DESTINY ARŞİVLERİ – BÖLÜM 2: KARANLIK ÇAĞ VE DEMİR LORDLAR

Sivillere karşı merhametli ve korumacı olan Demir Lordlar, savaşlordlarına karşı ise acımasızlardı. Meydan okudukları savaşlordlarını öldürdükten sonra geri dirilmemeleri için Hayaletlerini de yok ederek nihai bir şekilde ölmelerini sağlıyorlardı ve namları da hızla yayılıyordu. Felwinter Tepesi’ndeki tapınağın kapısına dayandıklarında exo savaşlordu Felwinter’ın teslim olmasını sağlayan da bu namdı. Demir Lordlar’a karşı gelemeyeceğini anlayan Felwinter, savaşlordu unvanını geride bırakarak tapınağını Demir Lordlar’a bağışladı ve organizasyona katılarak Dünya’yı daha iyi bir yer hâline getirmek için savaşacağına ant içti. Tapınak ise “Demir Tapınak” adını aldı ve Demir Lordlar’ın ana operasyon üssüne dönüştü.

Demir Tapınak'ta bulunan Demir Lordların heykelleri

Demir Tapınak’ta bulunan Demir Lordların heykelleri

Güçlerini ve nüfuzlarını iyice arttırmış olan Demir Lordlar, savaşlordlarını avlamaya devam ettiler. Felwinter, Eski Rusya civarına yerleşmiş Citan adındaki savaşlorduyla görüştü ve aynı kendisinin de yaptığı gibi Demir Lordlar’a katılmasını teklif etti. Teklifini küçük düşürücü bulan Citan, Felwinter’a saldırdı ve Demir Lord tarafından öldürüldü. Daha sonra Hayalet’i tarafından tekrar diriltilse de Felwinter efsanevi pompalı tüfeğiyle hem tekrar Citan’ı hem de Hayaletini yok etti. En nihayetinde öyle ya da böyle bütün savaşlordlarının üstesinden gelen Demir Lordlar amaçlarına ulaşmışlardı. Artık bir sonraki adımları medeniyeti baştan kurmaktı.

Dünya dışındaki ziyaretçilerinse insanlık için başka planları vardı. Ay’daki İlk Işık kolonisini yok eden ve uzun süren uykularından uyanmış olan Endoparazitler, Dünya’ya doğru ilk Tohumlama Gemileri’ni yollamıştı. Bu gemiler indikleri gezegenleri Endoparazitlerin kolonileşmesine uygun hâle getirmekle görevliydi ve Paslanmış Topraklar olarak anılan bir bölgeye yayılmaya başlamışlardı. Galaksi boyunca Gezgin’in izini süren Işıksızlar’ın ilk öncüleri de gezegenimize ulaşmış, hatta İblisler Hanesi Londra’ya saldırarak şehri yakıp kül etmişlerdi. Bu iki yeni düşman yetmezmiş gibi bir de henüz Dünya’ya ayak basmasa da oluşturduğu tehdidi uzaklardan hissettirmiş olan Kabal ırkı vardı. Savaşmak için yaşayan bu iri yarı ırk, Mars’ın yörüngesinde gezinen iki astroid aydan biri olan Phobos’a çıkartma yaparak Mars’ın işgaline başlamıştı. Amaçları gezegendeki çeşitli madenleri kazıp çıkartmaktı ancak yerel Vex kalıntılarını bulduklarında işin rengi değişti; zira Kabal ırkının katı yasaları gereği bir Kabal ordusu savaşa giriştiği zaman İmparatorluk’tan sürgün edilir ve zafer kazanana kadar geri dönmelerine izin verilmezdi. Bu yüzden kendilerini Vex ile kazanmak zorunda oldukları bir savaşın içinde bulan Kabal ordusu gezegene daha büyük bir çıkartma yapmak zorunda kaldı ve Vex’e rağmen Kum Yiyiciler lejyonundan Bracus Tho’ourg önderliğindeki güçlerle eskiden insanlar tarafından Freehold olarak bilinen Gömülmüş Şehir’i ele geçirmeyi başardı. Yine de Mars’taki Kabal güçleri, sonu gelmek bilmeyen ve her türlü stratejilerine hızlı bir şekilde ayak uydurabilen Vex’e karşı savaşırken fena hâlde yıpranmışlardı.

Kumlar altına gömülmüş Freehold'dan geriye kalanlar: Gömülmüş Şehir

Kumlar altına gömülmüş Freehold’dan geriye kalanlar: Gömülmüş Şehir

Dünya’da gerçekten de medeniyet tekrar filizleniyordu ancak insanlığın artık eskisinden çok daha fazla düşmanı vardı. Kendilerini gözetmesi için Gezgin’e de güvenemeyecek durumda olan insanlık, böylece ellerinden gelen tek şeyi yaptı: Birlik oldu. Sadece birkaç çadırla Gezgin’in gölgesinde toplanmaya başlamış olan mülteciler artık güçlü temeller üzerinde yükselen beton binalar örmüşlerdi ve Altın Çağ’daki yaşam standartlarının bir kırıntısına sahip olmak için çabalıyorlardı.

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)