Konoko, Muro ile adamlarının birer canavar olduğunu düşünse de kendisinin de ileride ne hâle geleceğini merak ediyordu. Kerr, ona vücudun parçalanan bölgelerine yenisini getirerek onarmasını sağlayan Daodan Krizalid’i onu ne hale getirirse getirsin, kim olduğunu değiştirmeyeceğini ve başından beri kim ise o olarak kalacağını söyledi. Daha sonra içeri giren bir TSMT ajanı silahını Konoko’ya doğrultarak ateş açtı. Kendisini başından beri Mai’yi korumaya adamış olan Kerr, Mai’nin önüne atlayarak onun için hayatını verdi. Öfke ile dolan Konoko, yaptıklarını hepsine ödeteceğini söyleyerek karşısındaki TSMT ajanını öldürdü. Hiçbir çıkış yolu kalmadığını düşünüyorken Kerr’ün söylediklerinden bir yol çıkardı: Krizalid’in kendini hayatta tutacağına inanan Konoko, asit dolu biyolojik atık toplama tesisinin içinden yüzerek TSMT Bilim Hapishanesi’nden kaçmayı planlıyordu. Karşısına çıkan TSMT birliklerini haklayıp sonunda atık toplama tesisinde vararak orada bulunan bir vince tutundu ve kendisini asit dolu suya attı. TSMT ajanları, Konoko’nun bu durumdan sağ çıkamadığına inandılar.
Konoko ismini artık geride bırakmıştı. Asit dolu sudan Krizalid sayesinde canlı kurtulan Mai, TSMT karargâhına sızdı. Binanın çatı kısmında Griffin’in bulunduğu odaya doğru ilerledi. Etrafta kimse olmadığını fark etmesiyle camı kırarak Griffin’in karşısına çıktı ve Griffin’e elindeki silahı doğrultarak ondan cevaplar istediğini söyledi. Griffin ona, bu konuda kendisi dahil kimsenin yardım edemeyeceğini söyleyerek binanın zemin kısmındaki en güvenli bölge olan Omega Sığınağı’na kaçtı. Mai, son derece kalabalık TSMT birlikleriyle çatışarak Omega Sığınağı’na doğru ilerledi. Karşısına çıkan TSMT çalışanları Mai’ye bu yaptığından utanmasını söylüyorlardı. Mai ise yaptıklarının sadece Griffin’inin kendisini daha yedi yaşındayken bir canavara çevirmesini ona ödetmesinden ibaret olduğunu söyleyerek karşılık verdi. Nihayetinde Omega Sığınağı’na ulaştığında karşısındaki şey onu dehşete düşürdü: Griffin, Shinatama’nın parçalanmış vücudu ile adamlarına bir güvenlik sistemi yaptırmıştı. Mai’yi en iyi Shinatama’nın bileceğini düşünen Griffin, onu bir Ölümcül Beyin gibi tasarlatmıştı. Mai, bir yandan bu sistemi kırmaya uğraşırken diğer yandan savunma sistemini tetikleyen lazerlerden kaçmaya çalışıyordu. En sonunda devre dışı bırakılmasıyla bağlı olduğu Ölümcül Beyin’dan ayrılan Shinatama, Griffin’in üzerine doğru yürüdü. Elindeki silahla kendisine amaçsız bir şekilde yürüyen Shinatama’yı vuran Griffin, nihayetinde Konoko tarafından yere serildi. Griffin’in silahını alan Mai, silahı onun kafasına doğrulttu. Kendisi için iki seçenek vardı: Ya Griffin’i vurup intikam alacaktı ya da her şeyi geride bırakıp onun düşündüğü gibi bir canavar olmadığını ona kanıtlayacaktı. Seçtiği yol, gelecekte yaşanacakları etkileyecekti.
Kararını gerçekleştirdikten sonra vakit kaybetmeden yola çıkan ve dağların içindeki gizli Sendika karargâhını sonunda bulmayı başaran Mai, Muro’nun neyin peşinde olduğunu öğrenmek istiyordu. Oldukça kalabalık Sendika ekipleriyle korunmasına rağmen tek başına bu seçkin askerlerin icabına bakarak karargâhı araştırdı. Araştırmalarının sonucunda nihayet Muro’nun asıl planını öğrendi: STURMANDERUNG Projesi. Konsollardan edindiği bilgilere göre Muro, Atmosfer Dönüşüm Merkezleri’ni havayı temizlemek yerine zehirleyecek şekilde ayarlamıştı. Böylece hayatta kalmayı isteyenler bunu sağlayacak olan Krizalid için ruhlarını Muro’ya satacaklardı, diğerleri ise acı içinde öleceklerdi.
Muro’nun kafayı sıyırdığını düşünen Mai, hemen bu kaosa engel olmak için yola koyuldu. Ancak yalnızca tek bir seçeneği olduğunu fark etti: Sturmanderung’un ana paneline ulaşırsa havayı zehirlemeye programlanan Atmosfer Dönüşüm Merkezleri’ni faaliyete geçirecek olan sinyalleri sabote edebilecek, böylece Atmosfer Dönüşüm Merkezleri’nin patlamasına neden olacak ve zehirli havanın şehirlere taşınması önlenecekti. İşler planladığı gibi giden ve sinyalleri başarıyla sabote eden Mai, ardından Muro ile yüzleşmek için çatıya doğru ilerledi. En sonunda karşılaştıklarında ise Muro, Mai’nin kendisine katılmasını ve babasının dileğini birlikte gerçekleştirmelerini istediğini dile getirdi. Mai, babasının yaşam dilediğini, Muro’nun ise ölümden başka bir şey getirmediğini söyledi ve Muro ile arasında son derece zorlu bir mücadele başladı.
Eğer Mai, Griffin’i öldürmeden yoluna devam etmiş olsaydı; Griffin son anda bir ekip ile çatıya gelip Muro ve askerlerine karşı kendisine yardım edecekti.
Eğer öldürmüş olsaydı; Muro, onunla birebir mücadele fırsatını yakaladığından, bütün kudretini gösterecek şekilde içindeki Krizalid’i Imago aşamasına geçirerek son derece güçlü bir hâle gelecekti.
Her iki olasılıkta da Mai, kardeşi Muro’yu yenmeyi başardı. Muro’nun bütün çılgınlıklarına artık bir son vermiş olsa da kendisini acı bir gerçek bekliyordu.
“Dönüştürücüleri patlattığımda bizlere biraz zaman kazandırdım, fakat korkunç bir bedel karşılığında. Ölü ve ölmek üzere olanlar şimdi sokakları dolduruyor olsa da sorunu inkâr etmek artık imkansız. Sonuç olarak babamın çalışması, acı içindekilerin kurtuluşu olduğunu kanıtlayabilir. Bildiğimiz insanlık artık ölüme mahkum: Krizalid hepimizi değiştirecek. Bunun daha iyiye olmasını umalım.”
– Mai Hasegawa