Işığın ve karanlığın bitmek bilmeyen çarpışması tüm diyarları etkiledi. Keyblade Savaşı’nın sonucunda Kingdom Hearts’ın ortadan kaybolması dünyalar arasındaki bağları koparmış, karanlığın ve ‘Heartless’ların ortaya çıkmasını sağlayarak düzenin bozulmasına sebep olmuştu. ‘Keyblade Ustaları’ denilen savaşçılar bu karanlığa ve düzensizliğe karşı savaşarak kendilerini ışığın yeniden ortaya çıkması ve huzurun yeşermesi için yıllarca feda ettiler.
‘χ-blade’ isimli efsanevi Keyblade’i yaratarak Kingdom Hearts’ı ortaya çıkarmak isteyen Usta Xehanort, Ventus isimli bir genç ile irtibata geçti. ‘Ustalık Nişanı Sınavı’ndan dört sene önce gerçekleşen bu karşılaşmada Usta Xehanort’un asıl amacı, yeni çırağını kendi amaçları uğruna feda etmek için eğitmekti. Usta Xehanort’un dediklerini harfiyen yapmaya çalışan Ven, karanlığı kabullenmesi gerektiğini öğrendiği vakit ustasına karşı gelmişti. Usta Xehanort her ne kadar aksini sezmiş olsa da Ven aslında düşündüğü gibi savaşçı değildi. Elinde tuttuğu Keyblade’i ışık için kullanmayı ve karanlığı def etmeyi diliyordu. Bunu fark ettiği anda Usta Xehanort’un ortaya çıkardığı Heartlesslar Ven’e saldırdı ve genç çırağı etkisiz hâle getirdi. Ven’in tahmin ettiği gibi bir çırak olamayacağını anlayan Xehanort ise ortaya çıkardığı Keyblade’i çırağının kalbine sapladı ve Ven’in kalbinde bulunan karanlığı bir varlığa çevirdi. Ven’in içindeki karanlıktan doğan bu varlık, Vanitas olarak adlandırıldı.
Ortaya çıktığı vakit bir Heartless görünümüne sahip olan Vanitas, giderek Ven’e benzeyen bir görünüme kavuşmuş, kendi bedenine sahip olmakla birlikte çırağın kalbindeki tüm kötü duyguları da yaşamaya başlamıştı. Ventus’tan ayrılmasından ötürü duyduğu üzüntü ve keder Vanitas’ın tüm bedenini kapladı ve ardından giderek bitmek bilmeyen bir nefrete dönüştü. Nereden geldiğini ve kim olduğunu sorgulamaya başlayan Vanitas, bu düşünceleri ve hisleri her yaşadığında ‘Unversed’ isimli yaratıkların ortaya çıkmasına sebep oluyordu. Bu durumdan iğrenen ve karşısına çıkan her Unversed’i yok etmeye çalışan Vanitas, sahip olduğu Keyblade ile karşısındaki varlığı her kesişinde içinde dayanılmaz bir acı da hissediyordu. Bu noktada Usta Xehanort da planlarını devreye sokması gerektiğini anladı. Vanitas için kurtuluşun tek yolu χ-blade’e dönüşmekti ve bunun için Ventus’a ihtiyacı vardı.
Kalbinin derinliklerindeki karanlığın ortaya çıkması ve bir bedene sahip olmasından ötürü Ventus’un kalbi gerçek anlamda kırılmıştı. Bu yükü kaldıramayan Ventus komaya girmiş ve Usta Xehanort tarafından da Kader Adaları’na bırakılmıştı. Kendini yoklukta bulan Ven, ilginç bir şekilde kalbinde ilk defa ışığı hissetti. Kader Adaları’nda yeni doğmuş bir çocuk Ven’in kalbi ile bağlantıya geçerek genç çocuğun kalbini geçici olarak onarmıştı. Bir gün Ven’in kendi kalbini onarabilmesine imkân tanıyan bu yeni doğan kişi ise Sora’nın ta kendisiydi. Tam da o anda komada olan Ven, istemsizce Keyblade’ini ortaya çıkardı ve gökyüzünü hedef alarak ışıktan oluşan bir çizgi çizdi.
Ven, Sora’nın yardımı ile yeniden hayata dönmüştü ve bu durum Usta Xehanort’un dikkatini de oldukça çekmişti. Ven’in henüz zayıf olduğunu ve Vanitas ile birlikte eğitilemeyeceğini düşünen Xehanort, yavaş yavaş kendine gelen ancak geçmişini hatırlamayan çocuğu Ayrılıklar Diyarı’na götürdü. O sıralarda Terra ve Aqua isimli genç Keyblade savacılarını eğiten Usta Eraqus ise Xehanort’un kendisine getirdiği bu çocuğu benimsedi ve kendi çırağı olarak geliştireceğini belirtti.
Usta Eraqus’un altında izole bir hayat yaşayarak eğitim gören Terra ve Aqua, Ven’i küçük bir kardeş gibi gördüler ve çocuğun kalbinin durumunu bilmeksizin ona destek oldular. Günler geçti; Ven, Terra ve Aqua iyice kaynaştı ve genç savaşçıların kalpleri birbirlerinin desteği ile gittikçe güçlendi.
Ustalık Nişanı Sınavı neredeyse gerçekleşecekti. Usta Eraqus’un altında eğitim gören Terra ve Aqua, aynı hocaları Eraqus gibi birer ‘Keyblade Ustası’na dönüşecek ve diyar diyar dolaşarak karanlığı def edeceklerdi. Ayrılıklar Diyarı’nda geçirdiği vakit sırasında Terra ve Aqua’dan etkilenen ve eğitimini tamamlayarak bir Keyblade Ustası olmak isteyen Ven ise olacaklardan tamamen habersizdi. Bu üç Keyblade savaşçısı yıllar boyunca birbirleriyle çalışmış, antrenman yapmış ve dostluklarını paylaşmışlardı. Ustalık Nişanı Sınavı’ndan bir gün öncesinde, her şeyin huzurlu olduğu o son gecede Aqua onlara ‘Yolbulan’ isimli tılsımları verdi. Bu tılsım ‘asla kopmayan bağları’ temsil ediyor ve üçünün dostluğunu simgeliyordu. O gece tılsımlarını gökyüzüne tutarak kayan yıldızları izleyen üç arkadaşın kaderleri ile aralarındaki bağlar sonsuza dek değişecek ve nihayetinde karanlıkta kaybolacaktı.
Ustalık Nişanı Sınavı’nın gerçekleşeceği gün gelip çattı. Usta Eraqus’un öğrencilerinin gelişimlerini merak eden Xehanort, sınavı izlemek ve savaşçıların potansiyelini görmek için eski dostunun yanına gelmişti. Bu sınav sırasında ışığı ve karanlığı doğru bir şekilde kontrol edebilen, aynı zamanda da doğru kararları verip iradesini gösterebilen savaşçı Usta olacak ve eğitimine kendisi devam edecekti. Terra ve Aqua hayatlarının sınavı için hazır olsalar da Usta Xehanort, sahip olduğu karanlığı çoktan yaymaya başlamıştı.
Aqua ve Terra’nın birbirleri ile çarpışarak yeteneklerini göstermeleri gerektiğinde Xehanort, sahip olduğu karanlığı genç Terra’da kullanmaya başladı. Terra’nın kalbinde karanlığı körükleyen ve Usta Eraqus’un gözünde ‘hazır olmadığı imajını’ bırakmaya çalışan Xehanort nihayetinde amacına ulaştı. Kalbindeki karanlığı dengede tutan ve bir an olsun konsantrasyonu bozulmayan Aqua bir Usta olmuş, Terra ise yıllardır hayalini kurduğu unvanı elde edememişti. Hayal kırıklığına uğrayan Terra, hislerine boyun eğerek karanlığın onu yavaş yavaş ele geçirmesine de imkân vermişti. Terra’ya yardımcı olmak isteyen Aqua ve Ventus ne yapacaklarını bilemiyorlardı.
Xehanort amacına ulaşmıştı ve çırağı Vanitas ile Ayrılıklar Diyarı’nı terk etmek üzereyken Terra ile karşılaştı. Kalbindeki karanlıktan korkmaması, aksine bu gücü kullanması ve elde etmesi gerektiğini söyleyen Xehanort oluşturduğu kara geçitlerden birine girerek izini kaybettirdi. Bu olayların gerçekleştiği sırada Vanitas ise Ven’in karşısına çıktı ve Terra’nın boyun eğeceği kaderden bahsetti. Karanlığa boyun eğerek Terra’nın gittikçe farklı bir insan olacağından bahseden Vanitas, Ven’in azmiyle karşılaştı. Arkadaşının hiçbir şekilde karanlığa boyun eğmeyeceğine inanan Ven, Terra’yı uyarmak için harekete geçtiğinde geç kaldığından tamamen habersizdi.
Usta olarak eğitimine devam eden Aqua ise ustası Eraqus’tan önemli bir görev edinmişti. Terra’nın içindeki karanlığın değişken olduğunu ve olabileceklerden korktuğunu söyleyen Eraqus, Aqua’dan çocukluk arkadaşına göz kulak olmasını istemişti. Ancak tam da o sırada Terra’nın Usta Xehanort’u bulmak için yola çıktığının haberini alan ikili uçuş sahasına gitseler de genç savaşçıya yetişemediler. Usta Xehanort’un χ-blade’i oluşturmak için başlattığı plan da bu şekilde gerçekleşmeye başladı.