Arthas ölüm şövalyesi olduktan sonra karşısına çıkan başka bir dehşet efendisi Tichondrius, Kel’Thuzad’ın kalıntılarının Musibet adına ele geçirilmesini istedi. Uther’in emriyle Andorhal’a gömülen kalıntılar, Gavinrad ve Barış Şampiyonları tarafından korunuyordu. Arthas, Andorhal’a döndüğünde Gavinrad’a yaşaması için bir şans verdi ama paladin görevini bırakmadı. Arthas, onu da Ayazmatemi’yle katledip Kel’Thuzad’ın kalıntılarını ele geçirdi.
Kel’Thuzad sadece Arthas’a görünerek ona dehşet efendilerine güvenmemesini söyledi. Onlar Liç Kral’ı hapsedenlerdi. Kel’Thuzad yeniden dirildiğinde Arthas’a tüm detayları anlatacaktı. Arthas, onu diriltmek için Musibet ordusuyla asil elf krallığı Quel’Thalas’ın kapılarına dayandı ancak Silvermoon şehrine vardığında Korucu-General Sylvanas Windrunner‘ın stratejik direnişiyle karşılaştı. Zorlukla Sylvanas’ın savunmasını geçip asil elfi bir banshee hâline getirdikten sonra ilerlemeye devam etti ve Güneş Pınarı’na ulaştı. Burada Tichondrius’un da yardımıyla Kel’Thuzad, kalıntılarından bir liç olarak yeniden doğdu.
Birlikte Alterac’a giderken Kel’Thuzad, Musibet’in Yakan Lejyon’un elçileri olduğunu ve Lejyon’un eredar komutanı Archimonde’u bu dünyaya çağıracağını anlattı. İblis geçidine ulaştıklarında Liç Kral, Dalaran’da Son Muhafız’dan geriye kalmış olan Medivh’in Kitabı’nı ele geçirmelerini istedi. Arthas, Dalaran’a bir saldırı düzenledi ve Antonidas’ı öldürerek Medivh’in Kitabı’nı almayı başardı. Artık Archimonde’u çağırmak için her şey hazırdı. Kel’Thuzad celp ayinini gerçekleştirirken Arthas da onu Dalaran ve Kirin Tor’dan gelen saldırılara karşı korudu. Ayin tamamlandığında kıyamet Azeroth’a gelmişti: Archimonde yeni Lejyon istilasını başlatırken Tichondrius’u da Musibet’in başına geçirdi. Artık Arthas ile Kel’Thuzad’a ihtiyaçları kalmamıştı.
Ancak Liç Kral’ın farklı planları vardı. Archimonde, Dalaran’ı kumdan bir kaleymiş gibi yerle bir ederken Kel’Thuzad, gerçekleşen karmaşada ortadan kayboldu ve Arthas’ı Liç Kral’ın emriyle iblis avcısı Illidan’ı bulmak için Kalimdor’a ışınladı.
Lejyon’un istilası, Kâhin Medivh tarafından bir araya getirilen insanlar, orklar ve gece elflerinin Hyjal Dağı’ndaki direnişiyle başarısız oldu ve Archimonde kendilerini feda eden orman ruhlarının gücüyle yok edildi.
Savaştan sonra Kel’Thuzad ve Sylvanas, Lordaeron’un başkentinde yeniden ortaya çıktılar. Görünüşe göre buradaki dehşet efendilerinin Lejyon’un yenilgisinden haberleri yoktu. Bu sırada Arthas geri dönerek dehşet efendilerini başkentten kovaladı.
Kel’Thuzad’la birlikte bir kez daha dikkatlerini insan köylerine çevirdiler ve kaçan insan mültecilerin peşine düştüler. Burada paladin Magroth’un savunmasıyla karşılaştılar. Saldırı sürerken Arthas, tuhaf zihinsel sancılar hissetmeye başladı. Magroth’u öldürüp görevlerini tamamladıktan sonra Liç Kral, Arthas’a bir görü göndererek acil olarak Kuzeyyarı’na dönmesini emretti. Kel’Thuzad yolculuk için hazırlıklara başlarken dehşet efendilerinin saldırısına uğradılar ve Arthas’la ayrı düştüler.
Liç Kral’ın müritleri üzerindeki hâkimiyeti bir sebepten zayıflıyordu. Sylvanas’ın iradesi artık kendine aitti ve Arthas’tan intikam almak için yanıp tutuşuyordu. Kel’Thuzad zamanında yetişmeseydi, başarabilirdi de. Düşmanlarına karşı tek kalan Sylvanas geri çekilirken Kel’Thuzad ve Arthas da Kuzeyyarı’na gitmek üzere son hazırlıkları tamamladılar. Arthas, Kel’Thuzad’dan Lordaeron’da kalmasını istedi. Liç, Arthas’a yemin ederek buradaki görevlerini sürdüreceğini söyledi ve Doğu Veba Toprakları’ndaki Naxxramas’a döndü.
Arthas ise Kuzeyyarı’na gitti ve bir zamanlar Kel’Thuzad’ın da ulaştığı Buztacı’nın doruklarına çıktı. Liç Kral’ın buzdan tahtında Ayazmatemi’nin çıktığı çatlaktan sızan muazzam enerjileri hissedebiliyordu. Liç Kral’ın kontrolünün zayıflamasının sebebi buydu. Arthas’ın kılıcı geri getirmesi, çemberi tamamlayıp Liç Kral’ı serbest bırakması gerekiyordu. Arthas, Ayazmatemi’yle buzdan kristali parçaladı ve Liç Kral’ın levha zırh parçaları etrafa saçıldı. Prens, Liç Kral’ın tacını alarak başına geçirdi; artık bir olmuşlardı.
Bu arada Doğu Krallıkları‘nda Kızıl Sefer‘in Yüce Seferîsi Saidan Dathrohan’ın bedeni, dehşet efendisi Balnazzar tarafından ele geçirilmişti. Diriölüleri yok etmesiyle ünlü Küleden isimli kılıcın sahibi Alexandros Mograine’in oğlu Renault ise aslında kendisini kontrol edenin Balnazzar olduğunu bilmeden Saidan’ın etkisi altına girmişti. Balnazzar onun babasına ihanet etmesini sağladı ve Renault, Küleden ile Alexandros’u öldürdü. Kılıç bu ölümle birlikte yozlaştı ve Alexandros’un cesedi ile birlikte Kel’Thuzad’ın eline geçti. Kel’Thuzad, Alexandros’u bir ölüm şövalyesi olarak diriltti ve Naxxramas’ın dört atlısının lideri yaptı.
Renault’un küçük kardeşi Darion, Gümüş Şafak‘ın da yardımıyla Naxxramas’a sızmayı başardı. Diriölü babasını yendi ve Küleden ile birlikte kaçtı. Gümüş Şafak’ın lideri Yücelord Tirion Fordring’den öğrendiğine göre babasının ruhu kılıcın içindeydi ve sadece büyük bir sevgi gösterisi ile serbest kalabilirdi.
Kel’Thuzad Işık’ın Umudu Şapeli‘ne bir saldırı düzenlediğinde, Darion babasının ruhunu kurtarmak için kendini feda ederek Küleden’i kalbine sapladı. Musibetlerin çoğu bu fedakârlıkla ortaya çıkan kutsal ışıkla yok olduysa da Kel’Thuzad etkilenmedi. Darion’u bir ölüm şövalyesi olarak dirilttikten sonra geri çekildi.
Sonraki dönemlerde Kel’Thuzad, yeni Liç Kral’ın emriyle Azeroth’un her yerine veba saçan ziguratlar gönderdi. İttifak ve Orda kahramanları, şehirlerini ve Musibet istilasındaki bölgeleri savunduktan sonra Naxxramas’a saldırıya geçtiler. Uçan mezarlığın tüm kanatları bir bir temizlendikten sonra Kel’Thuzad da kahramanların elinden ölüme teslim oldu. Ancak bir liçi öldürmek kolay değildi. Filakterisi yok edilmedikçe Kel’Thuzad yeniden doğabilirdi.
Kel’Thuzad’ın filakterisi, kahramanlar tarafından yok edilmek yerine Işık’ın Umudu Şapeli’ndeki peder Inigo Montoy’a teslim edildi. Ama yolunda gitmeyen bir şeyler vardı; filakteri Gümüş Şafak’a ulaşmamıştı. Gümüş Şafak içerden gelen bu ihanetle sarsılırken Kel’Thuzad’ın filakterisi, liçi yeniden diriltmek üzere Kuzeyyarı’na götürüldü.
Naxxramas Kuzeyyarı’na çekilirken Kel’Thuzad yeniden dirildi. Inigo Montoy ise bir tür ödül olarak Thel’zan Kasvetgetiren isimli bir liçe dönüştürüldü. Uzun zaman sonra İttifak ve Orda kuvvetleri Kuzeyyarı’na sefere çıktıklarında, Liç Kral’a giden yol yine Naxxramas’ı temizlemekten geçiyordu. Böylece bir kez daha Naxxramas’a saldıran kahramanlar, Kel’Thuzad’ı tekrar bozguna uğrattılar. Ancak bu kez ortada bir filakteri yoktu. Kel’Thuzad’ın akıbeti uzun süre asla bilinemeyecekti.