WARCRAFT TARİHÇELERİ – BÖLÜM 6: TROLLER, AQIRLERİN PARÇALANIŞI VE LEI SHEN’İN YÜKSELİŞİ

C’Thraxxi komutanının öldürülmesiyle dağılan ve savaşma heveslerini kaybeden aqirler, trol birlikleri karşısında birer birer düştüler. Her ne kadar tamamen yok edilemeseler de sayıları ciddi şekilde azalan aqirleri yer yüzünden silmek, trollerin en büyük amacı haline geldi. Geriye kalan az sayıdaki aqir ise yer altına çekilerek kendilerini buradaki mahzenlerini güçlendirmeye ve korumaya adadılar. Kuzeyde kalan aqirler, burada buldukları titan araştırma tesisinde yaşayan tol’vir ırkına mensup bireyleri alaşağı ederek hakimiyetlerini kurdular. Azjol-Nerub adında bir imparatorluk kuran aqirler, zaman içerisinde nerubian ırkına evrimleşeceklerdi. Güneybatıdaki kuzenleri ise Ahn’Qiraj’da yaşamaya devam edecek ve zaman içerisinde qiraji ırkına dönüşeceklerdi. Geride kalan ve varlıkları pek de bilinmeyen bir grup ise gelecekte Pandarya olarak adlandırılacak topraklarda evrimleşip mantid ırkını oluşturacaktı.

Değişim geçiren aqirler arasında mantidler, yaşama olan bakış açılarıyla diğerleri topluluklardan farklılardı. Zayıflıklarının farkında olan mantidler, bitmek bilmeyen bir savaşın içerisinde sayılarını azaltmanın, ırklarına herhangi bir getirisi olmayacağını anlamışlardı. Bu yüzden farklı bir yöntem izleyerek hayatlarına devam etme kararı aldılar. Onlara göre Eski Tanrılar zamanı gelince hapishanelerinden kurtulacak ve tekrar dünyada hüküm süreceklerdi; beklenen an geldiğinde ise Eski Tanrılar’ın ihtiyacı olan şey gücüne güç katılmış mantid ırkı olacaktı. Bu yüzden kendilerini savaşta harcamak yerine güçlerini ve zekâlarını keskinleştirecek bir yöntem bulmalılardı.

Mogu - Mantid Savaşları

Mogu – Mantid Savaşları

Mantid ırkı bir kraliçe tarafından yönetiliyor olsa da asıl kontrol, kendi dillerinde “rahip” anlamına gelen Klaxxi lakaplı bireylerin elindeydi. Kalimdor’un güneyinde yer alan ulu kypari ağaçlarının bulunduğu bölgede kurmuş oldukları Manti’vess adındaki koloni, titan-yapımı moguların yaşamakta olduğu Ebedi Çiçekler Vadisi’ne oldukça yakındı. Mantidler, bir sebepten ötürü bu vadiye karşı büyük bir çekim hissediyorlardı; bilmedikleri şey ise bu hissi yaratan şeyin Eski Tanrı Y’Shaarj’ın vadide gömülü bulunan kalbi olduğuydu. Her ne olursa olsun vadideki bu karanlık gücü elde etmek isteyen mantidler, beklenmedik bir saldırı gerçekleştirdiler. Ancak mogu birlikleri kendilerinden daha kuvvetliydi ve böceğimsi ırkın yenilgiye uğraması uzun sürmedi.

Klaxxiler için ise bu bir yenilgi değil, bir dersti. Hayatta kalan mantidler daha güçlü ve zeki oluyorlar, kendileri gibi daha gelişmiş mantidlerin doğmasına sebep oluyorlardı. Bir asır boyunca sabırla bekleyen mantidler, sonunda tekrar saldırıya geçtiler. Bu çarpışmada da mağlup edilmiş olsalar da hayatta kalıp geri dönen bireyler, eskilerinden de güçlü mantidlerin doğmasına sebep oldular. Böylece Mantid Döngüsü adı verilen dönem başladı. Her yüz yılda bir mantidler mogulara saldırıyor, bu sayede sürünün zayıf üyeleri savaşlarda ölürken güçlüleri geri dönerek daha sağlıklı yumurtalara hayat veriyorlardı.

Mogular, mantidlerdeki bu değişimi dehşet içerisinde izlediler ve en sonunda bu gidişata bir dur demek isteyen titan-yapımları, tüm güçlerini toplayıp Manti’vess’e saldırdılar. Saldırı zamanı mantidler için ölümcüldü zira henüz kuluçka dönemiydi ve bir sonraki savaşçıların doğumuna uzun bir süre vardı. Mantid kuvvetleri büyük bir darbe yerken aralarından yalnızca bir savaşçı, yaptığı saldırılar ve gösterdiği güç ile sıyrılmayı başardı: Korven. Oldukça yetenekli ve acımasız olan Korven, mogu birliklerini alt etmeyi başardığında Klaxxiler tarafından kendisine örnek bir savaşçı olduğunu gösteren “Paragon” unvanı verildi. Yeni unvanıyla onurlandırılan Korven ise mantid kuvvetlerini gelebilecek beklenmedik saldırılar karşısında savunmasız bırakmaya razı değildi ve gerektiğinde kendisine ulaşabilmelerini sağlayacak bir çözüm yolu aramaya başladı. Yıllarca kypari kehribarının özü üzerinde çalışmalar yapan Korven, sonunda aradığı cevaba da ulaştı: Herhangi bir canlı bu kehribardan yapılmış bir kozanın içerisine yerleştirilirse çağlar boyunca ölmeden varlığını sürdürebilirdi. Bu keşiften oldukça memnun olan Klaxxiler ise Korven’i bir kozaya yerleştirerek muhafaza ettiler; zaman içerisinde kimi diğer büyük mantid savaşçıları da aynı ritüeli gerçekleştireceklerdi. Böylece kendilerine ihtiyaç duyulduğu anda tekrar çağrılabileceklerdi.

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)