Azeroth topraklarında insan ırkına en büyük acıları çektiren olaylardan biri şüphesiz ki Lordaeron Prensi Arthas Menethil’in Liç Kral’ın iradesi altına girip Musibet ordusunu kullanarak kendi topraklarını yakıp yıktığı ve insanlarını katlettiği dönemdi. Bu dönemde Lordaeron’da çeşitli oluşumlar hayat bulurken intikam ateşiyle yanıp tutuşan isimler de kendilerini duyurmaya başlamışlardı. Bu isimlerden biri is Sally Whitemane’di.
Whitemane henüz küçük bir çocukken Southshore kasabasında yaşıyordu. Buradaki en yakın arkadaşları, daha sonra beraber de çalışacağı Renault Mograine ile James Vishas’tı. Fakat Arthas ile beraber Lordaeron’u kırıp geçiren Musibet ordusu yüzünden yurdundan olup Lordaeron boyunca seyahat etmek zorunda kalan Whitemane, ailesi Kel’Thuzad tarafından yaratılan diriölü vebasına kapılınca tüm yakınlarını kaybetti. Vebanın etkisiyle birer diriölü olarak kalkan ebeveynlerini ve kardeşlerini bizzat öldürmek zorunda kalan Whitemane, bu travmatik olaydan sonra Musibet’in sonunu getirmek üzere ant içti.
Işık’ı hakkıyla kullanabilen ve oldukça yetenekli bir rahibe olan Whitemane, intikamını alabilmek için bir yol ararken beklentilerini karşılayabilecek bir oluşumla yüz yüze gelmesi uzun sürmedi. Lordaeron’un kuzeydoğusunda bulunan ve vaktinde Doğu Krallıkları’nın en saygıdeğer rahipleriyle rahibelerini yetiştiren Kızıl Manastır, Üçüncü Savaş ile birlikte çehre değiştirmişti. Gümüş El Şövalyeleri oluşumundan ayrılan ve diriölülere karşı daha agresif bir politika uygulanması gerektiğine inanan bir grup önemli ismin kurduğu Kızıl Sefer’in kalesi olarak yeniden düzenlenen manastır, Whitemane’in ilgisini kısa süre içerisinde çekmeyi başarmıştı.
Kızıl Sefer’in amacı, niyeti ne olursa olsun tüm diriölüleri yeryüzünden silmek ve vaktinde çektikleri acıların intikamını alırken gelecek nesillerin de aynı acıları çekmesini engellemekti; ancak oldukça katı inançlara sahip fanatik bir gruptu. Üstüne üstlük bir süre ortadan kaybolduktan sonra geri dönen ve liderliği eline alan Saidan Dathrohan’ın yönetimi de durumu kötüleştiriyordu. Kızıl Sefer üyelerinin bilmedikleri şey ise Azeroth’un ilk paladinlerinden olan Saidan’ın kaybolduğu sırada öldürüldüğü ve bedeninin bir nathrezim olan Balnazzar tarafından ele geçirilip kullanıldığıydı. Gittikçe daha paranoyak bir düşünce yapısına sahip olan topluluğun ana amacı da bir süre sonra değişti: Artık Sefer’den olmayan herkesin düşman olduğuna inanıyorlar ve yapılan herhangi bir hareketi tehdit olarak algılıyorlardı.
Renault Mograine’in yanında Kızıl Engizitör olarak rol almaya başlayan Sally Whitemane, oluşuma kalpten bağlıydı. Musibet’in Hearthglen’e saldırmayı planladığını öğrendiğinde bunu liderine iletti ve onun emriyle birlikte Batı Veba Toprakları’na giderek beraberindeki kuvvetlerle birlikte düşmek üzere olan şehri düşman güçlerden kurtarmayı başardı. Tirion ve Karandra Fordring’in oğlu Taelan Fordring de Kızıl Sefer’in yolundan gitmeye karar verdiğinde onu aralarına kabul ettikleri törende yer alan Whitemane, Kızıl Manastır’a dönerek engizitör görevini yürütmeye ve oluşumu yönlendirmeye devam etti.
Bu sıralarda Kızıl Sefer’in işlediği suçlardan oldukça rahatsızlık duyan birtakım kişiler vardı. Bunların başında o sırada Undercity’de Sylvanas Windrunner’ın danışmanlığını yapan nathrezim Varimathras vardı. Varimathras’a göre bu fanatik grup er ya da geç şehre girerek tüm diriölüleri yok etmeyi planlıyordu. Hillsbrad’da bulunan Raleigh ismindeki bir insanın sebepleri ise farklıydı: Ona göre Kızı Sefer içten içe yozlaşmıştı ve bu karanlığı temizlemenin en iyi yolu liderleri aradan çıkarmaktı. Bu sebeple Azeroth kahramanları Kızıl Manastır’a girerek oluşumun önemli isimlerini alt ettilerse de Sally Whitemane’in de aralarında olduğu birkaç kişi hayatta kalmayı başardı. Whitemane’in hayatta kalmasının ana sebebi kutsal Işık’ın gücünü kullanarak ölenleri diriltebilme yeteneğiydi; ki bu oldukça nadir bulunan bir özellikti ve kendi hayatını kurtarabilmesini de sağlamıştı.
Deathwing ortaya çıkıp fet yaşandığı dönemde Kızıl Sefer neredeyse tamamen güçten düşmüştü ancak hayatta kalan liderler Kızıl Manastır’ı bir şekilde ellerinde tutmayı başarıyorlardı. Whitemane de manastıra dönmüştü ve buradaki kuvvetleri kontrol ediyor, sayılarını arttırmak için çalışmalar yapıyordu. Renault Mograine yıllar önce babası Alexandros Mograine’in ruhu tarafından öldürülmüştü ve yerine Kızıl Kumandan olarak atanan isim Durand’dı. Yeni şampiyonuyla birlikte Kızıl Sefer’i tekrar eski görkemli günlerine kavuşturmak için çabalayan Whitemane ise bozguna uğratılmak üzereydi.
Kimliğini saklayan diriölü Lilian Voss’un yönlendirmesiyle Azeroth kahramanları, bir kez daha Kızıl Manastır’a saldırdılar; ancak bu sefer Whitemane’i tam anlamıyla ortadan kaldırmaları gerekiyordu. Bu yüzden Kutsanmışların Kılıçları adını taşıyan iki kılıcı edinen kahramanlar, önce Durand ile yüzleştikten sonra Whitemane’i de alt ederek kılıçları bedenine sapladılar ve böylece tekrar dirilmesinin önüne geçtiler. Kızıl Engizitör’ün bedeni, Kızıl Manastır içerisinde defnedildi.
Whitemane’in ölümünden yalnızca birkaç yıl sonra Yakan Lejyon tekrar Azeroth’a saldırarak yaşamın kendisini tehdit etmeye başladığında bir araya gelen şampiyonlar, kendi bulundukları birliklerin ana yönetim merkezlerini oluşturmaya başladılar. Druidler Val’sharah’ya, paladinler Işık’ın Umudu Şapeli’ne, ölüm şövalyeleri ise Acherus’a çekilip güçlerini toplamaya giriştiler; diğer birlikler de aynı şekilde çalışmalar yapıyorlardı.
Zamanında Azeroth kahramanları tarafından Naxxramas’ta alt edilen Dört Atlı birliğini tekrar kurmak isteyen ölüm şövalyeleri, kendileri gibi kaldırabilecekleri uygun isimleri aramaya giriştiler. Karar verdikleri isimlerden biri de Sally Whitemane’di. Bu amaçlarını gerçekleştirmek uğruna önemli bir isim olan Thassarian ile birlikte Kızıl Manastır’a giden ve ölüm şövalyelerinin lideri olan Azeroth kahramanı, güçlerini kullanarak Whitemane’i kaldırdı ve onu ikna ederek saflarına katmayı başardı.
Sally Whitemane hayatını bundan sonra bir ölüm şövalyesi olarak Kara Kılıç Şövalyeleri’ne hizmet ederek geçirecekti. Azeroth’u korumak için her şeyi yapmayı göze alacağını dile getiren Whitemane, bir zamanlar yok etmek istediği diriölülerden biri olmayı kabul ederek Nazgrim, Thoras Trollbane ve Darion Mograine ile birlikte bulunduğu Dört Atlı’nın bir parçası olarak Yakan Lejyon’un alt edilişinde kendi üstüne düşen görevi yerine getirdi.