Lorekeeper

KİMDİR, NEDİR: MAI HASEGAWA

Mai Hasegawa, kod adıyla Konoko, bir TSMT yani Teknolojik Suçlarla Mücadele Timi’nin ajanıydı. Üç yaşında yetim ve öksüz kalan Konoko, kendini bildi bileli TCTF tarafından yetiştirilmiş ve tüm hayatı boyunca en yüksek teknolojilerle donatılmış bir ajan olabilmek için sıkı bir eğitime tabi tutulmuştu.

Eğitiminin ardından, Komutan Griffin tarafından bir deponun, suç örgütü Sendika ile bağlantısını araştırmakla görevlendirildi. Griffin, ondan öncelikle içeri sızan ajan Chung’u bulmasını ve deponun faaliyetlerini durdurabilmesi için gerekli bilgileri kendisine getirmesini istedi. Hemen işe koyulan Konoko, kısa sürede Chung’un yerini tespit etti. Fakat Chung öldürülmüştü ve cesedinin yanında ona ait bir veri cihazı vardı. Cihazda bu depo ile Musashi Tesisi arasında bir bağlantıya yer verilmişti. Griffin, Konoko’ya araştırmaya devam etmesini söyledi.

Konoko, yolda bir grup Sendika askeriyle çatıştıktan sonra TSMT’den bir çağrı aldı. Bu çağrıyı yapan, Konoko’yu yakından izleyen ve aynı zamanda onun yakın bir dostu olan android Shinatama idi. Shinatama, geriye kalan Sendika askerlerinin kanıtları bir zırhlı araca yükleyerek kaçmaya hazırlandıklarını bildirdi. Konoko, kaldıraçlı bir vincin kontrolünü alarak kaçmakta olan zırhı aracın önünü kesti ve aracı yere devirdi. TSMT askerleri zırhlı aracın etrafını sararken, Konoko da Griffin ile bağlantıya geçti ve Musashi Tesisi’ni araştırmak için izin istedi. Griffin, şimdilik geri çekilmesini istediyse de Konoko, Sendika’nın ellerinden kaçıp gitmesi ihtimalini kabullenemedi ve araştırma konusunda ısrarcı bir tavır aldı. Shinatama, bu tartışmanın Konoko’nun istikrarını bozduğunu bildirerek onun vazgeçmeyeceğini söyledi. Sonunda istediği izni Griffin’den almayı başaran Konoko, yanına iki TSMT ajanı alarak yola koyuldu.

Bir tuzağa doğru sürüklendiğinden habersiz olan Konoko ve ekibi

Muhashi Tesisi’ne vardıklarında TSMT ajanlardan biri, konuklarla ilgilenen sekretere kendini tanıtarak konuya girecekti ki sabrı tükenen Konoko, sert bir çıkışla araya girdi. Bulundukları tesisin yasa dışı teknoloji üretimine bulaştığını belirterek buradaki bütün operasyonların durdurulmasını emretmek için geldiklerini söyledi. Sekreter, yardımcı olmaları için birilerini ayarlayacağını söyledi; ancak bir süre sonra Konoko ve ekibi, aniden Sendika askerleri tarafından çevrildiler. Bu beklenmedik saldırıyı püskürttükten sonra Muhashi Tesisi’nin Sendika ile bağlantısını ortaya çıkartmak amacıyla tesisi aramaya koyulan Konoko, gittiği her yerde Sendika askerleri ile karşılaşınca bir şeylerin ters gittiğini düşünmeye başladı. Griffin ile irtibata geçerek bu mekanın tamamen veri cihazına yerleştirilmiş bir tuzak olduğunu ve Sendika’nın burada onları oyalarken aslında daha büyük bir şeyin peşinde olduklarını iddia etti. Griffin, durumu araştıracağını söyledi ve bu sürede Konoko’dan mekanı iyice araştırmasını emretti; daha sonra ise Konoko’nun teorisini doğruladı. Sendika farklı bir araştırma tesisine saldırıya geçmişti.

Konoko bir çıkış yolu ararken Shinatama, tesiste kendini imha moduna geçmeye hazırlanan bir Ölümcül Beyin olduğunu bildirdi. Eğer bu makine amacına ulaşırsa geniş çaplı bir çevreye hasar verebileceğini bilen Konoko, olabilecek felaketi engellemek için bir an önce yola koyuldu. Ölümcül Beyin’in savunma mekanizmasını tetikleyen lazerlerden kaçarak makinenin sistemine sızdı. Nihayetinde Ölümcül Beyin’i devre dışı bıraktı ve hızla Sendika tarafından saldırı altında olan Vago Biyoteknoloji adlı tesise doğru ilerledi. Griffin, Konoko’nun bu başarılarını her ne kadar takdir ettiyse de ileride kontrolden çıkmasından korkuyordu. Gözü sürekli onun üzerindeydi.

Shinatama, Konoko’ya TSMT birliklerinin Vago Biyoteknoloji’ye girmesini engelleyen birisi olduğunu söyledi. Bütün bu kargaşaya, mutasyona uğramış süper-asker Barabas neden oluyordu. Karşısında çetin bir mücadele verdiği ve kendisini en sonunda feci bir şekilde mağlup eden Konoko’nun güçlü olduğunu itiraf eden Barabas, tekrar karşılaşacaklarını ima ederek oradan ayrıldı ve kendisini daha önce Konoko konusunda uyarmış Sendika lideri Muro’ya durumunu açıkladı.

Daha sonra Konoko, bu araştırma tesisindeki sivilleri kurtarmak için yola koyuldu. Önüne çıkan bütün Sendika askerlerinin hakkından geldikten sonra tesisin girişindeki bir kuleyi güvence altına aldı. Bu sırada bir grup Sendika gücüne karşı çatışan TSMT birlikleri de destek istemekteydi. Ancak Konoko da güvende değildi; kendisinin az önce ölesiye hırpaladığı bir Sendika bombacısı, üzerindeki bombaları aktif ettiğini ve birkaç saniye sonra Konoko ile birlikte öleceğini söyledi. Konoko ise hemen bu bombacıyı, çatışan Sendika askerlerinin üzerilerine atarak TSMT’nin istediği desteği sağlamış oldu. Sendika’nın bu tesisten bir teknoloji kaçırdığını öğrenmesiyle de tam gaz araştırma tesisinin arka çıkışına doğru ilerledi; ancak vardığında Muro’nun bu teknolojiyi taşıyan araçla ayrıldığını gördü.

Hava alanına saldıran Sendika askerleri

Motorsikletine atlayıp peşlerine düşen Konoko, Muro’yu bir hava alanına girerken yakaladı. Muro, yetişmesi gereken bir uçak olduğunu söyleyerek askerlerine Konoko’yu öldürmelerini emretti. Konoko peşindeki Sendika askerlerinin hakkından gelerek Muro’yu aramaya koyuldu. Askerler hava alanında kargaşa çıkararak Muro’nun kaçışına yardım ediyorlardı; fakat bu bile Konoko’yu durdurmaya yetmedi. Bir yandan sivilleri kurtararak ilerlerken bir süre sonra Muro ile tekrar karşılaştı. Muro, Konoko’nun bu potansiyelinden etkilendiğini itiraf etti ama bunun, önünde bir engel olmasına izin vermeyeceğini söyleyerek uzaklaştı. Konoko her ne kadar uğraşsa da karşısına çıkan Sendika askerleri sürekli önünü keserek Muro’yu yakalamasına izin vermediler. Yine de Muro’yu hangar bölgesine kadar takip etti; burada bir takip cihazı bularak hedefinin uçağına yerleştirdi ve bölgeden uzaklaştı. Fakat takip cihazının verdiği sinyal bir süre sonra kesilecekti.

Konoko’yu gözlemleme amacıyla tasarlanmış Sahte Canlı Kukla (Simulated Life Doll) Shinatama

Muro’nun askerlerinden biri, Konoko ile bağlantısı olan android Shinatama’yı keşfetti ve bu durumu patronuna bildirdi. Muro, Konoko hakkında daha fazla bilgiye sahibi olmak ve onu başından atmak amacıyla, Barabas’ı görevlendirdi ve Shinatama’yı kendisine getirmesini istedi. Barabas, emrindeki Sendika saldırı birlikleriyle birlikte Shinatama’nın bulunduğu TSMT karargâhına büyük bir saldırı düzenledi. Karargâhın girişlerinin saldırı nedeniyle kapanmakta olduğunu farkeden Konoko, motorsikletiyle kendini karargâhın içine savurdu. Sendika öncelikle karargâhın trafo merkezlerini çökertti ve böylece TSMT‘nin savunma sistemini tamamen devre dışı bıraktı.

Hızla TSMT birlikleriyle birleşen Konoko, bu saldırının amacını sonunda öğrenmişti ama geç kalmıştı. Barabas çoktan Shinatama’ya ulaşmıştı ve çatı katına doğru ilerliyordu. Önüne çıkan bütün zorluklara karşı var gücüyle savaşan Konoko, sonunda çatı katına ulaştı. Barabas’ın, Shinatama’yı bir helikoptere bindirdiğini gördü. Helikopter uzaklaştı ama Barabas kalmayı ve Konoko ile bir kez daha yüzleşmeyi seçti. Konoko, bu sefer eskisinden daha güçlü olmasının getirdiği avantajla Barabas’ı daha kolay bir şekilde yendi ve bu sefer kaçmasına olanak bırakmaksızın onu öldürdü. Rakibini öldürmesiyle bir güç artışı yaşamıştı fakat bu ne kendisi ne de Griffin tarafından fark edildi.

Shinatama’nın kaçırılışı

Shinatama, Konoko’nun tek arkadaşıydı ve onu kaybetmesi kendisini derinden sarsabilirdi. Konoko, vakit kaybetmeden Griffin’in karşısına geçerek Shinatama’yı kurtarmaya gideceğini söyledi; ancak Griffin, o iş için çoktan bir ekip gönderdiğini ve Konoko’nun bu işi kişiselleştirmesinden rahatsızlık duyduğunu belirtip bulaşmamasını söyledi. Konoko’nun kendi kararının kesin olduğunu söylemesi Griffin’i sinirlendirmeye yetti. Sürekli emirlerinin sorgulanmasından yorulan Griffin, kendisinin onun komutanı olduğunu sert bir tavırla hatırlatsa da Konoko, bu durumun umurunda olmadığını söyleyerek Griffin’e, yolundan çekilmesini söyledi ve tek başına Shinatama’yı aramaya koyuldu.

Bu sırada Muro ise bir yandan Shinatama’ya işkence ediyordu. Bir androidin acı hissetmesi için tasarlanması onu hayrete düşürmüştü adeta. Bir Atmosfer Dönüşüm Merkezi’nde Sendika askerleriyle çatışarak ilerleyen Konoko, bu sırada yaşadığı bir başka bir güç artışı ile heyecana boğuldu. Diğer yandan bu güç artışını tespit eden Griffin, içinde büyük bir korku hissetti ve işin kontrolden çıktığını söyledi.

Konoko bir süre sonra Shinatama’yı buldu ancak arkadaşı, ağır hasar alması nedeniyle hareket bile edemeyecek konumdaydı. Konoko’nun gerçek isminin aslında Mai Hasegawa olduğunu söyleyen Shinatama, içindeki bu güç artışının sırrı olan Krizalit’e de değindi. Konoko’nun istikrarının an itibariyle tekrar istikrarının bozulduğu raporunu almasıyla Griffin, adamlarına Shinatama’nın bağlı olduğu bir sisteme ait olan kendini imha etme programını çalıştırmalarını adamlarına emretti. Böylece patlamanın verdiği hasar ile Konoko tehdidinden tamamen kurtulacaktı.

Doktor Kerr, yakından ilgilendiği Konoko’ya bir şans daha tanımasını istediyse de Griffin, bu zamana kadar yeterince tolerans gösterdiğini söyleyerek fikrinden vazgeçmedi. Shinatama, kendini imha etme sisteminin aktif edildiğini Konoko’ya bildirerek ona hemen uzaklaşmasını söyledi. Konoko her ne kadar onu terk etmek istemediyse de kendisi için kaçmaktan başka bir yol yoktu. Hızla uzaklaşarak patlamadan kurtuldu ve bulunduğu binadan bir çıkış yolu aradı. Yolda Sendika askerleriyle çatıştığı yetmiyormuş gibi üstüne Griffin’in kendisinin öldüğünden emin olması için gönderdiği ekiple de savaşan Konoko, en sonunda binadan kaçmayı başardı. Birkaç TSMT ajanını ölümüyle sonuçlanan bu olayların ardından Griffin tarafından düzenbaz ajan olarak damgalandığında ise bir zamanlar bir parçası olduğu oluşumun düşmanı hâline geldi.

Gidecek yeri kalmayan Konoko

Konoko, geçmişine ait bilgilerinin bulunduğu Bölgesel Devlet Binası’na doğru yol aldı. Griffin, onun bu hareketini tahmin ettiği için bölgeyi TSMT ajanları ile çevirmişti. Binanın girişine varan Konoko, iki ölü güvenlik görevlisi buldu ve kendisinden hemen önce birilerinin binaya girdiğini fark etti. TSMT ajanlarını haklayarak ilerleyen Konoko, konuştuğu sivillerden aldığı bilgilere göre bütün dosyalara sadece binanın alt kısmındaki komuta merkezinden ulaşılabilirdi. Kısa sürede komuta merkezine varan Konoko, geçmişine ait bilgilere tam ulaşmak üzereydi ki sistemi kıran başka biri bu bilgileri bir CD’ye taşıdı. Konoko hızlı bir şekilde harekete geçip sisteme giriş yapılan konsolu bulduğunda ise oradan ayrılan bir grup Sendika ninjası ile karşılaştı. Konoko’nun geçmişinin bulunduğu CD’yi de Sendika’nın seçkin ninjası Mukade taşıyordu.

Konoko’nun geçmişini ellerinde taşıyan Mukade

Binaların çatılarından ilerleyen Mukade, arkasında bıraktığı Sendika askerleriyle kaçışını kolaylaştırsa da Konoko, her nedense onun yerini sürekli tespit edebiliyordu. Bir şekilde ikisi arasında bir bağlantı vardı ama ne olduğu ayrı bir gizemdi. Konoko en sonunda Mukade’yi köşeye sıkıştırmayı başardı. Meraktan kafasını kemiren sadece geçmişi değil, Mukade’nin ta kendisiydi. Ona kim olduğunu ve neden onu içinde hissettiğini sordu. Mukade, Konoko gibi her öldürdüğünde kanının yanmasından bahsedince onun içinde de bir Krizalit olma ihtimali artmıştı. Yine de Konoko, onun aslında Muro’nun bir haydutu olmaktan başka bir şey olmadığını kafasına koydu; böylece ikili arasında zorlu bir savaş başladı. Konoko nihayetinde Mukade’yi yere sermeyi başardı. Kendisinin de rakibi gibi bir canavar olabileceği düşünceleriyle bir süre boğulsa da sonunda ikisi arasında hiçbir ortaklık bulunmadığını söyledi ve yerde sürünen Mukade’nin boynunu kırarak onu öldürdü. Geçmişinin bulunduğu CD’yi de alarak bölgeden uzaklaştı.

Babasının eski laboratuvarına varıp CD’yi çalıştırdı. Ses kaydının bulunduğu dosyayı oynattığında ise kendisinden bir profesör olarak bahseden babasıyla karşılaştı. Öğrencilerinden biri, aynı zamanda hükümetin halktan sır sakladığına inanmış bir eylemci olan Jamie’ye aşık olmasından bahsediyordu. Birlikte gezdikleri bir vahşi doğa bölgesinde Jamie’nin bacağını kesen dikenli bir bitki sebebiyle vücuduna hızla yayılan enfeksiyona engel olamamasını anlatıyor, ölümcül hâle gelen bu enfeksiyonun Jamie’yi acı içinde süründürüşüne dayanamayıp onu vurduğundan bahsediyordu. Doğaya yayılmış bu zehirli atmosferin farkına varmasıyla bu trajik vakanın tekrar yaşanmaması için kardeşi Doktor Kerr ile birlikte araştırmalara başlayacağına değiniyordu.

Konoko’nun annesi ve babasının trajik hikayesi

Amcasının Kerr olduğunu öğrenen Konoko, onun bulunduğu TSMT Bilim Hapishanesi’ne doğru yol aldı. Lazerle tetiklenen son derece tehlikeli TSMT savunma sistemini aşarak binaya sızmayı başardı ve amcasını aramaya koyuldu. Birkaç TSMT birlikleriyle çatıştıktan sonra amcası Kerr’e ulaştı. Amcası ona birkaç ekipman vererek kendisiyle laboratuvarında buluşmasını istedi. Konoko laboratuvara vardığında Kerr, bildiği her şeyi anlatmaya başladı. Hasegawa ile kendisinin eskiden birer suçlu olduklarından ve ilk olarak araştırmalara Sendika içinde başladıklarından bahsetti. Kendi bütçelerini kendileri karşıladıklarından Sendika’nın onların işine karışmayacaklarına inanıyorlardı. Fakat Sendika onları çok yakından takip ediyordu ve Kerr ile Hasegawa’nın bu zehirli atmosfere karşı geliştirdikleri Daodan Krizalid’in tam olarak ne olduğunu keşfettiklerinde laboratuvarlarına baskın düzenlemeye hazırlandılar.

Daodan Krizalid’i bir insan bedenine eklendiğinde onu her türlü tehlikeye karşı adaptasyon yeteneği sağlıyordu. Geliştirilmiş iki prototip Daodan Krizalid’lerinden biri Hasegawa’nın kızı Mai Hasegawa’dan (yani Konoko’dan) diğeri ise de Mai’nin erkek kardeşi Muro Hasegawa’dan esinlenilmişti. Sendika, düzenlediği baskında Muro ile babasını yakalamış, Kerr ise Mai’yi alıp TSMT’ye götürmüştü çünkü güvenliklerini sağlamalarının tek yolu buydu. Komutan Griffin, olayları duyduğunda Kerr’den daha yedi yaşında olan Mai’nin bedenine bu Daodan Krizalid’ini yerleştirmesini emretti. Sendika’nın da aynısını yaptığını düşünüp, Muro’ya karşı gelmesi için ileride Mai’yi kullanacaktı.

Konoko, Muro ile adamlarının birer canavar olduğunu düşünse de kendisinin de ileride ne hâle geleceğini merak ediyordu. Kerr, ona vücudun parçalanan bölgelerine yenisini getirerek onarmasını sağlayan Daodan Krizalid’i onu ne hale getirirse getirsin, kim olduğunu değiştirmeyeceğini ve başından beri kim ise o olarak kalacağını söyledi. Daha sonra içeri giren bir TSMT ajanı silahını Konoko’ya doğrultarak ateş açtı. Kendisini başından beri Mai’yi korumaya adamış olan Kerr, Mai’nin önüne atlayarak onun için hayatını verdi. Öfke ile dolan Konoko, yaptıklarını hepsine ödeteceğini söyleyerek karşısındaki TSMT ajanını öldürdü. Hiçbir çıkış yolu kalmadığını düşünüyorken Kerr’ün söylediklerinden bir yol çıkardı: Krizalid’in kendini hayatta tutacağına inanan Konoko, asit dolu biyolojik atık toplama tesisinin içinden yüzerek TSMT Bilim Hapishanesi’nden kaçmayı planlıyordu. Karşısına çıkan TSMT birliklerini haklayıp sonunda atık toplama tesisinde vararak orada bulunan bir vince tutundu ve kendisini asit dolu suya attı. TSMT ajanları, Konoko’nun bu durumdan sağ çıkamadığına inandılar.

Asit dolu suda acı içinde ilerleyen Konoko

Konoko ismini artık geride bırakmıştı. Asit dolu sudan Krizalid sayesinde canlı kurtulan Mai, TSMT karargâhına sızdı. Binanın çatı kısmında Griffin’in bulunduğu odaya doğru ilerledi. Etrafta kimse olmadığını fark etmesiyle camı kırarak Griffin’in karşısına çıktı ve Griffin’e elindeki silahı doğrultarak ondan cevaplar istediğini söyledi. Griffin ona, bu konuda kendisi dahil kimsenin yardım edemeyeceğini söyleyerek binanın zemin kısmındaki en güvenli bölge olan Omega Sığınağı’na kaçtı. Mai, son derece kalabalık TSMT birlikleriyle çatışarak Omega Sığınağı’na doğru ilerledi. Karşısına çıkan TSMT çalışanları Mai’ye bu yaptığından utanmasını söylüyorlardı. Mai ise yaptıklarının sadece Griffin’inin kendisini daha yedi yaşındayken bir canavara çevirmesini ona ödetmesinden ibaret olduğunu söyleyerek karşılık verdi. Nihayetinde Omega Sığınağı’na ulaştığında karşısındaki şey onu dehşete düşürdü: Griffin, Shinatama’nın parçalanmış vücudu ile adamlarına bir güvenlik sistemi yaptırmıştı. Mai’yi en iyi Shinatama’nın bileceğini düşünen Griffin, onu bir Ölümcül Beyin gibi tasarlatmıştı. Mai, bir yandan bu sistemi kırmaya uğraşırken diğer yandan savunma sistemini tetikleyen lazerlerden kaçmaya çalışıyordu. En sonunda devre dışı bırakılmasıyla bağlı olduğu Ölümcül Beyin’dan ayrılan Shinatama, Griffin’in üzerine doğru yürüdü. Elindeki silahla kendisine amaçsız bir şekilde yürüyen Shinatama’yı vuran Griffin, nihayetinde Konoko tarafından yere serildi. Griffin’in silahını alan Mai, silahı onun kafasına doğrulttu. Kendisi için iki seçenek vardı: Ya Griffin’i vurup intikam alacaktı ya da her şeyi geride bırakıp onun düşündüğü gibi bir canavar olmadığını ona kanıtlayacaktı. Seçtiği yol, gelecekte yaşanacakları etkileyecekti.

Shinatama’dan geriye kalan son parça

Kararını gerçekleştirdikten sonra vakit kaybetmeden yola çıkan ve dağların içindeki gizli Sendika karargâhını sonunda bulmayı başaran Mai, Muro’nun neyin peşinde olduğunu öğrenmek istiyordu. Oldukça kalabalık Sendika ekipleriyle korunmasına rağmen tek başına bu seçkin askerlerin icabına bakarak karargâhı araştırdı. Araştırmalarının sonucunda nihayet Muro’nun asıl planını öğrendi: STURMANDERUNG Projesi. Konsollardan edindiği bilgilere göre Muro, Atmosfer Dönüşüm Merkezleri’ni havayı temizlemek yerine zehirleyecek şekilde ayarlamıştı. Böylece hayatta kalmayı isteyenler bunu sağlayacak olan Krizalid için ruhlarını Muro’ya satacaklardı, diğerleri ise acı içinde öleceklerdi.

Muro, şeytani planını uygulamaya geçirmeye hazırlanır.

Muro’nun kafayı sıyırdığını düşünen Mai, hemen bu kaosa engel olmak için yola koyuldu. Ancak yalnızca tek bir seçeneği olduğunu fark etti: Sturmanderung’un ana paneline ulaşırsa havayı zehirlemeye programlanan Atmosfer Dönüşüm Merkezleri’ni faaliyete geçirecek olan sinyalleri sabote edebilecek, böylece Atmosfer Dönüşüm Merkezleri’nin patlamasına neden olacak ve zehirli havanın şehirlere taşınması önlenecekti. İşler planladığı gibi giden ve sinyalleri başarıyla sabote eden Mai, ardından Muro ile yüzleşmek için çatıya doğru ilerledi. En sonunda karşılaştıklarında ise Muro, Mai’nin kendisine katılmasını ve babasının dileğini birlikte gerçekleştirmelerini istediğini dile getirdi. Mai, babasının yaşam dilediğini, Muro’nun ise ölümden başka bir şey getirmediğini söyledi ve Muro ile arasında son derece zorlu bir mücadele başladı.

Atmosfer Dönüşüm Merkezleri’nin patlamasıyla oluşan yıkım

Eğer Mai, Griffin’i öldürmeden yoluna devam etmiş olsaydı; Griffin son anda bir ekip ile çatıya gelip Muro ve askerlerine karşı kendisine yardım edecekti.

Eğer öldürmüş olsaydı; Muro, onunla birebir mücadele fırsatını yakaladığından, bütün kudretini gösterecek şekilde içindeki Krizalid’i Imago aşamasına geçirerek son derece güçlü bir hâle gelecekti.

Her iki olasılıkta da Mai, kardeşi Muro’yu yenmeyi başardı. Muro’nun bütün çılgınlıklarına artık bir son vermiş olsa da kendisini acı bir gerçek bekliyordu.

Patlamaların sebep olduğu yıkıntıların arasında gezinen Mai Hasegawa

“Dönüştürücüleri patlattığımda bizlere biraz zaman kazandırdım, fakat korkunç bir bedel karşılığında. Ölü ve ölmek üzere olanlar şimdi sokakları dolduruyor olsa da sorunu inkâr etmek artık imkansız. Sonuç olarak babamın çalışması, acı içindekilerin kurtuluşu olduğunu kanıtlayabilir. Bildiğimiz insanlık artık ölüme mahkum: Krizalid hepimizi değiştirecek. Bunun daha iyiye olmasını umalım.”
– Mai Hasegawa