KİMDİR, NEDİR: GUYBRUSH THREEPWOOD

“THREEPNARD?”

Serinin dördüncü oyununa Guybrush’ın medeni bir şekilde karısının soyadını da alarak Melee Island’a uzun bir balayından sonra geri dönmesi ile başlıyoruz. Guybrush ile Elaine geri döndüklerinde Elaine’in çok uzun bir süre ortalardan kaybolduğu için ölü olarak ilan edildiğini, valiliğe ise Charles L. Charles isimli gizemli bir adamın aday olduğunu öğreniyorlar. Guybrush, Elaine’in villasının yıkılmasını engellemek için mücadele ederken (ve kendisini ta ilk oyunda Monkey Island’da sap gibi bıraktığı tayfasına bin bir özür diler hâlde bulurken) Marley ailesinin büyük sırrını öğreniyor: Mutlak Hakaret! Mutlak Hakaret, efsaneye göre o kadar ağır bir hakaret içeriyor ki bu hakareti duyan herkes ruhunu kaybediyor. Guybrush, Charles L. Charles’ın aslında LeChuck olduğunu ve bir taraftan Karayip adalarını satın alan Ozzie Mandrill isimli emlakçı ile ortak çalıştığını öğreniyor. LeChuck, Mutlak Hakaret’i kullanarak Elaine’i tabiri caizse kulak memesi kıvamına getirip zorla eşi yapmak, Ozzie de Mutlak Hakaret ile Karayipler’deki tüm korsanları yok ederek yerlerine yol yapm…(- siyasi espri yapmıyoruz + çok özür diliyorum)…adalara otel yapmak istiyor. Ozzie ile LeChuck, Mutlak Hakaret tılsımını Guybrush’tan çalıyor. Guybrush ise Monkey Island’a dönerek tekrar adanın delisi Herman Toothrot ile karşılaşıyor ancak Herman’ın aslında Elaine’in dedesi olduğunu, bir tekne yarışı sırasında hafızasını kaybettiğini öğreniyor. Monkey Island’da “Monkey Kombat” isimli bir dövüş tekniği öğreniyor, Monkey Island’a ismini veren şeylerden biri olan ve ilk oyunda içine girdiğimiz devasa maymun kafası heykelinin aslında dev bir robotun kafası olduğunu anlıyor ve dev robotu çalıştırarak LeChuck ile dövüşüyor. LeChuck’ı kandırarak hem Ozzie’yi yok etmesini hem de Mutlak Hakaret’i parçalamasını sağlıyor; LeChuck tekrar parçalarına ayrılıyor, Herman (yeni adıyla, Marley Dede) adanın valisi oluyor ve böylelikle Guybrush ve Elaine en sevdikleri meslek olan korsanlığa devam edebiliyorlar.

Bu oyunda güzelim öğrenci ve korsan mekânı Scumm Bar, Ozzie Mandrill tarafından satın alınıyor ve bir third wave kahvec**pardon** restorana dönüştürülüyor.)

“SHEEPGOOD?”

Serinin beşinci ve son oyununda Guybrush yine hayata geri dönerek Elaine’i kaçırmayı başarabilen LeChuck’a son vermek için büyülü bir kılıç yapıyor. Ancak artık beş oyundur alıştığımız kazmalığı nedeniyle kılıcı gerektiği gibi yapamadığı için kılıcı LeChuck’a sapladığında LeChuck zombi / hayalet korsan formundan bir insana dönüşüyor ve LeChuck’un bütün “habisliği” ise bir hastalık şeklinde Guybrush’un eline bulaşıyor. LeChuck, hayatı boyunca yaptığı kötülüklerin yeni farkına vardığını söyleyerek özür diliyor; Guybrush ise elinden laneti temizlemeye çalışıyor ve elini incelemek isteyen deli bir doktoru ekarte etmeye çalışırken ise istem dışı olarak elindeki hastalığı tüm Karayipler’e yayıyor. Doktordan kaçıyor ancak doktor arkasından korsan avcısı Morgan LeFlay’i gönderiyor. Guybrush, Karayipler’den laneti temizlemek için “Büyük Sünger” isimli büyülü bir objeyi arıyor, bu esnada da Morgan’a elini kaptırıyor. Devasa bir deniz ineğinin midesi, deniz adamları ve daha fazla korsanı içeren uzun bir mücadele sonrasında Guybrush, LeChuck ve Elaine, Büyük Sünger’i buluyorlar ancak Morgan Guybrush’ı kaçırıp başladığımız adaya geri getirerek adalete teslim ediyor. Guybrush mahkemelerde sürüm sürüm sürünürken (ve beş oyundur Karayipler’e verdiği zararlar kalem kalem sorgulanırken) LeChuck mahkemeye aslında Guybrush’ın suçsuz olduğunu, Guybrush ve LeChuck arasındaki tüm münakaşanın aslında gizli kötü kadın Voodoo Lady tarafından organize edildiğini kanıtlıyor. Mahkeme Guybrush’ı serbest bırakıyor, Büyük Sünger kullanılarak Karayipler’e yayılan hastalık süngerde toplanıyor. Ancak bu noktaya kadar iyi adam numarası yapan (ama içten içe elbette bir hainlik yapacağını bildiğimiz) LeChuck, süngerdeki tüm gücü tekrar kendisine alıyor ve Guybrush’ı öldürüyor. Yaşam ile ölüm arasında bir geçit açarak LeChuck’ı Elaine’in tam da bu geçide getirmesini temin ediyor, sonrasında da aynı anda yaşayan dünyadan Elaine, ölülerin dünyasından ise Guybrush LeChuck’a saldırarak LeChuck’ı yok ediyor ve Guybrush tekrar hayata dönüyor. Oyun ise arada LeChuck tarafından öldürülen korsan avcısı Morgan’ın, hayata tekrar dönebilmek için LeChuck’un konsantre “ruhunu” Voodoo Lady’ye teslim etmesi ile bitiyor.

Seriyi takip ettiyseniz tam bu karede ne diye bağırmanız gerektiğini biliyor olmalısınız: MANATEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE!!!

Pekala, Creepwood…

Guybrush, Lucas Arts’ın ve tüm macera oyunlarının en akılda kalıcı karakterlerinden. Kendisine özgün çizimi, Dominic Armato’nun efsane seslendirmesi ve oyun içi mizahın Lucas Arts’ın diğer lisanslı hikâyeleri ile harmanlanması (özellikle ilk üç oyunda bol bol Star Wars ve Indiana Jones referansına rastlamak mümkün) müthiş bir ana karakter ortaya çıkartıyor. Guybrush’ın ismi ise çok ayrı bir muamma. Lucas Arts takımının anlattığına göre karakter için ilk çizimi yaparken henüz karaktere isim düşünmedikleri için çizimlerini “adam” (İngilizce, “guy”) olarak kaydediyorlar. Kullandıkları programın dosya kayıt uzantısı da “brush” olduğu için ana karakterimizin ismi ortaya çıkıvermiş oluyor. Threepwood soyadı ise yapılan bir yarışma ile belirleniyor. Oyun içerisinde de (ara başlıklardan da anlayabileceğiniz üzere) Guybrush’ın ismi ile sıklıkla dalga geçiliyor.

Elbette Guybrush’ı Guybrush yapan kazmalığı ve ikinci oyunda bırakıp oyundaki tüm karakterler hunharca dalga geçince kestiği sakalı kadar oyun içerisindeki diğer karakterler aynı zamanda. Elaine ve LeChuck’tan yukarıda bahsettik ancak dokunmadan geçmememiz gereken ve kahramanımızın bir çok oyunda tekrar tekrar karşılaştığı iki karakter daha var: Stan ve Murray.

Stan bir satışçı. Kendisi ile Melee Island’da, gemi satın almaya çalışırken (ve kendisi jenerik bir araba satıcısı üzerine modellendiğinden bize en pahalı gemileri itelemeye çalışırken) tanışıyoruz. İlk oyunda ikinci el gemi, ikinci oyunda tabut, üçüncü oyunda hayat sigortası, dördüncü oyunda devre mülk, beşinci oyunda da Guybrush’ın davasına ilişkin hatıralık eşyalar satıyor. Her seferinde kendisini dinlerken “Kazıklanıyor olabilir miyim lan?” diye düşünüyorsunuz -ki bir noktada o kadar uzun konuşuyor ki kendisini konuşmasının sonuna kadar dinleyebilmek (ve oyunda ilerleyebilmek için) için Guybrush’a sert bir kahve içirmek zorunda kalıyorsunuz.

Stan’in ne sattığını sormaya cesaretiniz varsa aşağı yukarı böyle bir yanıt alıyorsunuz. (temsili)

Murray ise Monkey Island efsanesine üçüncü oyunda dâhil oluyor, ancak çok kısa sürede en sevilen karakterlerden biri oluyor. Curse of Monkey Island’ın ilk bölümünde bir topu ele geçirip LeChuck’un kaleyi fethetmeleri için gönderdiği iskelet savaşçılarını havaya uçurduğumuzda bir tahtanın üzerinde Murray bize doğru yüzüyor. Kendisi kendi açıklamasına göre “çok güçlü ve şeytani bir kuvvet”, “Guybrush’ın felaketinin başlangıcı” ve “cehennem ordularının komutanı”. Ancak iskeletinin kalan kısmı havaya uçtuğu için varlığına sadece bir kuru kafa olarak devam edebiliyor -ki bu da dünyayı ele geçirme işini oldukça zorlaştırıyor olmalı. Oyundaki önemli gayelerinden biri Guybrush’ı korkutmak. Bu yüzden oyunun bir kısmını rastgele kuru kafalara “Murray, sen misin?” diye sorarak geçiriyorsunuz.

Guybrush’ı korkutmadığı zamanlarda da stüdyoya kapanıp yeni albümü üzerinde çalışıyormuş Murray.

Her ne kadar yeni bir Monkey Island oyunu ufukta görünmese de, birçok platformda Monkey Island oyunlarını bulabilir ve oynayabilirsiniz. Lucas Arts özellikle birinci ve ikinci oyunu aslına çok sadık bir şekilde yeni çizimler, seslendirme ve müzikler ile tekrar yayınladı. Her iki oyunda da tek bir tuş kullanarak eskiden göründüğü şekli ile yeni görüntü arasında gidip gelebiliyorsunuz. İkinci oyun aynı zamanda bir “yönetmen çekimi” de içeriyor. Oyunda belirli yerlerde Lucas Arts yetkililerini ilgili oyun sahnesini neden, nasıl yaptıklarını anlatırken dinleyebiliyorsunuz. Eğer temiz bir Karayip havası almak istiyorsanız eski macera oyunlarının zorluğunu hissedebileceğiniz bu seriyi kaçırmayın!

Kategoriler
Yazarlardan İnciler
“Çünkü klasiklerin klasik olmasının bir sebebi vardır. Özellikle de üzerine tüm hasar modifikasyonlarını bastığınızda.”
-Burcu (Amansızca Horizon: Zero Dawn överken)