THE ELDER SCROLLS TARİHÇELERİ – BÖLÜM 2: IRKLARIN OLUŞUMU

Elder Scrolls evreni, içerisinde barındırdığı birçok farklı ırk ile ön plana çıkmaktadır. Birbirlerinden farklı fakat bir o kadar da iç içe olan kültürlere sahip bu ırklar aslen üç ana kategoriye ayrılır: Elfler, insanlar ve yabansılar. Elfler bir zamanlar tek bir kavimden oluşurken çıkan iç huzursuzluklar, tanrısal yönlendirmeler ve daha birçok sebeple kıtanın dört bir yanına dağılıp zamanla farklı kültürleri meydana getirmişlerdir. Yani aslında tüm elf toplulukları tek bir kavimden meydana gelmektedir. İnsanlar da benzer biçimde dağılmışlar, kimisi zamanla elfler içinde asimile olurken kimisi de elfleri kendi kültürlerine asimile etmişlerdir; böylece elf kültürü insan topluluklarını da büyük ölçüde etkilemiştir. İnsan ırkına dahil olan Redguardlar ise diğer insan topluluklarıyla herhangi bir genetik bağ taşımamaktadır zira Tamriel’den kopuk bir kıtadan göç etmişlerdir. Yabansılar, kediye benzer görünümleri ile Khajiit ve sürüngenimsi görünümleri ile Argonian ırkları oluşturmaktadır. Ancak özellikle elfler ve insanlar söz konusu olduğunda çeşitli alt toplulukların var olduğu da gözden kaçmamaktadır.

Mer Toplulukları

Elf yazmadım çünkü mer kelimesine ufak ufak alışmamız gerekiyor; zira ilerleyen bölümlerde bolca mer sözcüğünü kullanacağım. Mer kelimesinin anlam karşılığı ‘elf’ iken Aldmeri dilinde ise ‘kavim’ anlamına denk geliyor. İsminin sonunda mer olan her ırk elftir (Ayleidler dahil). On adet mer kavmi vardır; Ayleid, Aldmer, Altmer, Chimer, Dwemer, Dunmer, Bosmer, Orsimer, Falmer ve Maormer. Bu topluluklar arasından Ayleid, Aldmer ve Dwemerlerin soyu tükenmiştir.

 

Aldmer

Ünlü Aldmer kaşifi Topal

Ünlü Aldmer kaşifi Topal

Aldmer, Aldmeri dilinde ‘İlk Kavim’ anlamına gelir. Tüm mer toplulukların atası, oluşan ilk mer kavmi Aldmerlerdir. Peki bu Aldmerlerin soyu nereye dayanmaktadır? Daha önce anlattığımız yaratılış hikayesinde Ehlnofeylerin yaşamı meydana getirmek için kendilerini feda ettiğini yazmıştık. Yeryüzüne inen bu tanrımsı varlıkların kimisi ağaçları ve çiçekleri oluştururken kimisi havayı, kimisi de kayaları meydana getirmiştir. Ehlnofeylerin bir kısmı kendisini feda ederken bir diğer kesim ise kafası rahat bir şekilde yeryüzünde gezinmeyi yeğlemiştir. Fedakâr olup yaşamı meydana getiren Ehlnofeylerden mer ırkı, gezinenlerden de insan ırkı oluşmuştur. Nihayetinde her iki taraf birbiriyle kavgaya tutuşmuştur; ki Kutsalların bu savaşı, yeryüzünün coğrafi şeklinin oluşmasında da büyük rol oynamıştır. Bu anlattığımız hikaye, mer kültüründe yer etmiş bir hikayedir. Onlara göre insanlar, yani gezinen Ehlnofeyler, merlerin ölümsüzlüklerini çalmışlar ve fani olmalarına sebep olmuşlardır. Dolayısıyla mer ve insan arasındaki husumet buradan kaynaklanmaktadır. Mer ırkına göre ölümsüzlük vasıflarını kaybetmelerine rağmen ilk başlarda kısmen tanrısal güçleri de bulunurken nesilden nesile bu özellikle de silinip gitmiştir. Bu yüzden insanlar ve onları koruyan Lorkhan, elfler tarafından sevilmemektedir.

Bazı iddialara göre Aldmer ırkı kayıp kıta olan Aldmeris’te doğmuştur. Bu iddiayı destekleyen birkaç kitap Elder Scrolls evreninde bulunmaktadır ancak doğruluğu netlik kazanmadığı için efsane sayılmaktadır. Kimi âlime göre Aldmeris denen kıta aslında Yazbatımı Adası’nın ta kendisidir. Bu iddiada doğruluk payı olabilir, çünkü mistik kıta Aldmeris’in bir ada olduğu söylenir ve o zamanlarda ana kara Tamriel’a henüz çıkmayan Aldmer ırkı kendi adasını Aldmeris olarak nitelemiş olabilir. Fakat ana karanın keşfedilmesi, elf ırkının dağılıp değişime uğraması ve aradan geçen bunca zamandan sonra Aldmeris’in Yazbatımı Adası olabileceği ihtimali gözden kaybolmaya başlamıştır. Doğal olarak zaman içerisinde Aldmeris adında ayrı bir kıtanın geçmişte var olduğuna fakat yerinin bilinmediğine inanılmaya başlanmış olabilir. Her ne kadar iki iddianın çeşitli zayıf ve güçlü yanları olsa da hangisi doğru hangisi yanlış, bilinmemektedir.

Yaratık diye tabir edilen Khajiit ve Argonianlar ile aynı zaman diliminde yaşayan Aldmerler, kültürel ve teknolojik olarak bu iki ırktan üstün oldukları için onları kolayca kontrol altında tutabilmişlerdir. Ancak göçler ve çeşitli tarihsel olaylar sonucu elf ırkı (Aldmer) bölünmüş, yeni kültürler, özellikler ve görünüşler kazanmışlardır. Tüm bunların sonucunda birçok farklı topluluğa ayrılmış olsalar da ana Aldmer ırkı yeryüzünden silinmiştir.

 

Altmer

Altmer

Altmer

Bir diğer isimleri Asil Elf olarak geçmektedir. Altmerlerin, orijinal Aldmer soyundan geldikleri ve neredeyse hiç değişikliğe uğramadıkları söylenmektedir; öyle ki Yazbatımı Adası’na yerleştikleri ve özlerini kaybetmeden burada yaşadıkları iddia edilmektedir. Aldmer atalarına olan benzerliklerini korumayı bir nevi saplantı haline getirmiş olan Altmerler, yaşamlarını da bu amaç doğrultusunda sürdürmekte, seçici bir evlilik ve üreme yolu tercih ederek asil kanlarını koruma yolunu seçmektedirler. Tarihlerinin çoğu kayıp ya da gizlidir; ancak Ceporah Kulesi gibi bilinen eşsiz kalıntılar ve yapıların Aldmeri’den en az yüz yıl önce var olduğu bilinmektedir.

Aldmerler bir noktada bir araya gelmiş ve ırklarının ruhuna bir anıt olarak Kristal Kule’yi inşa etmişlerdir. Kule, Gizemli Sanatlar Üniversitesi inşa edilene dek büyünün profesyonel ellerle öğretildiği tek yer olmuştur ve Altmer soyu için de kutsal bir yer olarak kabul edilmektedir.

Büyük olasılıkla Thras Adası’nın Sload ırkıyla ve eski zamanlarda Yazbatımı’na ait bilinmeyen güçlerle mücadele etmişlerdir. İlk Çağ başlamadan önce tüm Tamriel’e hüküm süren Altmerlerin bu egemenliği, Camoran Hanedanlığı‘nın ortaya çıkışıyla sona ermiştir.

 

Ayleid

Son Ayleid Kralı Laloriaran Dynar

Son Ayleid Kralı Laloriaran Dynar

“Yaban Elfleri” olarak adlandırılan Ayleidler, isminde mer kelimesini taşımayan tek elf topluluğudur. Bunun sebebi ise merlerin lisanı olan Aldmeri’yi değil Ayleidoon dilini kullanmalarıdır. Dilleri farklı olduğu için kültürleri de tamamen farklı şekilde gelişmiştir. Yazbatımı’ndan Tamriel’e sallarıyla göç edip Cyrodiil’in iç bölgelerine yerleşmişler ve burada Beyaz Altın Kulesi‘ni inşa etmişlerdir. Ayleidlerin ayrılmasının sebebi Yazbatımı Adası’nda Daedralara tapınmanın yasak olmasıdır. Çok değişik ve karmaşık bir inanç sistemi olan Ayleidler, bu baskılar yüzünden Yazbatımı’ndan ayrılarak tropik ormanların bulunduğu Cyrodiil’e göç etmişler ve zamanla tüm ana karaya yayılmışlardır. Ayleidlerin tanrıları iyi-kötü şeklinde sınıflandırmayışı, tanrıları yakından tanımalarına vesile olmuştur. Işık, Ayleid kültüründe çok büyük bir öneme sahiptir. Evrendeki ışık güneşten, yani Magnus’tan gelmektedir. Magnus, fani evreni terk ederken açtığı ve güneşi yaratan bu delikten geçtiği sırada kendi büyü gücünün bir kısmını yeryüzünde bırakmıştır. Dolayısıyla ışığı haklı olarak büyü ile ilişkilendirmişler ve bu konuda çok sayıda araştırma yapmışlardır. Ayrıca Daedrik prenslerden ışık ile özdeşleştirilen Meridia, Ayleid kültüründe çok önemli bir yere sahiptir.

Ayleidler kutsanma, güç ve diğer avantajları için Daedralarla anlaşma yapmışlar, tüm Daedra ordularını fethetmek, hükmetmek ve zafer kazanmak için kullanmışlardır. Ayleid egemenliği zaman içerisinde Tamriel üzerinde genişlemeye ve beraberinde de insan toplulukları üzerinde köleleştirme politikası izlemeye başlamıştır. İlk başta bu köleleştirme Nedic halkına nadiren yapılmaktayken eninde sonunda topluma yayılarak sistematik bir hale gelmiştir. Günümüz Cyrodiil’ine nesillerce hükmeden ve Nedic halkını esir tutan Ayleid hakimiyeti, Alessia adında bir kölenin isyan etmesiyle beklenmedik bir dönüm noktasına erişmiştir. Temelde insanların elflere karşı uyanışıdır bu, ama zamanla bazı işgüzar Ayleid lordlarının da çeşitli planları neticesinde tam bir Ayleid iç savaşına dönüşür. Cyrodiildeki insan toplulukları Ayleidleri kitleler halinde katletmeye başlar. Apaçık bir soykırım gerçekleşir. Canını kurtarabilen Ayleid grupları Tamriel’in dört bir yanına dağılırlar. Bazıları ise katliamdan kurtulmak için insanlar lehine casusluk yapıp Ayleidlerin kaçtıkları yerleri ifşa ederler. Lakin her ne kadar dostane davransalar da kaçınılmaz son tüm Ayleidleri beklemektedir. Bu isyan sonucu bir mer kavmi, tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmuştur.

 

Bosmer

Bosmer (Orman Elfi)

Bosmer (Orman Elfi)

Bosmer kelimesi, Aldmeri dilinde “orman” anlamına gelen “bos” ve “kavim” anlamına gelen “mer” kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Bosmer halkı bu sebepten Orman Elfi olarak da bilinmektedir. Bosmerler, vahşi güzelliği ve yabani yaratıklarıyla daha şairane olan, daha uyumlu oldukları orman hayatını tercih ederek Altmer kültürünün sert ve resmi geleneklerini reddetmişlerdir. Orman Tanrısı olarak bilinen Y’ffre ile Yeşil Pakt‘ı yapmak isteyen Bosmerlerin bu isteği, Vadiorman‘ın bitki örtüsüne ve güzelliğine zarar vermemeleri şartı ile kabul edilmiştir. Bu antlaşmaya göre Bosmerler etçil beslenecek, bitkileri araç gereç yapımında kullanmayacak, ağaçları kendi amaçları uğruna kesmeyecektir; bu sebeple Bosmer halkı silahlarını avladıkları hayvanların kemiklerinden yapmışlardır. Etçil ve yamyam canlılar olan Bosmerlerin, savaşta ölen düşman askerlerini yedikleri de bilinmektedir.

Yeşil Pakt çerçevesinde Y’ffre, Bosmerlere hayvanların iradesini kontrol etmeyi ve ağaçları eğip bükerek kendilerine ev yapmalarını sağlayan özel bir güç bahşetmiştir. Ormanda bir bukalemun edasıyla hareket edebilen Bosmerlere etobur bitkiler bile zarar vermediği söylenmektedir. Ve son olarak Yaban Avı adı verilen ve korkunç yaratıklara dönüşmelerini sağlayan yetenekleri vardır. Bu olay halk arasında pek konuşulmaz ve sevilmez zira dönüşüm kalıcıdır; vatanlarının tehlikeye girdiği durumlarda nihai çözüm olarak kabul edilir. Örneğin Birinci Çağ’da Vadiorman’ı işgal eden Nord ordularına karşı ormanlarını savunmak için bu ritüel gerçekleştirilmiş ve tüm Nord ordusu ile beraber Kral Borgas da katledilmiştir. Yaban Avı ritüelini gerçekleştiren Bosmerler kendi iradelerini kaybederler. İlk önce düşman gördükleri bireyleri parçalayarak yok eder, sonrasında birbirlerini öldürerek kendi kendilerini imha ederler; öyle ki Bosmerlere göre dünyadaki tüm canavarlar önceki çağlarda gerçekleştirilen Yaban Avı ritüellerinin bir sonucudur.

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)