Aronia Geçidi’ne doğru ilerlerken karşısına Atlantis’ten beri peşinde olan Ölüm Tanrısı Thanatos’un kızı Erinys çıktı. İki tanrı dövüştüler ancak Kratos Erinys’in kanatlarını kesse de Erinys hızlıca kendini iyileştirip yeni kanatlar çıkartmayı başardı. En nihayetinde Savaş Tanrısı titandan edindiği yeni güç olan “Thera’nın Felaketi”yle kılıçlarını güçlendirdi ve Erinys’in zırhını aşmayı başardı. Kılıçlarını Erinys’in kanında güçlendiren Kratos, Sparta’ya doğru ilerlemeye devam etti. Erinys’in ölümü babası Thanatos’u büyük hüzne boğdu ve Ölüm Tanrısı, Kratos’a olan hıncını onun kardeşinden yani Deimos’tan çıkartmaya ant içti.
Sparta’da Ares fanatikleri ile Kratos savunucuları arasındaki durum gergindi. Kratos, Ares Tapınağı’na doğru giderken bir grup Spartalı’nın eski Savaş Tanrısı’nın heykellerini yıkarak yerine kendisinin heykelini diktiklerini gördü. Burada Ares fanatikleriyle savaşan ve isyanı bastıran Kratos, eski kalkan ve mızrağını Spartalı bir askerden geri aldı ve kardeşini bulmak için Atlantis’e geri dönmesi gerektiğini, Ölüm’ün Diyarı’nı ancak orada bulabileceğini öğrendi. Atlantis’e geri dönmek için gemisine atlayan Kratos, yolda gitgide suyun dibine batmakta olan şehrin durumundan hiç de memnun olmayan Poseidon’un saldırısına uğradı. Denizler Tanrısı kendi heykellerinden birinin kontrolünü ele alarak Kratos’u neredeyse batırıp boğmayı başardı fakat Spartalı klasik inatçılığıyla bir kez daha hayata tutundu; Ölüm’ün Diyarı’na geçidi bularak esir tutulan kardeşi Deimos’a ulaştı.
Hayatının büyük bir çoğunluğunu Kratos’un kendisini kurtarmaya gelmesini bekleyerek geçirmiş olan Deimos, ağabeyine kızgındı zira Kratos’un elinden geleni yaptığına inanmıyordu ve bu yüzden ona öfkeyle saldırdı. İki kardeş savaşırken hâlâ kızının yasını tutmakta olan Thanatos araya girdi ve Deimos’u kapıp Kratos’un daha önce kendini aşağı attığı uçurumun tepesine fırlattı. Deimos uçurumdan aşağı düşmek üzereyken Kratos yetişip onu kurtardı ve Spartalı askerden almış olduğu eski kalkanıyla mızrağını kardeşine uzattı. İki Spartalı kardeş bir olup Thanatos’la savaşmaya ve bununla da kalmayıp Ölüm Tanrısı’na üstün gelmeye başladılar. Köşeye sıkıştıkça daha da saldırganlaşan Thanatos, asıl formunu ortaya serdi ve Deimos’u kayalara çarparak öldürmeyi başardı. Bu hareket Kratos’u sadece daha da öfkelendirmeye yaradı; öfkesinden güç alan Kratos, Thanatos’u Athena’nın Kılıçları’yla deşti.
Deimos’un bedenini dağın tepesine taşıyan Kratos, burada kardeşi için hâlihazırda bir çukur kazmış olan gizemli mezar kazıcıyla karşılaştı. Olimpos’tan açtığı bir geçitle Kratos’un yanına gelen Athena, artık dünyevi meselelerle hiçbir bağının kalmadığını ve tam anlamıyla bir tanrı olmaya hazır olduğunu söyledi. Ancak Kratos onu sessizce reddetti ve tanrıların bu yaptıklarını ödeyeceklerine dair yemin etti. Kratos hayatında değer verdiği herkesi tanrılar yüzünden kaybetmişti ve artık kaybetme sırası onlardaydı…