FİZİKSEL DİYAR
Eora’nın fiziksel düzleminde ise farklı kıtalar ve adalara dağılmış birçok farklı etnik kültür yaşamaktadır. Asıl popülasyon daha çok Güney Menzili civarına yoğunlaşsa da dünyanın dört bir yanı büyük bir kısmını tanrıların bile hatırlamadığı nice gizemle kaplıdır. Fânilerin hatırladığı bilinen tarih ise yalnızca 12,000 yıl kadar geriye gidebilmektedir. Yıldızların hareketlerini inceleyip kayda alan Iroccio’nun adını alan takvim, kendinden önce gelen ve daha az kullanışlı zaman ölçülerinin yerini almıştır. Iroccio’nun gözlemlerine göre Eora’nın güneşin etrafında bir tur atışı, 27 saatlik günlerinin 334’ü kadar sürmektedir. Bu 334 günü 20şer gün süren 16 aya bölen Iroccio’nun yarattığı bu takvimin yıllarına Anni Iroccio (Iroccio’nun Yılı –kısaca AI) denir. Doğu Menzili’nde genel kabul edilen zaman ölçümü türü olsa da Dyrwoodluların ve hatta bazı Vailialıların hâlâ bazı gün isimleri için eski Aedyr karşılıklarını kullandığına rastlamak da mümkündür. Güncel Eora takvimi an itibariyle 2823 yılındadır.
Eora’nın yörüngesinde iki adet ay bulunmaktadır ancak genellikle karanlık bir gecede göz önünde olan ve göğü aydınlatan ay “Beläfa”dır. Eora etrafındaki dönüşünü 18 günde tamamlayan Beläfa, hızlı dönüş yörüngesi ve Eora’nın atmosferine yakınlığı sebebiyle oldukça şiddetli gelgitler yaşanmasına sebep olmaktadır. Hatta sıklıkla sahil bölgelerinde patlayan amansız dalgalar ve fırtınalar sebebiyle çoğu kıyı bölgesini yaşanamaz hâle getirmiştir. Denizde kopan bu sert fırtınaların gerçek sebebi öğrenilmeden önce efsaneler bunun denizler tanrıçası Ondra’nın aşık olduğu Ay’a ulaşma çabasının bu fırtınalara sebep olduğuna inandığı için ona Senn Beläfa ya da Ondran Beläfa (“Sevgili” ve “Ondra’nın Sevgilisi”) adını takmıştı.
Şu anki resmî Eora takviminden 315 yıl kadar önce Glanfathlı gökbilimcileri tarafından keşfedilen “Cawldha Dev” ise çoğu kimsenin farkında bile olmadığı daha ufak bir aydır. Büyük Vailia İmparatorluğu’nu kasıp kavuran felaket fırtınalar ve gelgitleri araştıran bu gökbilimciler, bu durumun aslında Aedyr İmparatorluğu ve Dyrwood sahillerinde de gerçekleştiğini fark ettikten sonra bir ay tutulması esnasında Beläfa etrafında dönen daha ufak uyduyu keşfettiler. Glanfathca’da “Siyah Koşucu” anlamına gelen Cawldha Dev, Eora’yı normalde etkileyemeyecek kadar ufak bu uydu için gayet uygun bir isimdir. Ancak oldukça dengesiz bir yörüngeye sahip olduğu için Beläfa’yla yolunun çakıştığı zamanlarda sahil bölgelerini komple dümdüz edecek güçte fırtınalar ve gelgitler oluşmasına sebep olmaktadır. Cawldha’nın Ondra mitolojisine girişi de bu şekilde gerçekleşir ve efsaneler iki ayın birden gökyüzünde görülmesiyle Ondra’nın ikisine birden ulaşma çabasının katlandığını söylemeye başlar. Bu vahşi dalgalara da bu yüzden “Aşıkların Gelgiti” adı verilir. Tarihte gözlemlenmiş son Aşıkların Gelgiti, Dyrwood Devrimi sırasında gerçekleşmiş ve önceden Glanfathlılar tarafından tahmin edilerek Dyrwoodlu koruyuculara stratejik avantaj sağlamıştır.
Cawldha Dev’den bile az bilinen bir üçüncü ayla ilgili de bazı efsaneler mevcut olsa da bilinen tarihte bu ayın görüldüğüne dair herhangi bir kayıt yoktur. Bazı âlimler Ondra’nın bu ayı öğrenmemeleri gereken bir sırrı öğrenmiş olan Glanfathlıların sonunu getirmek için Eora’ya çarptırmaya çalıştığını, Abydon’un ise bunu engellemeye çalışırken ayı parçaladığını ancak gizemli ölümünün de bu sayede gerçekleştiğini söyler. Her ne kadar uçuk bir teori olsa da Cayron’un Yarası adındaki bölgedeki bazı kayaların bu ayın parçaları olabileceği yönündeki araştırmalar devam etmektedir. Efsanelerdeki bu üçüncü ayın adı da “Ionni Brathr”dır.
Oldukça acımasız olan gelgitler yüzünden okyanus ve kıyı kesimleri yaşanamaz hâlde olsa bile denizcilik ve ticaret Eora’da önemli bir yer tutmaktadır. Batıda Aedyr’in sahip olduğu topraklar çorak ve rutubetli olduğu için Aedyrliler zora göğüs geren ve yabani bölgeleri evcilleştirmeyi kafaya takmış bireylerden oluşmaktadır. Doğu Menzili’nin orta kısımları Dyrwood, Eír Glanfath’ın yıkıntıları ve Vailia İmparatorluğu’ndan oluşmaktadır. Bu üçünün bölgede bulunan ve yerin altından çıkan, ruh iletimi konusunda kuvvetli, kabuğumsu Adra taşları sebebiyle sık sık çıkar çatışması yaşaması artık normal karşılanmaktadır. Doğuda haritalar genellikle Deadfire Takımadaları’na kadar uzanır ve ötesine geçmez. Bölgedeki aktif volkanlar ve sıklıkla kayan yer şekilleri bu bölgenin ötesinde keşif yapmayı neredeyse imkânsız hâle getirmiştir. Tabii bu bölgedeki suların çok tehlikeli yaratıklarla kaynıyor olması da cabası…