NEW WORLD KAYITLARI – BÖLÜM 6: FIRST LIGHT ÖYKÜLERİ
FIRST LIGHT ÖYKÜLERİ
[TALES OF FIRST LIGHT]
DAYSPRING’DE GÜNÜBİRLİK YAŞAM
[DAY TO DAY IN DAYSPRING]

Şanslı Olanlar
[The Lucky Ones]
Dayspring Mills’te bulunmaktadır.

Bazıları yolculuk sırasında bazıları ise adayı çevreleyen fırtınayı aşarken öldü.

Gemimiz hasar gördü ama ağır ağır ilerledik ve bizi kabul eden dostane bir yerleşim bulduk. Dayspring Mills hareketli bir kasabaydı, herkes bu topraklarda yeni bir yaşam kurmak için çalışmalara ve üretime katkıda bulunuyordu.

Mahsuller bir gecede olgunlaşıyor gibiydi, avlanan hayvanlar sadece birkaç gün içerisinde yeniden çoğalıyordu… Aeternum’da açlık, kıtlık ve kışı çıkarmak için yiyecek istifleme günleri geride kalmıştı.

Biz şanslı olanlarız.

Ölmeyenlerle Savaşmak
[Fighting the Undying]
Dayspring Mills’te bulunmaktadır.

Bu Yitirilmişler… onlar… ölmüyorlar!

Daha doğrusu ölüyorlar ama eskisinden daha bilinçsiz ve gözü dönmüş olarak geri dönüyorlar. Bu toprakların verimliliği çok az kişinin çiftçilik yapmasını gerektiriyor, bu doğru; ancak kasabayı savunmak için çok daha fazla kişiye ihtiyaç duyuluyor. Biri alt edildiğinde çabucak yok oluyor zira ada kendine ait olanı geri alıyor gibi [bir durum söz konusu]; ancak kısa zamanda geri geliyor. Kasabayı sağlam bir duvarla, hatta bir savunma çitiyle bile çevreleyecek iş gücüne sahip değiliz. Sayıları artmaya devam ediyor ve korkarım ki çok geçmeden bir kenara kakılacağız.

Gün gelir de geri dönersek yerleşimde bize yetecek kadar yer kalmış olmasını umuyorum.

Bir Spartalı Bakış Açısı
[A Spartan Outlook]
Dayspring Mills’te bulunmaktadır.

Bunu asla okunmayacağı ve Yitirilmişler’e karşı savunmamızın yeterli olacağı umuduyla yazıyorum. Uyumuyorlar, düşünmüyorlar, sadece bilinçsizce bize doğru hücum ediyorlar.

Leonidas’ın adamlarından birinin Termopylae’deki bitmek bilmeyen saldırılara karşı savunma yaparken hissetmiş olabileceği gibi hissediyorum. Bizim için tek fark, kendi sayımız azalırken öldürmeye çalıştıklarımızın sayılarında bir son, bir sınır olmamasıdır.

Bir gün geri dönüp evlerimizi, anılarımızı ve hayatlarımızı geri alabilmek umuduyla sırtımızda taşıyabileceğimiz kadarını yüklenerek yerleşime geri çekilmeye hazırlanıyoruz.

GIROUX’NUN NOT DEFTERİ
[GIROUX’S NOTEBOOK]

Felakete Davetiye Çıkarmak
[Recipe for Disaster]
Hilltop Encampment’ta bulunmaktadır.

Tuzak kuran avcılar bugün iyi ganimet getirdiler: hindiler, tavşanlar, hatta yolu düşen bir elk bile vardı. Ben onları küçük parçalara ayırmadan önce yukarı kamptaki deri yüzücülerin işlerini bitirmelerini bekliyorum. Akşama kadar tuzlanacak ve tütsülenecek bir dolu et çıkacak.

Edengrove’dan gelen bir tüccar buradan geçti ve kitabıma eklenecek bir sürü yeni tarif getirdi; bu yüzden iyi ki Rost’u imbiğini ödünç almaya ikna edebilmişim. Buradaki parçalarla muhtemelen bir tane kurabilirdim ama onun teçhizatı benim bir araya getirebileceğim herhangi bir şeyden daha iyi. Bu malzemelerin bazıları tuhaf ama tüccar, o bölgede oldukça popüler tarifler olduklarını söyledi.

Damıtma işlemine et eklemeyi hiç düşünmemiştim ama… her şeyi bir seferliğine deneyeceğim.

Paul’un Yeni İçkisi
[Paul’s New Brew]
Hilltop Encampment’ta bulunmaktadır.

Bu içki… tuhaf. Fena değil ama garip bir tadı var. İçine bir kalıp tereyağı atılmış viski içiyormuşsunuz gibi ağzınızda ince bir tabaka bırakıyor.

Yine de kesinlikle işe yarıyor, bu yüzden buradaki elemanlar için ilk seti şişelemeye başladım. “Paul’un Yeni İçkisi,” onu şimdiye kadar deneyen herkes tarafından beğenilmiş gibi görünüyor. Kampı topladığımızda belki Rost ile daha büyük bir iş kurarım, herkesin tadını çıkarması için tüm yerleşimlere [bu içkiden] gönderirim!

ENDÜSTRİYEL FAALİYETLER
[INDUSTRIAL ENDEAVORS]

Balığa Çıkma
[A Fishing Trip]
Letum’s Pick’te bulunmaktadır.

Son 80 ton taşı, ek evler inşa etmeyi bitirmeleri için güneydeki yerleşime gönderdik ve kuzeybatıdan yaklaşık bin tonluk bir sipariş daha aldık.

Adamların birkaç günlük izne ihtiyaçları var, sonra o siparişi sağlamaya başlayabiliriz. Sanırım adamların çoğunu kampa geri çekeceğiz ve madenlerde çekirdek kadrolar çalıştıracağız; devam etmeden önce herkesin biraz dinlenmesine izin vereceğiz.

Belki ben de biraz ara veririm, Forellac’a gider ve bizim için balık pişiren o hoş kızla konuşurum.

Banyo yapmam gerekecek.

Yemeğe Karşılık Yakacak
[Will Burn For Food]
Letum’s Pick’te bulunmaktadır.

Odun kömürü ocakları nihayet başarıya ulaşıyor! Bunları esas olarak işçi barakalarını ısıtmak için kullanıyorduk ama oldukça rağbet gören bir şey oldukları ortaya çıktı.

Buradaki odunun çoğu hemen işlenemeyecek kadar ıslak, bu yüzden yanmaya elverişli şekilde kurutulması zaman alıyor…. Yoksa evi dumanla dolduruyor. Ancak bu odun kömürü hemen kullanılabiliyor; bu nedenle Forellac, kömürün ağırlığı karşılığında kurutulmuş balık takası yapıyor. Böyle olmasa peksimet ve kamptan sevk edilen etler ile hayatımıza devam edeceğimizden bu hoş bir değişiklik oldu.

Ayrıca güney yerleşimindeki demirciler, [odun kömürü] fazlasını kendi döküm işlemlerinde kullanmak için alıyorlar; böylece erzaklarımızın geri kalanını güvence altında tutabiliyoruz. Burada gerçek bir endüstrinin temelini atıyor olabiliriz!

Yüzü Taş Gibi, Kalbi Sıcak
[Stone Face, Warm Heart]
Forellac’ta bulunmaktadır.

Ah, madenlerdeki ustabaşı çok hoş! Son balık sevkiyatını Letum’s Pick’e getirdiğimde benim için çiçek toplamış ve ikimiz için harika bir piknik kurmuştu.

Ona balıktan bıktığımı söylemeye gönlüm elvermedi… ama ekmek ve taze pişirilmiş tavşan harikaydı.

Kibar bir adam ve adamlarına iyi davranıyor, bana da aynı şekilde davranacağından şüphem yok. Görünüşü, çalıştığı taş kadar sert ama ondan hoşlanmaya başladım.

Belki onu bir daha gördüğümde benimle resmi olarak çıkabilmesi konusunda babamla konuşmasını önerebilirim.

Kızıl Pota
[The Scarlet Crucible]
Forellac’ta bulunmaktadır.

Yazacak kadar iyi hissedeli çok uzun zaman oldu, ateşim düşeli dört gün geçti. Tam iki hafta gibi görünen bir süredir ilk defa evimden çıktım… Her şey değişmiş.

Aramızda bu hastalıktan kurtulan bir avuç insan var… Babam da annem de öldü. Kardeşlerim öldü. Komşularımız öldü.

Bugün erken saatlerde madenlere yürümeyi denedim ama bulunduğu durumu görünce duruverdim. Orası artık iyi yönetilen, bir amaç uğruna faaliyet hâlinde olan bir yer değil… Artık Yozlaşma ile bozulmuş, iğrenç bir yer. Ustabaşımı, kalbimin sahibini bulmaya çalıştım ama görünüşe göre o da hastalığa yenik düşmüş.

Fark edilmedim ve hızla ayrıldım. Taşıyabileceğimiz kadarını topladık ve kuzeybatıda sığınak olacak yerleşime doğru ilerleyeceğiz.

DE MAGNETE
[DE MAGNETE]

[Çevirmenin notu: Kelime olarak “Mıknatıs” anlamına gelse de William Gilbert ve yardımcısı Aaron Dowling tarafından 1600 yılında yayımlanan kitaptan bahsedildiği için ayırt edebilmek adına ismi orijinal dilinde bırakılmıştır.]

Mıknatıslar ve Azoth Üzerine
[On Magnets and Azoth]
First Light yerleşiminde bulunmaktadır.

De Magnete üzerine yazdığım tam bilimsel inceleme Aeternum’a yapılan yolculuğu benimle birlikte başarıyla tamamladığı ve diğerlerinin [De Magnete’in] bir kopyasına sahip olmadıklarını bildiğim için Gilbert’ın mıknatısın doğası üzerine yaptığı araştırmaları devam ettirmek benim üzerime düşüyor. Gilbert’ın belirttiği üzere mıknatıslar hakkındaki bilgi eski Yunan, Yahudi ve Mısırlı bilim insanlarından tutun uzak Çin topraklarına kadar tüm dünyada mevcuttur ve etkileri üzerine uzun yıllar süren çalışmalar yapılmıştır. Burada, Terra Aeternum’da araştırma konusunda çığır açabilirim.

Azoth bu mıknatısları bir şekilde etkileyebilir mi? Pusula ibresini yeni bir kuzeye mi yönlendirecek? Mıknatısların kabiliyetlerini arttırıp geliştirecek mi? Sadece zaman ve yapılacak deneyler gösterecek.

Aeternum Mıknatıs Taşı
[Lodestone Aeternum]
First Light yerleşiminde bulunmaktadır.

Gilbert son kitabında tüm cisimleri uyum içinde birbirine bağlayan gizemli bir beşinci temel özelliğe atıfta bulunmaktadır – çünkü filozofların cenneti de tıpkı ilahiyatçılarınki gibi nazik, ongun ve sakin olmalı, hiçbir şekilde değişime tabi olmamalıdır. Azoth’un mıknatısların etkileştiği evrensel madde, o görünmez ama ölçülebilir kuvvet olup olmadığını keşfetmeye çalışıyorum. Yoksa azoth, taşıyıcıya bu normalde saklı olan bu maddeyi idare edebilmenin yeni bir şeklini sunan, yukarıda bahsedilen etkileşim için kullanılabilecek yeni bir araç mı?

Belki de Aeternum’da çıkarılan malzemeden yapılan mıknatısların özellikleri, gösterdikleri etki açısından farklıdır. Letum’s Pick’teki madenciler, madenlerindeki kaliteli cevherlerden bahsettiler… Daha fazla araştırma yapmalıyım.

BİR KÖŞEYE ATILMIŞ ANILAR
[DISCARDED MEMORIES]

Güvenliğe Çekiliyoruz
[Retreating to Safety]
Clearwater Bend’de bulunmaktadır.

Bunu Her Kim Bulursa:

Her ne kadar mükemmel olsa da burayı terk ediyoruz çünkü havada ihanet kokusu var. Üç aile olarak taşıyabileceklerimizi yüklendik ve en yakın yerleşim olduğu için Cutlass Keys’e doğru yola koyulacağız. Normalde güneye, Dayspring Mills’teki dostlarımızın yanına gidecektik ancak o taraftan yükselen alevleri gördük; madenciler artık gördükleri yerde bize saldırıyorlar ve vahşi doğada seyahat etme riskini göze alamıyoruz. Sadece onların güvenliği için dua edebiliriz.

Burada bulabileceğiniz her şeyi edinmekte özgürsünüz. En önemli olan eşyaları alıp ayrıldık.

Direniyoruz
[Standing Our Ground]
Campbell’s Rest’te bulunmaktadır.

Bu hafta bir domuz daha kaybettik, bu ay yedinci oldu. O Yitirilmiş yaratıklardan bir adım önde olmaya, ekinleri topladığımızdan ve hayvanları beslediğimizden emin olmaya çalışıyoruz ama gelmeye devam ediyorlar.

İki gece önce Wulfgang’i öldürdüler. Umarım o şeylerden biri olarak değil de bozulmadan döner…

Burada veya Nyhart’ta daha ne kadar kalabileceğimizi bilmiyorum… ama bu yer için savaşmaya devam edeceğim. Burayı kendi ellerimle inşa ettim ve ayaklarını sürüyen bir güruhun bunu elimden almasına izin vermeyeceğim.

YARIDA BIRAKILMIŞ ARAŞTIRMA
[ABANDONED RESEARCH]

Bir Kâr Kâhini
[A Prophet of Profit]
Saircor Bridge’de bulunmaktadır.

Toprağı eşelediğimiz başka bir gün.

Yaklaşık iki haftadır bu harabelerde bulunuyoruz ve bu ahmak bize çanak, çömlek ve kumaş parçaları aratıyor. Altın nerede? Cevherler nerede? Söz verdiği gibi hepimizi zengin edecek hazineler nerede?

Kannan Tomb alanından asla ayrılmamalıydım… Buradaki iş patlayınca oraya geri döneceğim. En azından yakınlarında o büyük harabeler vardı. Orada bazı güzel parçalar bulunuyordu, iyi paraya gidiyordu.

Yanlış Bilinen Antropoloji
[Misguided Anthropology]
Saircor’da bulunmaktadır.

Gerçekten güzel bir gün! Adamlar avuç dolusu çömlek parçası buldular ki bunların bir tür kurban etme kasesine ait olduğuna inanıyorum; bu da Kadimler’in bir çeşit kurban etme ayini yapmış olabileceklerini gösteriyor. Diğer araştırmacıların bu çömlek parçalarının alelade bir yemek kasesinin parçaları olduğunu belirten argümanları çok saçma, özellikle de bulunan diğer nesneler göz önüne alındığında: kırılmış bir bıçak, infaz için kullanılan uzun, sivri uçlu demir ve bir ateş çukurunun üzerinde bulunan, ölümden sonra kurbanı muhafaza etmek için kullanılmış olması muhtemel metal kafes.

Ayrıca burada saklanan güçlü bir nesneyi belirten ilkel çizimler de buldum. Bu eser, Kadimler için önemli olan, bir tür dini heykel benzeri bir parça olabilir mi? Ne kadar uzun sürecekse sürsün onu aramaya devam edeceğim.

THE EBONY HAWK
[THE EBONY HAWK]

Bosun’un Notu
[Bosun’s Note]
Sleepy Tallow’da bulunmaktadır.

Son karaya çıkışımızda Kaptan bir çeşit kitap buldu. Bu lanetli adadan ayrılabilmemiz için gereken çözümü içerdiğine inanıyordu. Ebony Hawk iyi bir gemi ve çoğu kişi yolculuğu atlatacağını düşünüyordu. Korkunç bir sonla karşılaşan Vendetta ile ilgili hikâyelere rağmen mürettebatın çoğu bu çabaya değeceğini hissediyordu.

Kaptan, kamarasında saatlerce kitabı gözden geçirdikten sonra nihayet kararlı bir şekilde güverteye çıktı. Bize güvenli geçiş sağlayacak bir tür ritüel keşfettiğini iddia etti. Israrla girdaptan korkmamıza gerek olmadığını söyledi. Ama bunun için bir tür ödün vermemiz gerekiyordu. Konu hakkında üsteleyince sessizleşti ve kamarasına çekildi.

Topçunun Mektubu
[Gunner’s Letter]
Sleepy Tallow’da bulunmaktadır.

Klaus’un cesedini kasabaya geri getirdik… ya da ondan geriye ne kaldıysa. Bedeni hemen yok olmadı, bu yüzden adada büyünün doğru işlemesi için gereken uzaklıktan çok daha öteye gitmiş olabiliriz. Kara bulutlar yaklaşana kadar her şey normal görünüyordu. Gün ortasıydı ve bir parça bile güneş ışığı bulunmuyordu… sanki burası artık sıcağı hissetmeye uygun değilmiş gibi.

Kurtlar karanlıkla birlikte geldiler ve… Sanki mürettebatta kimlerin olduğunu biliyorlardı! Onlara saldırdılar, paramparça ettiler! Sonra ailelerimize giriştiler…

Buradan kaçmak zorundayız. Karım ile birlikte kayaların üzerinden koşacağız… ışığa doğru…

Kaptanın Güncesi
[Captain’s Journal]
Sleepy Tallow’da bulunmaktadır.

Kara bir rüzgâr uğulduyor. Çığlıklar kayalardan yankılanıyor. Bildiğim kadarıyla hayatta kalan son kişi benim. Bu, aklımın ermediği güçleri hafife almamın cezası.

Bizi fırtınaya yönlendirdim. Klaus’u direğe bağladım ve o lanet ritüeli uyguladım. Deneyecek başka bir şey yoktu. Bu kahrolası yerden kaçacağımıza yemin etmiştim. Herhangi bir fedakârlığın özgürlüğümüze değeceğine inanmıştım.

Bu kutsalımıza şirk koşan ritüelin canavarı yatıştırması gerekiyordu. Onun yerine bir başkasını yarattı.

Hâlâ kitaba sahip olsaydım belki bunu telafi etmenin bir yolunu bulabilirdim. Ya da zavallı Klaus’un dönüştüğü şeyi kontrol etmenin bir yolunu… Ama kitabı deniz aldı, başarısız girişimim sırasında gemiden düştü.

Çığlıklar kesildi. Ama şimdi bir şey kapıma vuruyor. İçeri girmesine ve bu korkunç kâbusa son vermesine izin vereceğim…

Bir Armadorun Özrü
[A Rigger’s Plea]
Fırtına

Biz ne yaptık? Bunun şirk koşmak olduğunu biliyorduk ama hiçbirimiz karşı çıkmaya cesaret edemedik. Bir güç sesimizi bastırıyor gibiydi. Ama Kaptan ritüele başladığında çığlıkları duyduk. Sonsuza kadar peşimi bırakmayacaklar!

Ve hepsi boşunaydı! Fırtına dinmedi! Canavar yatışmadı! Geri dönmek zorunda kaldık! Hiçbirimiz ikinci kaptandan geriye kalanlara bakmayı kaldıramadık.

Gizlilik yemini ederek eve dönüyoruz. Ama günahımız temizlenmeyecek. Yaptıklarımızın bedelini mutlaka ödemeliyiz…

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)