Oldukça gelişmiş bir ırk olan eredarlar, binlerce yıl önce Argus olarak isimlendirdikleri gezegende yaşıyorlardı. Triumvira adı verilen üç kişilik liderlik altında yönetilen Argus, Kara Titan Sargeras’ın yalan vaatlerine kanan Kil’jaeden ve Archimonde’un önderliğinde Yakan Lejyon saflarına geçtiğinde yönetimdeki diğer isim olan Velen, kendisini takip eden eredarlarla birlikte Genedar adındaki naaru gemisini kullanarak gezegeni terk etti. Evren boyunca birçok farklı dünyaya giden ancak Yakan Lejyon tehdidinden kurtulamayan bu eredarlar, kendilerine “draenei” olarak seslenmeye başladılar. Sayısız asır boyunca seyahat eden ve Yakan Lejyon’un gazabından kaçan draeneilar, Genedar’ın tamir edilemeyecek şekilde çakılmasıyla birlikte Draenor adı verilen gezegene hapsoldular. Bu olay sadece tek gerçek zaman diliminde değil, alternatif bir zaman dilimindeki Draenor’un tarihinde de aynı şekilde gerçekleşti.
Draeneilar yeni dünyalarına alışıp yerleşmeye başladıklarında birçok kudretli şehir de inşa ettiler. Bu şehirlerden en önemlileri Talador bölgesinde bulunan Shattrath ve Gölgeay Vadisi’nde bulunan Karabor Tapınağı’ydı. Draenei ırkı için kutsal kabul edilen Karabor, birçok önemli oluşumun ve ismin bir araya geldiği, kendilerini Işık’a adayan savaşçıların ve rahiplerin çıraklarını yetiştirdikleri bir kentti. Bu çıraklar arasında bir kişi vardı ki alternatif Draenor’un tarihinin değişmesinde büyük rol oynayacaktı ve adı Yrel idi.
Yrel, alternatif Draenor’da dünyaya geldi ve ablası Samaara tarafından Karabor Tapınağı’nda yetiştirildi. Yaşı geldiğinde ise kendisini Işık’a adayarak bir rahibe olabilmek için çalışmalarına başladı. Oldukça yetenekli olan Yrel’in başarıları ve ilerleyişi Kâhin Velen’in gözünden kaçmadı ve onu kendi çırağı olarak eğitmeyi teklif etti. Yrel’in içerisinde anlamlandıramadığı bir karanlık olduğunu sezse de ona liderliğin, fedakârlığın ve umudun önemini öğretti. Genel olarak Karabor’da yaşayıp şifa dağıtmayı ana görev bilen Yrel’in hayatındaki bu huzurlu anların sona ermesi ise uzun sürmedi.
Gerçek zaman dilimindeki Azeroth’tan 35 yıl öncesinin bu alternatif Draenor’una gelen Garrosh Hellscream, bir araya gelen ork klanlarının iblis kanı içmesini engellemiş ve onları Yakan Lejyon’un piyonları olmaktan kurtarmıştı. Ancak farklı amaçları vardı: Demir Orda isimli oluşumu kurarak Draenor’u ve ardından Azeroth’u ele geçirmek istiyordu. Bu çabaları sırasında birçok draenei da esir alınmıştı ve Yrel de bunlardan biriydi.
Demir Orda tarafından Tanaan Ormanı’ndaki Gölgeli Dehlizler adı verilen madende tutulan Yrel, Garrosh’u ve planlarını durdurmak için Azeroth’tan gelen kahramanlar tarafından tesadüf eseri bulundu. Gölgeay Klanı’nın lideri Ner’zhul’un bir teğmeni olan Ankova tarafından esir tutulan Yrel, nefsi müdafaa yaptığı sırada onu öldürmüş ve ilk defa bir canlının hayatına son vermişti. Vakit kaybetmeden Başbüyücü Khadgar’ın grubuna katılan Yrel, İttifak kahramanları Tanaan’dan kaçarken onlarla beraber aynı gemiye atlayarak Gölgeay Vadisi’ne ulaştı.
Gölgeay Vadisi’ne vardıklarında Velen tarafından karşılanan İttifak ekibi, buraya yerleşerek Lunarfall adındaki garnizonu kurdu. İlk başta Velen’i takip ederek draenei yerleşimine geri dönen Yrel, daha sonra yine Kâhin’in yönlendirmesiyle Lunarfall’a giderek İttifak güçlerinin başındaki kumandana bölgeyi tanıtmak istediğini söyledi. Kumandan ile birlikte öncelikle ablasının yaşadığı Embaari Kasabası’na giden genç draenei, buradan da Teluuna Gözlemevi’ne geçti; ancak bu seyahatleri sırasında Gölgeay orkları draeneilara saldırmaya ve onları esir almaya başlamışlardı. Nitekim Ner’zhul da gözlemevine yaptığı saldırı sırasında Samaara’yı kaçırdı ve geriye Gölgeay Vadisi semalarında duran düşmüş naaru K’ara’nın karanlık bir parçası olan Karnoth’u bıraktı. Kumandan ile birlikte Karnoth’u alt eden Yrel, daha sonrasında Velen’in emriyle bir grup Rangari gözcüsünü yanına alarak kaçırılan draeneiları kurtarmak için Gölgeay Klanı’nın evi olan Shaz’gul kasabasına gitti.
Shaz’gul’da işler hiç de hesaplandığı gibi gitmedi. Rangari gözcülerinin hepsi orklar tarafından yakalanıp infaz edilirken ekipten hayatta kalan tek kişi Yrel’di, zira Rangariler yakalandıkları sırada ona saklanmasını tembih etmişlerdi. İttifak kumandanı tarafından kurtarılan Yrel, o ve Velen ile birlikte bölgenin batısındaki Izdırap Hisarı’na doğru yola aldı. Burada ölümün kıyısında bulduğu ablası Samaara’nın hayatını kaybedişine şahit olan genç draenei, halkını kurtarmak için yemin etti. Ner’zhul’un Kara Yıldız adı verilen naaru K’ara’nın gücünü kullanmasını engellemek isteyen Yrel, Velen ve İttifak kumandanı ilk başta başarısız olsalar da Kâhin’in alnındaki kutsal rünü Yrel’e devretmesi ve ardından kendisini feda etmesiyle birlikte Gölgeay Vadisi’nde zafer kazandılar. Işık ile kutsanarak karanlığından kurtulmuş olan K’ara’nın da yardımıyla orklar tarafından ele geçirilmeye çalışılan Karabor Tapınağı’nı temizleyen Yrel ve kumandan, sonrasında bir Savunucu olan Maraad ile birlikte Gorgrond’a gitmeye karar verdiler.
Yrel ve Maraad, bir grup Rangari gözcüsünü bölgeyi gözlemlemeleri ve ne tür sırlar barındırdığını öğrenmeleri için Gorgrond’a göndermişlerdi; ancak Eksarh Naielle’in liderlik ettiği bu ekip İlkeller tarafından saldırıya uğramıştı. Tehlikeyi ortadan kaldırdıktan sonra harekete geçen Yrel ile Maraad, hayatta kalan draeneiları yanlarına alarak bölgede bulunan kara cüce Thaelin Darkanvil’in de yardımıyla Highpass adındaki geçici karakolu kurdular. Bir genezor olan Iyu’yu alt ettikten sonra kuzeye doğru yol alan ekip, burada Demir Orda’nın kumandanlarından Gar’ı ve bir gronn olan Goc’u da yenilgiye uğrattıktan sonra orkları durdurabilmek için bir başka bölge olan Talador’a ilerledi.