“Bir kapıyı kapatmak o kapıdan geçmekten daha kolay olabilir. Ama bazen kaderin bağlarını koparmak için bilinmeyene adım atmak gerekir.”
Yakan Lejyon‘un iblislerine karşı tek başına savaşmak için kudretli güçler bahşedilmiş kadim Tirisfal Muhafızları’nın sonuncusu, destansı asa Atiesh’in taşıyıcısı, Azeroth’un koruyucusu ve aynı zamanda laneti. İsmi efsanelerle birlikte fısıldanan Magus Medivh…
Medivh, Azeroth tarihine adını öylesine kazımış bir karakterdir ki hikâyesi doğmadan önce başlar.
Tirisfal Konseyi olarak bilinen büyücüler birliği, uzun yıllardır Yakan Lejyon’la savaşabilmek için güçlerini tek bir kişiye aktararak bu seçilmiş konsey üyesini “Muhafız” hâline getirmekte, bu unvanı alan büyücü de görev süresi sona erdiğinde güçlerini yeniden sahiplerine iade etmekteydi. Konseyin görevlendirdiği muhafızlardan biri olan Aegwynn, parlak olduğu kadar inatçı bir büyücüydü ve konseye karşı dik başlıydı. Yüz yıllık görev süresinin sonlarına doğru Aegwynn, Kuzeyyarı’nın buzdan topraklarında bir iblis sürüsünün varlığını hissetti. Hemen yola çıkarak Ejderkonağı Tapınağı’na ulaştı ve mavi ejderhaları avlayan iblislere karşı diğer ejderhaları yardıma çağırdı. Hepsi olmasa da ejdersürüleri muhafıza yardım etmeyi kabul ettiler ve birlikte iblisleri dize getirdiler.
O anda Kuzeyyarı’nın göğü dalgalandı ve karardı. Yakan Lejyon’un dehşet verici efendisi Sargeras’ın avatarı savaş alanına adım attı. Aegwynn orada hayatının savaşını verdi ve amansız büyüleriyle düşmanını yenmeyi başardı. Tükenmiş de olsa kazanmıştı ya da öyle zannediyordu. Aegwynn, tam da Sargeras’ın umduğu gibi onu yenebilmek için gücünü tamamen tüketmiş ve kendisini korunmasız bırakmıştı. Böylece Sargeras düşerken ruhunun bir parçasını Aegwynn’in zayıflamış bedenine aktarmıştı. Aegwynn başına gelenlerden habersiz bir şekilde kendisini yıllar geçtikçe konseyden tamamen soyutladı. Dalaran’a yaptığı nadir ziyaretlerden birinde muhafız görevinden ayrılıp güçlerinden vazgeçmesini isteyen konseyi reddetti. Bunun üstüne konsey muhafızı yakalamak üzere Tirisgarde ismi verilen bir ekip kurdu.
Kara Geçit‘in açılmasından 45 yıl önce Tirisgarde üyelerinden Nielas Aran, Aegwynn’i bulmayı başardı ancak bu esnada beklenmeyen oldu ve Nielas ile Aegwynn arasında bir aşk filizlendi. Sonsuza dek Muhafız olamayacağının farkında olan Aegwynn, Nielas’tan kendisine bir çocuk vermesini istedi; böylece muhafızlık güçlerini kendi çocuğuna aktarabilecek ve konseyden uzak tutabilecekti. Nielas teklifi kabul etti ve bir oğulları oldu. Aegwynn oğluna “sırların koruyucusu” anlamına gelen Medivh ismini koydu ve uzun yıllar boyunca kendinde tuttuğu muhafızlık güçlerini Medivh’in ruhunun derinliklerine sakladı. Ama güçleriyle birlikte devrettiği bir şey daha vardı: Aegwynn’in içinde saklanan Yakan Lejyon’un efendisi Sargeras’ın ruhunun o küçük parçası da artık Medivh’i ele geçirmişti.
Aegwynn, Medivh ve Nielas hep birlikte Stormwind’e yerleştikten sonra Aegwynn, oğlunu yetiştirmesi için Nielas’a bırakıp şehirden ayrıldı. Medivh en yakın iki arkadaşı Llane Wrynn ve Anduin Lothar’la birlikte Stormwind’de büyürken Nielas ona akıl hocalığı yaptı. Medivh’e Tirisfal Konseyi’ni, muhafızları ve annesinin mirasını anlattı; ancak Nielas soğuk ve zorlayıcı bir öğretmendi. Bitap düşüren eğitimler ve kaderine ilişkin baskılar, 14 yaşına geldiğinde Medivh’in muhafızlık güçlerinin serbest kalmasına sebep oldu. Oluşan büyü akımları babasını öldürürken kendisiniyse derin bir komaya soktu.
Medivh yıllar sonra uyandığında Anduin Lothar bir Stormwind şövalyesi olarak kılıç kuşanmaya başlamış, Llane Wrynn ise kral olmaya hazır hâle gelmişti. Medivh aylar boyu Stormwind politikalarından uzak durdu. Uyandığından beri babasının ölümünün suçluluğunu üstünden atmaya çalışıyor, bazen de rüyalarında Karazhan denen yere gitmesini söyleyen bir kadın görüyordu. Medivh bu rüyaları görmezden geldi ve kendini en huzurlu hissettiği arkadaşlarının yanında kalmayı tercih ederek onların Gurubashi trolleriyle olan mücadelelerine katıldı.
Medivh daha önce hiç savaş görmemişti ve muhafız güçleriyle neler yapabileceğini merak ediyordu. Üç arkadaş Medivh’in büyüsünü kullanarak gizlice Boğandiken Vadisi’ne girdi. Planları Gurubashi savaş lordu Jok’non’u öldürerek trolleri lidersiz bırakmaktı. Medivh, Jok’non’la bizzat savaştı ancak savaş lordu daha önce hiç görmediği bir büyü tipi kullanıyordu. Jok’non’un karanlık güçleri Medivh’i neredeyse yenilgiye uğratacaktı; bunun gerçekleşmesini engellemek isteyen Medivh, muhafız güçlerini tamamen serbest bıraktı. Ortaya çıkan büyü, Jok’non ve içinde bulunduğu zigurattaki trollerin hepsini yok etti. Üç arkadaş vakit kaybetmeden Stormwind’e döndüler ancak ortada bir zafer sevinci yoktu; Medivh’in karanlık yanına tanık olmuşlardı.
İntikam almak isteyen troller, Stormwind’e karşı hücuma geçtiler. Llane’in babası Kral Barathen bu savaşta hayatını kaybetti. Stormwind’in tek umudu artık Medivh’di. Şehrin surlarına çıkan Medivh, Gurubashi trollerinin üzerine ateş ve buz yağdırdı. Büyü fırtınası sona erdiğinde trollerin sadece ufak bir kısmı muhafızın gazabından kaçabilmişti.
Bu arada rüyalarındaki kadın, Medivh’i Karazhan’a çağırmaya devam ediyordu. Medivh bu çağrıya daha fazla kayıtsız kalamayarak Karazhan kulesine gitti. Rüyalarındaki kadın, aslında hiç tanımadığı annesi Aegwynn’di ve onu bekliyordu. Aegwynn, Medivh’e gerçek bir muhafız olmak için yeni dersler verdi ve onu kimseye, özellikle Tirisfal Konseyi’ne güvenmemesi konusunda uyardı. Medivh, annesine zaman zaman içinde hissettiği karanlıktan bahsetti ama Aegwynn aynı karanlığı kendisinin de hissettiğini, bunun muhafız olmanın bir yükü olduğunu söyleyerek onu rahatlattı. Oysa ikisini de etkileyen bu karanlık, Sargeras’tan başkası değildi.
Aegwynn, Medivh’i en yakın arkadaşlarından biri olan Moroes’a emanet ederek sürgününe geri döndü. Oğlundan ayrılmak zordu ama biliyordu ki onun yanında kalırsa Tirisfal Konseyi asla Medivh’i rahat bırakmazdı. Konsey Stormwind’deki olayları duymuş ve Medivh’in yeni muhafız hâline geldiğini anlamıştı. Karazhan’a mektuplar göndererek Medivh’i görüşmeye çağırdılar ama asla cevap alamadılar. Alternatif bir çözüm olarak Medivh’in yanına büyücü çırakları göndermeye başladılar ancak çırakların hiçbiri Medivh’e bir günden fazla dayanamadı. Moroes, Medivh’in sürekli artan karanlık ruh hâlini dağıtmak için Karazhan’da ziyafetler vermeyi önerdi. Medivh öneriyi kabul etti ve Karazhan yıllar boyu Stormwind soylularının sosyete galalarına ev sahipliği yaptı. Tirisfal Konseyi bu etkinliklere ajanlar gönderdi ve rapor edilenlere şaşıp kaldı. Aegwynn’in oğlu Medivh gücünü ve şöhretini lüks içinde basit bir hayat sürmeye harcıyordu. Öte yandan gelen yeni çıraklara karşı daha iyi davranmaya başlamıştı ama onlar da kulede en fazla bir hafta kalmaya dayanabiliyorlardı.
Medivh partiler ve galalar arasında eğitimlerine devam ediyordu. Karazhan kütüphanesi ihtiyacı olan tüm bilgileri içeriyordu. Özellikle Lejyon’un Azeroth’u son istila ettiği Kadimler Savaşı’ndan çok etkilenmişti: Tüm Azeroth, Lejyon’u yenmek için bir araya gelmişti; şimdiyse dünya birbirinin kanını dökmekten zevk alan uluslarla doluydu. Yeni bir istilaya karşı asla ayakta kalamazlardı. Medivh, bir zamanlar Sargeras’ın tüm evren için vardığı sonuca vardı: Azeroth temelden kusurluydu ve düzelmesi için radikal bir önlem alınması gerekiyordu.
Görevini yerine getirmek için müttefiklere, hatta bir orduya ihtiyacı olduğuna karar verdi. Muhafız güçlerini Azeroth’un ötesine, kozmostaki diğer dünyalara ve Çarpık Düzlem’in görülmemiş yerlerine seyahat etmek için kullandı. Lejyon şimdilik Azeroth’u tehdit ediyor gibi görünmüyordu. Sargeras, Medivh’i etkileyerek spesifik bir dünyaya odaklanmasını sağladı: Draenor.