Talion ailesiyle birlikte Kara Kapı’yı gözetlemek için kurulmuş bir Gondor garnizonunda kolcu-yüzbaşıydı. Ta ki Sauron’un üç generali peşlerindeki uruklarla birlikte garnizonu basana kadar: Sauron’un Çekici, Sauron’un Kulesi ve Sauron’un Kara Eli olarak anılan bu üç kara númenórlu Talion’ın karısı, oğlu ve kendisini bir kan ayini yapmak için öldürmüş ve güçlü bir elf efendisinin ruhunu çağırmıştı. Başta kendi kimliğine dair hafızası fena halde bulanık olan bu elf ruhu ise Güç Yüzükleri’ni döven, Fëanor’un soyundan geriye kalan son elferden Ñoldor prensi Celebrimbor’un ta kendisiydi.

Talion’u ölümün ötesine geçmeden yakalayan Celebrimbor, düşmüş kolcuya lanetlenmiş olduklarını anlattı ve kendilerini öldürenlerden intikam almayı önerdi. Böylece Aydınlık Efendi ve Mezar-Yürüyen olarak da anılacak ve Mordor’daki urukların korkulu rüyası olacak savaşçı doğmuş oldu.
Mordor’un Sauron’un etkisi altında çürümeye başlamış topraklarında geçen maceraları sırasında garip ve deforme olmuş bir yaratıkla karşılaşan ikili, Gollum adındaki bu yaratığın Tek Yüzük’e olan bağı sayesinde Celebrimbor’un hafızasını geri getirecek bazı nesneleri aramaya başladılar. Gollum ise “Aydınlık Efendi” olarak andığı elf ruhunun kendisini tekrar Tek Yüzük’e ulaştıracağını umarak onlara yardım etti. Sonuç olarak Celebrimbor hafızasını yavaş yavaş toparladı ve Sauron’un kendisine Hediyelerin Efendisi Annatar olarak gözüktüğünü ve Tek Yüzük’ü dövmek için kendisini kullandığını hatırladı. Kandırıldığını anlayan Celebrimbor, Tek Yüzük’ü çalıp bir süre Sauron’a karşı direnmeyi başarmış olsa da Yüzük kendisine ihanet edip parmağından kayarak Sauron’a geri dönmüştü. Celebrimbor ise yakalanıp işkence görmüş, Sauron’a karşı geldiği için ailesiyle birlikte katledilmişti. Kısacası kaderleri birden çok noktada Talion’unkiyle benzerdi.

İntikamını almak için Sauron’un Kara El’ine varmaya çalışan Talion, hedefine ulaşmada kendisine yardımcı olacak beklenmedik bazı yardımcılar da edindi. Gondor ordusunu terk etmiş ve Mordor’da saklanan insan kabilelerinden birine katılmış olan Hirgon ve ork hiyerarşisinde tepeye tırmanmaya gözünü dikmiş ork Ratbag bunlardan en önemli ikisiydi. Talion’un biçtiği orklardan açılan pozisyonları doldurarak savaş şefliğine kadar yükselen Ratbag, zamanı geldiğinde Talion’un diğer savaş şeflerine karşı mücadelesinde kendisine yardım etme sözü vermişti. Hirgon ise uruk ordusunu zayıflatacak yöntemler öğreterek ve vur-kaç saldırıları yaparak Talion’a destek oldu. Hirgon’un karısını ve kabilesini kurtardıktan sonra orkların Sauron’u onurlandırmak için diktiği bir heykeli yıkan Talion, bu noktada Sauron’un Çekici’yle karşı karşıya geldi. Arada Ratbag’i yakalayıp indiren Çekiç, Talion’un öfkesinin önünde çok direnemedi ve böylece üç kara númenórludan ilki düşmüş oldu.

Kara El’in izini sürmeye devam eden Talion, Udun’u ardında bırakarak Núrn bölgesine geçti. Burada Núrn Kraliçesi Marwen’in kızı Lithariel’le karşılaştı ancak başta Lithariel’in yardım teklifini geri çevirdi; teklifin aslında kendisine değil de doğrudan Celebrimbor’a yapılmış olması ise durumu değiştirdi. Böylece kraliçeyi görmeye gittiler ve Marwen’in kehanet görüleriyle kendilerine yardım edebileceğini öğrendiler. Marwen aynı zamanda Talion’a Celebrimbor’un Tek Yüzük’e hükmettiği dönemden kalan zihin-kontrolü güçlerini kullanmasını da önerdi. Böylece kendilerine ait bir ork ordusuyla Sauron’un gücünü ona karşı kullanabileceklerdi. Bu taktik başta Talion’un pek hoşuna gitmese de yine de onu uygulamaya koyuldular ve bölgedeki savaş şeflerini elf tayfının güçleriyle kontrol altına aldılar. Ancak çok geçmeden Marwen’in aslında Saruman tarafından kukla olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Lithariel’in yardımıyla Marwen’in asasını kıran Talion, kraliçeyi Saruman’ın etkisinden kurtardı. Fikri başta Saruman’dan almış olsalar da planı aynen uygulamaya devam ettiler ve nihayetinde emirlerindeki orklarla Kara El’in Ered Glamhoth’taki kalesine saldırdılar. Lakin burada kendilerini bekleyen Kara El değil, Sauron’un Kulesi’ydi. Kule, Talion’a aslında ortada bir lanet olmadığını ve Celebrimbor’un kendisini istediği an serbest bırakabileceğini söyledi. Celebrimbor bunu inkar etmedi ve Talion da bu gerçeği kabullenerek Kule’ye tekrar meydan okudu. Talion’un zihnini yanılsamalarla bulandırarak üstünlük sağlamaya çalışsa da başarılı olamadı. Karısı ve çocuğunun yanılsamalarını dağıtan Talion, Kule’yi vahşice öldürerek intikamını tamamlamaya bir adım daha yaklaştı.

Lithariel’in bu yoldan geri dönmesi yönündeki ısrarlarına kulak asmayan Talion, Marwen’in yardımıyla gemilerle emrindeki orkları Kara Kapı’ya taşıdı. Kara Kapı’da önüne dikilen herkesi ve Kara El’in Pençeleri olarak anılan beş seçkin orku öldüren Talion, nihayet Kara El’i sıkıştırmayı da başardı. Ancak Kara El, Celebrimbor’u ölmeden hemen önceki anılarıyla sersemletti ve kendi boğazını keserek sersemlemiş olan elf tayfını ölmekte olan bedenine hapsolmaya zorladı. Sauron ise Kara El’in yarattığı fırsatı kullanarak fiziksel bedene büründü ve Talion’a saldırdı. Ancak Celebrimbor’la aynı bedende bulunmak aynı zamanda bir zayıflıktı ve Celebrimbor da bu zayıflığı sömürerek Sauron’u kısa bir süreliğine felç edip durdurmayı başardı. Talion da bu fırsatı kullanarak hareketsiz kalan bedeni yok etti ve Sauron ortadan kaybolunca geriye sadece Kara El’in cesedi kaldı.

Celebrimbor en azından Talion’ın intikamını almış bir halde Gondorlu kolcuyu ölümle yaşam arasındaki bu mücadeleden azat etmeye karar verdi. Ancak bu sefer fikrini değiştiren Talion oldu. Sauron var olduğu sürece bu topraklar huzura kavuşmayacaktı. Sauron’la şartları eşitlemenin vakti geldiğini söyleyen Talion, Celebrimbor’a birlikte yeni bir Güç Yüzük’ü yapacaklarını söyledi…