“Evrende ilk hayat kıpırtılarının baş göstermesiyle ortaya çıkan ve hakkında neredeyse hiçbir şey bilinmeyen Shadowlands, ölümden sonraki hayatın yargılandığı ve nihayetinde sonsuz hizmete adandığı, fânilerin algılarının ötesindeki bir varoluş düzlemiydi; dehşetin ve güzelliğin, karanlığın ve erdemin kol kola gezdiği uçsuz bucaksız bir boyuttu.” – Kimdir, Nedir: Shadowlands
Ölümden sonra ruhların Oribos’ta bulunan Arbiter tarafından yargılanıp gönderildikleri bölgelerden biri olan Revendreth, Shadowlands içerisinde çok özel bir yere sahip. Birçok günah işlemiş ama hâlâ kurtarılabilecekleri düşünülen ruhlar, direkt Maw’a gönderilmeden önce burada son bir kefaret şansı kazanıyorlar. Ruhları, onları korkunç eylemler yapmaya itmiş ve itebilecek olan gurur, nefret ve benzeri duygulardan arındırıp kelimenin tam anlamıyla “topluma geri kazandırmak” ile yükümlü Venthyr ırkına ev sahipliği yapan Revendreth, ağırlıklı vampir temasıyla estetik olarak kendini diğer bölgelerden de ayırmayı başarıyor.
Lineer olarak ilerleyecek hikâyede en son ayak basacağımız bölge olan Revendreth, gotik ve dolayısıyla korkutucu karanlık atmosferiyle dikkat çekiyor. Ufak da olsa bir umut ışığı barındıran günahkâr ruhların Maw’dan önce son kurtuluş yolu olan bu bölge, ilk başta bu ruhlara azap çektirmek tasarlanmış gibi görünse de aslında çok daha ulvi bir amaca hizmet ediyor.
Ölüm Panteonu’nu oluşturan Ebedî Olanlar’dan biri olan Efendi Denathrius, gözetimi altına giren ruhları, onları esir alan gururlarından arındırmaya ve işledikleri günahları fark edip bir nevi “tövbe etmeye” giden yola kendini adamış olsa da anima kıtlığı baş gösterdiğinde işler beklenmedik bir yola sapıyor.
Revendreth – Bölgenin Amacı ve Değerleri
Shadowlands’in her bölgesinde olduğu gibi zamanın herhangi bir anlam taşımadığı Revendreth, ruhlara son bir kefaret şansı sunuyor. Buraya gönderilen ruhlar, öncelikle işledikleri günahları “günahtaşı” adı verilen ve mezar taşlarını andıran cisimlere kazıyorlar. “Dredger” adı verilen ve Revendreth’in hiyerarşik düzeninde en alt tabakayı oluşturan küçük canlılar tarafından destek verilen ruhların yaşamda gerçekleştirdikleri eylemler ne kadar karanlık ve sıksa günahtaşları da o kadar büyük oluyor; böylece arınana kadar bu suçlarının ağırlığını taşıyorlar.
Günahtaşı işlemi bittikten sonra yine Dredger’ların yardımıyla yönlendirilen ruhlar, Denathrius’un sadık halkı olan ve kendisine benzeyecek şekilde şekillendirilmiş Venthyr ırkının ellerine teslim ediliyorlar. Taşıdıkları tüm kibirden arınma sürecine giren bu ruhlar, Venthyr’lerin gözettikleri çeşitli ritüellerden geçiyorlar.
“Efendi Denathrius ne kadar güçlü olursa olsun Revendreth’in en kritik amacının her adımını bizzat denetleyemiyor. ‘Court of Harvesters’ adı verilen ve en güvendiği Venthyr’lerden oluşan topluluğun desteğine güveniyor. Bu seçkin grup Prens Renathal, Accuser, Stonewright ve benzeri önemli aristokratlardan oluşuyor. Her biri Efendi’nin özünden aktarılmış birer madalyon taşıyorlar. Bu cömert hediye sayesinde hepsi -nerede ve ne yapıyor oldukları fark etmeksizin- yaratıcılarının gözünü üzerlerinde hissediyorlar.” – Steve Danuser, Baş Hikâye Tasarımcısı
Son bir kurtuluş şansı verilen ruhların Revendreth’e ve nihayetinde Shadowlands geneline büyük faydaları da oluyor zira bir ruh ne kadar gururluysa o kadar çok anima barındırıyor. Shadowlands bölgelerinin genel işleyişleri için şart olan anima, ruhların geçtikleri ritüeller sayesinde toplanıp dağıtılıyor.
Geçen sayısız çağın ve gerçekleştirilen ritüellerin ardından karanlık geçmişlerini geride bırakacak şekilde kefaretini ödeyen bir ruhun önünde ölümden sonraki hayatı nasıl geçirebileceği ile ilgili iki yol bulunuyor.
İlk olarak farklı bir amaç adına ilerleyebilecekleri yeni bir bölgeye gönderilme şansı kazandıkları için Oribos’a dönerek tekrar yargılanmayı seçebiliyorlar.
İkinci olarak ise Revendreth topraklarında kalıp Venthyr ırkının bir üyesi olmayı tercih edebiliyor, yeni bir bedene ve isme kavuşup diğer günahkâr ruhlara yardımcı olarak bu bölgenin amacına hizmet etme yolunda ilerleyebiliyorlar.
Maalesef ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın her ruh yaşamındaki ağır yüklerden kurtulamıyor, gururundan ve kibrinden arınamıyor. En son şanslarını kaybetmiş olan bu meşum ruhlar, nihayet ebediyen hapsedilecekleri Maw’a gönderiliyorlar.
“Revendreth, buraya gönderilen ruhlardan çok şey bekliyor. Ancak Efendi Denathrius’un hayırseverliği ve merhameti sayesinde bu ruhlara daha aydınlık bir geleceğe kavuşma şansı veriliyor.” – Steve Danuser, Baş Hikâye Tasarımcısı
Anima Kıtlığının Revendreth Üzerindeki Etkisi
“Her ruh “anima” adı verilen bir öz barındırıyor. Bu anima, Shadowlands’i besleyen kaynağın ta kendisi ve bu düzlemdeki hayatın sürekliliğini sağlıyor. Ancak son yıllarda tüm ruhlar yalnızca Maw’u beslediğinden diğer bölgeler anima sıkıntısı çekmeye başlıyor ve çeşitli sorunlar baş gösteriyor.” – Ölümden Sonraki Hayat… Shadowlands
Shadowlands’in her yanını etkileyen anima kıtlığı, anima toplama konusunda uzmanlaşmış Revendreth bölgesini de ağır vuruyor. Yeni ruhlar gelmediği için gittikçe azalan animanın dağıtımı sekteye uğruyor ve halkın büyük bir kısmı belirsizliğin kol gezdiği bu dönemde acı çekmeye başlıyor. Yaşamda nefes almak ne kadar doğal ve önemliyse ölümden sonraki bu hayatta da benzer etkiye sahip olan animanın kesilmesi, oldukça ironik olarak aristokratların içerisindeki gururun ve kibrin ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Animanın halka eşit olarak dağıtılmaması ve öncelikli olarak aristokrasinin en üst kademesindeki kişilere verilmesi halk arasında huzursuzluğa neden oluyor. Bu da yetmiyormuş gibi yeni ruh gelmediği için akışı duran anima, halkın daha alt tabakalarından gittikçe artan oranda vergi olarak kesiliyor. Evet, vergi ödemesi olarak diğer Venthyr’lerden anima çekiliyor.
Bölgeyi korumakla yükümlü, taştan yaratılmış olan ve anima ile aktifleştirilen Stoneborn adındaki yaratıklar da bu kıtlıktan nasiplerini alıyorlar ve zaman içerisinde varoluşlarının başlangıcı olan taştan heykellere dönüşüyorlar. Aynı zamanda mimari yapılar da düzenli olarak tamir edilemediğinden gittikçe harabeye dönüşüyor. Nitekim bu durum, Revendreth savunmalarının iyice zayıflamasına neden oluyor.
Bu belirsizlik ve adaletsizlik, Revendreth halkı içerisinde isyan çıkmasına sebep oluyor. Efendi Denathrius ve ona bağlı olan Court of Harvesters ile ilgili çeşitli şüpheler taşımaya başlayan bir grup Venthyr ve Stoneborn, bölgenin çalkalanmasına yol açan bir isyan başlatıyorlar.
Bahsettiğimiz üzere hikâyede en son ayak basacağımız bölge olan Revendreth, tüm bu karmaşanın ardındaki sebepleri öğrendiğimiz bir kurguyla son buluyor; ancak yaşanacakları ek paket çıkmadan öğrenmek istemeyen okuyucularımızı göz önünde bulundurarak bu olayların ince detaylarına inmemeyi tercih ediyoruz. (Merak eden takipçilerimiz, ilgili kısmın yer aldığı Revendreth oynanış videomuza göz atabilirler.)
Revendreth Sakinleri
Bölgenin sakinlerinden yukarıda kısaca bahsetmiş olsak da derinlemesine incelediğimizde vampir temasının ne kadar yoğun bir şekilde kullanıldığını, vampir hikâyelerinden yer alan birtakım yaratıkların Revendreth özelinde nasıl şekillendirildiklerini net bir şekilde görmek mümkün oluyor. Kullanılan unvanlara, karakterlerin dış görünüşüne ve adeta kan emercesine anima toplama yöntemlerine (ki “kan çekme/kan akıtma” anlamındaki “exsanguinate” kelimesi sıklıkla karşımıza çıkıyor) artı olarak aristokrasinin de hüküm sürdüğü bu diyar ile kendi dünyamızda sıklıkla üretilen vampir hikâyelerini rahatlıkla karşılaştırabiliyoruz.
Venthyr’lerin lideri olan Denathrius, bu ırkı kendi görüntüsüne benzer şekilde yaratmış olsa da liderleri olarak farklı duruşuyla ön plana çıkıyor. Boynuzları, Venthyr’lere kıyasla oldukça iri olan beden yapısı ve tehditkâr endamı ile internette dolaşan çeşitli spekülasyonların kaynağı olarak kullanılan iblis ırkı Nathrezim’leri çağrıştırsa da konu hakkında herhangi bir resmi açıklama bulunmuyor.
Karakterin isminin kaynağıyla ilgili bir bilgi de henüz yok, tamamen rastgele seçilmiş bir isim olabilir; ancak İngilizcede “doğasından kopmuş” veya “doğası değişmiş” anlamına gelen “denature” kelimesinin kısaltması “denat”tan türetildiğini varsaymakta bir sakınca yok.
Denathrius’un ayrıca Efendi, Revendreth’in Efendisi, Venthyr Kralı, İlk Safkan, Stoneborn Kumandanı ve Shadowlands’in Dişleri şeklinde birçok unvanı da bulunuyor.
Bahsettiğimiz üzere liderleri Efendi Denathrius’un görünüşünde yaratılan Venthyr ırkı, Revendreth bölgesine gelen ruhları yönlendirmek ve onları günahlarından arındırmak ile görevlendirilmiş. Ek not olarak ilk yaratılan Venthyr’in bölgede sıklıkla adını duyacağımız (ve yüksek ihtimalle Latincede “yeniden doğmuş” anlamına gelen “renatus” kelimesinden türetildiğini düşündüğümüz) Prens Renathal olduğuna değinmekte de fayda var.
Venthyr bireylerin beden yapılarının farklı kullanımlar için nasıl tasarlandığı konusuna geldiğimizde Kıdemli Konsept Sanatçısı Jungah Lee’nin yorumu buna açıklık getiriyor:
“World of Warcraft’ın iri yarı ve abartılı karakter silüetleri, onları benzersiz ve ilgi çekici kılıyor. Sinematiklerden birini yaratırken karşılaştığımız zorluklardan birisi, oyun içerisindeki tasarımı kullanırken kişisel albenisini bozmadan nasıl daha gerçekçi yapabileceğimizdi. Oyundaki genel tasarımları göz önünde bulundurarak kıyafetlerin gerçek dünyada nasıl gözükebileceğini hayal ettim. Örneğin sinematikte kemer tokaları ve düğmeler daha küçük gözüküyor.
“Alengirli işlerden biri de Venthyr’lerin uzun kolları ve oldukça büyük elleri olmasıydı. Eğer ellerini fazla küçültseydik normal insan boyutlarına indirgemiş olacaktık ancak oyun içerisindeki boyutlarını kullansaydık bu sefer de fazla abartılı olacaktı. Sinematik için karar kıldığımız bu boyut, ikisinin ortasında bir yerde.”
World of Warcraft hikâyesinde yakın zamanda ima edilmeye başlandığı üzere Işık’ın düşünüldüğü kadar saf ve iyi olmadığını fark etmeye başladık. Bu duruma istinaden Revendreth sakinleri üzerinde korkunç sonuçlara varacak etkiler yaratabilen ve bölgenin yalnızca Ember Ward ismiyle anılan kısmında yer alan Işık, karanlıkta yaşayan Venthyr’ler için bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılıyor.
Yoldan çıktığı düşünülen Venthyr’ler, kimi zaman neyle suçlandıklarına bağlı olarak ceza süresi değişecek şekilde bu bölgeye gönderiliyorlar. Işık’ın bedenleri üzerindeki meşum etkisiyle görünüşleri değişen, iradelerini ve akıllarını yitirmeye başlayan bu kişiler bir süre sonra Ash Ghoul adı verilen lanetli yaratıklara dönüşüyorlar. Nasıl tedavi edeceğini bilenler için bu etkileri geri çevirmek mümkün olabiliyor ancak bu durum kişinin ne zamandır bölgede bulunduğuna göre değişebiliyor.
Revendreth bölgesinin korunması için yaratılan Stoneborn ırkı, Stonewright adıyla anılan Harvester tarafından taş ocaklarında bizzat şekillendiriliyor. Kendilerine verilen bu ulvi amacı gerçekleştirmek dışında başka herhangi bir yola sapmak gibi bir doğaları olmayan Stoneborn’lar, Denathrius’un müşfik görevini yerine getirmesine engel olabilecek bir tehditi veya kişiyi önlemek için ihtiyatla çabalıyorlar. Bu ırkın oluşturduğu askerî birime ise Stone Legion olarak isimlendiriliyor.
Gargoyle olarak da isimlendirilen bu yaratıkların hem kendi dünyamızdaki çeşitli gotik mimari yapılarda hem de birçok hikâyede kullanıldığına, köken olarak da Fransızcada “boğaz/gırtlak” ve “su kanalı” anlamına gelen “gargouille” kelimesinden geldiğine değinmekte de fayda var. Nitekim mimari yapılarda oluklarda biriken suyu tahliye etmek için tasarlanan eklentiler olsalar da farklı bir kullanımları daha bulunuyordu: Tamamen görsel zenginlik katmak için yapılan gargoyle heykellerinin bulundukları yapıyı kötücül ve meşum ruhlardan koruduğuna inanılıyordu – ki bu kısım Revendreth bölgesi için oldukça uygun bir yaklaşım.
“Bu çalışma, Revendreth bölgesindeki bu yaratıkların neye benzeyeceklerini bulmaya yönelik yapılan ilk tasarımlardandı. Bu konsept çizimler, farklı kanat tipleri, beden yapıları, yüz ve saç şekilleri gibi birçok değişik fikrin denemesiydi. Zırhlarını nasıl giyecekleri ve hatta koruma için zırh giymektense taştan formlara sahip olmalarına varan fikirler barındırıyordu.
“Bu görsel, sürece kısa bir bakış atmaya yardımcı oluyor. Sol tarafta bu yaratığı bir çift kol ve kanat ile zırhını giymişken görüyoruz. Sağ tarafta ise kol olarak da kullanılabilecek bir çift kanada ve sırtına inen daha uzun, daha vahşi görünümlü saçlara sahip bir yüz çalışması yer alıyor.” – Matthew McKeown, Karakter Sanatçısı
Revendreth halkına ve buraya gelen ruhlara her türlü yardımı sunabilmek için yaratılmış olan, gerektiğinde tamir ve bakım işlerini de üstlenen Dredger ırkı, türlü boyutlarda karşımıza çıkıyor. Çamurdan şekillendirilen bu varlıklar, bölgeye gelen ruhların karşısına çıkan ilk canlılar olarak da ön plana çıkıyorlar; nitekim oldukça gururlu ve kibirli bu günahkârların öldükten sonra aslında kozmik boyutta ne kadar önemsiz olduklarını yüzlerine vurabilmek için Revendreth hiyerarşik yapısının en alt tabakasının eline verilmeleri bir nevi yaraya tuz basmak oluyor.
“Revendreth yaratıkları üzerine çalışmaya giriştiğimizde öncelikle Venthyr, gargoyle (Stoneborn) ve Dredger ırklarıyla başladık. Bölgeyi geliştirmeye devam ettikçe ortamı doldurmak için daha fazla yaratığa ihtiyacımız olacağını çabucak fark ettik. ‘Dredger Brute’ olarak adlandırılan bu varlık, bölgeye farklı çeşitlilikte Dredger sağlamak için tasarlandı. İri kıyım bir yaratığın günahtaşlarını taşıyacak bir nevi yük hayvanı olarak kullanılması fikri, yaptığımız toplantılardan birinde ortaya atılınca ben de hemen bir eskiz hazırlayıp normal boyuttaki Dredger ile yan yana getirdim.” – Jon McConnell, Kıdemli Karakter Sanatçısı
Bölgede yalnızca insanımsı canlılar yer almıyor elbette. Oldukça karanlık ve saldırgan görünümlü birtakım hayvanlar da bulunuyor. Bu noktada Death Warg (Gargon) ismi verilen ve binek olarak da sunulan bu canlılar üzerinde yapılan detaylı çalışmayı Karakter Sanatçısı Jay Nam açıklıyor:
“Bu tarz yaratıkları tasarlama sürecindeki ilk adımım, hikâye ekibimizden gelen tasvir üzerinde çalışmakla başlıyor. Gargon’ların taştan şekillendirildiklerini ve Venthyr’lerin ruhlardan topladıkları animayı kullanarak hayat verdikleri sadık yaratıklar olduklarını öğrendim.
“Bu yaratıklar muhafız, av arkadaşı, evcil hayvan ve hatta ruhlara işkence etmeye yardımcı olan varlıklar olarak kullanılıyorlar. Revendreth’in katıldığı nadir çarpışmalarda kara kuvvetlerine karşı ön safta yer alıyorlar.
“Yeni bir canlı türü yaratmak zorlu bir iş olabilir zira gidebileceğiniz birçok farklı yön var; ancak Venthyr’ler için dostane hayvanlar yaratmam gerektiğini biliyordum. Çok sevdiğim eski animasyonlardan aldığım ilhamla yaratığın yarasa yüzüne ve ayı bedenine sahip olması gerektiğine karar verdim. Aynı zamanda tasarımın destansı gözükeceğinden de emin olmak istedim zira World of Warcraft’ta ilk defa bu tarz bir canlıyla karşılaşılacak.”
Yarasa demişken… Bütün bir bölge gotik vampir temasıyla yoğrulmuşken yarasa görmemek olmazdı elbette. Revendreth hikâyesi boyunca her köşede bulabileceğiniz yarasalar, bölgedeki hayvan nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturuyorlar. Buraya gönderilen ruhların cezalandırılması sürecinde de aktif olarak kullanılan bu canlılar, bölgenin karanlık atmosferiyle uyum içinde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Çıkardıkları ultrasonik seslerin yankısı ile (ekolokasyon) yönlerini bulan yarasalar, simgesel bağlamda “başkalarının göremediklerini görebilme” ve “ruhları duyabilme” inancının da sembolü olarak karşımıza çıkıyorlar. Aynı zamanda ölüm kavramını geçmişi geride bırakma ve yeniden doğma olarak da simgeliyorlar – ki bu da Revendreth göz önünde bulundurulduğunda bölgenin işleviyle paralel bir anlam kazanıyor.
Revendreth Mimarisi, Çevre Tasarımı ve Renk Paleti
Shadowlands’in her bölgesinde olduğu gibi burada da animanın kendine has bir rengi bulunuyor. Kan teması ile rahatlıkla bağdaştırabileceğimiz üzere Revendreth söz konusu olduğunda anima, kırmızı renge bürünüyor.
Renklerden bahsederken bölgeye hakim olanları ele almakta da fayda var. Bu noktada kırmızı ve siyah, Revendreth için kullanılan ana renkler olarak ön plana çıkıyor. Gücü, tehlikeyi, öfkeyi ve -her ne kadar bunlardan farklı bir açıda bulunsa da- sevgi ile tutkuyu simgeleyen kırmızı, az önce bahsettiğimiz üzere kan çağrışımı da yapıyor. Bölgenin barındırdığı kudreti tanımlarken buraya gönderilen ruhların taşıdıkları öfkeyi de sahiplenen bu renk, aynı zamanda Venthyr ırkının bu ruhları kurtarabilmek için nasıl tutkuyla uğraştıklarını da simgeliyor. Siyah ise gücün, gizemin, zarafetin ve resmiyetin sembolü olarak bu ırkın doğasını ve aristokrat yanını vurguluyor. Aynı zamanda ölümün ve isyanın rengi olarak da kabul edildiği düşünüldüğünde Revendreth hikâyesiyle büyük uyum göstermiş de oluyor.
Bölgenin geneline baktığımız zaman ise ilham alınan kaynakları fark etmek çok da zor değil.
Yazı boyunca “vampir” kelimesini ne kadar sık kullandığımızı fark etmişsinizdir. Bu yalnızca bizim karşılaştırma yapmak için sunduğumuz bir argüman değil zira geliştirici ekip üyeleri net bir biçimde bu tema üzerine yoğunlaştıklarını dile getiriyorlar.
“Revendreth yaratımının erken süreçlerinde vampir temasını mekânın kendisinde de yakalamak istedik. Yer boyunca uzanan ve üzerinde yaşayanları emip sömüren gerçek damarlar olsa bölge neye benzer diye merak ettik. Bu ilk fikirden sapmış olsak da bu hendek, yerin altındaki enerjilerin geleneksel bir Azeroth bölgesinde bulabileceğiniz türden bir şey olmadığını göstermek için güzel bir fırsat oldu. Burada normalde arazinin altında yer alan kökler tamamen açıktalar; içlerinden dışarı sızan enerji ve bu enerjinin kaleden akan kirletici maddelerle birleşmesi sonucu havayı kaplayan belli belirsiz mavi pusu yüzünden savunmasız kalmışlar ve tehlike altındalar.” – Gustav Schmidt, Kıdemli Mekân Sanatçısı
Adeta Transilvanya’yı geziyormuşsunuz gibi bir his uyandıran Revendreth için çevresel dekor konusunda ne tarz bir çalışma yapıldığını Kıdemli Mekân Sanatçısı Gabe Gonzalez anlatıyor:
“Bölgenin ilk evrelerinde mezarlar ve mozoleler ile kaplanmış, şehrin büyük bir kısmını oluşturacak muazzam bir kale resmettik. Ölüleri anmak için yapılan mimari yapılar, zamana dayanacak şekilde tasarlanmışlardır; biz de bu kadim hissi yakalamak istedik. Fransa’daki Père Lachaise gibi mekânlardan ilham alarak mezarlar ve taşlardan oluşan bir bahçenin nasıl görünebileceği ile ilgili fikirleri kurcaladım.
“Bu görselde adeta bir örtü gibi her yeri kaplayan bitkilerin yarattığı his ile üst üste binmiş küçük urnalar ve mezar taşlarının geleneksel bir bahçede bulabileceğiniz örgensel öğeler ile bütünleşen o belirsiz kırılganlığına yoğunlaşmaya çalıştım. Aynı zamanda bir oyuncunun bu alanda nasıl hareket edebileceğine, bir Revendreth bahçesindeki bakımlı patikanın nasıl bir his vereceğine de odaklanmak istedim.”
Hendekten ve bahçelerden bahsetmişken bölgenin kuzey merkezinde heybetle yükselen Nathria Kalesi’ne de değinmek gerekir. Denathrius’un ve onun sadık hizmetkârlarının evi sayılan bu muazzam kale, Revendreth genelinde olduğu üzere gotik mimariye ait öğeler barındırıyor. Nitekim en tepesinde oldukça büyük bir gargoyle da yer alan Nathria’nın Kont Drakula’nın kalesinden esinlenerek tasarlandığı Blizzcon 2019 panelleri sırasında Oyun Direktörü Ion Hazzikostas tarafından verilen bilgiler arasında yer alıyor.
Nathria Kalesi sadece Venthyr Kralı’nı ve onun yardımcılarını barındırmıyor, aynı zamanda özel süreçlerden ve ritüellerden geçmesi gereken güçlü ruhlar için de bir nevi zindan görevi görüyor. Buradaki esirler, Revendreth aristokratları için adeta bir serginin parçalarını oluşturuyorlar.
Bu zindanvari işlev, ismi Azeroth üzerinde yaşayan herkes tarafından gayet iyi bilinen bir karakter söz konusu olduğunda daha da ön plana çıkıyor: Kael’thas Sunstrider.
“Nathria Kalesi içerisinde Venthyr ırkına emanet edilmiş habis ruhların yer aldığı bir ‘ödül odası’ yer alıyor. Yaratıcılık anlamında karşılaştığımız zorluk, bu kurnazlık ve manipülasyon ustalarının ruhların hapishanelerini nasıl kontrol altında tutacaklarıydı.
“Şiddet ve işkence, Jailer’ın kullandığı yöntemler; aksine Venthyr’lerin bu ruhları ufak alt diyarlara amaçlarına göre uyarlanmış (ve bölgede sıklıkla karşılaşılan) ayna büyüsü kullanarak hapsedebileceklerini, böylece bir ruhun kendinden başka hiçbir canlı olmadan geçmiş yaşamının yansımalarıyla rahatsız edilebileceğini düşündük.
“En değerli esirleri olan ve bir zamanların kudretli ismi Kael’thas Sunstrider, Denathrius’un heykeli önünde boyun eğmeye zorlanmış bir biçimde işte bu odanın merkezinde yer alıyor.” – Matt OConnor, Kıdemli Konsept Sanatçısı
Ritüeller söz konusu olduğunda Revendreth, tüm Shadowlands halkları tarafından takdir edilen bir konuma sahip zira ruhlardan anima çekip depolama işleminin bu bölgede çok etkili bir biçimde gerçekleştirildiği biliniyor. Animayı bir ruhtan en saf ve en yoğun hâliyle ayırabilen Venthyr’ler, bu konuda en uzman ırk olarak anılıyorlar.
“Venthyr’lerin gerçekleştirdikleri işlem çok temiz değil zira ardında boşaltılması gereken çözümlenmemiş enerji ve kirletici maddeler bırakıyor. Bu çizim, atıkların Nathria Kalesi duvarlarından Endmire bölgesine boşaltılmasını sağlayacak ızgaraların başlangıçtaki geliştirme sürecini gösteriyor. Venthyr ırkının görsel kimliği, gargoyle tasarımları ile sivri uçlu cisimler barındırıyor ve biz de bunu yansıtabileceğimiz şahane bir fırsat olduğunu biliyorduk. Ayrıca duvarda koca bir gargoyle kafası bulunması çok havalı.” – Mat Myrvold, Dekor Sanatçısı
Revendreth geneli göze alındığında oyuncular için ne kadar tehlikeli bir yer olduğu hemen fark ediliyor. Fânilerin yaşarken görmemeleri gereken birçok farklı konseptin yer aldığı bu bölgede hayatta kalabilmek için uygun ekipman ile donatılmış olmanız gerekiyor. Bu noktada zırh setleri de mimari yapıyla paralel şekilde tasarlanmış zira her yerden saldırabilecek olan yaratıklara ve avcılara karşı gereken korumanın sağlanması büyük önem taşıyor. Kıdemli Karakter Sanatçısı Tom Yip, zırhlar için nasıl bir yol izlediklerini açıklıyor:
“Revendreth’in her yerinde gölgelerin ardına gizlenmiş kuytular, dehşetengiz düşmanlar ve güçlü yaratıklar barındırıyor. Bu insafsız saldırganlar, bitmek bilmeyen ava karşı yeterli hazırlığı yapmamış kurbanların işini bir çırpıda bitiriyorlar. Keskin pençeler ve dişler, karanlıkta sizi bekleyen şeylerin sadece başlangıcı. Bu düşmanlığa karşı durmayı seçenler, tek korkusu avın beklediklerinden erken bitebileceği olan ve oldukça ender karşılaşılan cesur ruhlardan oluşuyor.
“Bu noktada ben de Revendreth bölgesine has ve savaş ele alındığında paralı asker görünümü sunabilecek bir zırh seti tasarlamakla görevlendirildim. Gece vakti korkutucu yaratıklar avlamak tehlikeli bir iş. Her tasarımı, işlevsellik ile kullanım amacını ön plana çıkaracak parçalar ve eşyalarla donatmak istedim.”
Sivri uçlar, kanatlar, ve kan teması sadece zırhlarda değil, aynı zamanda silahlarda da sıklıkla kullanılan öğeler olarak karşımıza çıkıyor. Genel amaç sizi avlamak isteyebilecek yaratıkların gözünü korkutmak veya eğer olur da saldırırlarsa canlarını yakabilecek korumalar sağlamak.
“[Çizimin alt kısmındaki parça] Nathria Kalesi’nden edinilebilecek, iki elle kullanılabilir bir Revendreth kılıcı konsepti. Amacım bir ‘raid’e yakışır şekilde enteresan öğelere sahip ancak nispeten basit bir tasarım hazırlamaktı. Revendreth bölgesine hakim olan güçlü orta çağ esintilerini göz önüne alarak klasik bir iki elle kullanılan kılıç (claymore) veya Zweihänder üzerinden ilham almaya karar verdim. Kılıcın şekli oturduğunda üzerindeki kırmızı büyü efektine rağmen hâlâ bir ‘raid’ silahı gibi durmuyordu. Balçak etrafına sarılmış olan Venthyr tılsımı, kılıca benzersiz bir etki kattı.” – Jon McConnell, Kıdemli Karakter Sanatçısı
Revendreth Müziği ve Ses Efektleri
Bölgelerin birbirinden kolaylıkla ayırt edilebilir tasarımları kadar müzikleri de farklılıklarını ortaya koyuyor. Konu Revendreth olduğunda ise müzik ve ses efektleri, bölgenin gotik havasıyla uyumlu şekilde korku öğeleri barındıracak şekilde hazırlanmış. Karanlık armonik seslerin kullanımı bölgedeki aristokratların rahatlıkla ulaşabildikleri anima ile çektikleri ziyafet ile aynı lükse sahip olmayan tebaanın maruz kaldığı kıtlık, sahip olunanlar ile kaybedilenler, kontrolsüz güç ile bu gücün altında ezilenler gibi çeşitli alt hikâyeleri betimlemeye yardımcı olmuş.
(Maalesef parçalar resmi olarak yayınlanmadıkları için kendimiz paylaşamıyoruz ancak YouTube üzerinden ulaşıp dinleyebilirsiniz.)
Bu bölgenin müziği için ilham alınan kaynaklar ve yapılan çalışmalarla ilgili bilgiyi Blizzard Müzik Ekibi detaylıca anlatıyor:
“Revendreth müziği, iki farklı varoluşun arka planını oluşturuyor: Ölümün ardındaki bu kasvetli yaşamın yükünü taşıyanlar ile rahatına düşkün ve zenginlikten zevk alan kültürlü seçkin kesimi kapsıyor.
“Revendreth’in erken tasarım döneminde baktığınız her yerde görülen kadim yer altı mezarları ile kalelerin yarattığı meşum gotik atmosfer konsepti çok net bir ton belirledi ancak akla ilk gelen melodik süslemeleri kullanmadan bir eser yaratma zorluğunu da beraberinde getirdi. Karanlık ve korku salacak şekilde tasarlanmış bu bölge için nispeten daha basit bir düzenleme yapmayı, telli çalgılara odaklanmayı seçtik; böylece gölgelerin ardında yaşanan dramı aktarmamıza yardımcı olacak tek bir güçlü melodik motif oluşturup onun üzerinde çalışabilecektik.
“Pes ve ağır tınılar, meşum bir gizemin habercisi olurken kısa aralıklı keman notaları ise tansiyonu arttırmayı sağlıyor. Bu bölgenin ve halkın çöküşünü yansıtmak amacıyla bir parça agresif ve hiddetliyken bir diğeri yavaş ve hüzünlü ilerleyebiliyor. Müzik bir bakıma Revendreth’in nasıl kendi yıkıntılarının üzerine tekrar ve tekrar inşa edildiğini yansıtıyor – ki bu da bölgenin amacının bir yansıması ve hatırlatması oluyor.”
Aristokrasinin ana öğelerden biri olduğu bu bölgede tabii ki özel partiler ve beraberinde danslar da önem taşıyor. Nitekim bu konuda diğer ekiplerden bildirim alan ve daha seçkin parçalar yaratmaya karar veren ekip, klasik müzik üzerinden ilerleyerek kalelerde ve özel mülklerde yaşayanların tarzlarına uyacak dans parçaları yaratmaya odaklanıyorlar.
“İlk başlarda Bach gibi barok tarzından ilham alınan parçalar yaratmayı tartıştık. Bunu bir dans müziği olarak düşünmek bir anda zihnimizde şimşekler çakmasına ve tehlike hissi ile Efendi Denathrius’a yakın olan Venthyr’lerin sahip oldukları gururu kesin bir biçimde ifade edip yakalamamıza yardımcı oldu.
“Jake Lefkowitz bunun üzerinde çalışmaya başladığında ilham vermesi için romantik bestekâr Strauss’a yöneldik ve 3/4 vuruş sayısında, ayaklarınızı yerden kesen bir vals besteledik.” – Blizzard Müzik Ekibi
Ses efektlerine geldiğimizde ise ekibin Revendreth bölgesinin en baskın duygularından biri olan gurura yöneldiği gözlerden kulaklardan kaçmıyor. Önceki bölümlerde de bahsettiğimiz üzere gurur, Venthyr’lerin günahkâr ruhları arındırmaları gereken karanlık hislerden biri ancak bu noktada kendileri de bu tarz duyguları hissetmekten muaf değiller. Gururun aklı baştan alan, karşı konulması güç ve nihayetinde gereğinden fazla sahip olunduğunda yozlaştıran etkisi, onunla sürekli etkileşim hâlinde olanları da kapanına kıstırabiliyor.
“Bu etkiyi tanımlayabilmek için gurur ile biçimlendirilen büyünün yarattığı sesin değişmesi gerekiyordu ki büyüyü kullanan kişinin durumu ve niyeti düzgün yansıtılabilsin. Ritüellerle alakalı eylemler gerçekleştiren bir Venthyr’in yakınından geçerseniz gururun kontrol altına alınmış ancak onu her daim yoldan çıkarabilecek iç gıcıklayıcı ve baştan çıkarıcı tınısını duyabilirsiniz. Bu Venthyr’e karşı saldırganlık gösterirseniz tavrının değiştiğini, öfkesi ve kibri sahip olduğu animadan taşarken içindeki vahşi gaddarlığı serbest bıraktığını görebilirsiniz.
“Bu ikiliğin kontrol altında tutulan tarafı için üç konsept belirledik: cazibe, güzellik ve gururlu bir toplum. Geleneksel vampir temalarını araştırırken succubus’tan, bir sirenin büyüleyici şarkısından ve yaylı çalgılar dörtlüsünden ilham aldık.
“Öfkenin hakim olduğu taraf için ise yer altındaki bir canavarın serbest kalışı düşüncesine yoğunlaştık. Bu vahşeti yansıtırken büyünün kontrol altında tutulduğu zamankinden oldukça farklı bir özelliğe sahip olduğunu düzgün bir şekilde yansıtabilmek için çaresizlik, ölümcüllük ve saf güç barındıran sesler yaratmamız gerekiyordu. Gözü dönmüşçe hırlayan kedilerin ve kendini korumak için tıslayan yılanların sesleri, bize ihtiyacımız olan çaresizlik tadını verdi; kükreyen kaplanlar, yaban domuzları ve aslanlar da o hayvani doğanın ölümcül yırtıcılığını yakaladı.” – Aaron Craft, Ses Tasarımcısı
Ses ekibi farklı yaratıklar ile kaynaklardan ilham alırken yaratıcılıklarını da konuşturmuş. Nitekim yaylı çalgılar dörtlüsü üzerinde yoğunlaştıkları sırada sıfırdan bir çello yaratıp ona “Venthello” ismini vermişler. Her iki ses tipini de alabildikleri bu çalgıyı amaçlarına göre şekillendirip kullanmışlar – ki çello sembolik olarak ikiliği temsil ettiği için bu tarz farklı uçları betimleyen bestelerde sıklıkla kullanılmasıyla biliniyor. Bir yandan sakinliği ve heybeti, diğer yandan ise tutkuyu ve egemenliği akustik olarak aktarabildiği için “çok kişilikli” bir enstrüman olarak kabul ediliyor.
Bir diğer dikkat çeken enstrüman ise org olarak karşımıza çıkıyor – ancak bu noktada kiliselerde kullanılan türden borulu org olduğunu belirtmekte fayda var. Mecazi anlamda onu tasarlayan ve kullanan halkı temsil eden bu enstrüman, özellikle Hristiyanlık göz önünde bulundurulduğunda günümüzde bir kısım insan tarafından kutsal bir çalgı olarak kabul ediliyor. Dinsel bağlamdan ayrı olarak oldukça seçkin ve büyük etkinlikler ile çeşitli törenlerde de kullanılıyor ve tarih boyunca özellikle soylular tarafından tercih edilen bir enstrüman olmasıyla dikkat çekiyor. Bu noktada Venthyr ırkının aristokratları için biçilmiş kaftan diyebiliriz. Mozart tarafından “müzikal enstrümanların kralı” olarak tanımlanan borulu org, yerine göre ilahi parçalara hayat verirken yerine göre ise lanetin soğukluğunu hissetmenize sebep olabiliyor. Bach’ın muhteşem Toccata and Fugue in D minor (BWV 565) parçasını dinlediğinizde korku unsuruna eğilen bölge müziğine ve ses efektlerine ne kadar uygun bir çalgı olduğunu hemen fark edebilirsiniz.
Revendreth Kime Hitap Ediyor?
Shadowlands’te ayak basacağımız her yerde olduğu gibi Revendreth topraklarında da hiçbir şeyin buradaki halkın bize yansıtmaya çalıştığı gibi olmadığını söyleyebiliriz fakat daha fazla detaya inmeyeceğiz. Kibar ve merhametli Denathrius’u halkı arasında ayrımcılık yapmaya itecek ve böylece isyan çıkmasına sebep olacak kadar büyük bir sorun olan anima kıtlığına bir çözüm ararken bu bölgede çok vahim ve olaylara biraz da olsa açıklık getiren bilgiler edineceğimizi söylememizde ise bir sakınca yok.
Shadowlands ana hikâyesinde belli bir noktaya gelip son seviyeye ulaştığımızda bizi bekleyen Ahit seçimleri arasında Venthyr de bulunuyor.
“Venthyr ırkı için işler tıkırında ilerliyor. Revendreth’in kaleleri ve ebedî alacakaranlığı üzerinde hüküm sürerlerken kibirli ruhlar onlara teslim ediliyor. Hasatçılar’ın bu öbür dünyadaki cezalandırmaları, esirlerinin içindeki gururu söküp çıkartarak onları çok daha kötü bir kaderden kurtarıyor: Maw’daki sonsuz işkenceden.” – World of Warcraft, Venthyr Covenant
Kibirli olmayan, kendisini kötü eylemler gerçekleştirecek kadar saplantılı hâle getirecek düzeyde gurur barındırmayan, gotik mimariyi seven ve vampir konseptine ilgisi olan oyuncu karakterler, Venthyr Ahdi’ni tercih edebilirler. Karakterinizin bu özelliklere eğilimi varsa bölgenin giderek karanlıklaşan hikâyesi boyunca ortaya çıkan sorunları çözmek için Venthyr halkına bağlılık yemini edebilir, bir yandan da Revendreth bölgesinde bulunan ruhları arındırmalarına yardımcı olabilirsiniz.
Ember Court sizi bekliyor!
Spoiler ile bir sorununuz yoksa ve Revendreth hikâyesiyle ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz YouTube kanalımızdaki Revendreth yayın kayıtlarımıza göz atabilirsiniz.
“Derinlemesine…” yazılarımız genel olarak genişleme paketinin sanatsal yönüne eğileceğinden oynanış ile ilgili detaylara fazla yer verilmeyecektir. Venthyr yetenekleri ve ödülleriyle alakalı daha fazla bilgi edinmek isterseniz detaylı Wowhead yazısına bakabilirsiniz.