SCOOTER – Borderlands
(Artorias – Ilgar Kayı Akyüz)
Borderlands dendiğinde oyunun unutulmaz yan karakterlerinden ilki elbette ki Scooter. Karşımıza ilk olarak New Haven’da çıkan Scooter, oyundaki kaosa en çok mizah katan ve Pandora’daki serüvenlerimizde her zaman bize eşlik eden karakterlerden birisi. Yarış araçları tutkunu olan Scooter, doğal olarak oyundaki ulaşımımızı sağlayan yegâne karakter.
Serinin -Telltale Games’in Tales From Borderlands’i de dahil- tüm oyunlarında karşımıza çıkan Scooter, araba tutkunu olduğu kadar kadınlara da düşkün. Fakat yufka yürekli Scooter maalesef kişisel ilişkilerinde yarış arabalarında olduğu kadar şanslı olamıyor. Belki de en ikonik diğer karakterlerden biri olan Moxxi’nin oğlu olan Scooter, Güneyli aksanı ve kafiyeli konuşmasıyla dikkat çekiyor. Hikâyeye doğrudan etkisi olmasa da katliam ve yaratıklarla dolu Pandora’da mutlaka yüzümüzü güldürmeyi başarıyor ve hiçbir zaman motivasyonunu yitirmiyor.
JEFF “JOKER” MOREAU – Mass Effect
(Huliandel – Ezgi Elif Pajecki)
Mass Effect… Neresinden başlasam bilemiyorum. Nedenlerini sıralamamı isteseniz muhtemelen dakikalarca sessizliğe gömüleceğim, kendim bile hâlâ tam olarak adlandıramadığım sebeplerle oldukça etkilendiğim, beni bir N7 dövmesi yaptıracak kadar kendine bağlayan bir oyundu. Her ne kadar üçüncü oyunu benim için bir hayal kırıklığı ile sonuçlanmış olsa da bütün seri boyunca irdelenen hikâyesi ile kalbimde ayrı bir yeri olan bu seriyi gerçek anlamda paha biçilmez kılan özelliklerinden en ön plana çıkanı ise muhtemelen her biri birbirinden farklı kişiliklere sahip olan karakterler barındırmasıydı. Ve bu karakterler arasında biri vardı ki açık ara favorim diyebilirim: Shepard’ın ve mürettebatın hayatını onlarca kez kurtaran, uzay gemimiz Normandy’nin vefalı pilotu Jeff “Joker” Moreau.
İlk oyunun henüz başlarında öğrendiğimiz üzere Jeff, talihsiz bir şekilde Vrolik sendromu ya da daha bilinen adıyla cam kemik hastalığı ile dünyaya gelmiştir. Bu hastalığı sebebiyle oldukça zor bir hayat geçirmiştir zira sağlıklı bir birey gibi rahatça hareket edemez ve yapacağı herhangi bir ufak harekette bile kemikleri kırılma riskiyle karşı karşıyadır. Ancak bu durum, Jeff’in hayallerine ulaşmasını engellemez. Çok çalıştığı ve nadiren gülümsediği için eğitmeni tarafından “Joker” lakabı verilen Jeff, İttifak armadasında bir pilot olabilmesi için gereken eğitimi alır ve sonunda sadece sınıfındakileri değil eğitmenlerini bile gölgede bırakacak bir başarı sergileyerek mezun olur.
“Harap olmuş küçük bacaklı hasta çocuk hepsinin kıçına tekmeyi basmıştı. Sonunda mezuniyette gülümseyen kimdi, tahmin et bakalım.”
Turian ırkının da desteğiyle ilk hayalet uzay fırkateyni olan Normandy yapıldığında pilotu olmak isteyen Jeff, bu isteği reddedilince uzay gemisini kaçırır ve öylesine başarılı bir test sürüşü gerçekleştirir ki kendisini ilk başta reddeden turian generali onun pilot olmasını bizzat ister. Kumandan Shepard’ın Normandy liderliğine atanmasıyla başlayan oyunda da hazır cevaplığı ve alaycı kişiliğiyle ön plana çıkan Jeff, aynı zamanda daha önce hiçbir pilotun yapamadığı ve mürettebatın da yapılmasının imkânı olmadığını düşündüğü manevralar gerçekleştirerek (Mako’yu yere 20 metre kala başarıyla attığını hatırlayanlar el kaldırsın) işinde ne kadar ciddi ve usta olduğunu defalarca kanıtlar.
İkinci oyunda da gönülden bağlı olduğu Normandy’yi yalnız bırakmayan Jeff, her ne kadar gemi mürettebatının yeni üyesi olan yapay zekâ EDI ile ilk başlarda pek anlaşamasa da sadakat ve dostluk arasında bir bağ kurduğu kumandanı Shepard’ın araya girmesiyle biraz yumuşar. Bu sırada yine görevden göreve giden ekibi zor şartlar altında elinden geldiğince yönlendirir; üçüncü oyun da dahil olmak üzere onlara gökyüzünden göz kulak olmaya ve hayatlarını kurtarmaya devam eder.
Jeff’in karakterime olan bağlılığı, durmadan takındığı alaycı tavrı ama aynı şekilde ölümcül sonuçlar doğurabilecek durumlarda gösterdiği ciddiyeti ile diğer yan karakterlerle aralarındaki diyaloglar beni kendisine bağlayan etmenlerdi diyebilirim. Hatta öyle ki neden bir romantizm seçeneği olmadığını hep sorgulamışımdır; gerçi üçüncü oyunda bunu sorduğunuzda cevabınızı alıyorsunuz. Ayrıca sadece yeni diyalog seçenekleri açılıp açılmadığını kontrol etmek için her görev sonrası yanında bittiğim veya -özellikle üçüncü oyunda- mürettebat ile aralarındaki şakalaşmaları dinlemek için kokpite gittiğim doğrudur. İncelikle hazırlanmış bir karakter olan Joker olmasaydı Normandy yarım kalırdı.