Herkese merhaba,
Yolunuz Lorekeeper’a düştüğüne göre beni daha önceden yazdığım çeşitli yayınlardan tanıyor ya da takip ediyor olma ihtimaliniz yüksek. Yaklaşık 14 yıldır bilgisayar oyunları üzerine yazarken en keyif aldığım şey, beni içerisine alan o büyülü dünyaları ve hikayeleri başkalarına aktarmak olduğundan er ya da geç “Lorekeeper”ın ortaya çıkması kaçınılmazdı. Gerçi çizelgenin “geç” kısmına düşmüş olduk biraz, ama olsun. 🙂
Bu 14 yıllık süreçte bir çok oyunun hikayesini, dünyasını kendi yorumumla kaleme aldım. Ancak bu hikayeler büyük ölçüde dört bir yana dağılmış olduğundan, derli toplu ve benim gibi bu hikayelerin keyfini sürenlerin de yararlanabileceği bir kaynağın bulunmasının artık bir gereklilik olduğuna karar verdim. İşte Lorekeeper tam olarak böyle doğdu. Bu sitede kimisini eski yazılarımdan derlediğim, kimisini ise tamamen bu arşiv için taze hazırladığım bir çok hikaye ve yazı bulacaksınız. İmkan buldukça düzenli bir şekilde yenilerini de eklemeye devam edeceğim üstelik. Bazen de alışıldık oyun hikayelerinden bağımsız rehberler ve hatta blog yazıları yazmak da radarımda, ama asıl odak noktası hikayeler olacak.
Bu siteyle ilgili asıl hayalim ise, gelecekte benim gibi piksellerin arkasındaki hikayeleri deşmeye bayılan daha birçok kişinin de katılım sağlayacağı, gerçekten büyük ve eşi benzeri olmayan bir arşiv yaratmak. O noktaya gelebilir miyiz ya da ne zaman gelebiliriz inanın bilmiyorum. Ama bir yerden başlamak lazım ve o başlangıç noktası da tam olarak burası oluyor. O yüzden lütfen arkanıza yaslanın, favori içeceğinizi hazırlayın ve sizin için yazıya döktüğüm hikayelerin içinde kaybolmaya hazırlanın…
Umarım siz de okurken en az benim hazırlarken aldığım kadar keyif alırsınız. İyi okumalar! 🙂
Can Arabacı / Monthius