Overwatch’un kahramanlıklarının ve Omnik Krizi’nin üzerinden geçen aşağı yukarı yirmi yılın ardından organizasyonun gözden düşüşü ve kırılma aşaması başladı. İlk darbe çok gizli çalışan Blackwatch’un kamu önünde ifşa edilmesiyle geldi. Suikast düzenleme, insan hakları ihlalleri, işkence yapma, yozlaşma gibi ciddi ithamlarla birlikte organizasyonun itibarına leke sürüldü. Suçlamaların ardı arkası kesilmezken ve çeşitli devletler Overwatch’a tepki gösterirken Birleşmiş Milletler mecburen organizasyonu inceleme altına aldı. Ancak bu hareket olayları yatıştırmak yerine halkın gözünde Overwatch’u daha da şüpheli bir konuma soktu. Derken diğer felaketler üst üste bindi: Overwatch’un çeşitli iklimleri incelemek için kurduğu üslerden biri olan Gözlem Noktası: Antartika çok şiddetli bir fırtınanın ortasında kalarak dış dünyayla iletişimini kaybetti. İçeri mahsur kalan iklimbilimciler ve bilim insanlarından sadece Mei-Ling Zhou kendini dondurmak suretiyle hayatta kalabildi. Talon adındaki terörist organizasyon, Talon’un izini süren Fransız ajan Gérard Lacroix‘in karısı Amélie’yi kaçırıp beynini yıkayarak onu kendi saflarına kattı ve Gérard’ı öldürttü. Bu olayın ardından Talon’a geri dönerek “Widowmaker” kod adını kullanmaya başlayan Amélie, organizasyon adına çeşitli operasyon ve suikastlerde bulunmaya devam etti. Hatta kritik bir operasyon sırasında Saldırı Kumandanı Morrison’ın yardımcısı pozisyonundaki Ana Amari’ye suikast düzenleyerek ana kadronun çatırdamasına sebep oldu.
Overwatch’un tabutuna son çiviyi çakanlar ise doğrudan organizasyonun en tepesindeki iki isim oldu: Gabriel Reyes ve Jack Morrison. Morrison, Blackwatch operasyonlarının Overwatch’u soktuğu durumdan rahatsızdı ancak Reyes bu operasyonların gerekli olduğunu savunuyordu. İkilinin bu konudaki çatışması durumun ciddiyeti sebebiyle daha da gerilince ipler koptu ve bir zamanların iki silah arkadaşı, Overwatch’un İsviçre’deki karargâhında büyük bir çatışmaya girdi. Bu çatışma sonucunda tesis patladı ve ikilinin cesetlerine ulaşılamasa da resmi olarak öldü kabul edildiler. Medya ve halkın bu haberi alması çok uzun sürmedi ve böylece Petras Yasası ilan edildi. Petras Yasası, Overwatch’un derhal kapatılmasını emrediyor ve Overwatch’a dair her türlü işin yasa dışı ilan edildiğini buyuruyordu.
Reyes ve Morrison öldü kabul edilseler de gerçek oldukça farklıydı. Dr. Angela Ziegler, iki dostunu da ölümün kıyısından geri getirmeyi başarmıştı. Ancak yaşadıkları çatışma ve ardından gelen patlama iki adamı da değiştirmişti. Reyes, eskinin bir hayaleti haline gelmesinden Dr. Ziegler ve Morrison’ı sorumlu tuttu ve Overwatch’un en büyük düşmanlarından biri olan Talon’a katılarak Overwatch’tan intikam almaya yemin etti. Jack Morrison ise Asker: 76 adını almış ve Overwatch’a karşı kurulan komployu ortaya çıkartmak için önüne kim çıkarsa çıksın umursamadan icabına bakan maskeli bir intikamcı hâline gelmişti. Artık var olmayan bir organizasyonun eski ajanları olan diğerleriyse büyük bir boşluğa düştü. Kimisi Overwatch’un yokluğunda kendi çabalarıyla kahramanlıklarını sürdürmeye devam etti, kimisiyse paralı askere dönüştü… Aralarından tek biri, Winston, Gözlem Noktası: Cebelitarık‘taki laboratuvarına çekildi ve Overwatch’un dünya çapındaki bağlantılarını tekrar kuracak bir uydu inşa ederek kahramanlara tekrar ihtiyaç duyulacak günün gelişini bekledi.
Overwatch’un kapanışıyla birlikte dünya yeni bir döneme girdi. Overwatch’un kontrolünde olan tanrı programları Helix Uluslararası Güvenlik adındaki bir güvenlik şirketine devredildi. Overwatch’un kurucu kadrosundan Ana Amari’nin kızı Fareeha’nın da görev aldığı bu güvenlik şirketi Mısır’daki bir tapınakta bulunan “Anubis” adındaki yapay zeka kontrolden çıktığında duruma müdahale etti. Ancak tanrı programları ve omnik tarafında durumlar büyük ölçüde kontrol altında olsa da Overwatch’un yokluğu Talon’ın gittikçe daha aktif ve agresif bir hâl almasına sebep oldu. Kendi gizli planlarının peşinde koşan organizasyon, Overwatch’tan kimsenin işlerine karışmayacağından emin olmak için eski Overwatch ajanlarının şimdiki lokasyonlarını çalmak için Winston’ın Cebelitarık’taki laboratuvarına saldırdı. Artık “Reaper” olarak bilinen Gabriel Reyes’in yönettiği saldırı, Winston ve Winston’ın yapay zeka dostu Athena‘nın müdahalesiyle başarısızlığa uğradı. Bunun üzerine Winston dünyanın bir kez daha kendilerine ihtiyaç duyduğuna karar vererek Overwatch ajanlarına sinyal yollayacak kodu aktif hale getirdi ve bütün eski ajanlara göreve dönüş çağrısı yolladı.
Bu sırada Talon gizemli bazı soygunlara girişmeye başlamıştı. Winston’ın laboratuvarına yapılan saldırıdan bir süre sonra Reaper bu sefer yanında Widowmaker’la birlikte tekrar ortaya çıktı ve Numbani’deki bir müzeden Doomfist‘in eldivenini çalmaya çalıştı. Ancak bu çaba da yine Winston ve onun çağrısına ilk cevap veren isimlerden biri olan Tracer’ın müdahalesiyle durduruldu. McCree, Talon tarafından yapılan bir tren soygununu durdurmayı başardı; Talon ajanlarının neyi çalmaya çalıştığını çözemese de kullandığı taktiklerin Blackwatch’ta kullanılan taktiklerle aynı olduğunu fark etmişti. Talon’un aynı zamanda Yunanistan’da görülüp Ilios adındaki bir kasabada çeşitli arkeolojik kalıntıları çalmaya çalıştığına dair bazı söylentiler vardı. “Shrike” adı altında adaleti sağlamaya çalışan bir ödül avcısı, Talon’un Gize’deki operasyonlarına engel olmaya çalışırken Jack Morrison ile karşılaştı. Shrike’ın öldü sanılan Ana Amari olduğu ortaya çıkınca iki eski dost bir kez daha birlik olarak Talon ve Reaper’ın planlarına engel oldular.
Overwatch ve Talon arasındaki çatışma iyiden iyiye kızışırken King’s Row’da Talon en sonunda üstünlüğü eline geçirmeyi başardı. Boş-Sektör’ün saldırısından sonra bir kez daha King’s Row’a gelen Takherta Mondatta, omnik ve insan hakları konusunda yaptığı bir konuşma sırasında Widowmaker tarafından gerçekleştirilen bir suikaste kurban gitti. Tracer’ın durdurmayı başaramadığı bu suikast, artık yasa dışı görülen Overwatch’u bir kez daha zor bir duruma soktu.
Bu noktada geleceğin Overwatch, Talon ya da omnikler için başka neler getireceği henüz belirsiz. Ancak yakın zamanda Numbani havaalanına yapılan bir saldırı ve Doomfist’in eldiveninin çalınması, bize yeni bir fırtınanın yaklaşmakta olduğunu gösteriyor.