Şaman güçlerini kullanan Drek’Thar, Orgrim Doomhammer’ın rüyalarını kullanarak ona haber gönderdi. Modan Gölü’nün yakınlarında Durotan ve ailesiyle buluşması gerektiğini öğrenen Orgrim, gördüklerini Blackhand’den gizleyip bir gözcülük işi yapacakmış süsü vererek az sayıda korumayla birlikte göle doğru yola çıktı. Burada aileyle buluşan Orgrim, Go’el’in neden ve ne kadar etkilendiğini öğrendi ancak hiç şaşırmadı zira bir süredir Gul’dan’ın karanlık işler peşinde olduğuna dair kendi şüpheleri vardı. Orda’nın gölgelerden yönetildiğini ve aslında büyük bir piyon ordusundan başka bir şey olmadığını düşünen Durotan, Draka ve Orgrim, Gul’dan ve Blackhand’den her ne pahasına olursa olsun kurtulmaları gerektiğine karar verdiler.
Bu görüşmenin bitiminde Orgrim, yanındaki korumalara Alterac’a dönerken üçlüye eşlik etmelerini söylemiş olsa da bu büyük bir hataydı. Bu korumalar Orgrim’e değil, gizliden Gölge Konseyi’ne bağlılardı ve birkaç gün kuzeye ilerledikten sonra hem Durotan’ı hem de Draka’yı vahşice katledip bebek Go’el’i de soğuktan ölmesi için bir başına terk ettiler. Ancak Go’el tarihten o kadar çabuk silinmeyecek, ailesine düzenlenen suikastın yalnızca bir gün sonrasında Aedelas Blackmoore tarafından bulunup Durnholde Kalesi’ne götürülerek burada büyütülecekti.
Orgrim korumalarından haber alamayınca yeni bir birlik gönderdi ve ailenin başına gelenleri öğrendi. Go’el’e ne olduğu hakkında hiçbir bilgisi ve ümidi olmayan Orgrim, ikinci birliğin suikastçıları öldürdüğünü öğrendi. Böylece Gul’dan da Orgrim’in gerçeği ortaya çıkarma planlarındaki parmağından asla haberdar olamadı.
Orda ise önlerine çıkan her insanı öldürmeye çalışıp yerleşimleri yakıp yıkmaya devam ediyordu. Stormwind finansal anlamda da çökmenin eşiğindeydi, aynı zamanda gıda sağlayan birçok yer yok edilmişti. Blackhand bu dönemde saldırılarının ikinci aşamasını harekete geçirerek Kızılbayır Dağları’nı ele geçirmek için çalışmalara başladı. Nitekim ilk adım attıkları bölgeleri neredeyse hiçbir karşı çıkma olmadan işgal ettiler. Lakeshire kasabasını ele geçirmeye çalıştıkları sırada saldırıya geçen Lothar ve ekibi tarafından mağlup edildilerse de Gölge Konseyi’nin fel büyücüleri savaşın gidişatını değiştirdiler ve Lothar’ı geri çekilmeye zorladılar. Yine de pusuya düşürülmek Blackhand’i hiç memnun etmemişti ve böylece yanındaki fel büyücüleri -hayatını kurtarmış olsalar da- idam ettirdi.
Gul’dan kendi emri altındakilerin Savaşşefi tarafından öldürülmesinden hiç mutlu değildi. Aynı zamanda insanların büyük sayılara karşı durduklarında nasıl gözü kara savaştıklarını da öğrenmişti. Bu yüzden Stormwind’e direkt yapılacak bir saldırının Orda için pek de hayırlı olmayacağına inanıyordu. Ayrıca Orda kuvvetlerinin tamamı Azeroth’ta değildi ve bu yüzden Shattrath’ta kazandıklarına benzer bir zafere ulaşamayacaklarını düşünüyordu. Farklı bir yöntem denemelilerdi.
Karabor saldırısından önce ork saflarını nasıl güçlendirdiği üzerine düşünen Gul’dan, benzer bir yaklaşım uygulayıp uygulayamayacaklarını sorgulamaya başladı. Azeroth’ta da element ruhları oldukça fazlaydı ve bu yüzden onları yozlaştırabilirdi. Karakaya Dağı’ndaki element hareketlerini öğrenen Gul’dan sayesinde Gölge Konseyi, gizlice bu topraklara doğru ilerledi. Dağın derinliklerinde yer alan ateş elementinin lideri Ragnaros yüzünden ilk girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı zira herhangi bir fel büyücüsü fazla derinlere indiğinde Kara Demir cüceleri tarafından katlediliyordu. Araya giren Cho’gall, daha barışçıl bir yöntem denemeye karar vererek cüceleri tarafına çekti. Öğrendiğine göre Eski Tanrılar da Orda’nın ilerleyişinden memnunlardı ve bu Cho’gall’ın barış elini uzatması için yeterli bir sebepti. Böylece Gölge Konseyi’ne Karakaya Kulesi’nde bir yer tahsis edildi ve orada kaldıkları sürece ne Ragnaros ne de cüceler tarafından rahatsız edilmeyeceklerinin güvencesi verildi.
Stormwind’i çevreleyen üç bölge de tamamen Orda kuvvetlerinin eline düştüğünde şehre saldırmanın vakti gelmiş oldu. Elwynn Ormanı’na saldırıya geçen binlerce ork, şehri kısa sürece kuşattı. Blackhand’in emriyle Kilrogg ve Cho’gall önderliğinde hareket eden Kanayan Oyuk ve Alacakaranlığın Çekici klanları, şehre doğru taarruza geçtiler. Savaşşefi şehrin kısa sürede düşmesini bekliyordu ancak çok yanılmıştı.
Anduin Lothar ve beraberindeki sayısız Stormwind şövalyesi, deniz üzerinden giderek Orda kuvvetlerinin ardından saldıracak şekilde ilerlemişlerdi. Hem şehirden gelen saldırı hem de arkalarından sarılmış olmanın paniğiyle arada sıkışan Orda askerleri kısa sürede kaçmaktan başka çareleri olmadığına kanaat getirdiler. İki safta birden savaşıp üstüne bir de şehri ele geçirmeleri imkânsızdı ve böylece uzun süreden sonra ilk defa ağır bir mağlubiyet alarak ormanı terk ettiler.
Blackhand yedikleri bu darbeden oldukça hoşnutsuzdu. Kilrogg ve Cho’gall’ı öldürmeyi düşündüyse de bu düşünceden kısa sürede vazgeçti zira klanları yönetecek yetkili isimlere hâlâ ihtiyacı vardı. En nihayetinde Orda, Kızılbayır Dağları’na çekilerek bir sonraki saldırılarını planlamaya karar verdi.