KİMDİR, NEDİR: EDÉR

Edér Teylecg, Dyrwood hudutlarındaki Gilded Vale adındaki kasabada ailesiyle birlikte sakin bir hayat yaşayan bir çiftçiydi. Çoğu çiftçi ve ailesinin kalanı gibi yeniden doğuşun, kefaretin ve ışığın tanrısı Eothas’a tapardı. Kasabadaki Eothas tapınağında birçok ailenin adına yakılmış mumlar bulunur ve Eothas’ın inancı açıkça kucaklanırdı. Ağabeyi Woden’le birlikte kasabayı birbirine katıp hayatı dolu dolu yaşıyorlardı. Derken bunların hepsi (ve Edér’in hayatı da) Waidven ismindeki Readceraslı bir adamın ortaya çıkıp Eothas olduğunu iddia etmesiyle değişti.

Aziz Waidven, ilk iş olarak Aedyrli valileri adil hükmetmedikleri gerekçesiyle yerlerinden etti ve bölgenin yönetimini bir anda teokrasiye çevirip başına geçti. Waidven’in gerçekten de Eothas olduğuna inanmak isteyenler sayesinde gücü çok hızlı büyüdü. Ordularını toplayıp Dyrwood’a doğru yürüyüşe geçtiğinde birçok Dyrwoodlu bu “sahte tanrıyı” durdurmak için seferberliğe başlamıştı. Edér’in ağabeyi Woden de bunlardan biriydi. Edér onu durdurmaya çalışsa da Woden kararlıydı ve bu yüzden büyük bir kavga ettiklerinde bunun birbirlerini son kez görüşleri olduğunu ikisi de bilmiyordu.

Azizin Savaşı bütün Dyrwood’a yayılmaya başladığında ağabeyinin her zaman doğru olan kararı aldığına inanan Edér onun peşinden gitmek için orduya yazıldı. Edér, Waidven’in gerçekten de Eothas olduğuna inanmıyordu çünkü onun gözünde kefaretin tanrısı olduğu iddia edilen bir tanrı, kendisine inanmayanları bu kadar sert bir şekilde cezalandırmamalıydı. Bu tarz acımasız hareketler Skaen ya da Woedica gibi tanrılara yakışırdı; Eothas’a değil… Ancak Edér aradığı cevabı bulamadan savaş çok ani bir şekilde sona erdi. Halgot Hisarı’nda 12 Magran rahibinin Waidven’i tuzağa çekmesiyle “Tanrıçekici” adındaki bomba patlatıldı ve Waidven’den geriye sadece karmaşaya sürüklenmiş bir bölge ve neye inanacaklarını şaşırmış müritler kaldı.

Gilded Vale’deki Eothas Tapınağı’ndan geriye kalanlar…

Ağabeyine ulaşmayı bir türlü başaramayan Edér, savaşın bitimiyle Gilded Vale’a geri döndü. Dyrwood halkı tarafından kahraman gibi karşılandı ve ordudaki subaylarından birinin çiftliğinde çalışmaya başladı. Ancak yolunda olmayan bir şeyler vardı; Gilded Vale’daki komşuları ağabeyi Woden’in Readceras tarafına geçtiğini ve Dyrwood’a ihanet ettiğini söylüyordu. Söylentilere inanmak istemese ve kulak ardı etmeye çalışsa da bu durum Edér’i de doğrudan etkiliyordu. Teylecg ailesi dışlanmaya ve hor görülmeye başladı. Ailenin geri kalanı bu muameleye dayanamayıp okyanusu geçerek Aedyr’e yerleşirken Edér geride kalmayı tercih etti. Bir süreliğine şansı yaver gitti, özellikle Magran rahipleri tarafından teşvik edilen “arındırma”lar Eothas’a inanan herkesi topluca katlederken Edér subayının kendisine kefil oluşuyla hedef olmaktan bir süre kurtuldu. Yine de eski Eothas tapınağının bahçesindeki ağaçtan asılmış Eothas inananlarının cesetleri ona bu durumun çok da uzun sürmeyeceğini anlatmaya yetiyordu.

Şansını sonuna kadar tüketme fırsatı bulamadan kasabaya gelen bir Gözcü’yle tanıştı. Gilded Vale’ın lordu Raedric onu infaz ettirme fırsatı bulamadan yeni yoldaşıyla birlikte kasabayı terk etti ve Kofdoğan lanetini çözmek için Gözcü’yle birlikte Dyrwood’u arşınlamaya başladı. Başta Gözcü’nün kayıp ruhları görüp onlarla iletişime geçebildiğine inanmamış olsa da zaman geçtikçe bu yeteneği kafasını kurcalayan soruyu cevaplamakta kullanabileceklerini fark etti: Woden gerçekten de Dyrwood’a ihanet mi etmişti? Gözcü’yle birlikte Defiance Bay’deki askeri kayıtları inceleyen Edér, ağabeyinin gerçekten de Readceras tarafına geçmiş olduğunu gördü. Ağabeyinin yanlış yapmayacağından emin bir şekilde daha fazlasını bulmaları gerektiğini söyledi ve Gözcü’yle birlikte Clîaban Rilag’daki savaş alanına gittiler. Burada gerçekten de ağabeyine ait kırık bir sancak bulmayı başardılar ve daha sonra bu sancağın parçalarını kullanarak bir psişiğin de yardımıyla Gözcü’nün Woden’in geçmişine bakmasını sağladılar. Görüde Woden yüzyüze Waidven’le görüştükten sonra Waidven’in söylediği bir şey yüzünden hizmetini ona sunmaya karar vermişti; ne yazık ki ne söylediğini duyamadan görü sona erdi. Fakat görüde net olan bir şey vardı ki o da Waidven’in kafasının Eothas’ın sembolüyle ışıl ışıl yandığıydı. Bu bilgi, Edér’in kendiyle ilgili şüphelerini derinleştirdi ve belki de ağabeyinin doğru olanı yaptığını ve kendisinin yanlış tarafta, inandığı tanrıya karşı savaştığını düşünmeye başladı.

Buna rağmen en azından bazı cevaplar almasına yardımcı olan Gözcü’ye Waidven’in Mirası’nı durdurmakta ve Kurşun Anahtar grubunun komplosunu ortaya çıkartmakta yardım etti. Gözcü’yle birlikte Gölgedeki Güneş’e inen Edér, bütün bu macera sırasında inancını bir kez daha sarsacak bir bilgiyle karşı karşıya geldi: Tanrılar gerçek değildi.

Kayıtlı tarihin ötesindeki bir zamanda Engwithliler her alanda çok gelişmişler ve Eora’nın tamamını sarsabilecek bu bilgiye erişmişlerdi. Tanrıların gerçek olmamasının karmaşa ve düzensizliğe yol açacağını düşünerek yarattıkları makineler ve animansi bilgilerini harmanlayarak kendilerini feda etmişler, birleşen ruhlarla Eora panteonundaki tanrıları “yaratmışlardı”. Eothas’ın gerçek bir tanrı değil, aslında Engwithlilerin birleşmiş ruhlarından birisi olduğunu öğrenmek Edér’i ve Gözcü’nün grubunu sarssa da savaşmaya devam edip Kofdoğan lanetine sebebiyet veren ve onların ruhlarını toplayarak Woedica’ya sunmaya çalışan Thaos ix Arkannon’u yenilgiye uğrattılar.

Tüylü hayvanları pek seven Edér, elini Itumaak’a kaptırmadan hemen önce…

Gözcü, görevlerini tamamlamış ve Dyrwood’un kayıp ruhlarını özgürlüğe kavuşturmuş olmanın verdiği huzurla Caed Nua’daki kalesine geri döndü. Edér ise bu sefer ona katılmadı ancak Gilded Vale’a da geri dönmedi. 5 yıl boyunca Caed Nua’dan ve Gözcü’den uzak kaldıktan sonraysa kanını donduran bir haber aldı: Eothas, Caed Nua’nın altındaki adra heykelinin içinde tekrar ortaya çıkmıştı. Kaleyi dümdüz edip etrafındaki herkesin ruhunu bir biâwac fırtınası gibi emmişti. Buna eski dostu Gözcü de dahildi…

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)