Yaşam ve hatta zaman dahi var olmamışken, Hyrule’un yerinde yalnızca kaos ve karanlık vardı. Bunu değiştirip kaosa hayat vermek üzere Uzak Nebula’dan, yani cennetten üç kadim güç geldi; Güç’ün tanrıçası Din, Cesaret’in tanrıçası Farore ve Bilgelik’in tanrıçası Nayru. Fani halk tarafından Altın Tanrıçalar olarak anılacak olan bu üç kadim varlık kutsal toprakları -yani Hyrule’u- yaratmak için güçlerini birleştirdi.
İlk olarak Din, Güç’ün tanrıçası, güçlü kollarıyla toprağı biçimlendirerek yaşamın yeşereceği ve Hyrule’un yer alacağı yeryüzünü ortaya çıkardı. Daha sonra Nayru bilgeliğini yeryüzüne dağıtarak düzenin ruhunu dünyaya getirdi, böylelikle kaotik ve düzensiz yeryüzü yaşam için uygun hale geldi. Son olarak Farore, zengin ruhuyla Nayru’nun düzenine uymak üzere tüm canlıları yarattı. Yerde yürüyecek, havada uçacak ve suda yüzecek tüm varlıklar evrenin annesi Farore’nin eseriydi.
Tanrıçaların işi burada bitmişti. Tüm varlıkları birlikte düzen ve uyum içinde yaşamaları için terk ederek geldikleri cennete geri döndüler. Ancak giderlerken arkalarında son bir şey bıraktılar… Triforce. Bulan kişinin bir dileğini yerine getirecek olan bu kadim nesne Gizli Diyar‘a saklandı, onu bulup Hyrule’a refahı ya da mutlak yıkımı getirecek olan kişiyi beklemesi için…
Efsanelere göre Triforce’u kullanmak isteyen ilk kişi, dilek hakkını kendi kötücül emelleri için kullanmak isteyen şeytan Demise’dı. Demise tüm Hyrule’u kendi gibi şeytanlarla doldurunca, Tanrıça Hylia’nın da ilk Hylialıları güvenli bir şehre yollamaktan başka şansı kalmamıştı. Hylia’nın göklerde yarattığı bu şehir daha sonra yaşayan halk tarafından Skyloft adıyla bilinecekti. Son Hylialıyı da bu şehre yolladıktan sonra Tanrıça Hylia, Hyrule’da kalan son kabilelerle güçlerini birleştirerek şeytan kral Demise’a karşı savaş açtı ve onu Hylia Tapınağı’nın derinlerine hapsetti.
Nesiller sonra yeniden ortaya çıkan şeytan Demise, eski kudretine yeniden ulaşabilmek için Tanrıça Hylia’nın reenkarne hali olan Zelda’ya ulaşmayı amaçlıyordu. Demise’ı tekrar yenmenin tek yolu Triforce’u kullanmaktı. Link adındaki genç savaşçı, hem çocukluk arkadaşı Zelda’yı hem de Hyrule’u Demise’ın kötülüğünden kurtarmak amacıyla Triforce’un üç parçasını da elde etmek için yola koyuldu. Bu yolculuğunda türlü zorluklara göğüs geren Link, içindeki güç, bilgelik ve cesareti dengeleyecek ve Triforce’u kullanmaya layık hale gelecekti. Yolculuğunun sonunda tüm parçaları Gökyüzü Kalesi‘nde bulduktan sonra Link bu gücü Demise’ı yenmek için kullandı ve Hyrule’a barışı getirdi. Bu olaylardan sonra Triforce, Tanrıça Hylia’nın isteği üzerine tüm Hylialılardan gizlendi. Tâ ki Büyük Savaş‘a kadar…
Triforce’un varlığı ve gücü her ne kadar insanlıktan gizlense de, zamanla efsanesi ağızdan ağıza yayılmaya başlamıştı. Efsane yayıldıkça, insanların içinde bu büyük güce ulaşma arzusu da arttı. Bu da zamanla Büyük Savaş’ın -yani Hyrule İç Savaşı’nın- başlamasına neden oldu. Hyrule topraklarına yerleşen kabilelerin Triforce’un gücü uğruna birbirleriyle uzun zaman boyunca çarpıştığı bu savaş hakkında yazılı kaynaklar çok az şeyden bahseder. Bu kaynaklardan elde edilen en somut bilgi ise savaşın sonunda isimsiz bir Hyrule kralının tüm kabileleri tek ulus altında birleştirip Büyük Hyrule Krallığı’nı kurmasıdır. Triforce ise yalnızca bir efsane olarak kalmaya devam etmiştir.
İç savaştan birkaç yıl sonra Link adındaki bir genç, onun da mensubu olduğu Kokiri ırkının ve Kokiri Ormanı’nın koruyucusu olan Deku Ağacı’nın son arzusu üzerine Hyrule Şatosu’ndaki genç prenses Zelda’ya gider. Genç ve bilge prenses, ona Gerudoların kralı Ganondorf’un Triforce’a ulaşmaya çalıştığını ve Link’in ondan önce hareket edip Triforce’u bulmasını söyler. Prenses Zelda’nın isteğini kabul eden Link, Gizli Diyar’daki Işık Tapınağı’na gider. Ancak Ganondorf’un başından beri bu plandan haberi vardır. Link’in ardından tapınağa giren Ganondorf, tam da Master Sword’u aldıktan sonra Link’i tapınağa kilitleyerek Triforce’u kullanır. Dileği üzerine Hyrule’un yeşil toprakları şeytani varlıklar tarafından istilaya uğrar, Ganondorf ise yeni Kral olur.
Yedi yıl boyunca Işık Tapınağı’nda uykuda kalan Link, Rauru adındaki bir bilge tarafından uyandırılır. Ona yedi yıl boyunca Hyrule’da meydana gelen felaketleri anlattıktan sonra Ganondorf’u durdurmanın tek yolunun diğer beş Bilge’yi beş ayrı tapınaktan kurtarmak olduğunu söyler. Link Master Sword’u kullanmaya layık tek kişi olduğu için bu görevi başarabilecek tek kişi de odur.
Türlü zorluklara göğüs gererek altı bilgeyi kurtaran Link, bilgelerin yardımıyla Ganondorf’la yaptığı son savaştan da galip ayrılır. Altı bilge ve Prenses Zelda, yenilen kral Ganondorf’u hapsederek Hyrule’a yeniden barış ve refahı getirirler. Kurtarıcıları olan savaşçı Link’i de kaybettiği gençliğini yaşamaya devam etmesi için yedi yıl öncesine geri gönderirler.
Bu noktadan itibaren efsaneler üç ayrı dönemi anlatır… Çoğu efsane genç Link’in yaşamından sonra olanları, bir kısmı da yetişkin Link’in kurtardığı Hyrule’dan geri kalanları anlatırken kimi efsaneler ise Link’in başarısız olduğu başka bir zamana ait öyküleri anlatırlar.