Lorekeeper

PILLARS OF ETERNITY REHBERİ – AYIYI DÖVMEK İÇİN BİLMENİZ GEREKENLER

Pillars of Eternity piyasaya çıkalı neredeyse bir hafta olacak. Bu 1 hafta içerisinde hayatımızda çok büyük değişiklikler olmadı belki de, ancak çoğumuz yeni nesil oyunların nasıl da her şeyi önümüze altın tepside sunduğunu bir kez daha hatırladık. Zira Pillars of Eternity hep o özlediğimiz derecede zor bir oyun. Hele ki yüksek zorluk seviyelerinde oynayanlara sık sık ölmek, defalarca save-load yapmak, tek bir savaş için uzun uzun hazırlık yapmak bayağıdır tatmadığımız duyguları tattırıyor doğrusu. Ve sonuç olarak neredeyse tamamımız o ilk daldığımız mağarada ayıdan dayak yiyip arkamıza bakmadan koşarak kaçtık…

E haliyle de hem uzun süredir böylesine kafa kullanmayı gerektiren bir RYO oynamamış olanlara hatırlatma yapmak, hem de bu türle yeni tanışanlara ışık tutmak amacıyla bu rehberi hazırladım. Dövüşlerde başarılı olmak için ipuçlarının yanında, genel olarak oyunda işinize yarayabilecek bir iki püf noktası da eklemeyi ihmal etmedim. Hazırsanız buyrun rehberimize!

-Eğer özellikle de Path of the Damned, Expert Mode, Trial of Iron zorluklarında gözünüz varsa (ki oyunda üçünü birden aynı anda SOLO bitirmek üzere bir achievement mevcut), illa ki Power Play için optimize edilmiş karakterlere ihtiyacınız olacak. Bu durumda hikayeleri çok kıymetli ve eğlenceli olsa da oyundaki hazır NPC’leri bir kenara bırakıp kendi grubunuzu kendiniz kurmak çok daha mantıklı olacaktır. Gilded Vale’e ulaşır ulaşmaz partinizin eksiklerini handan yaratacağınız karakterlerle kapatmaya bakın. Yalnız başlarda yine de bir parça zorlanmanız mümkün, zira yarattığınız karakterler ana karakterin 1 level altından başlıyor.

-Path of the Damned’e kadar olan zorluk seviyelerinde tek fark, zorluk arttıkça yaratık sayısının da artıyor oluşu. Yaratıkların size ne kadar vurduğunda bir değişiklik yok yani. Ancak mesela oyunun başındaki ayı mağarasına girdiğinizde normal zorlukta 1 ayıyla karşılaşırken, Hard’da 2 tanesiyle birden karşılaşıyorsunuz. Path of the Damned’de ise yaratıklara çeşitli bonuslar da eklenmeye başlanıyor.

-Eğer daha otantik bir oyun keyfi yaşamak ve diyaloglar arasındaki yetenek seçeneklerini kaldırmak istiyorsanız bunu Options’tan yapabilirsiniz. “Show Qualifiers”, “Show Unqualified Interactions”, “Show Personality/Reputation” vb seçenekleri kapatmanız yeterli. Benzer şekilde oyun deneyiminizi etkileyebilecek diğer ayarlara da bakmanızda fayda var.

-Karakter yaratma ekranını aceleye getirmeyin. Gerekirse o ekranda saatler geçirebilirsiniz, RYOların özü ve en keyifli kısımlarından biri de bu zaten. Ekrandaki açıklamaları okuyun, hatta dediğim gibi eğer en zoru hedefliyorsanız internetteki popüler karakter build seçeneklerini araştırın. Deney yapmaya açık olun. İlk seferde mükemmel karakteri yaratmanıza zaten imkan yok gibi, içinize sinen bir karakter yaratana kadar birkaç kere oyuna baştan başlayabileceğinizin bilinciyle sabırlı olun.

-Sınıfınızı seçtikten sonra yeteneklerinizi dağıtırken yanında altın ve gümüş yıldız olan yetenekler, sınıfınızın asıl gücünü aldığı önemli yeteneklerdir. Onlara fazladan puan eklemek avantajlı olabilir. Tabii yine de alışıldık kalıpların dışına çıkan ve yine de etkili bir karakter yaratmanız da mümkün, oyun size o esnekliği veriyor. Büyücü ya da rahipseniz de “Might benim ne işime yarayacak?” demeyin, büyülerinizin ne kadar güçlü olduğunu da Might belirliyor.

-Pillars of Eternity’nin Infinity Engine oyunlarına inanılmaz sadık kaldığı bir diğer nokta da oyuna kendi portrelerinizi eklemenin hala biraz uğraştırıcı bir işlem olması. Öncelikle seçtiğiniz portrenin ufak halinin 76×96 piksel büyüklüğünde olması lazım. Büyük hali ise 210×330 piksel olmalı. İkisinin de PNG formatında olmasına dikkat edin. Büyük portrenin dosya ismi *_lg.png, küçük olanınki ise *_sm.png ile bitmeli. (örnekportre_lg.png, örnekportre_sm.png gibi yani) Bu aşamalar tamamsa erkek karakterler için portreler \Steam\SteamApps\common\Pillars of Eternity\PillarsOfEternity_Data\data\art\gui\portraits\player\male altına koyulmalı. Kadın karakterler için aynısının \player\female versiyonu geçerli.

-Mutlaka her parti elemanında en az 2 puan “Athletics” olsun. Hem iki savaş sonucunda hemen bitkin düşmelerini önler, hem de bazı interaktif hikaye parçalarında yarar sağlar. Onun dışında her karakteri belli bir konuda uzmanlaştırmak esas amacınız olmalı. Bir karakteriniz komple “Mechanics” üzerine yoğunlaşırken, diğer bir tanesi Survival, tercihen büyücü olanı da Lore üzerine puan harcasın (ki böylece bulduğunuz büyü parşömenlerini okuyabilsin). Ana karakter konuşmalarda diyalog seçeneği kaçırmasın derseniz genellikle diyaloglarda işinize yarayan seçenekler: Lore ve Survival.

-Verdiğiniz cevapların arkasındaki yaklaşımın ileride karşınıza çıkacak NPC’lerin size karşı davranışlarını etkileyeceğini aklınızdan çıkartmayın. Eğer şehirde “mantığın sesine kulak veren” biri olarak tanınıyorsanız, bazı NPC’ler de doğrudan sizin bu yönünüze hitap edecektir. Ya da acımasız biri olarak biliniyorsanız ona göre ters tepki çekebilir, yardımseverliğinizle öne çıktıysanız yardıma muhtaçların ilk koştuğu kişi haline gelebilirsiniz.

-Karakterlerin tepesinde çıkan yeşil ve kırmızı noktaların her biri onların savaş içindeki durumunu temsil eder. 5 noktadan 1 noktaya doğru sırasıyla: Uninjured (Yaralanmamış), Barely Injured (Azıcık Yaralanmış), Injured (Yaralanmış), Badly Injured (Kötü Yaralanmış), Near Death (Ölmek Üzere).

-Accuracy oyunda en önem vermeniz gereken özelliklerden birisi. Karşınızdakine vuramıyorsanız elinizdeki silahın ne kadar büyük, ya da ne kadar büyülü olduğunun hiçbir önemi kalmıyor. Aynı şekilde hızlı ve az vuran silahlar yerine yavaş ama sağlam vuran silahları tercih etmek de her zaman daha iyi sonuç veriyor. (Özellikle “Interrupt” üzerine giden bir karakter kuracaksanız o başka tabii)

-Oyunda büyücülere bile istediğiniz kadar ağır zırh giydirmeniz mümkün. Ancak zırh ne kadar ağır ve korunaklıysa yapacağınız saldırıların da o kadar yavaşlayacağını unutmayın. Arada güzel bir denge kurmaya bakın. O da olmadı, ağır zırhların yavaşlatma oranını düşüren talentlara bir göz atın.

 

-Mümkün olduğunca her yeri Alt tuşuna basarak geçeceğiniz “Arama” modunda gezin. Tuzaklar gerçekten çok can yakabiliyor, bu sayede onları önceden farkedebilir, normalde TAB’la baktığınızda göremeyeceğiniz gizli hazineleri keşfedebilirsiniz. Üstüne çoğu düşmanı onlar sizi fark etmeden göreceğiniz için sürpriz saldırılar da yapabilirsiniz. (Siz yine de Auto-pause ayarlarınızı yapın ki o sırada düşman görürseniz oyun otomatik dursun tabii) Karakterlerin yavaş hareket etmesinin önüne geçmek için D’ye basarak oyunu 2x hıza alabilirsiniz. (Tekrar D’ye bastığınızda normal hızına döner)

– Oyun sizi anlamsızca yaratık öldürmeye zorlamak yerine tecrübe puanlarını görevlere, harita keşifleri gibi aktivitelere yüklemiş durumda. Ha, yaratık öldürerek hiç mi tecrübe kazanmıyorsunuz? Kazanıyorsunuz aslında. Ama sadece “Bestiary”yi doldurmanız için gereken bilgileri onlarla savaşıp topladığınız için. Beastiary’de bir yaratığın bilgilerini tamamen doldurduktan sonra ondan bir daha tecrübe almıyorsunuz zaten.

-Düz bir şekilde tüm karakterleri seçip tek bir düşmanı tıklayıp işleri şansa bırakmak gerçekten çok kötü bir fikir. Direkt aklınızdan silin o fikri. Onun yerine hangi karakterle kime saldıracağınızı, hangi açıdan saldıracağınızı planlayın. Nasıl olsa Space Bar’a basıp oyunu durdurabiliyorsunuz. (İsterseniz durdurmadan S tuşuna basarak sadece yavaşlatabilirsiniz de tabii) Bunu avantajınıza kullanın. Çok zorunda kalmadıkça dibinizde bir yaratık size vururken gidip başka bir karaktere doğru koşmaya kalkmayın. Ekstradan saldırı yemenize ve çok yüksek ihtimalle ölmenize ya da ciddi hasar almanıza yol açar.

-Sıkışık alanları kendi yararınıza kullanın. Eğer rakip çok kalabalıksa onları ufak bir kapının önüne dizip girişe diktiğiniz tankla teker teker gelmeye zorlamak imkansız gibi gözüken bir çok dövüşü kolaylaştıracaktır. (Biraz hileye kaçsa da kapıya diktiğiniz savaşçıya 1. Level Priest büyüsü “Withdraw” atmak bayağı etkili bir taktik) Onun dışında bir odaya grup halinde dalmak yerine tek bir karakterle düşmanı gruplar halinde üzerinize çekmek de inanılmaz faydalı oluyor.

-Debuff ve Crowd Control yeteneklerinin faydasını yabana atmayın. Damage Reduction’ını düşürdüğünüz bir Drake, tam DR’a sahip bir Drake’e göre çok daha kısa sürede inecektir. Eğer grubunuzda Chanter vb summon yapabilen bir karakter varsa yaptığınız summonlarla düşmanı bölün ve ön saflardaki savaşçılarınıza vakit kazandırın. (Aynı zamanda düşmanı iki taraftan kıstırmayı başarabilirseniz “Flanked” bonusu da alabilirsiniz hem)

-Hangi karakterin nerede durduğu bir savaşın sonucunu belirleyebilir. Kırılgan karakterlerin her daim arka saflarda durmasına dikkat edin. Önde düşmandan gelen darbeleri göğüsleyebilecek ağır zırhlı savaşçılarınız olsun. Büyücülerin çoğu büyüsü alan etkili olduğundan ve kendi takımınıza da hasar verebildiğinden büyüleri kullanırken pozisyonunuzu büyük bir dikkatle seçmelisiniz. (Sarı alanda olan dost birimler için korkmanıza gerek yok, onlara yetişmiyor büyünün etkisi)

-İyice detay kasmak isterseniz, yanınızda farklı durumlar için farklı silahlar ve zırhlar bulundurun. Düşmanınızın türüne göre ona daha çok hasar veren, özenle Enchant edilmiş silahlar savaşın gidişatını yönlendirebilir. Keza aynı şey giydiğiniz zırhlar için de geçerli, düşmanınızın elindeki silahlara göre etkisini azaltacak zırhları da yanınızda bulundurmakta fayda var. Kimin neye karşı avantajı ve dezavantajı olduğu vb bilgileri öğrenmek için Bestiary’yi sık sık kontrol edin.

-Dinlenme bonuslarının gücünü hafife almayın. The Gilded Vale ya da Defiance Bay gibi yerlerdeki hanlar belki pahalı gelebilir, ama en azından Od Nua’ya girerken ya da zorlu bir göreve çıkarken mutlaka Stronghold’daki Brighthollow’da dinlenip ihtiyacınıza göre bir bonus buff kazanın.

-Etkisiz hale getirdiğiniz tuzakları düşmanlarınıza karşı kullanabilirsiniz. Sizi özellikle zorlayan bir düşman varsa yolunun üzerine bir tuzak yerleştirip öyle üzerinize çekin. Bunun için en ideal yöntem Rangerların hayvanını kullanmak. Hatta hayvanların da konuşmaları tetikleyebildiğini düşünürsek, normal karakterlerden daha hızlı koşan hayvanı düşmanın üzerine yollayıp konuşmayı başlatmak ve onları asıl grubunuzun beklediği noktaya çekmek gerçekten de yararlı bir taktik. (Hatta grubunuzda Chanter varsa düşmana bilerek kendinizi kovalatmak onların dizelerinde ilerlemelerini sağlar ve dövüşe girdiğiniz anda yüksek seviye büyülerini anında yapabilme imkanı verir)

-Caed Nua’yı aldıktan sonra ilk önceliğiniz size çeşitli fayda sağlayacak binaları yapmak olsun. Hızlıca tamamlayacağınız bir zindan, normalde öldürmek zorunda kalacağınız bazı NPC’leri hapse atmanıza olanak sağlar. Peki hapse atmak ne işe yarar? Arada sırada bazı NPCler kalenize gelerek zindanınızdaki karakterler için size para önerebiliyor. Ufak da olsa ekstra bir gelir kapısı demek bu da. Ya da Warden’s Lodge yaparak çeşitli Bounty görevlerini açabilirsiniz. (Levelları birazcık yüksek olabiliyor gerçi bunların)

-Stronghold’da inşa ettiğiniz binaları bir handa sürekli dinlenerek hızlıca tamamlayabilirsiniz, ancak “turn” denilen olay çok daha farklı şekilde işliyor. Kenarda beklettiğiniz NPC’leri yollayabileceğiniz görevlerin ve vergi toplama işlemlerinin “turn” üzerinden işlediğini muhtemelen farketmişsinizdir. Bu “turn”ler siz irili ufaklı görev bitirdikçe tamamlanıyor, yani binalar gibi hızlıca aradan çıkartmanız pek mümkün değil. O yüzden de görev aralarında Stronghold’u kontrol etmek akıllıca bir hamle olacaktır.

-Ara ara yüzeydeki maceralarınıza mola verip Caed Nua’nın altındaki Od Nua’yı keşfe çıkın. Hem çok sağlam ganimet, hem de gayet iyi miktarda tecrübe puanı kazanacaksınız. Ancak iyiden iyiye zorlanmaya başladığınızı hissettiğiniz noktada bırakıp biraz seviye atladıktan sonra geri gelin. Tek seferde 15 katı birden halletmeniz imkansıza yakın çünkü.

-Caed Nua’yı koruması için isterseniz çeşitli kiralık askerler tutmanız mümkün. Bu askerleri kalenizde tuttuğunuz her gün için tekrar ödeme yaptığınızdan ve herhangi bir eşkıya saldırısı sırasında çok kolaylıkla ölebildiklerinden paranızı bunlara harcamamanızı tavsiye ediyorum. Auto Resolve seçeneğini kullanmadığınız takdirde çoğu saldırıyı kendi başınıza da kolaylıkla savuşturabiliyorsunuz zaten. Ancak Auto Resolve yaptığınızda üç beş kişilik ayak takımının binlerce bakır harcayarak yaptırdığınız binaları yıktığını görmeniz işten bile değil. Siz yine de güvenlik güncellemelerini yapın ama tabii, sizden bağımsız olarak vergilerinizi çalıp durmasın etraftaki haydutlar…

Genel olarak Pillars of Eternity’deki maceralarınızdan keyif almak ve düşmanlarınıza üstünlük kurmak için dikkat etmeniz gerekenler bunlar. Sizi bilmiyoruz ama biz Eora’yı keşfederken inanılmaz keyif aldık, hala da almaya devam ediyoruz. Önümüzdeki haftalarda da çeşitli tarihçelerle Eora’yı keşfetmeye devam edeceğiz!