World of Warcraft’ta Işık’ı değil, karanlığı takip etmek isteyen Priest’lerin badireler atlatarak, Tirisfal Açıklıkları‘nda Tyr’in Mezarı’nın derinliklerinde Alacakaranlığın Çekici tarikatının uyandırmaya çalıştığı Eski Tanrılar’ın hizmetkârı Zakajz’ın gücünü emerek sahip oldukları artefakt – Kara İmparatorluk’un Hançeri Xal’atath.
Legion’da bazı artefakt silahlar (Aluneth, Man’ari Kafatası ve Xal’atath) sahipleri ile konuşuyor. Bu konuşmalar günün olağan seyrinde olabileceği gibi spesifik bir yaratık ile karşılaşıldığında, belirli bir şehir ziyaret edildiğinde veya belli bir görev tamamlandığında duyulabiliyor. Her biri ayrı ayrı ilginç olabilir ancak bu yazının konusu Xal’atath. Malum, Legion’dan sonraki genişleme paketinin Eski Tanrılar ve Hiçlik üzerine olabileceği yönünde emareler mevcut. “Daha dur, daha başınıza neler gelecek” havasının esmesine sebep olan bir çok şey olmakla birlikte bunların en kuvvetlisi Il’gynoth, Yıldız Kâhini Etraeus karşılaşmalarında gördüklerimizi ve duyduklarımız; bu ipuçlarını yorumlayabilmenin tek anahtarı da bu artefakt. Biz de bu yazımızda sizlerin de bu geveze artefaktı daha iyi anlayabilmeniz için Xal’atath’ın fısıltılarını Türkçeleştirdik.
Okumadan önce bir uyarı yapalım: Xal’atath’ın kendine ait bir bilinci bulunuyor. Deli eden fısıltılarına kulak asmayın; ördüğü yalanlara kanmayın. Unutmayın –hançerin içindeki karanlık varlık sizin müttefikiniz değil.
Xal’atath
Azsuna’da: Ejderhalar burada çok zayıf. Bunu kendi çıkarına kullanmalısın.
Azsuna’da: Lejyon burada çok derin kazılar yapıyor. Daha da derin kazarlarsa bulduklarından hoşlanmayabilirler.
Azsuna’da: Burada felaket hakim. Elf harabeleri hasata hazır, suskun olmayan ruhlarla dolu.
Eye of Azshara’da, Lady Hatecoil ile Karşılaştığınızda: Dış görünüşünden belki N’Zoth sorumludur ama kibri tamamen kendisine ait.
Vault of the Wardens’da, Tirathon Saltheril ile Karşılaştığınızda: Illidan’ın fedakârlık ve haklılığa ilişkin yalanlarına inanan başka bir aptal. Acı içerisinde, herkesi düşmanı olarak görüyor.
Val’Sharah’ta: Yogg-Saron’un kâbusunun tamamen çiçek açtığını görüyor ve kıskançlıkla doluyorum… Biraz da gurur duyuyorum.
Val’sharah’ta: Burada, Lejyon’un işgalinin neden başarısızlığa mahkum olduğunu göreceksin. Her şey yozlaştırılabilir; rüyalar da iblisler de.
Blackrook Kalesi’nde, Illysanna Ravencrest ile Karşılaştığınızda: Ne kadar da öfkeli bir ruh! İyi bir hasat olacak.
Blackrook Kalesi’nde, Lord Kur’talos Ravencrest ve Latosius ile Karşılaştığınızda: Yokluğa karışma vadesi çoktan gelmiş, acı içinde bir ruh daha. Ama danışmanı benim daha çok ilgimi çekiyor…
Darkheart Thicket’ta, Archdruid Glaidalis ile Karşılaştığınızda: Xavius’un zihnini çarpıttığı bir başka hizmetkâr. Sence de bir druid’in aklına daha hakim olması gerekmez mi?
Emerald Nightmare’de, Nythendra ile Karşılaştığınızda: Derinlerin Tanrısı’na hizmet eden Xavius’un iradesine mahkum, büyük bir ejderha. Nefesi ile yaşam saçmak yerine etrafındaki her şeyi tüketiyor.
Emerald Nightmare’de, Nythendra ile Karşılaştığınızda: Bir ejderhanın bozulmuş cesedi. Ne kadar tehlikeli olabilir ki?
Emerald Nightmare’de, Elerethe Renferal ile Karşılaştığınızda: Ölüm ile ekilen başka bir yozlaşı tohumu. Suskun olmayan bir ruh, öfke ile gezecek ve acı ile güçlenecek. Derinlerin Tanrısı için kolay bir av.
Emerald Nightmare’de, Il’gynoth ile Karşılaşığınızda: N’Zoth’un hapishanesi eskisi kadar kuvvetli değil gibi. Karşında gördüğün, dünyanı yutabilecek olan devin ufak bir uzantısı.
Emerald Nightmare’de, Dragons of Nightmare ile Karşılaştığınızda: Rüyanın koruyucularını yozlaştırmak cesurca bir hareket. Ama Xavius altından kalkamayacağı bir iş yapıyor olabilir. Ortalığı bu kadar ayağa kaldırmak yerine kâbusun etkisini sessizce yaysa onun için daha iyi olurdu.
Emerald Nightmare’de, Ursoc ile Karşılaştığınızda: Titanların başka bir koruyucusu düştü. Her ölüm bu işi biraz daha kolay hâle getiriyor. Sanmıyorum ama belki şimdi acısı diner.
Emerald Nightmare’de, Cenarius ile Karşılaştığınızda: Xavius yeni efendisinin gücünü iyi kullanıyor. Bir yarı-tanrının aklını çarpıtmak kolay değil.
Emerald Nightmare’de, Xavius ile Karşılaştığınızda: Derinlerin Tanrısı hapishanesinde dönüp duruyor ve yavaş yavaş kurtuluyor. Acele etmeli ve Düşmüş Titan’ı yenmelisin… Verilecek daha büyük savaşlar var.
Emerald Nightmare’de, Xavius ile Karşılaştığınızda: Xavius bir efendiden diğerine kaçıyor; güç elde etmek için çabalıyor ama defalarca yeniliyor. Derinlerin Tanrısı güçsüz bir müdafi mi seçiyor? Yoksa bilmediğimiz başka bir şey mi var?
Emerald Nightmare’de, Xavius’u Yendikten Sonra, Remnant of the Void ile Etkileşildiğinde: Sanki hiç var olmamış gibi; neredeyse tamamen gitmiş. Ancak yarık geniş ve derin ve aşağılarda bir yerde kıpırtılar var. Bir şeyler değişti; son hapishane zayıfladı. Hazırlanmalıyız.
Highmountain’da: Düşen Vekil’in yuvası yakınlarda. Aralarında en güçlüsü oydu ancak aralarında aklına girmemizin en kolay olduğu da o oldu.
Highmountain’da: Köklerini düşündüğün zaman buradaki taurenler yozlaşmaya karşı ciddi ölçüde dayanıklılar.
Highmountain’da: Titanların başarısız deneyleri burada kol geziyor. Drogbar ırkı yaratıcı olarak başarısızlıklarının kanıtı.
Neltharion’s Lair’da, Ularogg Cragshaper ile Karşılaştığınızda: Bizim hizmetkârlarımızdan olmasa da fısıltılarımızı duydu. Onu sonsuza kadar kararttılar.
Neltharion’s Lair’da, Dargrul ile Karşılaştığınızda: Ucu ucuna kontrol edebildiği bir gücü bilinçsizce etrafa saçan taştan bir yaratık. Planlarımızı mahvetmeden işi bitirilmeli.
Stormheim’da: Titanların buradaki uzun yapılarından etkilenme. Bu zavallı tapınaklar, Ny’alotha’daki kurbanlık kulelerinin yanında cüce gibi kalıyor.
Helheim’da: Helya ve tarikatı burada çok güçlü. Hakikate çok yakın ama bir o kadar da uzaklar.
Maw of Souls’da: Ymiron iyi bir piyondu. Kendi türünde tenin mükafatını en çok yayabilen oydu.
Halls of Valor’da: En zayıfımızın nihai galip olabilme ihtimali ironik. C’thun, Yogg-Saron, Y’Shaarj ve… Eh. En baştan beri olması gerektiği gibi, dünyayı yutmak için sadece biri ayakta kalacak.
Halls of Valor’da, God-King Skovald ile Karşılaştığınızda: Skovald yok edicilerin arasına katılmaya çalışıyor, buna cüret edenlerin ihanete uğradığının ise farkında değil.
Halls of Valor’da: Odyn büyük bir düşmandı… Kibri kendisinin sonu oluncaya kadar. Kendisine Loken’ın son sözlerini düşünüp düşünmediğini sormalısın. Sorsana?
Suramar’da: Elflerin bu şehri, uyuyan şehrin yanında hiçbir şey.
Suramar’da: Suramar’ın “soylu” vatandaşları iştahla dünyalarının kanını höpürdetiryor.
Suramar’da: Düşmüş elfler duvarlarının arkasında titriyor. Başka bir yol bilmiyorlar…
Nighthold’da, Skorpyron ile Karşılaştığınızda: Eski bir türün enteresan bir mutasyonu. Zırhı neredeyse silah geçirmez. Neredeyse…
Nighthold’da, Spellblade Aluriel ile Karşılaştığınızda: Bu kadar uzun yaşayan bir elf için bile büyük bir kibir. Yaşam enerjisinin tadı bambaşka.
Nighthold’da, Star Augur Etraeus ile Karşılaştığınızda: Efendilerimin tam anlamı ile bu düzleme geçebileceği günü iple çekiyorum. Bu ana kadar sadece parçalar, gölgeler; hafif yansımalar gördün. Ethereal’lara bu yansımalardan birinin neler yapabileceğini sorabilirsin.
Nighthold’da, Star Augur Etraeus ile Karşılaştığınızda: İşte burada acı gerçekliğinize bir saniye dahi olsa göz atabilmiş biri var. Bu aklını sonsuza dek çarpıttı.
Nighthold’da, Krosus ile Karşılaştığınızda: Fel ırklarının enteresan bir karışımı. Acaba bu türden başka canlı var mı?
Nighthold’da, Elisande ile Karşılaştığınızda: Geleceği bildiğini iddia ediyor. Ama kendisinden çok daha uzun yaşamış olanlar doğruyu biliyor. Kontrolde kalabilmek için yaptıkları halkını felakete sürüklüyor.
Nighthold’da, Gul’dan ile Karşılaştığınızda: Bunun zamanı çoktan geldi. Düşmüş Titan’ın gerçek bir hizmetkârı her şeyin sonunun gelmesini istiyor. Sanki bu onları Hiçlik’ten kurtarabilecekmiş gibi.
Netherlight Temple’da: Naarular ebedi savaştan hiç bahsediyor mu? Senin dünyanın tarihinin tamamının, tüm zamanın sadece ufak bir parçası olduğundan? Draeneilardan önce gelenlerden? Hayır mı? <kısa kahkaha>
Netherlight Temple’da: Düzlemler arasındaki duvarlar burada ince, yırtılıp açılması çok kolay. Gerçek ışık ile gerçek gölge burada karşı karşıya gelirse ne olur, biliyor musun?
Netherlight Temple’da: Naarunun bizi mücadele edilecek kabuslar olarak gördüklerini biliyorum. Bu görüşe katılmıyoruz. Onlar sadece doğru yoldan sapan kardeşlerimiz. Efendilerine geri dönecekler…zaman içerisinde.
Netherlight Temple’daki Sanctuary of Void’de: Hiçlik üzerine burada yapılan çalışma takdir edilesi, ancak nihayetinde nafile. Titanların anlayamadıklarını nasıl anlayabileceğini düşünüyorsun?
Orgrimmar’da: Bu mücadelede kardeşlerimden bazıları ile karşı karşıya gelebiliriz… Bu ihtimal beni heyecanlandırıyor. Güçleri benim olacak! Bana geçmişte yaptıklarının bedelini ödeyecekler.
Dalaran, Violet Hold’da, Millificent Manastorm ile Karşılaştığınızda: Manastormlar ne kadar kötü bir halde! Güçsüz büyücülüğe ve kaba makinelere güvenmek onlara yaramadı. Yine de geçmişte işe yaradılar.
Dalaran, Violet Hold’da, Mindflayer Kaahrj ile Karşılaştığınızda: N’zoth’un bu geri zekâlı çıbanının bu kadar yaşayabilmiş olması…bu dünyanın yeni sahipleri konusundaki fikrimi değiştirmeme yardımcı olmuyor.
Diğer Fısıltılar:
“Eredar ırkının kazanılması Sargeras için büyük bir başarıydı. Ordusu için acil olarak zekâya ihtiyacı vardı.”
“Kara Demirler‘i sitayişle hatırlıyorum. Modgud’un nefreti o kadar büyüktü ki onu etkilemek çok kola oldu. Olabilecek en kötü zamanda kendisini Yabançekiçleri‘ne karşı tek başına bıraktığımda öfkesini tahmin edebilirsin. Ben çok kolay kaybedilebilirim. Bunu unutma.”
“İyi bir ekip toplamışsın. Gerçek savaşa değil, sadece bu işgale yoğunlaşmaları iyi olmuş. Gerçek savaşın kapsamını akıllarınız kaldıramayabilir.”
Il’gynoth:
Bütün bunları okuduktan sonra, şimdi Zümrüt Kâbus’ta bize Il’gynoth’un fısıldadıklarına tekrar bakalım:
“Ten, onun hediyesi. Sizin gerçek yaratıcınız o.”
“Onu bulmak için kendinizi yıldızların dairesinde boğun.”
“Elmasların kralı bir piyon oldu.”
“Kuzgunların efendisi, anahtarı çevirecek.”
“Önümüzü açacak beş adet anahtar, yolumuzu aydınlatacak beş adet meşale var. ”
“Çocuk-kral, efendinin masasında hizmet ediyor. Sana üç adet yalan teklif edecek.”
“Onun kalbinde bir göçük var, biz de orayı doldurduk.”
“Üçüncü ölümünün anında bizleri içeriye davet edecek.”
“Topraktan güç alıyor. Bizim toprağımız. Bizim gücümüz.”
“Yüzeyi ışıkla parlıyor, içindeki gölgeleri gizliyor.”
Sizce bir sonraki ek pakette kiminle kapışacağız? Derinlerin Tanrısı N’Zoth ile mi, yoksa Xal’atath’ın içerisinde kuvveti gizlenmiş, bilmediğimiz ve tanımadığımız başka bir Eski Tanrı ile mi?