Tristram’ın altındaki korkunç gölgeler tetikteydi ve Zakarum Kilisesi adına Khanduras’a ayak basan Leoric’in gelişiyle birlikte tekrar heyecanla kıpırdanmaya başladılar...
Cennet ve Cehennem'in sonsuz bir döngüye girmiş olan savaşı, Günah Savaşı'yla birlikte bambaşka bir düzleme kayıp, beklenmedik bazı sonuçlara yol açmıştı...
Lilith'in Nephalem'i korumak için göze aldığı katliamın sonuçları herkesin tahmininden büyük olmuştu. Inarius, suçları yüzünden Lilith'i Sanctuary'den sürgün etti...
Cennet ve Cehennem'in uğruna savaştığı "Yaratılışın Kalbi" yani Dünyataşı, isminin aksine bir taştan çok daha fazlasıydı. "Anu'nun Gözü" olarak da bilinen Dünyataşı, kabaca bir dağ boyutundaydı ve uçsuz bucaksız bir gücü bünyesinde barındırıyordu...
Başlangıçtan önce boşluk vardı. Ne hava, ne sıcaklık, ne ışık, ne karanlık... Tek bir pürüzsüz, mükemmel inci dışında koca bir hiçlikten ibaretti her şey...