KİMDİR, NEDİR: MAIEV SHADOWSONG

Kael’thas ile birlikte Dalaran topraklarına doğru yol alan Maiev, burada Malfurion ile yeniden bir araya geldi. Ona Tyrande’nın başına gelenleri anlatan Maiev, her şeyin Illidan’ın suçu olduğunu söyleyerek Malfurion’ı kardeşine karşı kışkırttı. Malfurion’ın Tyrande’nın hayatta olduğuna dair herhangi bir ışık gördüğü anda onu aramaya koyulacağını bilen Maiev, yalan söylemiş ve Yüce Ay Rahibesi’nin öldüğünü iddia etmişti. Böylece Dalaran’ın merkezine doğru ilerleyen müttefikler, Illidan’ın ritüelini bozup Sargeras’ın Gözü’nü yok ettiler. Maiev hemen orada Illidan’ı ölüme mahkum ettiyse de Illidan her şeyi ortak düşmanları olan diriölüleri ve Liç Kral’ı durdurmak için yaptığını açıkça dile getirdi. Malfurion ise o anda kardeşine karşı nefret besliyordu zira sevdiği kadının, onun pervasız hareketler yüzünden öldüğünü sanıyordu. Ancak Maiev’in yalan söylediğini duymamış olan Kael’thas araya girdi ve Tyrande’nın hâlâ hayatta olabileceğini dile getirdi. Kendisine yalan söylendiğini anlayan Malfurion, önce Maiev’i sarmaşıklarla olduğu yere mıhladı, sonrasında ise nagaları kullanarak iz sürmeyi öneren ikiz kardeşinin peşinden giderek Tyrande’yı aramaya koyuldu.

Illidan, Ötediyar’a geçerken

Maiev kendisini sarmaşıklardan kurtardığında Illidan çoktan Tyrande’yı bulmuş ve diriölülerin saldırılarından kurtarmıştı. Malfurion, sevdiği kadını kurtardığı için minettar olduğu kardeşinin canını bağışlamış ve onu serbest bırakmıştı; Illidan da büyülü bir geçit açarak Ötediyar’a gitmişti. Olanları duyan Maiev, onlarca masumun kanını döktüğünü dile getirdiği Illidan’ın peşinden gitmeye karar verdi ve yanında bir grup Gardiyan ile birlikte geçitten geçti.

Bir zamanlar orkların dünyası olan Draenor’dan geriye kalanların oluşturduğu Ötediyar’a geçen Maiev ve beraberindekiler, Illidan’ın tüm güçlerini Azeroth’ta bıraktığını gözlemlediler. Hain olarak nitelendirdikleri Illidan ise kendi büyü gücünün sayıca üstün olan ve oldukça iyi savaşan Gardiyanlar’a karşı yeterince işe yaramadığını fark etti. Yenilgiye uğrayan Illidan, Maiev’in tutsağı olarak büyülü bir kafeste, sakinleştirici verilmiş bir hâlde Azeroth’a geri götürülmeye hazırlandı. Ancak Gardiyanlar’ın planı istedikleri gibi ilerlemeyecekti: Leydi Vashj ile nagaları, yanlarında yeni müttefikleri Kael’thas Sunstrider ve kan elfleri ile birlikte Ötediyar’a geldiler ve Illidan’ı Maiev’in elinden kurtardılar; Maiev ve geriye kalan kuvvetleri de kaçmak zorunda kaldılar.

Illidan Kara Tapınak’ı ele geçirip müttefikleriyle birlikte planlarını hayata geçirirken Maiev hâlâ saklanıyordu; ancak bir süre sonra beklenmedik bir yardım çağrısı aldı. Illidan’ın hizmetkârlarından olan ve yaşadığı değişimlerle bedeni çarpıklaşan Akama adındaki Yıkılmış, Kara Tapınak’ın kendilerine geri verilmemesinden ve daha da yozlaştırılıyor olmasından oldukça mutsuzdu; bu yüzden Maiev ile iletişime geçmişti. İkili Orebor Sığınağı’nda bir araya gelerek bir anlaşmaya vardılar. Akama’nın kendisine verdiği ve iletişim kurmalarını sağlayan büyülü taş yoluyla Illidan’ın hareketlerinden haberdar olmaya başlayan Maiev, bir yandan da kendine yeni müttefikler aramaya koyuldu. Ötediyar’daki bir kısım draenei ve Yıkılmış’ın desteğini alan Maiev, Shattrath’a giderek buradaki naaru birliklerini ve Aldor fraksiyonunu kendi tarafına çekmeye çalıştıysa da başarılı olamadı; zira iki oluşumun da iddiasına göre Illidan, ortak düşmanları olan Yakan Lejyon’a karşı savaş veriyordu. Kan elflerinden oluşan Kâhinler fraksiyonu kendisine yardım etmek istese de Maiev onlara güvenmediğinden hiçbir olumlu adım atmadı.

Maiev’in hapsedilişi

Takip eden yıllar boyunca kuvvetlerini genişleten ve vur-kaç saldırılarıyla Illidan’ın güçlerine zorlu anlar yaşatan Maiev, ne yazık ki korkunç bir tuzağa çekilmek üzere olduğundan habersizdi. Illidan, Akama’nın ihanetini fark etmiş, onun ruhunun karanlık tarafını bedeninden ayırıp hapsetmiş ve böylece Akama’yı tamamen kontrolü altına almıştı. Böylece Akama, Maiev ve güçlerini Gölgeay Vadisi’ndeki Gul’dan’ın Eli ismi verilen fel yanardağının eteklerine çağırdı; iddiasına göre Illidan bizzat orada bulunarak korkunç bir ritüel gerçekleştirecekti. Maiev tüm takipçileriyle birlikte vadiye gittiğinde ise bu beklenmedik tuzağa düştü ve gerçekleşen saldırıdan hayatta kalan tek kişi olarak Kara Tapınak’a hapsedildi.

Maiev pişmanlığıyla baş başa kalmıştı zira kendisine inanıp yardım etmek isteyen herkes öldürülmüştü. Akama karşısına çıktığında uğradığı ihanetten ötürü öfkeyle dolan Maiev, yine de Yıkılmış’ın konuşmasını dinledi ve ne olduğunu henüz bilmediği bazı planlar yaptığını fark etti.

Geçen yıllar boyunca Maiev, yalnızca dokuz adım atabildiği hücresinde hapis hayatı yaşadı. Kendisi için ironik bir durumdu zira Illidan’ın on bin yıl süren hapsinde bulunduğu hücre de sadece dokuz adım atılabilecek genişlikteydi. Akama bazı planlar yapıyordu ancak Maiev’e göre bunlar zaman kaybından başka bir şey değildi; fakat vakit geldiğinde Akama, Maiev’i hücresinden çıkardı ve Kara Tapınak’taki savaşta yerini alması için serbest bıraktı. Bu çarpışmada yalnızca Aldor, Kâhinler ve naaruların desteğini almıyorlardı; Azeroth’tan gelen kahramanlar da Illidan’ın güçlerine karşı savaş veriyorlardı.

Illidan’ı yenilgiye uğratan Maiev ve Akama

Maiev ana saldırı kuvvetlerinden ayrılarak Illidan’ı bulmaya yöneldi ve onu tapınağın tepesinde, bir grup Azeroth kahramanını alt etmek üzereyken yakaladı. Kahramanları serbest bırakıp savaşa dâhil olan Maiev, en sonunda Illidan’ı mağlup etti. Hain’in bedenini ruhuyla birlikte özel bir taşa hapseden Maiev, böylece onun sonsuza dek hapsedileceğini ve yaptıklarının acısını çekeceğini düşünüyordu. Aynı şekilde Illidan tarafından yetiştirilen iblis avcılarını da hapseden Maiev, onların Parçalanmış Adalar’daki Gardiyanlar’ın Mahzeni’ne götürülmesini sağladı.

Maiev Shadowsong: Artık bitti. Kaybettin.
Illidan Stormrage: Kazandın… Maiev. Ancak avcı… avı olmadan bir hiçtir. Sen… bensiz… bir hiçsin.
Maiev Shadowsong: O haklı. Hiçbir şey hissetmiyorum. Ben… bir hiçim.

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)