Draugen’i henüz bitirdim ve tarif edilemez bir hayal kırıklığı yaşıyorum şu anda. Hayal kırıklığım sadece Draugen için değil; daha çok bir Dreamfall hayranı olarak ihanete uğramış hissediyorum. Neyse, o konuya birazdan değineceğim zaten. Şimdilik Draugen izlenimlerimden bahsedeyim size.
Oyun güzel başladıydı doğrusu. Ana karakterimiz Edward ve partneri Lissie sakin ve sevimli bir Norveç kasabasına doğru kürek çekiyorlardı. Bu ikilinin oyunu sırtlayan ilginç bir dinamiği vardı. Amerikalı bir gazeteci olan Edward tam sessiz sakin efendi bir adam, Lissie ise yaşına da uygun şekilde heyecanlı ve enerjik. Yine de daha en başında kafamı kurcalayan bir şeyler var. Lissie kim tam olarak? Yani Edward’ın nesi oluyor? İş arkadaşı olmak için yaşı fazla küçük, vesayeti altında bir çocuk olmak için ise fazla samimi. Daha çok patavatsız bir eski dost gibi. Bu şüphe aklımın bir köşesine takılıp kalmışken bu tür oyunlardan kazanmış olduğum tecrübe de işin içine eklenince… sanırım olanları tahmin ediyorsunuzdur.
Hâl böyle iken oyunun ilk -ve en büyük- sürprizi de benim için hiç mi hiç sürpriz olmadı. İkinci sürprizine birazcık daha hazırlıksız yakalandım ama ilkini öğrendikten sonra ikincisi de çok şaşırtıcı gelmiyor. Neyse, en azından kasabanın başına gelen gizemli olayları çözeceğiz diye avuttum kendimi bu noktada. Derken… oyun bitti. Yapılacak başka hiç bir şey kalmamıştı.
Buraya gelmemizin bir sebebi olmalıydı, insan ta Amerika’dan kalkıp Norveç’in ücra köylerine gelir de ondan sonra “Herhâlde şöyle olmuştur” diyerek olayları aydınlatmadan çekip gider mi? Gidiyormuş. Sonuçta ne mistik bir olay vardı ortada ne de bir macera. Sadece bildiğimiz insan doğası…
Tahminimce psikolojik bir drama üzerine gitmek istediler hikâyede lakin konu daha önce birçok kez işlenmiş ve Draugen de türe bir yenilik getirmeyi başaramamış. Çok kısa (yalnızca 3 saatlik) bir oyun ve sonunda da bir başarmışlık hissi vermiyor doğrusu. Jenerik bitişinde “Edward ve Lissie geri dönecek” yazısını gördüm ve tek düşündüğüm şey “İlk oyun böyleyken ikincisini neden oynayayım ki?” oldu maalesef.
Oyunu bitirdikten hemen sonra “Acaba ben yanlış bir şey yapmış olabilir miyim?” diye düşünmeden edemedim. Bu kadar kısa ve olaysız bir bitiş olamazdı herhâlde. Steam yorumlarına baktığımda anladım ki sorun bende değil. Olumlu yorumlar bile anca “yürüme simulasyonu” diye tabir ediyor oyunu. Ben çok simülasyon seven bir insan değilim, yürüyeceksem de çıkar dışarı kendim yürürüm; hem bedava hem de egzersiz olur. Draugen ise güzel grafikler ve manzaralar eşliğinde bulmaca bile içermeyen garip bir teknoloji demosundan hâllice olup çıkmış. Gerçekten yazık. Dreamfall Chapters’ı yapan Red Thread Games gibi bir firmanın elinden gelenin bu olduğuna inanmıyorum. Chapters her ne kadar istediğimiz her şeyi veremese de yine de iyi bir oyundu. O yüzden de bu ekibin çok daha iyi şeyler başarabileceğine inanıyorum. Nerede yanlış yaptılar, hedefleri neydi de böyle oldu bilmiyorum ama umarım gelecekte uğruna 10 yıl beklemeye değer bir oyun çıkarabilirler yine.
Dreamfall Chapters demişken… Bir hayran olarak ihanete uğramış hissediyorum demiştim. Sebebi şu: Red Thread Games, Draugen’i geliştirmeye başladığı sırada henüz Dreamfall Chapters’ın bölümlerinin çıkışı bitmemişti. Pek çok kişi kaynakların bölünmesinin Dreamfall’un kısa kesilmesine sebep olacağını düşünmüştü -ki sanırım öyle de oldu. Böyle yapmak için bir sebepleri vardı belki, bilemiyorum. FunCom’un haklarına sahip olduğu Dreamfall yerine kendilerine ait bir şey yapmak istemiş olabilirler; ya da belki ekonomik sebepler vardı bu kararın ardında. Kim bilir? Ama ben bir oyuncu olarak Dreamfall’a gerek maddi gerek manevi yatırım yapmıştım. 10 yıldır sonunu beklediğim hikâyenin kısa kesilmesi ciddi bir hayal kırıklığı oldu. Hikâyede çok şey açıklanmadı, bir kısmını Kickstarter ekstralarından gelen materyalden öğrendik, bir kısmını asla öğrenemeyeceğiz bile. Dilerdim ki Draugen, Chapters’ı feda ettiklerine değecek kalibrede bir oyun olsun. Ancak olamamış.
Dediğim gibi Red Thread Games ekibinden hâlâ umudum var. Bir gün tekrar Dreamfall’un şanına yaraşır bir oyun çıkarabileceklerine inanıyorum. Ancak Draugen’in devamı için nefesimi de tutmuyorum…