KİMDİR, NEDİR: MURKY

Azeroth, efsanelerle dolu bir diyar. Titanların yaratımları, Eski Tanrılar, Azeroth’un yerel ırkları, ölüm ve ötesinde gezinen varlıklar, iblisler ve avcıları… Ancak okuduğunuz öyküler her zaman yazanların kısıtlı dünyasının bir parçası olduğundan çok daha fazla öykü gizli kalıyor. Bugün dünyanızı genişletmek için buradayız, hazır mısınız? Sizlere Azeroth ve ötesinin kâşifi, yaman savaşçı, performans sanatçısı ve Lejyon’un korkulu rüyası Murky’nin hikâyesini anlatacağız. Çayınızı alın, biraz yamacımıza oturun ve dinleyin…

Kendilerine ait düzenli yazılı bir geçmişleri olmadığı için murlok ırkının tarihini genelde diğer ırklarla olan bağlarından, Nergce ve ortak dili konuşabilen nadir karakterlerden ve evrim ağaçlarındaki Gorloc ve Jinyu gibi iletişim kurabildiğimiz ırklardan toplananlardan çözebildiğimiz kadarıyla biliyoruz. Bu sebeple Murky efsanesi de baştan sona takip edilebilen bir öyküden  ziyade (zaten bu sıkıcı olmaz mıydı?) birleştirmesi biraz da hayal gücümüze kalmış parçalardan oluşuyor. Şu kesin ki tüm murloklar arasında dünyaya en büyük izi bırakanlardan biri Murky ve bir yerde tüm murlokların soyundan geldiği Kurbağa Kadim onu gururla izliyor.

Bölüm 1 — Performans Sanatı (ve Casusluk?)

Murky’nin ilk göze çarpmaya başladığı zamanlar Azeroth’un belli başlı kahramanlarına eşlik ettiği dönemdir. Ortak noktalarından emin olmadığımız bir grup kahramanı takip eden Murky, adeta evcilleştirilmiş gibi bu kahramanların yanında gezip gördükleri her şeye de tanıklık etti. Kendini kabullendirmek için performans yeteneğini kullanan Murky’nin ismi o zamanlar pek de bilinmiyordu. Geçmişe dönüp baktığımızda Murky’nin bu hareketinin bilgi toplamak için gerçekleştirilmiş kurnaz bir casusluk hareketi olduğundan oldukça eminiz. Her ne kadar uzun şapkasıyla çevresini eğlendirse de şüphesiz ki Murky için acı dolu bir tecrübe olmuş olmalı. Zira kahramanlar ırktaşlarını katlederken izlemekten başka bir şey elinden gelmiyordu.

Bölüm 2 — Aile Hayatı

Murky’nin bir noktada Feralas’taki Unutulmuş Sahil‘de bir balıkçı köyünde amcası ve teyzesiyle yaşadığını biliyoruz. Kendi attığı balık ağlarına takılıp köye dönmesi geciktiğinde karşılaştığı durum korkunçtu: Gordunni ogreleri herkesi kaçırmıştı. Olaydan yaklaşık bir ay sonra ağlara tekrar takıldı ve bu sefer Aramar Thorne ve Makasa Flintwill tarafından kurtarıldı. Arkadaş olan üçlüye, daha sonra gece elfi druid Thalyss Grayoak da katıldı.

Ne yazık ki kader ağlarını tekrar ördü: Kendince isimlendirdiği Urum ve Mrksa’yı takip eden Saklılar isimli bir grup Murky’yi kaçırdı ve hayatına karşılık Aram’ın pusulasını talep ettiler. Takas gerçekleşemeden Gordunniler ortamı bastılar, iki arkadaşını kaçırdılar ve olayların sonunda Murky de Gordunni Kralı Gordok’un eline geçti. Saklılar’ın lideri Malus ve Kral Gordok’un düellosunu ise sonunda Gordok kaybetti. Çıkan arbedede Murky ağlarını kullanarak arkadaşlarının kaçmasına yardımcı oldu. Daha sonra hapsolmuş murlokları kurtarmak için bir ogrenin üstüne cesurca atladı. Ogreye karşı pek şansı olmasa da önce insan dostu Mrksa, sonra da hapsedilmiş bir gnoll’un yardımıyla kaçmayı başardılar. Murky daha sonra Urum’un Gadgetzan yolculuğunda ona eşlik etti.

Bölüm 3 — Lejyon’a Karşı

“Mrgglglbrlg rmrmgllg mrggggm. Mrrglglgy, mgllglgl mgggrrmgl? MRGGGLGLLM! Mrrggllgggllggll mrrglrlg mrrg mrrg mrrrg.” — Murky

Murky’nin gerçek üne kavuştuğu zamanlardan birisi şüphesiz H.A.Y.D.İ. (Hayvanlara Adil Yaklaşımcı Druidler İdaresi) üyesi Kral Mrgl-Mrgl’ın çabaları sonucunda gerçekleşti. Lejyon’a karşı savaşan bazı kahramanların yardımını alan Mrgl, Murky’nin efsanevi bir eğitime sahip olmasını sağladı ve kendinden beklendiği gibi Murky’yi Lejyon’un en büyük düşmanlarından birisi hâline getirdi. Bu çabalar sırasında kurulan Murkloc kabilesi ve Murky, Lejyon’la birden fazla noktada çarpıştılar. Sayısız kahraman sırf Murky ile zihnini birleştirip savaşabilmek için her şeyi bırakıp onun yardımına koştu. Lejyon’un nihai olarak yenildiği şu günlerde sanıyoruz ki Murky’nin savaşında başarılı olduğunu ve zaferde büyük rol oynadığını söylemek doğru olacaktır.

Bölüm 4 — Nexus

Şimdi söyleyeceğimiz şeyler kafanızı karıştırabilir. Doğruluğunu kanıtlayamıyoruz ancak çok derin araştırmalar yaptık ve haklı olduğumuza eminiz. Gnome ve goblin mühendisler, elf büyücüler, Jinyu ve Nag-… ehm, başka ırklardan kâhinlerle konuştuk. Nasıl bildiğimizi, neler bildiğimizi sormayın; zira karanlık bir tehdit altında olduğumuzu hissediyoruz ve sizleri de tehlikeye atmayı istemeyiz.

Irktaşlarını katleden insanları bile kurtarması ve kahramanları yönlendirip Lejyon’u yenmiş olması, Murky’nin ününün bu gerçekliğin ötesine geçmesine sebep oldu. Murky… başka bir aleme geçti ve yerine bir kopya bırakıldı. Ya da tam tersi. Ya da aynı anda iki yerde olabiliyor… Detaylarını çözmek zor; Murky’nin yapabildiklerini düşününce sınırları çizmek güç. Deli saçması gibi geldiğini biliyoruz, ancak buna inanmalısınız.

Murky, başka varlıkların olduğu bir üst alemde. Aldığı eşsiz eğitim, şüphesiz ki gittiği her yerde onu önemli bir lider yapacaktır. Kâhinler aracılığıyla ona erişmek istediğimizde pek çok şey gördük. Bir seferinde iki ayak üzerinde dev bir ejderhaya karşı savaşıyordu. Başka bir seferinde garip bir zırhın içinde ve elinde garip bir yaratık tutuyordu. Gördüğümüz her şeye inandığımızı düşünmeyin! Mesela bir seferinde Murky’yi Alexstrasza’nın ejder formunu bir ahtapotla sarmış, elinde bir köpekbalığıyla kafasına kafasına vururken görmüştük. Tabii ki böyle saçmalıklara inanmıyoruz!

Bize umut veren en önemli görüntüyse Jaina Proudmoore, Chen Stormstout, Sylvanas Windrunner ile beraber Liç Kral’a karşı savaştığını görmemiz oldu (arada bir de peri ejderi gördük ama ciddiye almadık tabii!) Bu geleceğe ait bir görüyse (ki öyle olduğuna inanıyoruz), gelecekten korkumuz yok.

Tarafların çok yakında birleşeceğine ve yeniden yükselecek Liç Kral tehdidine karşı koyacağına eminiz!

Sonuç

Gördüğünüz gibi Murky, Azeroth’un görüp görebileceği en büyük kahramanlardan ve en unutulmayacak efsanelerden biri. Gerçekten bizimle mi, başka bir diyarda mı bilmiyoruz ama bize bıraktığı barış ve cesaret mirasının Azeroth’u ışığa götüreceğini biliyoruz.