NEW WORLD KAYITLARI – BÖLÜM 5: MONARCH’S BLUFFS ÖYKÜLERİ
MONARCH’S BLUFFS ÖYKÜLERİ
[TALES OF MONARCH’S BLUFFS]
KABAK YETİŞTİRİCİLERİ
[SQUASH FARMERS]

Nehir İhtiyacımızı Karşılıyor
[The River Provides]
Tres Campos’ta bulunmaktadır.

Bu 2. yıl hasadı, inadımızın haklı olduğunu kanıtlıyor. Şimdiden daha fazla kişi gelişmekte olan topluluğumuza katılmak için yaygara koparıyor. Toprak verimli ve nehir ihtiyacımızı karşılıyor.

Topluluk Büyüyor
[The Community Grows]
Tres Campos’ta bulunmaktadır.

Artık komşulara sahip olmak harika bir şey! Ortak çabamız hepimizin hayatını zenginleştirdi. 4. yıl hasadının eli kulağında ve kalbim yerinden fırlıyor.

Tuhaf Fırtına
[The Odd Tempest]
Tres Campos’ta bulunmaktadır.

Dün gece büyük bir şimşek fırtınası vardı. Nehir her şimşek çakışında parlıyor ve değirmen de tarlaların üzerinde uzun, düzensiz gölgeler yaratıyordu. Hısımlarımın batıl inançlarını paylaşsaydım buna kötü bir alamet derdim. Ama ne kadar harika bir manzara olduğu inkâr edilemez. Tüm kasaba bir araya gelip sığındı ve gök her gürlediğinde aynı anda nefesini tuttu.

Ani Değişim
[Sudden Turn]
Tres Campos’ta bulunmaktadır.

Tarlalarda tuhaf bir şey keşfedildi. Hasadımızın büyük bir kısmını, kelimenin tam anlamıyla bir gecede ortaya çıkan çürüme yüzünden kaybettik. Herhangi bir solucan veya sinek görmedik ama yine de meyveler kararmış ve çürümüştü. Ve toprak ölüm kokuyor.

Ebedî Çürüme
[Undying Rot]
Tres Campos’ta bulunmaktadır.

Kasaba halkı birer birer ayrılırken ekinlerimiz çürümeye devam ediyor. Kalmak için yeterince inat edenler şimdi buradan ayrılmamak için inat ediyorlar. Ekinleri yiyecek kadar aptal olanlar ciddi şekilde hastalanıyorlar. Hiçbir hasadımız ürün vermiyor, bu marazı hak edecek ne yaptık?

Kaçıyoruz
[Running Away]
Tres Campos’ta bulunmaktadır.

Şimşek fırtınasının buradaki hayatımızın sonunun başlangıcı olduğunu hissediyorum. Bu canavarlar tarafından korkunç saldırılara maruz kaldık. İnsan gibi görünen ancak yalnızca yağmalayıp yok eden bedenler… Kalan aileler saldırılarda üyelerini kaybettiler ve hayatta kalan bizler şimdi bu bölgeden kaçmak zorundayız. Gitmekten başka çaremiz yok.

Kısa Bir Soluklanma
[Brief Respite]
Lakeside Farms’da bulunmaktadır.

Daha kuzeye gitme şansımız oldu. Verimli topraklar bulduk ve [yerleşimimizi] yeniden inşa etmeye karar verdik. Kısa süre sonra yolculuğumuzda mola verebileceğimiz, kendisini çevreleyen sarp kayalıkların arasında yer alan küçük bir göl gördük ve ekinlerimizi yeniden ektik. Aletlerimizi alazladığımızda ateşin onları marazın pisliğinden arındırdığını gördük ve toprağı nasıl işleyeceğimize dikkat ettik. Ama o kırmızı gözlü ucubelerin bizi burada da bulup bulamayacaklarından emin değiliz. Belki de an meselesidir…

F. Sneed

Farside’ın Gölgesinde
[In the Shade of Farside]
Farside Township’te bulunmaktadır.

Bazılarımız vadinin batı yakasına yerleşip [kurdukları] çiftliğe “Lakeside” ismini verdiler. Biz ise tam tersine doğu tarafına yerleşip [kurduğumuz] ilçemize “Farside” ismini verdik. Sarp kayalıklar ve ağaçlar toprağı yıl boyu gölgede bırakıyor. Bu bazı mahsuller için zararlı olsa da adada sağlıklı ravent yetiştirebilmek için bu koşulların mükemmel olduğunu keşfettik. Lakeside aileleri, marazı durdurmak için Farside aileleri ile bir yöntem paylaştılar: kullandığımız aletleri alazlamalıydık. Bu yöntem, adanın dehşetlerinden kurtulmamıza yardımcı olabilir.

Son Karar
[Last Judgement]
Farside Township’te bulunmaktadır.

Saldırılar yeniden başladı ancak [zaten] hiçbirimiz bu canavarların bizi rahat bırakacağı gibi naif bir izlenime kapılmamıştık. Lakeside çoktan düştü ve kırmızı gözlü canavarlar Farside’a akın ediyorlar. Bu saldırılardan sağ kurtulanlarımız kuzeydeki Devil’s Quarry’deki yerleşime gitmeye karar verdiler. Bu bizim son kararımızdır ve o yerleşim tek kurtuluşumuz olabilir.

KUYU NE KADAR DERİN?
[HOW DEEP THE WELL?]

Taş Atmak
[Casting Stones]
İsimsiz bir günlükten kopmuş bir sayfa

Keşke o çocuğu terbiye etseler. Sayamayacağım kadar çok kez onu kuyudan kovdum. Yine de bugün… tekrar oradaydı. Taş atıyordu.

Haddinden Fazla Taş
[One Stone Too Many]
İsimsiz bir günlükten kopmuş bir sayfa

Belli belirsiz bir çığlık ve su sıçraması sesine uyandım. Kuyunun kenarında bir taş yığını buldum. Seslenip cevap alamayınca kalan taşları derinliklere fırlattım.

Hâlâ Kayıp
[Still Missing]
Yırtık ve imzalanmamış bir mektup

Çocuğumuz hâlâ bulunmadı. Bir kalbin bu kadar acı çekebileceğini asla düşünmemiştim.

Şüpheler
[Suspicions]
Yırtık ve imzalanmamış bir mektup

Artık yaşlı kocakarının çocuğumuzun kaybolmasıyla ilgili bir şeyler bildiğine inanıyoruz. Masumane oyunlar yüzünden çıkan gürültüden şikayet etmeyi asla bırakmıyordu ve endişe ettiğine dair neredeyse hiç belirti göstermedi.

TRAITOR’S HOLD’DAN NOTLAR
[NOTES FROM TRAITOR’S HOLD]

Kaptanın Talepleri
[Captain’s Demands]
Traitor’s Hold’da bulunmaktadır.

Bunu daha fazla kaldırabileceğimi sanmıyorum. Bu küstah korsanlar için silah yapmak amacıyla elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve karşılığında bu deli Kaptan daha fazlasını talep ediyor! Tek isteği daha fazla cila, daha fazla yaldızlı kabzalar… Vadesi gelen ödemelerimi alıyorum ve oldukça iyi bir bedel ödüyorlar ama bu silahlara kesinlikle adımı kazımayacağım. Gerçek şu ki bu değersiz ziynetlerin benim eserim olduğunu kabul etmekten utanırım!

L. Harrison, Usta Silahtar

Silahlı Askerin Zor Durumu
[Pistoleer’s Plight]
Traitor’s Hold’da bulunmaktadır.

Kahrolası silahlar ateş bile etmiyorlar! Bu lanet şeyler güzel oyuncaklardan başka bir şey değillerse ne işe yararlar ki!

MADENLERDEN GELEN MEKTUPLAR
[MISSIVES FROM THE MINES]

Bir Kumarbazın Zor Durumu
[The Plight of a Gambler]
Mines de Miclot’da bulunmaktadır.

Sadece bir tane daha… Bu lanet olası yürüyen kadavralar ve kırmızı [ışık] ile parlayan boş gözleri… Benimle dalga geçiyorlar. Yaralarım aklımı bulandırıyor ama sadece bir tane daha…

Zenginliğe Doymuş Karınlar
[Belly Full of Riches]
Mines de Miclot’da bulunmaktadır.

Bu madendeki yaratıkların durumu oldukça ilginç! Bazı şanslı maceracıların keşfettikleri üzere bu canavarlar gerçekten buldukları tüm cevherleri yiyorlar. Hayattayken bir zamanlar Aeternum’da değerli taş kaynağı olan bu madenlerde çalıştıkları varsayılabilir. Ancak neden onları yediklerini sorgulamak gerekir. İleri sürdüğüm fikir, onların istifleme yaklaşımlarına dayanıyor. Bu taşların değerini bir noktaya kadar anlamış olmalılar ve onları servet toplama hevesiyle en güvenli yere, kendi bedenlerine koyuyorlar!

Bu zavallı garibanların karınlarında değerli cevherler bulmak hâlâ nadir gerçekleşen bir olay. Bazıları on kişilik bir Yitirilmişler grubunda sadece birinin karnında bir cevher olabileceğini düşünüyor. Bu sebeple iyi şanslar dilerim! İhtiyacınız olabilir.

Dr. H. Garrison

NEHİR KENARINDA ÇİFTÇİLİK
[RANCHING BY RIVERSIDE]

Kokuşmuş Dirgen
[Stenchfork]
Arruda Ranch’te bulunmaktadır.

Deli adamın teki bana saldırdı! Çıldırmıştı ve vahşiydi, kalbime korku salan kırmızı gözleri vardı. Onu dirgenimle zaptettim ve kaçtı. Ondan yayılan koku yakında unutabileceğim bir şey değil. Şimdiyse ne kadar yıkasam da o koku dirgenimden gitmiyor.

Tomas

LEE’NİN KEŞFİ
[LEE’S RECONNAISSANCE]

Artık Anlıyorum
[Now I See]
Archernar’da bulunmaktadır.

Thornton’un son mektubunda neden bahsettiğini artık anlıyorum. Bu Kadim Muhafızlar acımasızlar, asla idrak edemeyeceğimiz bir toplumun harabelerini korumak için hortlak olarak kalmışlar. Eh, dediğim gibi eski çamlar bardak oldu. Avlanırken elimden geldiğince çok Kadim Muhafız öldüreceğim ki Hayatta Kalma Uzmanı Thorton onların ablukalarından biraz olsun kurtulabilsin. Keşke bu konuda bana yardımcı olacak biri olsaydı…

Lee’nin Özel Dikim Pantolonu
[Lee’s Special Pants]
Archernar’da bulunmaktadır.

O piçler! O kalleş, rezil iblisler! Archernar’ın topuz taşıyan vicdansızları beni öldürdüler ve daha da kötüsü pantolonuma zarar verdiler! Bu azoth işlenmiş ipekten [yapılma] ve elde etmesi inanılmaz derecede zor. Tüm yerleşimler genelinde en moda öncüsü Hayatta Kalma Uzmanı olmak kolay değil ama bu, büyük gurur duyduğum bir unvan. Estetik yaklaşımıma yapılan bu hakaretin intikamını alacağım.

ŞEYTANLA ANLAŞMA
[DEALS WITH THE DEVIL]

Ceza
[Punishment]
Devil’s Quarry’de bulunmaktadır.

Bu adaya gelmek bir hataydı. Buraya kısmet ve servet bulmak için geldim. Ama kandırıldım. Burası cennet değil…

Burada yatmış ölürken ruhumun bedenimi terk ettiğini hissediyorum. Ah, bu böyle bir his miydi, Faustus? Bedeninin ve ruhunun canavarların pençeleriyle paramparça edilmesi [böyle bir his] miydi?

Belki de buraya gelmek için imzamı attığımda Faustus gibi benim de kaderim belirlenmişti. Belki de bu adaya gelmek hem günahım hem de cezamdı.

Oh, Margarete…

DELİ MONTORE’UN BALADI
[THE BALLAD OF MADMAN MONTORE]

Ölüme Mahkûm Bir Denizcinin Son Sözleri
[The Last Words of a Doomed Sailor]
Deadman’s Anchor’da bulunmaktadır.

Ayak sesinin yaklaştığını duyuyorum, çizmeleri altımdaki tahta kalaslara sertçe iniyor… Dayanıksız kapıyı ve yarattığım barikatı çabucak bertaraf edecek. Montore delirdi. Adada karaya oturduğumuzda kendi tayfasını katletti. Ama bundan daha korkuncu, etrafımdaki ölü denizciler hayata geri dönüyorlar gibi görünüyor. Gözleri boş bakıyor, Montore’un deliliğiyle sapıtmışlar. Burada saklanıyorum ama biliyorum ki ben de aynı kaderi paylaşacağım. Tüm bu keşif seferi ölüme mahkûmdu.

TANINMAYAN KÂŞİF
[UNKNOWN EXPLORER]

Ses
[The Noise]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

Dün gece tuhaf mavi ışıkların yine yamacı aydınlattığını gördüm. Ve bir ses vardı… tarif etmesi zor… kulağa hoş geliyor ama aynı zamanda korkunç. Bir rüyadan fırlamış gibi. Haftalardır düzgün bir gece uykusu çekmedim.

X

Tedbir Elden Bırakıldı
[Care is Abandoned]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

Dinlenme ve depolama için bu mekânı kullanmanın ardındaki hikmeti sorguluyorum. Her gece kurtların saldırısına uğruyor. Yakınlarda bir in olmalı. Bazılarının bu yerde bu kadar rahata düşkün hâle gelmesi tuhaf. Sanki korkulacak tek şey ölümmüş gibi… ve şimdi [ölüm] bizi terk ettiği için tedbiri elden bıraktık.

X

İlk Kim Yürüdü?
[Who Walked First?]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

Bu kemer, tapınaklardan ve abidelerden önceki zamanlara aitmiş gibi görünüyor. Bu lanetli diyarda ilk kimlerin yürüdüğünü ve başlarına ne geldiğini merak ediyorum. Ebedî, uykusuz gecelerime musallat olan düşünceler bunlar.

X

Kadere Meydan Okumak
[Tempting Fate]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

Karşıt düşüncede olduğumu dile getirmeme rağmen yanan ağılın yakınında kamp kurduk. Geçmişi o kadar çabuk savacak değilim. Neden kadere meydan okuyalım ki? Aynı hataları sonsuza dek tekrarlamaya mı mahkûmuz?

X

Dolunay
[Full Moon]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

Dolunayın uzun ağaçların arasından parladığı, havanın sıcaklık ve güçle çınlıyormuş gibi geldiği böyle gecelerde içinde bulunduğumuz zor durumun dehşetini unutmak kolaydır. Ruhlarımızı korumak için verdiğimiz çetin savaş adeta uzak bir hayal gibi unutulup gidiyor. Bu cehennemin hilekâr mizacı böyledir.

X

Ölülerin Uykusu
[Sleep of the Dead]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

Ölü gibi uyuyorum. Ilık hava ve şelalenin huzur veren sesleri beni bu hâle sokuyor… Sarhoşluğun sersemliğinden bir farkı yok. Duyularım körelmiş ve bedenim [gerçeklikten] kopmuş gibi geliyor. Neden ebedî yaşamın olduğu bu yerde kendimi her zamankinden daha cansız hissediyorum?

X

Yine O Ses
[Again the Noise]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

O korkunç ses havayı doldurdu. Ve ateş vardı. Mavi ateş.

X

Kadim Koru
[Ancient Grove]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

Bu, Wyrdwood ağaçlarından oluşan mütevazı (tabii öyle denebilirse) bir korunun bir girişini işaret ediyormuş gibi görünüyor. Belli ki bu “Kadimler” bu yere değer veriyorlarmış. Ama neden? Bu tuhaf ağaçlar nasıl sırlar saklıyor?

X

Müthiş Bir Manzara
[Quite the View]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

Bu noktadan bakıldığında kulelerin en büyüğü gökyüzünü yarıp geçiyor. Konumlarının büyük anlam taşıdığı çok açık. Ama ne amaçla?

X

Heybetli Merdivenler
[Grand Stairs]
X harfiyle imzalanmış, kopmuş bir günce sayfası

Ne mühendislik becerisi ama! Yine de şelalelerin gücünden yararlanmaya yönelik bir girişim olmamış gibi görünüyor. Peki ya bu mangallar? Daha önce yakılmış olduklarına dair hiçbir kanıt göremiyorum. Gerçekten tuhaf.

X

DÜŞÜŞ
[THE FALL]

Bir Haltlar Peşinde
[Up to No Good]
Bilinmeyen bir yazardan üstünkörü bir mektup

Jonas yine o serserilerle birlikteydi. Onları köprüde gördüm ve ertesi sabah yüzü dağılmıştı. Buranın onu [böylesine] değiştirmesinden hoşlanmıyorum. O benim bir zamanlar tanıdığım çocuk değil.

Şiddetli Fırtına
[Violent Storm]
Bilinmeyen bir yazardan üstünkörü bir mektup

Birkaç gece önce büyük bir kargaşa oldu. Şelalenin tepesinden yükselen çok sayıda hararetli bağırış duyulabiliyordu. Söylenen kelimeler şelalenin gümbürtüsünde kayboldu. Ancak fırtına yüzünden harap olmuş gökyüzüne karşı silüetleri seçilebilen, şiddetli bir kavgaya girmiş gibi görünen birkaç kişi vardı. Bir şimşek bakışlarımı bir anlığına başka yöne çevirmeye zorladı ve [sonrasında] gitmişlerdi. O zamandan beri hiçbir şey duymadım.

Nehir Kıyısında
[On the Banks of the River]
Bilinmeyen bir yazardan üstünkörü bir mektup

Bu sabah daha fazla enkaz nehir kıyısına vurdu ve aralarında büyük bir yığın hâlinde insan saçı vardı; keçeleşmişti ve kanlıydı. Korkarım ki bu Jonas’a ait.

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)