10 yıldır düzenli br şekilde her ek pakette yaşadığımız “[bir önceki expansion] en iyisiydi, [şu anki ve yeni çıkacak olan expansion] çok kötü, WoW’ü öldürdü resmen” tartışmalarına hoşgeldiniz. Gerçekten hiç sekmiyor, her ek paket öncesi bu tartışmayı yaşıyoruz, farkında mısınız?

Vanilla zamanında Warcraft III çok iyiydi, MMO’ya ne gerek vardı ki zaten? TBC’de vanillayı özledik, Outland’den şikayet ettik. Wrath of the Lich King geldiğinde TBC kraldı, oyun çok kolaylaşmıştı, eski tadını kaybetmişti artık. Cataclysm çıkığında Wrath of the Lich King’e hasret kaldık. TBC de hiç fena değildi ama hani. Ve sonra Mists of Pandaria geldi…

Birçok oyuncu daha ilk dakikadan “Pandalara” kıl olmuştu. Warcraft’ta pandaların ne işi vardı ki zaten? Sırf Pandaren yüzünden oyuna dokunmayı bile reddeden birçok kişi tanıyorum. Ne yalan söyleyeyim, ön yargılarını kıramadıkları için müthiş bir ek paket ve hikâye anlatımından mahrum kaldıkları gerçeğini yüzlerine vurmayı pek seviyorum bu kişilerin. Pandaria’ya veda etmeye hazırlandığımız şu saatlerde ise tabii ki sırada “Zaman yolculuğu ney ya? Hikâye çok bozdu!” diyenler patlak vermeye başladı bu sefer de.

Ehm, izin verin sizi Warcraft evrenindeki Bronz Ejderhalarla tanıştırayım:

Nozdormu – Zamansız Olan’ın liderliğinde uzay-zaman çizgisini ve alternatif zaman geçitlerini korumakla yükümlü olan bu arkadaşları aslında gayet iyi tanıyor olmanız lazım. Neden mi? Eh, vanillada o zamanlar girişi kapalı olan Caverns of Time’a girmeye çalıştığımız günleri hatırlamıyor musunuz? O kadar eski oyuncu değilseniz sorun değil, The Burning Crusade’de geçmişe gidip Hyjal savaşını yaşamış, Infinite Dragonflight’ın zaman çizgisine müdahale etmesini engellemek için Thrall’ı hapisten kurtarıp, Medivh’in Dark Portal’ı açmasına yardım etmiştik hani? E o da olmadı Arthas’a Stratholme katliamını yapmasında eşlik ettiğimizi ve Mal’ganis’i kestiğimizi hatırlarsınız muhtemelen? Hatta Cataclysm’de Deathwing’e karşı zaferimizin tamamen 10,000 yıl öncesine gidip Dragon Soul’u çalmamız sayesinde alındığını da anımsar gibisiniz bence. Yine aynı hikâyede bazı alternatif zaman geçitlerine girip Dragonblight’taki tapınağın tepesine çakılmış Deathwing’in cesedi ve üzerindeki tüm hayatın ölmüş olduğu kararmış bir Azeroth’la da karşılaşmıştık.

Kitapları okuduysanız işimiz daha kolay: War of the Ancients üçlemesi tamamen günümüzdeki Rhonin, Krasus ve Broxxigar’ın geçmişe gitmesi ve zamanda yolculuk yapmasıyla ilgili zaten. Thrall: Twilight of Aspects kitabında Thrall’ın alternatif zaman geçitlerine girdiğinde ailesinin ölümüne bizzat şahitlik ettiğine ve alternatif bir geçmişten gelen çok güçlü bir Blackmoore’la kıran kırana dövüştüğüne de aşinasınızdır.

E peki o zaman Garrosh’un geçmişe gidip Draenor’un tarihindeki en önemli olaya karışması ve bunu kendi intikamı için kullanması size neden garip geliyor ki? İşin içerisine Bronze Dragonflight’ın da girmiş olması (özellikle de güçlerinin büyük bir kısmını yitirdikleri bir noktada) işleri ilginçleştiriyor, evet. Daha önce A ve B evrenlerinin bu denli ciddi bir ölçekte kesişmemiş olması bu hikâyeyi saçma ya da kötü yapmıyor. Tam aksine, bence daha önce bu kadar yakınen tanışma fırsatı bulamadığımız ve Warcraft külliyatında inanılmaz önemli bir şekilde işlenmiş karakterlere farklı bir açıdan bakma fırsatı vermesi açısından muhteşem bir seçimi temsil ediyor. Ve hayır, Garrosh’un yaptıkları, bizim bu ek pakette yapacaklarımız Azeroth’un şu anki haline sıfırdan, temiz bir sayfa çekerek Blizzard için kolay bir kaçış ve sıfırlama noktası olmayacak. Bilhassa Draenor’da başımıza gelen her şey, ölen her karakter, kazanılan/kaybedilen her savaş World of Warcraft’ın geleceğine kesinlikle etki edecek. Hatta bir sonraki ek pakette gelmesi yüksek olasılıklı Lejyon istilasına karşı durmamızda büyük bir etkiye sahip olacak diye tahmin ediyorum.

Hala kafanızda çok net bir resim oluşmadıysa sözü uzay-zaman konusundaki çalışmalarıyla büyük başarı yakalamış, akım kapasitörünün mucidi Doktor Emmet Brown’a bırakıyorum: