“Haydi arkadaş olalım! Düşmanım olmak istemezsin.”

Peri ejderhalar, Azeroth üzerinde yaşayan canlılardı ve isimlerinin aksine ejderhalarla bir bağları yoktu; genel olarak kanatlı bukalemunlara benziyorlardı. Oldukça neşeli ve oyuncu bir yapıya sahip olan bu küçük canlılar, Zümrüt Rüya’nın güvenliğini sağlamaya ve dış dünyadan gelebilecek büyü güçlerini saptamaya çalışırlardı. Büyüye karşı bağışıklığa sahip olmaları onlara bu görevlerinde büyük avantaj sağlıyordu; nitekim büyü gücünün yönünü değiştirebiliyor, onu özümseyebiliyor ve hatta gerek duyulduğunda tamamen etkisiz hâle getirebiliyorlardı.

Genel olarak Feralas ve Külvadi bölgeleri ile Hyjal Dağı’nın Nordrassil yakınlarındaki topraklarda yaşayan ve istedikleri anda görünmez olabilen peri ejderhalar, zekâlarıyla ön plana çıkıyorlardı. Birçoğu yapmayı tercih etmese de konuşma yetisine de sahiplerdi. Turkuaz rengi pulları, pembe, mor ve turuncunun tonlarında rengarenk kanatları ve başlarında da bir o kadar renkli tüylü antenleri bulunuyordu. Büyü gücünü etkisiz hâle getirme özellikleri oldukça değerliydi ancak bunu yaparken büyük güç harcamak zorunda kaldıklarından ve ardından dinlenmeleri gerektiğinden gruplar hâlinde yaşayıp seyahat ediyorlardı.

Peri ejderhaların eşsiz gücü, Üçüncü Savaş’ın ardından etkili bir şekilde kullanıldı. Yakan Lejyon’un Azeroth’u istila etmeye geldiği ve nihayetinde baş iblislerden Archimonde’un yenilgisiyle sonuçlanan bu savaş sonrasında Başdruid Malfurion, peri ejderhaların yardımını istedi. İblislerin savaş sırasında kullandıkları ve gece elflerinin ormanlarına yayılmış olan yozlaştırıcı büyüleri etkisiz hâle getirmek isteyen Malfurion, Zümrüt Rüya’da gezinen peri ejderhaları çağırdı ve onların desteğiyle ormanları arındırdı.

“Zümrüt Rüya bir rüya değil ve içinde zümrüt filan da yok. Ah! Ne derin düşünceler! Başım ağrımaya başladı.”

Dünyayı ve özellikle Zümrüt Rüya’yı tehdit eden büyük bir sorun olmadıkça kendi hâllerinde olan peri ejderhalar arasında bir isim özellikle ön plana çıkıyordu: Brightwing. “Kötüleri” öldürmeyi oldukça seven ve bundan büyük mutluluk duyan Brightwing, fırsat bulduğu her an uçmaktan, yeni dostlar edinmekten ve düşmanlarını parçalamaktan oldukça keyif alıyordu. Nitekim Yakan Lejyon geri gelip Parçalanmış Adalar üzerinden Azeroth’u tekrar işgal etmeye başladığında yardım etmeye karar veren peri ejderha, Zümrüt Rüya içerisinde bulunan Zümrüt Düşyolu’nda druidlerin kahramanı ile iletişime geçti.

 

Desteğini sunmadan önce kahraman ile “arkadaş olmaları” gerektiğini söyleyen Brightwing’in bazı istekleri vardı: Druidin öncelikle yüz adet düş tohumunu cansız bedenlere ekerek yeni çiçekler büyümesini sağlaması, Zümrüt Düşyolu’nu karanlık büyülerden temizlemek için gereken arınık suyu  Azshara’nın Gözü ismi verilen bölgeden toplaması ve en nihayetinde peri ejderhanın büyüyü temizlemek için yapacağı ritüelde kullanmayı hedeflediği Yıldızışığı Kolyesi isimli eşyayı bir nagayı alt ederek edinmesi gerekiyordu. Druid kahraman tüm bu adımları gerçekleştirdiğinde mutluluğunu saklayamayan Brightwing, kendisini druidlerin Val’sharah’da bir araya geldikleri Düşkorusu bölgesini korumaya adadı.

“Zümrüt Rüya’daki kahramanca çabaların hayranlık uyandırıcıydı. Rüya şimdilik güvende ama Xavius yaşadığı sürece tehlike altında olmaya devam edecek. Azeroth’u, onu yok etmeye çalışanlardan beraber koruyalım.”

Parçalanmış Adalar’daki Lejyon saldırısı boyunca druidlerin yanında yer alan ve onlara her türlü desteği vermekten çekinmeyen Brightwing, “Başdruid” ilan edilen kahramana da yardımcı olmaya devam etti. Bölgenin güvenliğini sağlayan ve başdruidin kendisini yönlendirdiği maceralara atılan Brightwing, Lejyon tehdid i sona erdikten sonra Düşkorusu’nda kalmayı ve Orda ile İttifak arasında patlak veren savaşta yer almamayı tercih etti.