Hem Draenor’un hem de Azeroth’un bilinen en tehlikeli suikastçilerinden biri olan Garona’nın ünü fazlasıyla hak edilmişti. İnsanlar ve Orklar arasındaki kanlı ilk savaşın gidişatına mührünü vuran hareketi sayesinde ününü kazanan yarı-ork suikastçi, her ne kadar Stormwind Kralı Llane’i öldüren hançeri tutan el olsa da, sahne arkasında asıl tebrikleri alan Gul’Dan ve Gölge Konseyi’ydi. Zira Garona’nın doğumu ve yetiştirilmesi, mükemmel suikastçi haline gelişi ve hayatındaki diğer her şey Gul’dan tarafından organize edilmiş bir olaylar silsilesiydi.
Aslen bir yarı-ork olan Garona, ilk bakışta çoğu kişi tarafından bir insan-ork melezi sanılsa da, anne tarafından aslında yarı Draenei’dı. Gölge Konseyi’nin yakalamış olduğu Draenei savaş esirlerinden biriyle, Stormreaver klanına mensup ork savaşçıların melezi olan Garona, aynı zamanda Gul’Dan’ın karanlık büyüleri vasıtasıyla hızlı bir şekilde yaşlandırılmış ve tamamen sahiplerine itaat edecek şekilde beyni yıkanmıştı. Tüm itaatkarlığına rağmen, kökenlerinin ork olmayan kısmı yüzünden daima diğer orklar tarafından dışlanan, klansız bir sürgün hayatı yaşamak zorunda kaldı. Ta ki Kara Geçit açılana kadar…
Gul’Dan’ın baş casusu ve suikastçisi Garona, geçitten Azeroth’a adımını ilk atanlardan biriydi. İnsanların büyüsüyle ilgili bilgi toplamaya çalışırken yakalanıp Northshire Abbey’de esir tutulduysa da, Horde savaşçılarının bölgeyi işgal edip Garona’yı kurtarması uzun sürmedi.
Gul’Dan’ın yanına dönen Garona, çok geçmeden yeni görevini yerine getirmek için gizemli büyücü kulesi Karazhan’a doğru yol alırken buldu kendini. Bu sefer Horde’un bir “temsilcisi” olarak eksantrik büyücü Medivh’i gözetlemekti görevi. Ancak insanların orklara karşı duyduğu ön yargı, Garona’nın işini kolaylaştırmadı. Medivh’in çırağı Khadgar, Garona’nın Karazhan’da bulunmasına bile şiddetle karşı çıkmıştı en başta. İkilinin birbirlerinin ırklarına yönelttikleri suçlama okları, en sonunda yine Medivh’in araya girmesi ve birbirlerine saygı göstermelerini talep etmesiyle azalmaya başladı. Başbüyücünün öfkesini göze alamayan ikili, böylece huzursuz bir ittifak içerisine girdiler.
Zamanla yeni yoldaşlarına alışmaya başlayan ve Medivh’e karşı büyük bir saygı duyan Garona, hayatında ilk defa bağlılıklarını sorgulamaya da böylece başladı. Her ne kadar Medivh’in yanına “temsilci” sıfatıyla gelmiş olsa da aslında bir casus olduğunun farkındaydı ve buna rağmen kendini Medivh’in güvenine ihanet etme konusunda isteksiz hissediyordu. Hatta Karazhan’daki yoldaşlarıyla arasındaki bağın kendisini “insan” yanına daha yakın hissettirdiğini söyleyecek kadar güvende hissetmeye başlamıştı kendini.
Garona’nın Medivh’e duyduğu bu güven, Khadgar’ın ustasının davranışlarındaki garipliği beraber araştırmalarını teklif etmesiyle sekteye uğradı. Beraber bir görü yaratan Khadgar ve Garona, geçmişe açılan bir görüde orkları Azeroth’a getirenin Medivh’in ta kendisi olduğunu keşfettiler. İlk başta gördüklerine inanmayı reddeden Garona, büyünün ters teptiğini ve yanlış kişiyi gösterdiğini düşünse de, kaçınılmaz gerçeği kabul etmek zorunda kaldı.
Planları ortaya çıkan ve kontrolü tamamen ruhunu istila etmiş olan Karanlık Titan Sargeras’a kaptırmış Medivh’le savaşarak kuleden kaçmak zorunda kalan Khadgar ve Garona, başbüyücünün eski dostları Kral Llane ve Anduin Lothar’dan yardım istemek üzere Stormwind’e geldiler. Llane başta duyduklarına inanmak istemese de, Medivh’te ters giden bir şeyler olduğundan zaten şüphelenmekte olan Lothar, yanına ufak bir muhafız grubunu alarak derhal Karazhan’a doğru yola çıktı.
Grup kuleye vardığında yer altındaki gizli bir girişten Karazhan’a girmeye yeltendi. Ancak kulenin derinliklerine açılan o girişin, Karazhan’ın karanlık, tersine bir kopyası olduğunu dehşet içerisinde farkettiler. Bu sırada kulenin gizemli güçleri, Garona’ya geleceğe dair bir görü bahşetti. Yarı-orku sonsuza kadar değiştirecek bu görüde, Garona kuşatılmış bir Stormwind’de, dostu saymaya başladığı Kral Llane’in sırtına nasıl hançer sapladığını izledi. Görü yüzünden şoka giren Garona’yı kendine getiren ise kendisi de kulenin gizemli görülerine tanıklık etmiş olan Khadgar oldu.
Anduin Lothar tarafından yönlendirilen grup, binbir türlü dehşeti arkalarında bırakarak Medivh’e ulaştığında, karşılarındaki o eksantrik yaşlı büyücüden çok fazlasıydı. Gardiyan’ın özü ve Sargeras’ın karanlık dokunuşuyla inanılmaz bir güce ulaşmış büyücünün ihaneti, Garona’nın bastırmaya çalıştığı duygular yüzünden kanının kaynamasına sebep oldu. Düşüncesiz bir şekilde Medivh’e saldıran Garona, kudretli büyücünün karşı hamlesi olan büyüyle neredeyse etkisiz hale geldi. Garona’nın alnına dokunup ikinci bir büyü yapan Medivh, yarı-ork suikastçinin aklını bulandıran şüpheleri yüzeye çıkarttı. Uzun ve şiddetli bir çarpışmanın ardından bir anlık boşluktan yararlanan Khadgar ve Lothar, dostları bildikleri büyücünün hayatını sonlandırdılar. Çatışmanın tozu dağılırken yaralanmış olan bir diğer dostlarına bakmak için geldiklerindeyse Garona’nın hiç bir iz bırakmadan çoktan ortadan kaybolmuş olduğunu gördüler…