Son yıllarda çıkan RPG'ler bizi şımarttığından falan değil, Pathfinder: Kingmaker düpedüz kötü... ve buglı.

Eveeet, yine geldik o malum döneme. Legion genel anlamda Warcraft tarihinin en başarılı ve heyecanlı ek paketlerinden biri olarak akıllara kazınırken bir sonraki ek pakete geçiş hazırlıkları da başladı bir yandan...

Herkesin hayatında bazı dönüm noktaları vardır. Starcraft benim için tam olarak o dönüm noktalarından birine denk gelmişti...

Biz ilktik. Tanrıları ilk görenler, onların hayvanlarını ilk evcilleştirenler, ruhu kötülükten ilk koruyanlardık. Bu toprakları fethettik ve bir imparatorluk kurduk.

Bu sıralar kıyamet sonrası bilimkurgu - fantezi konseptli senaryolarda bir artış var sanki. İyi ki de var. Zira insanlığın neden yok olduğunun gizemlerini çözmek beni elflerle barış yapıp ejderha dövmeye gitmekten çok daha fazla kendine çekiyor son zamanlarda.

Mass Effect’in bendeki etkisi büyüktür. Bilim kurgu türündeki oyunlara çok da meraklı biri olmadığımdan o zamanki ev arkadaşım ilk Mass Effect oyununu oynarken açıkçası dikkatimi çekmemişti...

Siz ne düşünüyorsunuz bilmem ama, 2017’de karşımıza çıkan oyunlardan şimdilik oldukça memnunum...

Birbirinin kopyası, sıkıcı onlarca oyun ismi ekranda kayarken gözün bir tanesine takılıyor. Adı "Torment: Tides of Numenera"...

Fallout 4'ün, içerisinde kelimenin tam anlamıyla yapacak hiçbir şeyim kalmadıktan sonra bile aklımdan çıkmadığını söylesem sanırım abartı olmaz...

Son bir haftayı internetten uzak ve izole bir şekilde geçirmediyseniz muhtemelen gözünüze çarpmıştır: Warcraft filmi eleştirmenler tarafından yerden yere vuruluyor adeta...