Aegwynn ve Nielas, oğullarını güvenle yetiştirebilecekleri uygun bir yer aramaya başladılar. En sonunda hem Dalaran hem de diğer insan krallıkları ile bağları oldukça zayıf olan Stormwind’de büyümesi gerektiğine karar verdiler. Nielas, Stormwind kraliyet maiyetinin resmi büyücüsü olarak görev almaya ve Medivh’i tek başına yetiştirmeye başladı. Aegwynn ise tüm bu olanlardan sonra Muhafızlık görevini bıraktı ve her ne kadar oğlunu uzaktan izliyor olsa da büyü gücüyle uzatmış olduğu hayatı boyunca yaşadıklarının yorgunluğuyla gözlerden ırak bir yere çekildi.
Babası Nielas Aran’ın kraliyet ile yakın bağlar içinde olması Medivh için de aynı ortamda bulunmak ve Stormwind’in önde gelen isimleriyle tanışmak anlamına geliyordu. Öyle ki oldukça yakın bağlar kurduğu çocukluk arkadaşları Arathi soyundan gelen Anduin Lothar ile o dönem Stormwind Prensi olan Llane Wrynn’den başkası değildi. Üçlü yaramazlıkları ve maceralara atılıp başlarına bela açmalarıyla biliniyor olsalar da Stormwind halkı tarafından oldukça seviliyorlardı.
Medivh’in arkadaşlarıyla yapmaktan en çok hoşlandığı şeylerin başında babasının verdiği eğitimlerden kaçmak geliyordu; zira Medivh her ne kadar yetenekli olsa da babası asla memnun olmuyormuş gibi gözüküyordu. Nielas’ın eğitimleri oldukça ağırdı, eğlenceli hiçbir yanları yoktu ve daha fazlasını yapabilmesi için Medivh üzerinde baskı kuran bir yapıya sahipti. Medivh neden böylesine ağır bir muameleye maruz kaldığını anlamasa da gerçekleri öğrenmesi uzun sürmedi. Nielas bir gün oğlunu kenara çekti ve Tirisfal Konseyi’nden, Muhafızlık görevinden, annesinden ve onu bekleyen gelecekten bahsetti; vakti geldiğinde Medivh de bir Muhafız olacaktı, hem de Tirisfal Konseyi’nin etkisi altında kalmadan.
Kendi geleceğiyle ilgili çok önceden yapılmış planların bilinciyle ve taşıyacağı sorumluluğun ağırlığıyla büyük stres altına girmeye başlayan Medivh, on dördüncü yaş gününü kutlamak üzereyken kendini daha fazla kontrol edemedi ve içinde taşıdığı Muhafızlık güçleri bir anda serbest kaldı. Babası Nielas her ne kadar oğlunu kontrol altına almaya çalıştıysa da başarılı olamadı ve Medivh’den yayılan yoğun güç akımı altında can verdi. Medivh ise derin bir komaya girdi.
Genç büyücü vakit kaybedilmeden Northshire Manastırı’na götürüldü ve buradaki rahipler tarafından gözetim altına alındı. Dostları Anduin Lothar ve Llane Wrynn’in de sıklıkla ziyaret edip durumunu sordukları Medivh, yaklaşık on yıl boyunca girdiği komadan çıkamadı. Nihayet uyandığında ise dünyanın düzeni değişmiş, dostları önemli mevkilere gelmişlerdi. Anduin Lothar, Stormwind askerî gücünün bir parçası olarak şövalyelik unvanını almış ve yiğitliğinin hikâyeleri Lordaeron’a bile ulaşmıştı. Llane Wrynn’in ise babasının tacını alıp kral ilan edilmesine az bir zaman kalmıştı.
Medivh dünyanın yeni düzenine alışmaya çalışırken içinde bulunan büyük gücü de yavaş yavaş keşfetmeye başladı. Bir yandan yıllarca kendisine bakan rahipleri her şeyin yolunda gittiğine ve iyi hissettiğine ikna etmeye çalışırken bir yandan da sahip olduğu gücü karanlıkla ve kötülükle savaşmak için kullanacağına dair yemin etti.
Ancak annesi Aegwynn gibi Medivh’in de olan bitenden haberi yoktu. Ruhunun derinliklerinde Sargeras’ın bir parçasını taşıdığından habersiz bir şekilde yaşamaya devam eden Medivh, gün geldiğinde Yakan Lejyon’u Azeroth’un ikinci istilasına başlatacak olaylara yol açacağını bilmiyordu. Kendi düşünceleri ile inançlarının yavaş yavaş ve ustalıkla yozlaştırıldığının farkına vardığında ise her şey için çok geç kalmış olacaktı.