık ruhların fiziksel dünyaya geçiş yapmaya başladığını ve onları durdurmaları gerektiğini söyledi. Kantoynak Kasabası’na gidip saldıran meşum ruhları alt eden kahramanlar, daha sonra Thunder Bluff’a yönelerek buradaki güçlü ruhu mağlup ettiler. Kazanılan zaferin ardından beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan Cairne Bloodhoof ve eşi Tamaala’nın ruhları, meşum yaratığı tamamen yok etmenin bir çözüm olmayacağını dile getirerek taurenlerin yolunun huzur ve ahenkten geçtiğini oğullarına hatırlattılar.
Baine tüm bu yaşananlardan sonra Thunder Bluff’ta kalarak geleceğin neler getireceğini beklemeye başladı.