Nimue’nin açtığı geçitten geçerek nihayet kendi dünyası ve zamanına dönmeyi başaran Ciri, Yennefer’i kurtarmak icin Stygga kalesine gider. Bonhart ve Vilgefortz ise kalede ona tuzak kurmuş beklemektedirler. Ciri, Yennefer’in özgürlüğüne karşılık teslim olmayı teklif eder ancak Vilgefortz bu teklifiyle dalga geçerek kaçmasının zaten mümkün olmadığını hatırlatır. Kalenin üzerine koydukları büyü Ciri’nin zaman ve mekanda sıçramasını sağlayan güçlerini engellemektedir. Ciri tam anlamıyla köşeye sıkışmıştır.
Elflerin ve Emhyr’in aksine Vilgefortz’un Ciri’nin çocuğu ile bir işi yoktur; amacı Ciri’yi tıbbi yöntemle hamile bıraktıktan sonra plasentasını almaktır. Zira Vilgefortz, Lara Dorren’in genini bu plasentadan ayrıştırıp kullanmanın bir yolunu bulmuştur.
Bir ameliyat sandalyesine bağladıkları Ciri’nin çığlıkları kaledeki alarm bağırışlarına karışır. Witcher Geralt ve yol arkaşları Cahir, Regis, Angouleme ve Milva kaleye girmiş, kaledekiler ise onları İmparator Emhyr’in adamları sanarak paniklemişlerdir.
Regis zaman kaybetmemek gerektiğini söyleyerek yarasa hâline dönüşür ve kaleyi gökten kolaçan eder; Cahir ve Angouleme düşman üzerine hücum ederken Cahir’in meşhur kara kanatlı miğferini gören düşmanlar önlerinden kaçışırlar. Kalanlar ise Milva’nin hedefini şaşmayan okları tarafından bir bir avlanırlar. Ta ki Milva ile bir düşman okçusu aynı anda birbirlerini vurana dek… Böylece Geralt’ın ekibi Stygga kalesinde ilk kaybını verir ve ne yazık ki bu son kayıpları da olmayacaktır.
Kalenin burçlarında çatışma sürerken Regis, Ciri’nin tutulduğu yeri bulur ve bu sırada kaleyi birbirine katıp birkaç talihsiz savaşçının kanını kurutmayı da ihmal etmez. Kıza kendini Geralt’ın arkadaşı Emiel Regis olarak tanıtır ve onunla gelmesini rica eder. Ciri ise onu geri çevirir, zira Yennefer hâlâ hapis tutulmaktadır. Regis’i Vilgefortz’un orada olduğunu Geralt’a söylemesi için geri gönderir ve Yennefer’i aramaya koyulur.
Geralt kalenin muhafızları tarafından sürüklenen Yennefer’e herkesten önce ulaşır; büyücünün boynundaki büyü yapmasını engelleyen tasmayı kırar ve Yennefer’in gücünden korkan muhafızlar da canlarının bağışlanması için yalvararak kaçışırlar. Birbirine kavuşan ikili Ciri ve Vilgefortz’u aramaya koyulurlar.
Ciri ise Yennefer’i ararken büyük bir talihsizlik eseri en büyük belalısı Bonhart’ı bulur. Zaman ve mekanda sıçrama yetenekleri kaledeki kaotik büyü enerjisi yüzünden doğru düzgün çalışmasa da kısa bir mesafe sıçramayı başararak Bonhart’la arasına biraz mesafe koyar ve ardına bakmaksızın kaçmaya başlar. Kaçarken ise karşısında yıllardır kâbuslarında gördüğü kara kanat miğferli şövalyeyi görür. Korkunun üstesinden gelerek kendisinden uzak durmasını söylediği şövalye ise pelerinin ardında kıvrık kılıçlı genç bir kızı saklamaktadır. Genç kız Ciri’nin ardından kapıyı kapamaya koşar ancak başarılı olamaz ve bir mızrak ile ayağından yaralanır. Kara şövalye ise kızın yardımına koşarak kapıyı kapattıktan sonra kendini “Ceallach oğlu Cahir Mawr Dyfryyn” olarak tanıtır ve inanması güç olsa da Geralt’la birlikte Ciri’yi kurtarmaya geldiğini söyler. Ciri ona inanır; lakin talihsizlik peşlerini bırakmamış, Bonhart o arada onlara yetişmiştir. Ciri kurnazca davranır ve ünlü Witcher’dan korkacağını umarak Cahir’i ona Geralt diye tanıtır. Bonhart ona inanmaz; Cahir bir Witcher kadar hızlı değildir ve Bonhart onu öldürdüğünde bedeni bir pagan ayininde kurban edilmiş gibi bir heykelin dibine yığılır. Kaçmaya çalışan Angouleme ise aşırı kan kaybından dolayı Ciri’nin kollarında ölür.
Nihayetinde Bonhart yine Ciri’ye yetişir; artık kaçış yoktur. Kılıçları yıkıntı binada çarpışır, birbirlerini hafifçe yaralarlar. Bonhart üstünlüğü ele alarak Ciri’yi köşeye sıkıştırır, Ciri’nin kaçacağı yer kalmamıştır. Ancak bir anda aklında bir fikir belirir. Kaer Morhen. Sarkaç.
“Sarkacı saptırmayacaksın, kendini sarkacın yolundan çekeceksin ki onun enerjisini saldırmak için kullanabilesin. Anladın mı?”
Geralt’ın onu eğitirken sarf ettiği sözler kulaklarında yankılanır. Ne yapacağını bilmenin verdiği özgüvenle bir yılan gibi hızla atılır, sütunlardan sekerek Bonhart’ın arkasına sıçrar. Bonhart onu karşılamak üzere körlemesine geri dönmek zorunda kaldığında vücudunun ağırlığı ile öne doğru savrulur ve göğsü Ciri’nin hazır bekleyen kılıcıyla buluşur.
Dizleri üstüne çöken Bonhart, sürünerek bir sütuna doğru gider ve kanayan göğsünü tutarken Ciri’nin onu yendiğini itiraf eder. Ancak Ciri arkasını döner dönmez atılarak kıza arkasından saldırır. Ciri yarım bir dönüşle bu korkakça saldırıyı kolayca savuşturur ve kılıcının ucuyla Bonhart’ın boğazını keserken ona son kez seslenir: “Sana söyledim, ben her şeyi hatırlarım.” Bonhart şaşkınlıkla ona bakakalır ve düşer.