Lorekeeper

KİMDİR, NEDİR: VARIAN WRYNN

“Oğlum… Korkunç bir karanlık dünyamıza geri döndü. Daha önce de olduğu gibi değer verdiğimiz her şeyi yok etmeyi amaçlıyor. Bununla yüzleşmeye geri dönemeyeceğimi bilerek gidiyorum.

Bütün hayatım boyunca elimde kılıçla yaşadım. Krallıkların yandığını gördüm ve cesur kahramanların beyhude yere ölüşünü izledim. Benim için güvenmek zordu, özellikle de bu kadar çok şey kaybetmişken.

Ama senden sabretmeyi öğrendim; hoşgörüyü ve inanmayı.

Anduin… Artık ben de senin gibi barışın en asil amaç olduğuna inanıyorum. Ama o barışı korumak için savaşmayı göze almalısın!

AZEROTH İÇİN!”

Varian Wrynn, orklarla yaşanan İlk Savaş’tan 10 yıl önce Stormwind Prensi olarak dünyaya geldi. Kral Llane Wrynn’in oğlu olarak çocukluk yılları kılıç kullanmayı, yakın dövüşü, ata binmeyi ve avlanmayı öğrenerek geçti. Bu sürede Varian’ın yaşamında başka herhangi bir kayda değer olay olmasa da rahat ve huzurlu hayatı, orkların Kara Geçit’i kullanarak Azeroth’a gelmeleri ve İlk Savaş döneminde Stormwind’i işgal etmeleriyle tamamen farklı bir boyuta ulaştı.

Kral Llane Wrynn, Orda’nın Elçisi olarak da adlandırılan yarı-ork Garona Halforcen ile dostluk kurmuştu. Garona’ya güveni tam olan Llane, aynı zamanda ork kuvvetlerinin kendilerini yenebilecek kadar büyük ve güçlü olduğunu da düşünmüyordu. Ancak Garona’nın zihni, fel büyüsü kullanımı konusunda ustalaşmış ork Gul’dan tarafından isteği dışında kontrol ediliyordu ve Stormwind’in yakılıp yıkılmasına sebep olacak Orda istilası sırasında istemeyerek de olsa dostu Llane Wrynn’i taht odasında öldürdü. O sırada yalnızca 10 yaşında olan Varian ise babasının suikaste kurban gitmesine bizzat şahit olurken yaşadığı şehrin de acımasızca yakılmasını ve insanlarının katledilmesini çaresizlik içerisinde izledi.

İlk Savaş sırasında Stormwind işgaline şahit olan 10 yaşındaki Varian Wrynn

Stormwind askerî kuvvetlerinin kumandanı olan Anduin Lothar, ilk başlarda şehri geri almak için çabalasa da Kral Llane’in ölümü hem halka hem de askerlere büyük darbe vurmuştu. Bu yüzden saklanmak zorunda kalan Lothar ve birlikleri, daha sonraları Prens Varian’ı ve hayatta kalabilmiş olan sivilleri alarak kuzeye doğru yelken açtı. Bir süre sonra Lordaeron topraklarına ulaşan Stormwind halkı, Southshore kasabasına yerleşti. Lothar ise vakit kaybetmeden Varian’ı ve büyücü Khadgar’ı yanına alarak Lordaeron Kralı II. Terenas Menethil ile iletişime geçti. Orda’nın yurdunda yaptığı kıyımın korkunç hikâyesini anlatan Lothar, bu tehdide karşı birlik olmaları gerektiğini de söyledi. II. Terenas’ın başarılı politik adımlar atmasıyla Lordaeron İttifakı böylece kurulurken Lothar, kurulan bu ittifakın askerî birliklerinin başına getirildi.

Ailesini ve şehrini kaybetmiş olan Varian, Terenas tarafından dilediği kadar Lordaeron’da kalabileceğinin söylemesi üzerine kraliyet ailesinin gözetimine bırakıldı. Terenas’ın oğlu ve kendinden yalnızca altı yaş küçük olan Prens Arthas Menethil ile tanışıp kısa zamanda arkadaşlık kuran Varian, gelecek birkaç yılı kuzey topraklarında geçirdi. İkili kısa süre içerisinde oldukça sıkı dost olmuştu. Arthas, fiziksel güç anlamında Varian’dan daha zayıf, dövüş konusunda ise daha deneyimsizdi. Bu yüzden iki prens sıklıkla dostane dövüş alıştırmaları yaparlardı.

Yıllar birbirini kovalar ve Varian kuzey topraklarında yaşarken İkinci Savaş gerçekleşmiş, Anduin Lothar savaşta hayatını kaybetmiş ancak orklar geri sürülmüşlerdi. Artık geri alınmış olan Stormwind şehrinin yeniden inşası çalışmalarına başlanması ise uzun sürmedi. Varian’ı ikinci oğlu olarak görmeye başlayan ve gelişiminden gurur duyan II. Terenas’ın Lordaeron İttifakı’ndan inşaat için sermaye talep etmesinin ardından Doğu Krallıkları topraklarının dört bir yanından gelen farklı dallarda uzmanlaşmış işçilerin oluşturduğu ve liderliğini Edwin VanCleef’in üstlendiği Taş Ustaları Loncası kuruldu. Krallığın Soylular Kamarası tarafından denetlenen çalışmalar başlarken Varian Wrynn de resmî olarak taç giyerek 18 yaşında Stormwind Kralı ilan edildi.

Şehir baştan inşa edilirken Varian, yönetimi geçici olarak Soylular Kamarası’na bırakarak krallık topraklarının dört bir yanına seyahat etti. Sıklıkla gerçekleştirdiği bu seyahatler sırasında saklanmayı başarıp karşı saldırıya geçen ork birliklerine karşı savaştı ve babasını öldüren Garona’nın nerede olabileceğine dair bilgi edinmeye çalışan casuslarıyla görüştü.

Varian, Tiffin ve oğulları Prens Anduin Llane

Aylar süren inşaat çalışmaları bittiğinde yeni Stormwind, eskisini yanında sönük bırakacak kadar güzel ve mimarî açıdan mükemmel bir şehir hâline gelmişti. Varian ise yıllar önce ebeveynleri ile yapılan anlaşma gereğince Tiffin Ellerian ile evlendi. Tiffin’in ailesi Westfall bölgesinde toprak sahibi olan bir aileydi ve kızları doğduğu zaman Soylular Kamarası’nda yer alabilmek için Varian ile evlenmesi konusunda kraliyet ailesiyle anlaşmaya varmışlardı. Evlilikleri öncesinde pek tanışık olmayan Varian ve Tiffin ilk başlarda birbirlerinden hoşlanmamışlardı; zira Varian dikkafalı ve sertken Tiffin daha yumuşak başlı ve hazırcevaptı. Ancak zaman içerisinde beraber daha çok vakit geçirmeye başlayan ve birbirlerini tamamladıklarını fark eden çift, bir süre sonra ayrılmaz bir ikili oldu. Varian eşini politika ve görgü kuralları konusunda eğitirken Tiffin de kralın öfkesini kontrol etmesinde ve ekonomik konularda bilgilenmesinde yardımcı oldu. Wrynn çiftinin kısa bir süre sonra Lothar’ın anısına Anduin, Varian’ın babasının anısına da Llane olarak isimlendirdikleri bir erkek çocukları dünyaya geldi. Anduin’in doğumunun hemen ardından Lordaeron Prensi ve Varian’ın dostu Arthas Menethil de Stormwind’i ziyaret etmeyi ihmal etmedi.

Barış ve huzur dolu yıllar geçip giderken sorunların baş göstermesi uzun sürmedi. İlk çatırdamalar Lordaeron İttifakı’nda başlamış, Quel’Thalas, Stromgarde ve Gilneas krallıkları ittifaktan çekilmişlerdi. En zor zamanlarında yanında olan Kral II. Terenas’a ve kurduğu birliğe müteşekkir olan Varian ise Lordaeron İttifakı’na destek vermeye devam etti. Ancak hem Varian’ın kendi hayatını hem de Stormwind’in geleceğini etkileyecek olaylar henüz yeni başlıyordu.

Stormwind’i baştan inşa etmiş olan Taş Ustaları Loncası, harcadıkları emeğin karşılığı olarak kendilerine ödeme yapılmasını talep etti. Orijinal şehirden bile görkemli olan bu yeni Stormwind için büyük çaba harcayan Lonca üyeleri, hakları olarak gördükleri parayı kazanmak istiyorlardı. Taleplerini ilettiklerinde ise beklediklerinin tam tersi bir tepkiyle karşılaştılar.

Stormwind’in inşası sırasında görev alan Lonca üyeleri, yeni bir hayata başlamanın hayalini de kurmuşlar ve bu yüzden ailelerini de beraberlerinde getirmişlerdi. Aralarında her ne kadar gönüllüler olsa da tüm bu işçilerin bir şekilde geçimlerini sağlamaları gerekiyordu. Bu yüzden Lonca’nın başında bulunan Edwin VanCleef, Stormwind’e giderek kendilerine hak ettikleri ödemenin yapılmasını talep etti. Krallığın yönetiminde söz sahibi olan soylular arasındaki bir isim için ise bu durum, karmaşa yaratmak için biçilmez kaftandı.

Soylular Kamarası’na bağlı olanlar arasındaki bu kişi, hem nüfuzlu olması hem de sözünün geçmesiyle bilinen bir kadındı: Katrana Prestor. Bir insan kılığında gizlenen ve gerçek kimliğini hiç kimseye belli etmeyen Katrana, aslında siyah ejdersürüsü lideri Neltharion’un kızı Onyxia’dan başkası değildi. Kardeşi Nefarian Yanan Bozkırlar’a hükmederken oradaki insan askerlerine yardım gönderilmesini bile elindeki gücü kullanarak engelleyen Katrana’nın tek amacı gizlice çevirdiği entrikalarla Stormwind yönetimini ele geçirmek ve böylece siyah ejdersürüsünün egemenliğini sağlama almaktı. Taş Ustaları Loncası’nın ödeme talep etmesiyle birlikte beklediği fırsatı bulduğuna inanan Katrana, vakit kaybetmeden plan yapmaya başladı.

Katrana’nın planı anlaşmanın iki tarafını da kapsıyordu. Bu yüzden hem Soylular Kamarası hem de -gizlice- Taş Ustaları Loncası ile görüşmeler yapmaya başlayan Katrana, iki tarafa da birbirinin zıttı önerilerde bulundu. Hatta bunu yaparken gizlice kullandığı büyü gücüyle bir kısmını tamamen etkisi altına aldığı taraflar, yapılan görüşmeler sırasında öyle bir noktaya gelmişlerdi ki herhangi bir anlaşmaya varmak imkânsızdı. Bir kısım söylentiye göre Lonca, ilk başta talep ettikleri ücretten çok daha fazlasını ister olmuştu; öte yandan diğer söylentilere göre ise soylular, herhangi bir ödeme yapmaktan tamamen vazgeçmişlerdi.

Soylular arasında şehrin inşası sırasında işçilerin çalışma şartlarını iyileştirmek için çeşitli önerilerde bulunarak sempati toplamış olan Kont Erlgadin ile Kraliçe Tiffin gibi Lonca’nın taleplerini destekleyenler de vardı. Ancak bu yeterli değildi. İki taraf öyle bir anlaşmazlık içine düşmüşlerdi ki Kral Varian bir türlü orta yol bulamıyordu. Kendilerine bir miktar ödeme yapılan Taş Ustaları Loncası, bunun sadece onları susturmak için verildiğini iddia ediyor, Soylular Kamarası ise daha fazlasını sunmayı reddediyordu. En sonunda kendi aralarında bir karara varan soylular, Lonca’nın dağıtılmasına karar verdiler. Edwin VanCleef için bu durum, bardağı taşıran son damla oldu.

VanCleef önderliğinde şehirde isyan başlatan Lonca üyeleri, kendi elleriyle yeniden yarattıkları sokakları tam bir kargaşa ortamına dönüştürdüler. Şehir kaosa sürüklenirken isyan, kraliyet ailesinin bulunduğu Stormwind Kalesi’ne kadar ulaştı. Yalnızca kısa bir süre önce yılmaz bir çabayla tek tek koydukları kaldırım taşlarını söküp kendilerine haksızlık edenlere fırlatmaya başlayan Lonca üyeleri, bu taşlardan birinin kazara o sırada isyanı izleyen Tiffin’in başına isabet etmesiyle kraliçenin ölümüne sebep oldular. VanCleef ve beraberindekiler şehirden kaçarken Varian, çok sevdiği eşinin ölümüyle yıkılarak neredeyse on yıl sürecek bir depresyona girdi.

Kraliçe Tiffin’in ölümü

Katrana umduğundan çok daha fazlasını elde etmişti. Şehirde yaşanan karmaşa yetmiyormuş gibi kraliçe de ölmüştü ve Kral Varian’ın bu savunmasız hâli sayesinde büyü gücünü de kullanarak ipleri daha kolay eline alabilir oldu. Varian’ın vicdan azabı çekmesine sebep olacak, onu iradesiz ve sorumluluktan kaçan biri hâline getirecek büyüler kullanan Katrana, Üçüncü Savaş yaşanırken politik gücünü gittikçe sağlamlaştırdı.

Geçen on yıl boyunca oğlu Anduin ile yakın bağlar kuran Varian, bu güçlü aile bağı sayesinde kendisini toparlamaya ve farkında olmadan etkisi altına girdiği büyülerden yavaş yavaş kurtulmaya başladı. Katrana yaptığı büyüleri güçlendiremeyince vakit geçmeden krallığın yönetimini tekrar eline alan Varian, yakın arkadaşı olan Jaina Proudmoore tarafından İttifak ile Orda arasında yapılması planlanan görüşmelerde yer alabilmek adına Theramore Adası’na çağrıldı. Prens Anduin tereddüt eden babasını toplantıya gitmesi yönünde ikna edince kralın fikrini değiştiremeyeceğini anlayan Katrana, kendi planlarını yapmaya başladı.

Theramore’a doğru yola çıkan Varian, yolculuğu sırasında saldırıya uğrayarak kaçırıldı. Krallarının kaçırıldığını öğrenen halk arasında dolaşan söylentilere göre yönetimdeki soylulardan birisi bu yolculuğu artık Defias Kardeşliği ismini almış olan eski Taş Ustaları Loncası’na haber vermiş ve Kardeşlik de bu fırsatı kaçırmayarak kralı ele geçirmişti. Yönetimin ve halkın bilmedikleri şey ise tüm bunların Katrana’nın oyununun bir parçası olduğuydu. Varian’ın kaçırılmasını sağlayan Katrana, onu Kalimdor kıtasındaki Alcaz Adası’na hapsettirdi.

Alcaz Adası’nda bir yer altı hapishanesine kapatılan Varian, burada yüzlerini gizleyen Katrana ve beraberindeki gizemli kişiler tarafından dayanılmayacak acılar çekmesine sebep olacak büyülere maruz kaldı. Kendisini tutan bağlardan kurtulmaya çalışan ancak acıya dayanamayıp bayılan Varian, en sonunda uyandığında yanı başında kendisine bire bir benzeyen ve adının Varian olduğunu iddia eden başka bir adamla karşılaştı. Katrana’nın büyüsü ile Varian’ın kişiliği, birbirinin aynısı iki bedene ayrılmıştı. Asıl Varian’ın sahip olduğu kendi bedeni öfkesini, azmini ve kararlılığını yansıtıyorken yaratılan diğer kopyası ise hayatı boyunca kontrol altında tuttuğu kibir, savurganlık ve korku duygularına sahipti.

Tam da asıl Varian’ı öldürecekken Alcaz Adası’nı nagaların basmasıyla dikkatlerini bu yeni tehdide yönlendirmek zorunda kalan Katrana ve beraberindekiler, gerçek ejder bedenlerine bürünerek düşmanlarıyla yüzleştiler. Bunu fırsat bilen asıl Varian, bağlarından kurtularak savaşmaya başladı. Diğer Varian’ı da kurtarmak istiyordu ancak kopyasının bunu yapacak ne gücü ne de cesareti vardı. Sahte Varian adanın kayalıklarından düşüp gözden kaybolurken asıl Varian savaşmaya devam etti ve bir noktada Katrana’yı kendisini öldürdüğüne inandırdı. İsteğini yerine getirmeyi başarmış olmaktan memnuniyet duyan Katrana ise adayı terk etti.

Bolvar Fordragon, Anduin Wrynn, Katrana Prestor

Stormwind Krallığı’nın yönetimini vakit kaybetmeden sağlamlaştırmak isteyen Soylular Kamarası’nın kararıyla kıdemli paladin Bolvar Fordragon, Kral Naibi olarak atandı; Katrana Prestor ise Kraliyet Başdanışmanı görevine getirildi. Bu yeni güç ile harekete geçen Katrana, Bolvar’ı ve soyluları ikna ederek 10 yaşındaki Anduin Wrynn’in kral ilan edilmesini sağladı; böylece çocuk yaştaki yeni kralı kolaylıkla kullanabileceğine ve yönlendirebileceğine inanıyordu. Aynı zamanda Bolvar’a farklı konularda da nasihatte bulunan Katrana, Westfall, Lakeshire ve Darkshire yerleşimlerine asker gönderilmesini de engelledi. Böylece siyah ejdersürüsü ile bağlantıları bulunduğu iddia edilen Defias Kardeşliği ve Karakaya ork klanının bölgelerdeki gücünü sağlama almış oldu. Ancak başdanışmanın planları bunlarla da sınırlı değildi. Sahte Varian’ı eline düştüğü nagalardan kurtaran Katrana, yalanlarla halkı kandırarak durumu lehine kullanmayı amaçlıyordu.

Stormwind’de tüm bunlar yaşanırken gerçek Varian, bir şekilde Alcaz Adası’ndan kaçmayı başarmıştı. Yorgunluktan bitap düşen ve neredeyse boğulan Varian, Durotar sahilinde karaya vurdu. Hafızasını kaybetmişti; kim olduğunu, nerede yaşadığını ve o zamana kadar hayatında neler olup bittiğini hatırlamıyordu.

Kendisine saldıran bir timsahı sadece bir dal parçası kullanarak alt eden Varian, Rehgar Earthfury liderliğinde seyahat eden bir ork grubu tarafından izlendiğinden bihaberdi. Bir gladyatör eğitmeni olan Rehgar, gerçekte kim olduğunu bilmediği Varian’ın bitkin hâldeyken bile ustalıkla dövüşebilmesinden etkilenmişti. Bir gladyatör olarak ekibine katmayı aklına koyduğu Varian’ı yakalayan Rehgar, “Timsah-Yemi” lakabını taktığı yeni kölesini diğer iki gladyatörünün bulunduğu büyük kafese tıktı. Bu iki gladyatör, Broll Bearmantle ve Valeera Sanguinar’dan başkası değildi.

Varian’ın hiçbir şey hatırlamadığını fark eden Broll, anılarını geri getirebilmek amacıyla druid güçlerini kullanarak yardımcı olmaya çalışsa da Varian’ın görebildiği tek şey yanan bir şehrin ortasında korkuyla tek başına duran küçük bir erkek çocuğu oldu.

Elde ettikleri üç gladyatör ile Orgrimmar’a varan orklar, vakit kaybetmeden kölelerini Kızıl Ring dövüşleri için eğitmeye başladılar. Oldukça deneyimli bir eğitmen olan Rehgar, onları birebir ve takım dövüşlerinde nasıl hareket etmeleri gerektiği konusunda bilgilendirse de Varian, orkların eğlencesi için ringe çıkmayı reddediyordu. Ancak bir gün arena çarpışan Valeera’nın başının belada olduğunu gören Varian dayanamadı ve dövüşe katılarak takımının galip gelmesini sağladı. Bir gladyatör olarak hayatta kalmanın tek yolunun bu olduğunu anlayan Varian, bu olaydan sonra dövüşürken hiçbir şeyden çekinmeyecekti.

Ekibinin yeteneklerinden memnun olan Rehgar, onları gizli bir silah ve zırh deposuna götürdü. Eşyalara bakan Varian’ın gözü, tanıdık geldiğini düşündüğü bir kemere takıldı. Ortasında büyük bir aslan başı işlemesi olan kemeri isteyen Varian, ona dokunduğu anda yeni bir görüyle karşılaştı. Bu görü, yaşlıca bir adamın bir gemi güvertesinde kendisine “evlat” diye seslenmesinden ibaretti. İlk Savaş’tan sonra Stormwind’den kaçıp Lordaeron topraklarına gitmesini sağlayan Anduin Lothar’ın hatırasını anımsamış olsa da hâlâ kim olduğunu hatırlayamadığından gördüğüne bir anlam veremedi.

Valeera Sanguinar, Lo’Gosh, Broll Bearmantle

Daha sonraki bir dönemde Kızıl Ring turnuvası için Feralas’a giden Rehgar ve takımı, karşılaşmalarda ustalıkla dövüşerek rakiplerini yenip zafer kazandı. Bu karşılaşmalar sırasında Varian öylesine hünerli çarpışmıştı ki orklar tarafından kendisine efsanevi Yaban Tanrı Goldrinn’in ork dilindeki karşılığı olan Lo’Gosh ismi verildi -ki bundan sonraki dönemlerde de bu isimle hitap edeceklerdi.

Turnuva sonrası Valeera’yı başka bir eğitmene satan Rehgar, Lo’Gosh ve Broll’u tauren yerleşimi olan Thunder Bluff’a götürdü. Burada bulunan ve Görü Havuzları olarak adlandırılan iç göllere sahip bir mağarada kendi geçmişiyle ilgili daha fazla şey öğrenmek isteyen Lo’Gosh, kucağında erkek bir bebek tutan ve eşi olduğunu anladığı sarışın bir kadının hatırasını anımsadı. Daha fazlasını görebilmek için ise fırsatı olmadı zira ortaya çıkan bir mağara elementali tarafından saldırıya uğradı. Elementali alt eden Lo’Gosh, Broll ile birlikte saygıdeğer bir druid olan Hamuul Runetotem’in huzuruna davet edildi. İkiliye Kadimler Savaşı sırasında azimle savaşmış olan Yaban Tanrı Goldrinn’in, yani Varian’ın takma ismi olan Lo’Gosh’un hikâyesini anlatan Hamuul, onlara bir de hipogrif tüyü hediye etti. Rehgar, Broll’un druid güçlerinin yardımıyla bu tüyün kullanılabileceğini biliyordu ancak sesini çıkarmadı. Nitekim Broll aynen düşündüğünü gerçekleştirerek kuzeydeki Külvadi topraklarında yaşayan Keskinpençe’yi çağırarak Varian ile birlikte kaçmayı başardı. Gladyatörlerinin kaçmasını kendisi bile isteyen Rehgar ise bu olaydan sonra arena dövüşlerine ve eğitmenliğine son verdi.

Thunder Bluff’tan kaçan Broll ve Lo’Gosh

Külvadi topraklarına ulaştıklarında buradaki gece elfi birliklerine yardım eden ikiliden Broll, yakınlardaki furbolgların bir zamanlar kendisinin sahip olduğu Remulos İdolü’nü ele geçirdiklerini ve barındırdığı fel enerjiler yüzünden akıllarını kaybettiklerini fark etti. Derhâl bir çare aramaya başlayan Broll, Varian’ın yardımıyla furbolgları ve druid büyüsüyle idole bağlanmış olan yeşil ejderhayı alt ederek kadim eşyayı karanlık güçlerden arındırmayı başardı. Vakit kaybetmeden yola çıkan ikili, Remulos’un İdolü’nü Başdruid Fandral Staghelm’e götürmek üzere gece elfi yerleşimi olan Darnassus’a ayak bastı. İdolün gerçekten tamamen temizlendiğinden emin olmak isteyen Fandral eşyanın kendisiyle birlikte kalmasını talep ederken gece elflerinin lideri olan Tyrande Whisperwind ise efsanevi gladyatörleri yemeğe davet etti. Lo’Gosh’un hafıza kaybı yaşadığını öğrenen Tyrande, onları aradıkları yardımı bulabileceklerini düşündüğü kişinin yanına, Theramore’a gönderdi.

Theramore Adası’na vardığında kim olduğunu hatırlamadığı dostu Jaina Proudmoore tarafından karşılanan Varian, hafızasının geri getirileceğinin sözünü aldı. Jaina’nın talebiyle Varian’ı içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için harekete geçen isim ise efsanevi büyücü Medivh’in annesi ve Azeroth’un en güçlü büyücülerinden biri olan Aegwynn’den başkası değildi. Jaina ile birlikte Varian’ın zihninin derinlerine inen Aegwynn’in ortaya çıkarabildikleri ise Varian’ın İlk Savaş sonrasında Stormwind’den kaçışı, gemiyle Lordaeron topraklarına gidişi, oğlu Anduin’in doğumu ve eşi Tiffin’in ölümünden ibaretti. Ancak bu kadarı bile onlara yetmişti zira buldukları hatıralar ışığında orkların Lo’Gosh ismiyle çağırdıkları bu amansız gladyatörün aslında Stormwind’in kayıp kralı Varian Wrynn olduğundan artık eminlerdi. Bir süre önce eğitmeninin elinden kaçmış olan Valeera da tam bu sırada aralarına katıldı. Vakit kaybetmek istemeyen Jaina, kendi özel gemisi Dalgakıran’ı hazırlattı ve böylece Varian, Broll ve Valeera okyanusa yelken açtılar.

Yolculuk esnasında gemi, bir grup naga tarafından saldırıya uğradı. Bu nagalar, Varian’ın hapsedildiği Alcaz Adası’na saldıranlardan başkası değillerdi. Nagaların lideri ile amansız bir dövüşe tutuşan Varian, hayatının geri kalanında yüzünde taşıyacağı yaralara da bu çarpışma esnasında sahip oldu. Bu olay, Varian’ın geçmişiyle ilgili birçok farklı anıyı hatırlamasına da sebep olmuştu. Bunlar arasında kral ilan edildiği gün, eşinin cenazesi, Theramore’a gelirken Defias Kardeşliği tarafından kaçırılması ve nagaların Alcaz Adası’na yaptıkları saldırı da vardı. Anıları yavaş yavaş yerine oturan Varian ve beraberindekiler, nagaları alt ettikten sonra Doğu Krallıkları’ndaki Menethil Limanı’na ilerlemeye devam ettiler.

Bu sırada Stormwind’de farklı olaylar gelişiyordu. Varian’ı kaçırdığı söylenen Defias Kardeşliği’nin, kralı bir süre sonra oldukça yüklü bir fidye karşılığında Stormwind’e geri verdiği halka ilan edildi; ancak halk kandırılıyordu. Gelen yalnızca bir kopya olan sahte Varian’dı ve aslen fidye isteyenler nagalardı. Kralın dönüşü adına büyük bir kutlama düzenlense de halktan bu fidyeyi karşılayacak ağır bir vergi alınmaya başlandı. Geri dönen Varian ise kimsenin hatırladığı Varian gibi değildi. Vurdumduymazdı; halkının parasıyla gününü gün ediyor, krallığın yönetimiyle ilgili işlere hiçbir şekilde bulaşmıyordu. Üstüne üstlük Katrana’ya karşı büyük bir ilgi besliyor ve onun her dediğini kabul ediyor gibiydi. Bu değişimi fark edenler ise yalnızca Bolvar ve Anduin olmayacaktı.

Menethil Limanı’na varan Dalgakıran’dan ayrılan Varian ve dostları, onları görüp kaçmaya başlayan bir adamı takip ederek kendilerini Defias üyelerinin bulunduğu bir barda buldular. Kaçan kişi Varian’ın kim olduğunu anlamıştı, Varian ise neler olduğuna dair cevaplar arıyordu. Barda çıkan çatışma sırasında cücelerin bir elçisi olan Thargas Anvilmar ile de karşılaşan Varian, ölmek üzere olan bir Defias büyücüsünü sorguya çekti. Öğrendikleri rahatsız ediciydi: Birileri kendisinin öldürülmesini istiyordu ve bu birileri her kimse Stormwind’de yaşıyordu. Kafasında daha çok soru işareti oluşan Varian ile ekibi, Thargas ile birlikte Ironforge’a doğru yola çıktı.

Thargas Anvilmar

Bu sırada cücelerin lideri olan Ironforge Kralı Magni Bronzebeard, Kara Demir cüceleriyle savaşlarında destek olması için askerî yardım istemek amacıyla Stormwind’e gelmişti; ancak Katrana’nın sözünü dinleyen Varian tarafından reddedilen Ironforge Kralı Magni Bronzebeard bile bir şeylerin ters gittiğini hissetmişti. Şehri terk etmeden önce yanına gelen Prens Anduin de aynı hislere sahipti.

Babasının durumundan oldukça rahatsız olan Anduin, bir gün beraber çıktıkları bir okçuluk taliminde Varian’a nasıl kaçırıldığını ve ardından neler yaşadığını sordu. Varian’ın verdiği cevaplar ise prensin şüphelerini daha da derinleştirdi: Babası hiçbir şey hatırlamıyordu. Varian’ın kaçırılışıyla ilgili gerçeklerin daha iyi ve derin bir şekilde araştırılmasını isteyen Anduin, Bolvar’ı da bu konuda ikna etti. Kendisi krallıkta kalarak prense göz kulak olmaya ve Katrana’nın hareketlerini kontrol altında tutmaya karar veren Bolvar ise konuyla ilgili daha fazla araştırma yapması için Yanan Bozkırlar’daki İttifak güçlerini komuta eden Mareşal Reginald Windsor’u görevlendirdi.

Stormwind’de bunlar yaşanırken yolculuk etmekte olan Varian ve beraberindekiler, Thandol Kemer Yolu olarak adlandırılan köprüleri Kara Demir cücelerinden temizlemiş, zamanında yanlarına varan Magni Bronzebeard ile karşılaşmış ve hep beraber Ironforge’a gitmişlerdi. Gerçek kral Varian ile görüşen Magni, birilerinin perde arkasında çok ciddi sonuçlar doğuracak entrikalar kurduğunu fark etmişti. Stormwind’deki Varian’ın gerçek kralın kimliğini çalan bir sahtekâr olduğuna kanaat getirmeleri ise uzun sürmedi.

Aslında Lo’Gosh’un kişiliğinin karanlık bir parçası olan sahte kral Varian’ın değişmemiş olan tek duygusu, oğlu Anduin’e duyduğu sevgi ve bağlılıktı. Anduin ise babasının devlet işleriyle eskiden yaptığı gibi ilgilenmesini istiyordu. Bolvar, Katrana ve babasıyla beraber çıktıkları bir gezide yine bunları dile getirirken nereden çıktığı anlaşılmayan bir saldırgan yüzünden neredeyse atından düşüp yaralanacak olan Anduin, Varian tarafından son anda kurtarıldı. Ancak bu fiziksel temas, sahte Varian’ın zihninde bazı anıların canlanmasına sebep oldu. Hatırladıklarını dile getirmeye başladığında ise Katrana, büyüsünü kullanarak krala dokundu ve onu bu şekilde susturmayı başardı. Bir şeylerin ters gittiğinden artık hiç şüphe duymayan Bolvar ise Varian’a gerçekte neler olduğunu acilen öğrenmesi gerektiğine kanaat getirdi.

Araştırmalarına devam eden Mareşal Windsor ise bazı sonuçlara ulaşmaya başlamıştı. Ona göre tüm bunların ardında bir ejderha vardı; ancak kimliğini henüz ortaya çıkaramamış olan Windsor, Karakaya Derinlikleri’nde Kara Demir cüceleri tarafından ele geçirildi. Yalnızca adamlarından biri, Perişan John kaçabilmiş ve durumu haber verebilmişti. Neler olduğunu öğrenen Bolvar, vakit kaybetmeden Kral Magni’ye haber verdi. Lo’Gosh ve müteffikleri hemen yola çıkarak Windsor’u cücelerin elinden kurtardılar. Mareşal ise bulduğu ve hapsedildiği sırada öğrendiği tüm detayları anlatarak Stormwind yönetiminin içerisine sızan ve tüm bu belalara sebep olan ejderhanın kimliğini açıkladı: Katrana Prestor, yani gerçek adıyla Onyxia.

Onyxia

Derhâl yola çıkan grup, kısa süre sonra Stormwind kapısına ulaştığında General Marcus Jonathan tarafından durduruldu. Gelenlerin kim olduğunu fark eden Katrana, hepsinin tutuklanmasını ve birer vatan haini olarak idam edilmesini emretmişti. Ancak araya giren Windsor, generali ikna ederek grubu şehre sokmayı başardı. Bu sırada onları yakalatmak için askerlere emir veren Katrana ise sahte Varian tarafından otoriteye karşı itaatsizlik ettiği suçlamasıyla durduruldu. Tüm bunlar yaşanırken Lo’Gosh ve müttefikleri de Stormwind Kalesi’ne gelmişlerdi.

Lo’Gosh, Katrana’nın gerçek kimliğinin ortaya çıktığını söyledi ve ona gerçek adı olan “Onyxia” diye seslendiğinde başdanışman, artık gizlenmenin bir faydası olmadığını fark ederek ejderha formuna geçti ve ilk iş olarak Mareşal Windsor’u oracıkta yakarak öldürdü. Kaledeki birçok muhafızın da siyah ejdersürüsü üyeleri olduğu ortaya çıkınca ise büyük bir çatışma patlak verdi. Onyxia, bu sırada taht odasına gelen ve iki Varian ile karşılaşarak büyük şaşkınlığa düşen Anduin’i yakaladı; ardından onunla birlikte Kalimdor kıtasındaki inine ışınlandı.

Anduin’i kurtarmak için can atan iki Varian, derhâl harekete geçtiler. Onyxia’nın gönderdiği suikastçileri alt ettikten sonra Theramore’a varan ikili ve müttefikleri, burada Jaina tarafından karşılaştılar. Jaina, Varian’a yapılan büyünün özünü bulmuş ve mantığını anlamıştı: Kral üzerinde daha fazla nüfuza sahip olmak isteyen Katrana, Varian’ı kontrol altında tutacak bir büyü yapmıştı; ancak kralın Anduin’e olan bağı sebebiyle bu büyü zayıflayınca kişiliğini ikiye ayırarak zayıf olana hükmetmek, güçlü olanı ise öldürmek istemişti. Bu bulguyla yola çıkan Jaina, iki Varian’ın da her şeyi hatırlayarak hafızalarını tam anlamıyla geri getirecek büyüler yaptı.

İttifak ile Orda arasında gerçekleşecek toplantıya doğru yol alan Varian, Katrana’nın parayla tuttuğu Defias Kardeşliği üyeleri tarafından saldırıya uğramış ve kaçırılmıştı. Alcaz Adası’na götürülen Varian, burada Katrana ve siyah ejdersürüsü bireyleri tarafından çeşitli büyülere maruz bırakılmış, sonuç olarak da kişiliğinin birbirinden zıt iki yanının özelliklerine sahip iki beden var olmuştu. Daha sonra adayı nagalar basınca pasif olan tarafı adadan kaçmaya çalışmış ancak nagaların eline düşmüştü. Savaşçı tarafı ise Rehgar’ın gladyatörü olacak şekilde kendisini Durotar’da bulmuştu.

Artık her şey netti. Sıra Anduin’i kurtarmaya gelmişti. Yola çıkmadan önce iki Varian ile tekrar görüşen Jaina, onlara Shalla’tor ve Ellemayne adındaki efsanevi elf kılıçlarını verdi.

Yola çıkan Lo’Gosh, Varian, Jaina, Broll, Valeera ve müttefikleri, bir süre sonra Onyxia’nın inine vardılar. Siyah ejderha, Anduin’i rehin tutuyor ve herhangi bir hamlede öldürmekle tehdit ediyordu. Onyxia’nın Anduin’i tutan pençesine bir hançer fırlatan Lo’Gosh sayesinde ejderhanın kavrayışı gevşedi ve prens düşerken harekete geçerek kuzgun formuna bürünen Broll, Anduin’i kurtardı.

Onyxia ise yemini kaptırdığı için iyiden iyiye sinirlenmişti ve nagaların baskını olmasaydı Alcaz Adası’nda Varian’ı öldürmek için kullanacağı büyüyü yapmaya başladı. Büyüyü Lo’Gosh’a fırlatmış olsa da pasif olan Varian’ın araya girmesiyle doku bozuldu ve beklenmedik bir şey gerçekleşti: İki Varian tekrar bir bedene bürünmüştü, üstüne üstlük kılıçlar da bir araya gelerek Shalamayne adındaki tek parçayı oluşturmuşlardı. Başarısız olan Onyxia öfkeden köpürdü; saldırı ardına saldırı gerçekleştirse de artık tek vücut olan Varian, ustalıkla ejderhanın kafasına tırmandı ve onu öldürdü. Daha sonra ejderhanın kafasını kesen Varian, onu şehrin girişindeki surlara asılmak üzere Stormwind’e yollattı.

Varian tüm benliğiyle ve hatıralarıyla artık bir olmuş, oğluyla kavuşmuştu.

Ekip Theramore’a dönerken Jaina, Varian’dan Savaşşefi Thrall ile görüşmesini rica etti. Varian orklara güvenmiyordu ancak Jaina’ya göre Thrall oldukça güvenilir biriydi; bu yüzden kral da teklifi kabul etti. Theramore Barış Zirvesi olarak tarihe geçen bu toplantıda Varian, Orda’ya kereste yardımı yapmayı kabul etti; karşılığında Thrall da İttifak’a bakır ve çeşitli hayvan derileri sağlayacaktı. Ancak toplantının kendisi adı kadar barışçıl bitmedi. Alacakaranlığın Çekici tarikatının üyeleri Theramore’u kargaşaya sürüklediler; bu yetmiyormuş gibi Varian, babasını öldüren yarı-ork suikastçi Garona’nın da orada olduğunu görmüştü. Yapılan çatışma sonucunda Garona’yı öldürmeye niyetlenen Varian’ı durduran kişi ise yarı-orkun oğlu Med’an oldu.

Saldırı geri püskürtülse de İttifak ile Orda birbirlerini suçlamaya başladılar. Yakalanmış olan Garona’yı sorguya çeken Varian, onun sadece kendisini değil, oğlu Anduin’i de öldürmek istediğini öğrendi. Her ne kadar yarı-orku orada öldürmeyi tekrar istese de Jaina’nın araya girmesi ile öfkesine hakim olmayı başaran Varian, en sonunda kendi krallığına geri dönmek için yola çıktı.

Stormwind’e varıp krallığı tekrar olması gerektiği gibi yönetmeye başlayan Varian, eşi Tiffin’in madalyonunu takarak onu asla unutmayacağına dair yemin etti. Ancak hayatı bir düzene girecek gibi görünmüyordu. Lich Kral’ın uyanmasıyla birlikte tüm dünya Scourge tehdidi altına girmişti. Stormwind şehri de saldırı altındaydı ve Varian, dostu Bolvar Fordragon ile birlikte düşmanlarını püskürtmek için liman bölgesinde amansız bir savaş verdi. Ardından Lich Kral’ın kuvvetlerine karşı Orda ile birlikte çalışacak Cesaret Seferi adı altındaki birliği kuran Varian, Kuzeyyarı’na gidecek bu birliğin başına Bolvar’ı getirdi. Ayrıca Lich Kral’ın etkisinden kurtularak krallığına gelen ve yardımlarını sunan ölüm şövalyelerini de İttifak’a kabul etti.

Gazap Kapısı çarpışması sırasında Putress ve beraberindeki Unutulmuşlar birliğinin saldırısıyla can veren Bolvar’ın haberini aldığında Varian, bunun Orda’nın işi olduğunu düşündü. Jaina’yı hemen Orgrimmar’a yollayan Stormwind Kralı beklemediği bir haber aldı: Orda kendi içinden ihanete uğramış, Sylvanas Windrunner’ın yıllardır güverenek yanında tuttuğu Varimathras ile Putress’in önderlik ettiği Soylu Kimyager Cemiyeti tarafından sırtından vurulmuştu. Orda’nın Undercity’nin kontrolünü kaybettiğini öğrenen Varian, hem Putress’i öldürmek hem de eski insan krallığının topraklarını tekrar İttifak’a katabilmek umuduyla yola çıktı. Undercity’ye vardıklarında çocukluk yıllarının geçtiği toprakların hâlini gören Varian, tanık olduklarından tiksinmekten kendini alıkoyamadı.

Undercity Savaşı
Valeera Sanguinar, Broll Bearmantla, Varian Wrynn ve Jaina Proudmoore

Şehre girip Putress’i alt eden Varian ve Jaina, beklemedikleri bir şeyle karşılaştılar: Üzerinde çeşit çeşit deneyler yapılan ve Salgın’ın geliştirilmesi amacıyla kullanılan insan cesetleri. Bunun bir ihanet olduğunu fark eden Varian, o sırada şehirde bulunan ve Varimathras’ı alt eden Thrall ile Orda birliklerine saldırmaya kalktıysa da Jaina, tüm İttifak birliklerini Stormwind’e ışınlayarak olabilecek bir felaketi önledi.

Ulduar’a hapsedilmiş olan Eski Tanrı Yogg-Saron’un uyanmasıyla birlikte tehlike çanları tekrar çalmaya başladığında Kirin Tor büyücülerinin lideri Rhonin, Jaina’nın da yardımıyla İttifak ve Orda liderlerini Dalaran’a çağırdı. Thrall, yanında Garrosh ile birlikte gelmişti ve Garrosh’un İttifak’tan tiksindiği herkesçe bilinen bir gerçekti. Undercity’de gördüklerinden sonra Orda’ya karşı bilenmiş olan Varian ile Garrosh, herhangi bir anlaşmaya varılamadan silahlarını çekip çarpışmaya başladılar. Her ne kadar Rhonin araya girip ikiliyi büyüyle ayırsa da Varian, Orda ile beraber çalışmayacağını net bir şekilde ifade ederek toplantıdan ayrıldı.

Varian Dalaran’ı terk ederken

Tirion Fordring’in İttifak ile Orda’nın en büyük kahramanlarının kendilerini kanıtlamaları için düzenlediği turnuvaya katılan Varian, daha sonra Buztacı Hisarı’na ve dolayısıyla Lich Kral’ın kuvvetlerine yapılan saldırıda İttifak’a öncülük etti. Gazap Kapısı’nda öldürülen ancak Arthas tarafından bir diriölü olarak kaldırılan Dranosh Saurfang’in kahramanlarca alt edilmesinin ardından oğlunun cesedini almaya gelen Varok Saurfang’in durdurulmasını engelledi. “Matemli bir babanın” oğlunun cansız bedenini almasının acı dolu da olsa hakkı olduğuna inanan Varian, çocukluk arkadaşı olan ancak yaptıklarından ötürü İttifak’ın en büyük haini ilan ettiği Arthas’ın mağlup edilmesinin ardından Stormwind’e geri döndü.

Varian’ın İttifak kuvvetlerinin Kuzeyyarı’ndan zaferle dönüşünden bir süre sonra Stormwind, Zümrüt Kâbus’un etkisi altına girdi. Varian kullandığı bir iksir sayesinde bu etkiden kurtulsa da oğlu Anduin, Kâbus’un yarattığı sise yenik düştü. Dostu Broll Bearmantle, Tyrande ve ork Thura tarafından ziyaret edilen Varian, şehrin genelinde olan bitenleri öğrenebilmek amacıyla askerlerini gönderdi. Yaşanan gelişmeler sebebiyle Zümrüt Rüya’daki uykusundan uyanmış olan Malfurion Stormrage ise bu sırada Kâbus’un etkilerini yok edebilmek ve meşum yozlaşmışlığı ile savaşmak adına hem İttifak hem de Orda güçlerinden oluşan bir kuvvet toplamıştı. Varian’ın bu kuvvete liderlik etmesini istediyse de Stormwind Kralı, Orda’nın var olduğu bir orduyu yönetmek istemediğini açıkça dile getirdi. Ancak Anduin’in iyiliği için fikrini değiştiren Varian, taurenlerin lideri Baine Bloodhoof’un Orda güçlerini ikna etmesiyle tüm ordunun başına geçti. Zümrüt Rüya’ya uyku formlarında giren güçleri yöneten Varian, Kâbus’un yayılmasını engellemeyi başardı. Öyle ki kralın uyku formunun kimi zamanlarda efsanevi kurt Lo’gosh’un bedenine büründüğünü görerek cesareti yenilenen askerler, azimle savaşmaya devam ederek Malfurion ve Thura’nın Kâbus Efendisi Xavius’u alt etmeleri için gereken zamanı tanımış oldular. Zümrüt Kâbus yenilgiye uğratılıp sisler dağılınca Azeroth halkı için hayat da normale dönmüş oldu. Varian ise bu olaydan kısa bir süre sonra gerçekleşen Malfurion ile Tyrande’nin nikahına katılan liderler arasında yer aldı.

Azeroth, çeşitli güçlerin saldırılarıyla kaosa sürüklenmeye çalışan bir dünyaydı ve sorunların sonu gelmiyor gibiydi. Stormwind şehri kısa bir süre sonra elementallerin saldırısına uğradığında ise Varian, yine düşmana karşı duran kuvvetlerin başındaydı.

İki gece elfi gelip kendisini yapılan bir saldırı hakkında bilgilendirdiğinde Varian, bir anma töreninde bulunuyordu. Yapılan saldırı oldukça vahşiceydi ve kral, Thrall’dan şüphelenmişti. Jaina ise Thrall’ın böyle bir hareket yapmayacağını, Orda’yı yönetiyor olsa bile oluşuma bağlı herkesi kontrol edemeyeceğini ve bireylerin kendi seçimleriyle hareket ediyor olabileceğini söyledi. Bunun İttifak için de geçerli olduğunu söyleyip Defias Kardeşliği’ni örnek verdiğinde ise Varian küplere bindi. Jaina’nın kişiliksiz ve sırf barış sağlansın diye her şeyi göz ardı edebilecek yapıda karaktersiz biri olduğunu söyleyerek acımasız yorumlarda bulundu. Oğlu Anduin ise dediklerini duymuştu ve babasından utanarak ortamı terk etti. Varian ne kadar ağır sözler sarf ettiğini anlayarak Jaina’dan özür diledi ve Thrall’a bir elçi gönderdi. Saldırının Thrall tarafından onaylanmadığını öğrenmiş olsa da Thrall’ın suçluları İttifak’a teslim etmek konusunda çekimser olması ve özür dilememesi sebebiyle zaten az olan güveni iyice sarsıldı.

Varian’ın bu dönemde kendi kişisel çatışması da söz konusuydu. “Lo’Gosh” kişiliğini kontrol altına alamıyor, durmadan öfke patlaması yaşıyor ve çevresindekileri kırıyordu. Bu nedenle Anduin ile bir süre ayrı kalması gerektiğine karar vererek oğlunu önce Theramore’a, sonra ise Ironforge’a gönderdi.

SI:7 ile Ironfoge’a sızan Varian Wrynn

Kral Magni’nin gerçekleştirdiği bir ritüel ile elmasa dönüşmesi ve öldüğünün düşünülmesinin ardından cenazeye katılan Varian, Stormwind’e geri döndükten kısa bir süre sonra Ironforge’un Kara Demir cüceleri tarafından saldırıya uğradığını öğrendi. Magni Bronzebeard’ın kızı olan ve Kara Demir cücelerinin lideri ile evlenen Moira, babasının ölümünün ardından varisi olduğu tahtı edinmek amacıyla agresif bir yöntem izlemiş ve Ironforge’u işgal etmişti. Oğlunun da rehin olduğunu bilen ve korkuya kapılan Varian, Stormwind İstihbaratı (SI:7) üyeleri ile birlikte cüce şehrine sızdı. Amacı Moira’yı öldürmek olan Varian’ı durduran ise oğlu oldu. Moira’nın tahtta söz hakkı olduğunu söyleyen Anduin, onu öldürmek yerine nasıl daha iyi bir lider olabileceğini göstermenin daha mantıklı olduğunu savundu. Moira’nın hayatını bağışlayan Varian ise Ironforge’un günümüzdeki yönetim biçimine kavuşmasına sebep olacak adımı attı: Üç Çekiçler Konseyi kurulacak, böylece cüce klanlarının hepsi yönetimde söz sahibi olacaktı.

Bu sırada daha da kuzeyde, Gilneas’ın saldırıya uğramasıyla Genn Greymane ve halkı, gece elfleri tarafından kurtarılmışlardı. Ancak Gilneaslıların İttifak’a tam anlamıyla katılabilmeleri için tüm liderlerin onayı gerekiyordu. Bu sebeple düzenlenen bir yemekte konuşan Genn Greymane, Gilneas’ı duvarlarla çevreleyip dünyanın geri kalanından soyutlamanın bir hata olduğunu kabul etti. İttifak liderleri durumu anlayışla kabullenip Gilneas’a ikinci bir şans vermeyi düşünürken bu ortamın gerilmesine sebep olacak kişi ise yemeğe geç katılan Varian Wrynn’di. Greymane Orda’ya karşı aldıkları zaferleri anlatırken yemeğe katılan Varian, onu bir korkak olarak suçladı ve Gilneas’ı asla bir müttefik olarak görmeyeceğini açıkça dile getirdi. Greymane ise bu sırada Varian’ın çevreleyen varlığı hissetmişti: Goldrinn (ya da Varian’a verilen ismiyle Lo’Gosh).

Greymane worgen güçlerini ve sağlayabileceği artıları İttifak liderlerine gösterirken Varian yine suçlamalarda bulunmaktan ve destek vermeyeceğini söylemekten çekinmedi. Yapılan görüşmeler bu yüzden sekteye uğrarken Malfurion, Varian’dan mantıklı düşünmesini ve br şans vermesini rica ettiyse de konuşmaları ateşli bir tartışma ile sona erdi. Varian derhâl Stormwind’e dönmek istiyordu ancak konuşmayı duyan Anduin, draeneilerin lideri Velen ile birlikte Exodar’a gitmek istediğini söyledi. Varian, oğlunu kaybediyor olduğunu düşünerek paniğe kapıldı ve onu durdurmaya çalışırken istemeden canını yaktı.

Anduin hayal kırıklığı ile çekip giderken morali bozulan Varian’ın yardımına ise Malfurion koştu. Beraber avlanmayı öneren Malfurion, Varian’ı worgenların avlanma bölgesine götürdü. Bu aslında Varian için hazırladığı bir tuzaktı ve onu Greymane ile bir araya getirmek istiyordu. Nitekim Varian ile Greymane, kimin daha iyi bir avcı olduğuna dair kendi aralarında tartışmaya başladılar. Bir yaban domuzunu avlamaya çalışırken istemeden bir ayının dikkatini üzerlerine çektiklerinde ise birlik olup onu yenmeyi başardılar. Bunun üzerine Greymane ve worgenlarının takdir dolu tepkileriyle karşılaşan Varian’ın iç karmaşası iyice çalkantılı bir hâle geldi ve kendi düşüncelerine dalmak için ortamı terk etti.

Varian’a göre Greymane kendi öfkesini oldukça iyi kontrol edebiliyordu; özellikle de oğlunu kaybetmiş bir baba olduğu düşünülünce. Bu yüzden ondan yardım istemeye karar veren Varian, öfkesine hakim olabilmesi için Greymane’in kendisini yönlendirmesini istedi. Greymane ise worgenların Uluyan Meşe adındaki bölgede gerçekleştirdikleri bir gece elfi ritüelinden bahsetti. Nitekim Varian bu ritüeli uygulayacak ve normal şartlar altında ayrı ayrı içilmesi gereken efsunlu suları tek seferde içecekti. Bunlar Huzur Pınarı, Uyum Pınarı ve Öfke Pınarı’nın sularıydı ve hepsinin kendine özgü bir “sınavı” vardı.

Uluyan Meşe

Huzur Sınavı’nda Varian, çocukluk anılarına yoğunlaştı. Orklar gelip yuvasını yerle bir etmiş, babası öldürülmüştü; ancak öncesinde yaşadığı huzur ve mutluluk dolu çocukluğun anıları hâlâ kendisiyle yaşamaya devam ediyordu ve hiçbir felaket bu anıları ondan alamazdı.

Uyum Sınavı’nda Tiffin’e ve hayatına getirdiği mutluluğa yoğunlaşan Varian, gençken duyduğu çaresizliğe ışık tutup hayatını dengeye sokan eşini düşündü. Her ne olursa olsun özgüvenini sağlamlaştıran eşinin anısına affetmeyi ve hatalarından ders çıkarmayı öğrenmeye yemin etti.

Öfke Sınavı’nda ise oğlu Anduin’e yoğunlaştı. Onun başına bir şey gelmesinden büyük korku duyuyor ve bu yüzden oğlunu durmadan kontrol etmeye çalışıyordu. Oğlunun ve krallığının başına gelebileceklerin korkusu onun durmadan öfkelenmesine sebep oluyordu. Bunu fark eden Varian, öfkenin kendisini bir daha asla kontrol etmeyeceğine ve bunu sadece sevdiklerini korumak için kullanacağına dair yemin etti.

Tüm bu sınavların sonunda Varian’ın duyduğu şey ise kararlarını onaylayan Goldrinn’in uzaktan gelen ulumasıydı. Ulu kurdun kutsamasını üzerine alan Varian, uyandığında kendinden emin bir kral, bir baba ve bir liderdi.

Kişisel karmaşasından kurtulmasına yardımcı olan Greymane ile worgenlarını çağıran Varian, başlarına türlü belalar açacağı kesin gözüken ve İttifak’tan nefret eden yeni Savaşşefi Garrosh Hellscream’i durdurmak için Külvadi bölgesine gitti. Burada Savaşşefi’nin özel Kor’kron birlikleri ile çarpışan Varian, Garrosh ile birebirde de çarpıştı. Garrosh’u yaralayan ve silahını düşürmesine sebep olan Varian’ın önderliğindeki İttifak ve worgen güçleri, Orda kuvvetlerinin korkunç kayıplar vererek çekilmesine sebep oldular. Bu olayın ardından tekrar bir İttifak zirvesi düzenlenmesini talep eden Varian, artık Gilneas’ın tam anlamıyla aralarına katılmasına onay verdi. Diğer liderlerden de daha önceki tavırlarından ötürü özür dileyen Varian, herkesin takdirini kazandı. Artık dikkatini asıl tehditlere çevirebilirdi. Bunların başında ise Deathwing geliyordu.

Deathwing’in Stormwind’de yarattığı yıkımın bir kısmı

Stormwind’i neredeyse yıkan bir güçle şehri basan siyah ejdersürüsü lideri, ardında oldukça yüklü bir ödemeyle yeniden inşa edilmesi gereken bir yıkıma sebep olmuştu. Hem bu yıkım hem de İttifak’ın savaşlar için harcadığı sermayeyi düşünen soylular, isyan edecek duruma gelmişlerdi. Kralın huzuruna çıkan bu soylular, Varian’ın ağır sözleri altında ezilerek taht odasını terk ettiler. Ancak Varian’ın tavrını ve konuşmasını, oğlu Anduin de duymuştu ve babasından bir kez daha utanarak ortamdan ayrıldı.

Varian, Jaina ve Stormwind Başpiskoposu Benedictus ile başbaşa kalmıştı. Krala göre oğlu henüz yönetimi ele alabilecek yapıda değildi. Jaina ve Benedictus ise farklı düşünüyorlardı; onlara göre Anduin’in güçlü olduğu yanlar çok daha farklıydı ve belki de dünyanın artık bu tarz liderlere ihtiyacı vardı. Konuşmasını bitiren Benedictus, baba ve oğul için Anma Günü’ne özel bir hediye sunmayı önerdi. Onları Tiffin’in mezarında buluşturan Benedictus, kraliçenin madalyonun kayıp olduğu sanılan anahtarını da Varian’a teslim etti. Varian ise madalyonu artık oğlunun taşıması gerektiğine inanıyordu. Anduin’in ne kadar büyüdüğünü ve geliştiğini fark edemediği için oğlundan özür dileyen Varian, onun Wrynn soyunun en yüce kralı olacağına inandığını söyledi.

Baba-oğul konuşurlarken ters giden bir şeyler olduğunu da fark etmişlerdi. Konuşmalarına devam ediyormuş gibi gözükerek kendilerini hazırlayan ikiliye bir süre sonra bir grup Alacakaranlığın Çekici suikastçisi saldırdı. Varian yakın dövüşe girer, Anduin ise okçuluk yeteneklerini sergilerken karanlık bir büyücü tarafından çağırılan bir drakonid, işlerin değişmesine sebep oldu. Koruma büyüleriyle çevrelenmiş olan drakonidi alt etmek neredeyse imkânsızdı ve Varian, oğlunu koruyabilmek için araya girdi. Çok ağır darbeler alan Varian yere yığıldığında ise Anduin, Işık’ın gücünü kullanarak drakonidi koruyan büyüleri def etti. Son gücüyle saldırıp drakonidi yaralayan Varian artık tükenmişti. Oldukça hızlı ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen bu çatışmanın ardından kral ile prensin yanına koşan Jaina ve Marcus Jonathan, Varian’ın ölmek üzere olduğunu gördüler. Varian oğluna onu sevdiğini, onunla gurur duyduğunu ve ardından yas tutmasını istemediğini söylüyordu. Anduin ise Işık’a yakararak babasının hayatının kurtulmasını sağladı. Bitkin bir hâlde Anma Günü konuşmasını yapmaya giden Varian, her zaman Stormwind halkının iyiliğini düşündüğünü, daima gelişeceklerine inandığını ve dünyanın güce ve savaşa dayalı bir yönetimden ziyade ilerlemeye ve iyileşmeye önem veren liderlere ihtiyaç duyacağı bir geleceği ön gördüğünü söyleyerek halkının güvenini ve takdirini kazandı.

Sonraki dönemde Stormwind içerisindeki bir sorunu çözmesi için oğlu Anduin’i ve ona eşlik etmesini istediği bir kahramanı görevlendiren Varian, kendisini öldürmeye çalışan bir suikastçiden yine oğlunun yardımıyla kurtuldu. Deathwing yenilgiye uğratıldıktan sonra ise krallığını bir arada tutmaya ve yaraları sarmaya yoğunlaştı.

Tüm bunlar gerçekleşirken Orda’nın lideri olan Garrosh, Kalimdor topraklarını tamamen ele geçirip üstünlük sağlamayı planlıyordu. Bunu gerçekleştirebilmek için Theramore’a saldırı planları yapıldığını öğrenen Jaina, Varian’dan destek kuvvet talep etti. Durumun vehametini fark eden Varian, en seçkin Stormwind askerlerinden oluşan 7. Lejyon’u Theramore’a yönlendireceğinin sözünü verdi. Ancak Garrosh, bir mana bombası kullanarak Theramore Adası’nı yerle bir ettiğinde kaybedilen canların sayısı muazzamdı. Jaina bu saldırıdan kurtulmuş olsa bile başta Rhonin olmak üzere birçok insan feci şekilde öldürülmüştü. Haklı olarak öfkeyle dolan Jaina, Varian’dan İttifak’ı yönlendirmesini ve Orgrimmar’ı basarak Orda’yı tamamen yok etmesini istedi. Varian ise artık daha bilge ve emin adımlarla ilerleyen bir kraldı; bu yüzden Jaina’ya sükûnetini korumasını söyledi ve Orda’nın uyguladığı blokajın insanlarla gece elfi müttefiklerinin bir araya gelmesini engellediğini belirtti. Akıllıca davranmaları ve askeri güçlerini geri toplamaları gerekiyordu.

Bombalamadan sonra Theramore

İttifak’ın tüm ırklarıyla koordineli bir şekilde saldırı planı yapan Varian, Darkshore topraklarına bir filo göndererek Garrosh’u şaşırtmayı ve Orgrimmar’a ilerleyecek olan İttifak güçlerini fark etmemesini sağlamayı düşünüyordu. Garrosh’un yönetiminden memnun olmayan ve onu devirmek isteyen Orda üyelerinin de desteğini almayı planlıyordu. Ancak Garrosh’un gizli bir silahı daha vardı. İttifak deniz kuvvetlerine saldırttığı kraken ile neredeyse tüm filonun ölümüne sebep olacakken araya giren Jaina ve mavi ejderha Kalecgos’un sayesinde felaket önlenmiş oldu. Varian Stormwind’e dönerken tüm İttifak üyeleri, kendi ordularını güçlendirmeye yoğunlaştılar. Bu sırada Varian da İttifak kuvvetlerinin hepsinin başına geçirilerek Yüce Kral ilan edildi.

Diplomatik bir göreve gitmekte olan Anduin Wrynn’in gemisi, bir Orda gemisiyle karşılaştığında hâlihazırda var olan gerginlik sebebiyle çatışma yaşanması kaçınılmazdı. Öncü Kuvvet adındaki gemi, daha önce haritalarda yer almamış, sislerle çevrili bilinmeyen bir karaya oturdu. Anduin yara almadan kurtulsa da olan biteni duyan ve oğlunun ne durumda olduğunu bilmeyen Varian, zaman kaybetmeden İttifak kahramanlarını ve seçkin SI:7 bireylerini bu yeni topraklara gönderdi. Kendilerine katılmak isteyen pandarenleri de saflarına alan Varian, adının Pandaria olduğunu öğrendiği topraklara tam iki ay sonra ayak bastı. Bölgenin ve kaynakların güvenliği sağlandıktan sonra Krasarang Yabanları’nın güneydoğusunda bir merkez inşa ettiren Varian, bu sırada oğlu Anduin ile de tekrar bir araya geldi.

Anduin’in babasının önceki öfke patlamalarından ötürü yapacaklarına karşı duyduğu bir tedirginlik vardı. Ancak Varian, Orda’ya karşı nefret dolu bir savaş açmak istemediği konusunda onu telkin etti.

Kızıl Turna Tapınağı’nda bir grup Orda üyesini sıkıştıran Tyrande Whisperwind’in haberi kulağına çalındığında harekete geçen Varian, gece elfi liderinin bir katliama sebep olmasını da önledi.

Yeni karşılaştıkları “Sha” tehdidiyle ilgili bilgileri paylaşan İttifak güçleri, Yedi Yıldız Mabedi’nde bir araya gelerek bu gücün sebep olacağı eksileri ve artıları tartıştılar. Tam da bu esnada ortaya çıkan bir “nefret yansıması”, orada bulunan herkesi gücünün karanlığıyla şaşkına çevirdi. Bu gücü yok etmek isteyenler olduğu gibi kullanmak isteyenler de vardı. Anduin ise böyle bir riske girmeyi asla istemeyeceğini belirtince Varian oğlunun sözlerini dikkate alarak shayı yok etti ve bu güçle ilgili herhangi bir çalışma yapılmasını yasakladı.

Kan elflerinin yönetimini elinde tutan Lor’themar Theron’un Garrosh’un hareketlerinden ve Orda’nın gidişatından rahatsız olduğunu gören Varian, onları tekrar İttifak’a katıp katamayacağını anlamak için gizli görüşmeler yaptı. Ancak Garrosh, kan elfi büyücülerinin Dalaran’daki büyülü geçitleri kullanarak sağladıkları yardımla Darnassus’a sızmış ve Kutsal Çan’ı çalmıştı. Bunu öğrenen Jaina, Kirin Tor’u harekete geçirerek Orda’yı Dalaran’dan kovdu. Varian ise bu hareketten rahatsız olmuş, Jaina’nın kendisine haber vermeden kafasına göre iş yapmasından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmişti. Kan elflerinin bu durumdan ötürü İttifak’a geri katılma durumu artık söz konusu bile olamazdı. Varian’a göre Garrosh’a ve despot yönetimine karşı durmanın tek yolu birlik olmuş bir İttifak’tı.

Anduin ve İttifak kahramanı bir olarak Garrosh’un Kutsal Çan’ı kendi karanlık amaçları için kullanmasını engellemeye gittiğinde Varian’ın bundan haberi yoktu. Ancak Garrosh çanı parçalayarak Anduin’in üzerine düşmesine ve prensin neredeyse ölmesine sebebiyet verdi. Oğlunun ciddi biçimde yaralandığını öğrenen Varian, Garrosh’a son darbeyi vuracak kişi olacağına dair yemin etti.

Bu sırada Varian, cüce liderlerinden de destek bekliyordu. Ancak hiçbir lider birbirine güveniyor gibi gözükmüyordu. Muradin ve Falstad, herhangi bir güç göndermeyi reddettiler zira zayıfladıkları anda birinin diğerinin koltuğuna oturacağını düşünüyorlardı. Aralarından yalnızca Moira, sorgusuz sualsiz destek vereceğini ilan etti. Varian ise Ironforge’a yaklaşan trol tehdidinin farkındaydı ve yanına Moira’yı alarak bu tehdidi önlemeye gitti. Trollerin başındaki Zandalari liderini alt eden ikili, Ironforge’a dönerek zaferlerini anlattılar. Diğer cüce liderler ise ilk başta verdikleri tepkiden ve gösterdikleri güvensizlikten ötürü utanç duyarak İttifak’ın her daim yanında olacaklarına dair yemin ettiler.

Artık Durotar’a saldırıp Garrosh’u alt etme planlarını harekete geçirmenin zamanı gelmişti. Kral Varian, seçkin SI:7 bireylerini Orgrimmar’ın açıklarını ve zayıflıklarını bulmak üzere gönderdi. Kendisine verilen rapor ise ilgi çekiciydi: Orda içerisinde ayaklanma başlamıştı. Bunu öğrenir öğrenmez bir elçi gönderildi ve İttifak ile isyancı Orda birlikleri arasında anlaşma sağlandı. Ayaklanma başlatılacak, Orda’nın Orgrimmar dışında kalan Durotar topraklarındaki gücü zayıflatılacak ve böylece İttifak filosu da çıkarma gerçekleştirecekti. Saldırıyı bizzat yöneten Varian, böylece Orgrimmar Kuşatması olarak tarihe geçecek çatışmada da aktif rol aldı. Orgrimmar temizlenip Savaşşefi yenilgiye uğratıldığında Thrall’ın Garrosh’u öldürmeye karar verecek tek kişi olmadığını belirten Varian, pandaren savaşçılarından Taran Zhu’nun teklifini kabul ederek bir mahkeme düzenlenmesi fikrini onayladı.

Thrall’ın Garrosh’u öldürmesini engelleyen Varian

Kuşatma sonunda her ne kadar Jaina Orda’nın dağıtılması konusunda harekete geçmesi için Varian’ı ikna etmeye çalışsa de Yüce Kral, umulanın tam tersini gerçekleştirerek daha fazla kan dökülmesini istemediğini belirtip yeni Savaşşefi Vol’jin ile ateşkes ilan etti.

Garrosh’un Ak Kaplan Tapınağı’nda gerçekleşen mahkemesine katılan Varian, eski Savaşşefi’nin sadece Anduin ile görüşmek istediğini öğrenince oğlunun güvenliği için endişe duysa da artık kararlarını kendisinin vermesi gerektiğine inandığından ne istiyorsa yapması için onu serbest bıraktı. Mahkemede suçlayıcı tarafın sözcüsü olarak kendi adını verse de bu, aslında Tyrande’yi seçtirebilmek için oynanan bir oyundu. Ancak mahkemenin sekizinci günü şahit olarak çağırılan Varian, Ironforge baskınını örnek göstererek Garrosh’un zeki biri olduğunu, orkların iyiliğini her şeyden önce gördüğünü ancak herkes gibi değişebileceğini söyleyerek katılımcıları şaşırttı. Mahkemenin karar günü Garrosh’u kaçırabilmek için tapınağı basan kuvvetlere karşı savaşan Varian, ağır yaralanan Jaina’yı tapınağa geri taşıyarak Thrall’ın yardımını istedi. Her şey sakinleştiğinde ise Garrosh’un ortadan kaybolduğunu tedirginlikle fark etti.

Aradan çok uzun bir süre geçmemişti ki Kara Geçit farklı bir dünyaya bağlandı ve Demir Orda Azeroth’u ele geçirmek üzere giriş yaptı. İttifak yerleşimi olan Nethergarde Kalesi’ni basan Demir Orda tam anlamıyla bir katliam gerçekleştirirken Orda kuvvetleri, karşı durabilmek için İttifak’ın yardımına koştu. Ancak başarılı olamadılar. Alternatif bir evrendeki Draenor’un geçmişine gitmiş olan Garrosh, aslen kendi dünyasında babası olan Grommash Hellscream’i ikna etmiş ve Azeroth’u ele geçirmek için askerî kuvvet toplamıştı.

Durumu öğrenen Varian, Stormwind Kalesi’nde bulunan savaş odasında ne tür bir taktik izlemeleri gerektiği üzerine düşünmeye başladı. Bu sırada yanına gelen draenei paladini Maraad, savaş ilan etmesi konusunda kralı sıkıştırdı. Varian her ne kadar buna gönüllü olmasa da Maraad daha önce Draenor’da ork saldırılarına karşı durmuş tecrübeli bir savaşçıydı ve nasıl bir tehditle karşı karşıya olduklarını biliyordu; nitekim ork liderleriyle ilgili bildiği ne varsa krala anlattı. Bunun üzerine Varian, Maraad’ın talep ettiği üzere savaş ilan etti. Alternatif Draenor’un geçmişindeki savaş devam ederken Varian, Stormwind’de kaldı.

 

Kahramanlar her ne kadar Draenor’da zafer kazandıklarını düşünseler de yenilgiye uğrattıkları Archimonde son anda Gul’dan’ı günümüzdeki Azeroth’un gerçek zaman dilimine göndermişti. Sargeras’ın Kabri’ne giden Gul’dan, burada Yakan Lejyon’u Azeroth’a getirecek geçidi açtı. Durumu gayet iyi bilen başbüyücü Khadgar, hemen Stormwind’e giderek olanları Kral Varian’a bildirdi.

Varian vakit kaybetmeden kuvvetlerini toplayarak Parçalanmış Adalar’a doğru yola çıktı. Yolda oğlu Anduin’e içli bir mektup yazan Varian, Parçalanmış Sahil’e geldiğinde kendisine Orda tarafında Sylvanas Windrunner eşlik ediyordu. Ancak Varian’ın havada yol alabilen savaş gemisi henüz karaya varamadan Lejyon’un iblisleri tarafından saldırıya uğradı. Varian ve Sylvanas’ın birlik olarak yendikleri infernal, ana pervanelerden birinin parçalanmasına ve dengesini yitiren geminin suya çakılmasına sebep oldu. Varian ise sağ salim karaya çıkarak artık kontrol edebildiği Lo’Gosh yanının ön plana çıkmasına izin verdi. Shalamayne’i ilk edindiği zamanki gibi iki ayrı kılıca ayırarak savaşmaya başlayan Varian, sahilin iç kısımlarına doğru ilerledi.

Jaina, Greymane, Mekkatorque ve İttifak kahramanları tarafından destek sağlanan Varian, tüm kuvvetleriyle beraber Sargeras’ın Kabri’nin girişine kadar ilerledi. Bu sırada Orda da İttifak’ın yan kanatlardan saldırı almasını önlemeye çalışıyordu. Tüm bu problemlere sebep olan Gul’dan’ı öldürmeyi planlayan Varian ve müttefikleri, ardı arkası kesilmeyen iblislerin saldırılarıyla kuşatılmışlardı; ancak Varian yine de kazanacaklarını düşünüyordu ve Mekkatorque’tan iblislere ateş açmak için savaş gemisini çağırmasını istedi. Orda ise ciddi saldırı altındaydı ve Savaşşefi Vol’jin’in ölümcül bir yara almasıyla beklenmedik bir şekilde geri çekilmek zorunda kaldı.

İhanete uğradıklarını ve Orda olmadan iblislere karşı bir şansları olmadığını söyleyen Greymane’i dinleyerek İttifak güçlerinin gemiye gitmesini söyleyen Varian, Gul’dan’ın saldırttığı bir Fel Reaver’ın gemiyi tutması sebebiyle ilerleyemediklerini fark etti. Oğluna yazdığı mektubu Greymane’e veren Varian, kendisini bıraktı ve kılıcını Fel Reaver’ın başına geçirerek onun devre dışı kalmasını sağladı. İttifak gemisi kurtulmuştu ancak Varian, çevresini saran sayısız iblisle baş başa kalmıştı. Cesurca savaşan Varian en sonunda iki iblisin kılıcının kurbanı oldu. İblisler, hâlâ yaşamakta olan Varian’ı Gul’dan’ın karşısında diktiler. Gul’dan, Varian’ın kendisini bir hiç uğruna feda eden bir kral olarak hatırlanacağını söyledi.

Hayatı boyunca hem fiziksel olarak hem de kendi kişisel çatışmalarında savaşmış olan Varian Wrynn, Gul’dan’ın fel enerjisi kullanarak yaptığı meşum büyüyle korkunç bir şekilde can vermeden önce kendisini aslında bir hiç uğruna feda etmediğini de gösterdi.

“İttifak için.”

Stormwind’e varan İttifak kuvvetleri yaşanan kayıpla derinden sarsılmışlardı. Genn Greymane, İttifak kahramanına Varian’ın mektubunu verip artık kral olmuş olan Anduin Wrynn’e iletmesini istedi. Tüm İttifak liderleri, Stormwind taht odasına gelerek Anduin’e taziyelerini sundular.

Varian Wrynn için yeniden inşa edilen Stormwind Parkı’na bir anıt mezar dikildi.

Varian’ın savaşı ölümünden sonra da bitmemiş olacak ki kendisini yabancı topraklarda, hiç ummadığı bir düşmanın ve beklemediği müttefiklerin yanında buldu.

Bir kral düştü.
Bir baba…
Bir dost…
Bir savaşçı…
İttifak’ın savunucusu…
O, umudun yolunu gösteren ışıktı.
Eşi benzeri olmayan bir liderdi.
Yenilgiyi asla kabullenmeyecek bir adamdı.
O, fırtınaya karşı duran kalkanımızdı.
Her nereye gitmiş olursa olsun, Varian Wrynn bir kahraman olmaya devam edecek.
Daima.