Gilneas’ın geri alınamayacağını iddia edenler vardı. İmkansız olduğunu söylüyorlardı. Ben ise korkularımızın bizi daha fazla yönetmesine izin vermememiz gerektiğini söylüyorum! Çok uzun bir süre boyunca korkularımın benliğimi alt etmesine izin verdim… Hep yanlış kararlar almış olabileceğimin korkusu… Ulusumuzun kimliğini kaybedeceği korkusu… Eğer gerçeği tam anlamıyla öğrenirseniz benim liderliğimi reddedeceğiniz korkusu. Ama artık korkularıma teslim olmayacağım. Bana bakın ve sakladığım gerçeği görün. Şimdi sırrımı bildiğinize göre hepinize sorarım… Kim benim yanımda olacak? Kim benimle birlikte savaşacak? Aranızdan kimler korkularını bir kenara bırakacak?
Gilneas’ın endüstri odaklı bir şehir haline gelmesine büyük öncülük eden Kral Archibald Greymane’in oğlu olan Genn, çok küçük yaştan itibaren babasının öğretilerinin gölgesinde büyüdü. Genel olarak diğer insanlara karşı şüpheci bir yaklaşım sergileyen Genn, babası ölüp de tahta geçtiği zaman yalnızca birlikte büyüdüğü Baron Ashbury ve ailesine tam anlamıyla güven duyar haldeydi. Babasının izinden giden ve yönetim şeklini benzer şekilde yürüten Greymane, bir şölen yemeğinde tanıştığı Mia ile evlendi ve ikilinin Liam adında bir oğulları, Tess adında da bir kızları oldu.
Orda‘ya karşı yapılan İkinci Savaş öncesinde tüm insan krallıklarının liderlerini bir araya toplamak isteyen Kral II. Terenas Menethil’in Lordaeron’da gerçekleştirdiği toplantıya yanında Baron Ashbury, Lord Vincent Godfrey ve Lord Darius Crowley ile katılan Greymane, Anduin Lothar’ın Stormwind’in düşüşüyle ilgili anlattığı detayları ve Orda’nın sonu gelmez tehdidine karşı yaptığı uyarıları kulak ardı etti. Ordusuna fazlasıyla güvenen ve karşılarında hiçbir gücün ayakta kalamayacağını savunan Gilneas kralı, diğer liderler bir birlik oluşturmak için hemfikir olurken bu ittifaka katılmak konusunda çekimser kaldı. Fikirlerini almak istediği soylulardan Crowley her ne kadar Gilneas ordusunun bu ittifaka tam anlamıyla destek vermesi gerektiğini savunduysa da Godfrey ve Ashbury aynı fikirde değillerdi. Crowley’den ziyade diğer iki soylunun düşüncelerini daha mantıklı bulan Greymane, insan krallıklarının oluşturduğu Lordaeron İttifakı‘na katılmayı kabul etse de kendi ordusundan yalnızca küçük bir birlik göndermeyi uygun gördü. Böylece İkinci Savaş boyunca Gilneas, Lordaeron İttifakı’ndan nispeten uzak kaldı.
Greymane, söz konusu ittifaka karşı duyulan çekimserlik olunca yalnız değildi: Alterac Krallığı’nın başındaki Aiden Perenolde da bu ittifaktaki zayıf halkalardan biriydi ve daha fazla toprak edinme planları yapıyordu. Hatta bu amaç doğrultusunda İkinci Savaş sırasında Orda’ya yardım ettiği, onlara haritalar ve çeşitli bilgiler sağladığı ortaya çıkınca planları tersine döndü ve İttifak tarafından topraklarına el konuldu. Greymane, lidersiz kalmış bu krallığın yönetimini de ister hale geldiyse de Alterac toprakları üzerinde hiçbir hakkı yoktu. Bu yüzden yardım aramak için Gilneas topraklarına gelen ve Aiden’in yeğeni olan Isiden’i desteklemeye karar verdi. Bu zaman diliminde gizlice insan formuna bürünerek Lord Daval Prestor adını alan Deathwing’in etkisi altında kalıp bir süreliğine ona destek olmuş olsa da Prestor’un ortadan kaybolmasıyla kendine gelen Greymane, Isiden’in arkasında olmaya kaldığı yerden devam etti.
İkinci Savaş sona erip yakalanan orklar esaret altında tutuldukları enterne kamplarına gönderildiklerinde yapılan masrafları karşılamak ve Nethergarde Kalesi’nin inşaatı için gereken geliri sağlamak amacıyla krallıklardan vergi alınmaya başlanmış ve bu durum, Greymane’i oldukça rahatsız etmişti. Fikirlerini Godfrey’e anlatarak Lordaeron İttifakı’na katılmanın kendi insanlarının ölümünden başka bir işe yaramadığını söyleyen Greymane, böylece ittifaktan ayrılmaya karar verdi ve aynı zamanda da Gilneas’ı dünyanın kalanından ayırmak için bir duvar inşa etme planlarını dile getirdi. Godfrey’e göre bu duvar, Crowley’in toprakları üzerine inşa edilebilirdi çünkü o bölgede duvarın inşasına müsait dağlık bir alan bulunuyordu. Greymane’in ittifak ile ilişkisini kesmesini ve yaptırmak istediği duvarın kendi topraklarını bölecek olmasını kabullenemeyen Crowley, kendisiyle aynı düşüncedeki Gilneaslıları toplayarak bir isyan başlattı. Üçüncü Savaş‘ın başlamasıyla Greymane’e olan muhalefetini desteklemek isteyen Crowley, Gilneas Tugayı‘nı Jaina Proudmoore’a destek olabilmesi için gönderdi. Ancak bir süre sonra Greymane’in kuvvetleri tarafından yakalanan Crowley hapis altına alındı.
Üçüncü Savaş devam eder ve Scourge belası Doğu Krallıkları’nı tehdit ederken ulusunu koruma içgüdüsüyle hareket eden Greymane, worgenları kullanmaya karar verdi. Bu amaçla Kirin Tor başbüyücüsü Gilneaslı Arugal ile kimsenin haberi olmadan iletişime geçen kral, worgenların başarıyla çevresindeki topraklara gelmesini sağladıysa da bu vahşi yaratıkların başlattığı felaket tüm planını alaşağı etti. Greymane Duvarı‘nın dışında kalan Gümüşçam Ormanı bölgesinde insanlara saldıran ve lanetlerini bulaştıran worgenlar, kısa sürede Gilneas’ın içine de girmeyi başardılar. Lanetin halkı arasında yayılması ihtimaline karşı koymak isteyen Greymane, Godfrey, Ashbury ve Lord Walden gibi isimlerin aralarında bulunduğu soylularından oluşan bir grupla birlikte dolunay zamanları worgen avına çıkmaya başladı. Bu av gecelerinden birinde ise talihsiz bir şekilde bir worgen saldırısına uğrayan Greymane, halkını korumak istediği lanetin taşıyıcılarından biri haline geldi.
Zaman içerisinde Greymane ve halkı, kendilerini koruması için inşa ettikleri duvarın sınırları içerisinde sıkışıp kalmışlardı. Forsaken birlikleri Gilneas’ı işgal etme umuduyla duvara saldırıyorken şehir içerisinde de birçok gizemli cinayet gerçekleşiyordu. Bir çıkış yolu bulmak isteyen Greymane, sokağa çıkma yasağı ilan etti. Greymane’in Gilneas’ı yeterince iyi yönetemediğini ve worgen avlarına artık katılmadığı için lanete karşı hiçbir şey yapmadığını iddia eden Godfrey ise yönetimin kendisine devredilmesini istediyse de reddedildi. Bu sırada Belysra adındaki bir gece elfi ile karşılaşan Greymane, kendi ailesine bile haber vermeden çeşitli ritüllere maruz kalmayı kabul etti. Worgen lanetinin başlangıcını anlatan Belysra’nın yardımıyla gerçekleşen bu ritüellerin amacı worgen dönüşümünün kontrol edilebilmesini sağlamaktı. Kızı Tess’i küçük yaşta ölümün pençelerinden kurtaran Krennan Aranas’tan da yardım isteyen Greymane, böylece worgen formuna giren kişilerin akıl sağlıklarını da koruyabilecekleri bir iksirin hazırlanmasına öncülük etti. Ancak Worgen laneti öyle bir hızla yayılmıştı ki bir süre sonra worgenlar, Gilneas şehrine herhangi bir gizlilik ihtiyacı duymadan saldırmaya başladılar. Bu saldırılara karşı birlik olan Greymane, oğlu Liam ve Lord Godfrey, savunmanın ön saflarını oluşturuyorlardı. Crowley’nin de aralarına katılması gerektiğine karar veren Greymane, onun da serbest bırakılmasını sağladı. Crowley ve birlikleri geride kalıp sahte saldırılar ile worgenları oyalarken hayatta kalan Gilneas halkı da Duskhaven kasabasına kaçtı. Burada bir süre huzura ermiş olsalar da uzun sürmeyecekti.
Deahtwing’in ortaya çıkmasıyla yaşanan Afet yüzünden Duskhaven kasabası sular altında kaldı ve Greymane Duvarı zarar gördü. Halkını Stormglen kasabasına gönderen Greymane için bir süredir var olan başka bir sorun daha vardı: Şehrin savunmasız kaldığını fark ederek saldırıya geçen Forsaken. Bu tehdide karşı müttefik olarak yanına alabileceği tüm güçleri bir araya getirmek isteyen Greymane, Godfrey’i de yanına alarak güneydeki Tal’doren bölgesine gitti. “Yaban yuva” olarak da bilinen bu bölgede Gilneaslı worgenlar yaşıyordu ve Crowley ile ona bağlı worgen birlikleri de bu bölgedelerdi. Kendisinden yardım istenen Crowley ise şüpheciydi: Greymane ve özellikle de worgenlara karşı büyük bir nefret guyan Godfrey ile aynı safta yer alma fikrine sıcak bakmıyordu. Greymane gözleri önünde worgen formuna dönüşerek kendisine dengi olarak geldiğini ve yardım istediğini söyleyene kadar ikna olmamış olan Crowley, beklemediği bu gerçek karşısında yapılan teklifi kabul etti.
Greymane’in de bir worgen olduğunu öğrenen Godfrey, kendisine destek olan Ashbury ve Walden ile birlikte sinsi planlar yapmaya başladı. Greymane’i Forsaken birliklerine teslim etmek isteğiyle esir alan üçlünün planları, Krennan Aranas’ın görevlendirdiği kahramanlar sayesinde suya düştü. Walden ve Ashbury öldürüldü, ihanet suçuyla tutuklanan Godfrey ise bir worgen tarafından yönetilmektense ölmeyi tercih edeceğini söyleyerek intihar etti.
Sırrını saklamanın hem imkansız hem de ulusuna karşı bir haksızlık olduğunu düşünmeye başlayan Greymane, önce oğlu Liam ile konuştu. Babasının bir worgen olduğunu öğrenen Liam, bunu büyük bir olgunlukla karşıladı ve bu durumun bir sorun teşkil etmediğini söyleyerek aralarındaki buzların erimesini sağladı. Ardından halkına dönen Greymane, yine aynı şekilde worgen olduğunu onlara da açıkladı ve korktuğunun aksine halkı onun yanında olup birlik içerisinde Forsaken kuvvetlerine karşı koymak istediğinde gururunun okşanmasına engel olamadı.
Gilneas’ı geri alabilmek için harekete geçen Greymane ve ordusu, Forsaken lideri Sylvanas Windrunner’ın da savaşa katılmış olduğunu gördü. Halkının yanında olma kararıyla gururlanmış olan Greymane’in sevincinin büyük bir acıya dönüşmesi ise fazla uzun sürmedi: Sylvanas’ın kendisini öldürmek için kullandığı zehirli okun önüne geçen oğlu Liam, gözleri önünde can verdi. Oğlunu Gilneas topraklarına veren Greymane, Sylvanas’ın Veba‘yı kullanmayı planladığını öğrenince halkının neredeyse hepsini yanına alarak gece elflerinin başkenti olan Darnassus’a kaçmak zorunda kaldı. Geriye yalnızca Crowley ve beraberindeki askeri birliklerin oluşturduğu Gilneas Özgürlük Cephesi kaldı.
Eşi Mia ve kızı Tess ile farklı gemilerde bulunan Greymane, aldığı kararların hatalı olduğunu düşünüyor ve oğlunun ölümünden kendisini sorumlu tutuyordu. Bir gece elfinin kendisine İttifak’a katılması gerektiğini söylediğinde ise burun kıvırdı. Ancak Afet yüzünden sular dengesiz ve güvensizdi; yolculuk esnasında gemilerin yönetimi iyiden iyiye zorlaşmıştı ve bu sebepten ötürü eşi ve kızının bulunduğu gemi batmaya başladı. Ailesinden geriye kalanların da gözleri önünde ölmesine izin vermek istemeyen Greymane, worgen formuna girerek ikisini de kurtarmayı başardı. Bu olay ise İttifak ile olan ilişkisiyle ilgili nihai kararını vermesine yol açacaktı.
Gilneas halkı Darnassus’a vardığında Uluyan Meşe alanına yerleşen Greymane, İttifak içerisinde yer almayı kabul edeceğine kanaat getirmişti. Ancak bu isteğin yerine getirilebilmesi için diğer temsilcilerin de onay vermesi gerekiyordu. Gilneas halkının İttifak’a katılabilmesi için bir ziyafet düzenlendi. Bu ziyafet öncesinde bir konuşma yapan Greymane, krallığını dünyanın geri kalanından ayırmanın bir hata olduğunu kabul ettiğini ve kendilerine ikinci bir şans verildiği için müteşekkir olduğunu dile getirip Gilneas ordusunun ve worgenların marifetlerini göstererek iyi bir giriş yapmış olsa da Stormwind Kralı Varian Wrynn’in gelişiyle tekrar gergin bir ortam oluştu. Birçok temsilci Gilneas’ın geri kabul edilmesini destekliyor olsa da Varian buna karşıydı. Üçüncü Savaş esnasında yardım etmeyi reddedip kendilerini bir duvar arkasına saklayan bu insanlara güvenmediğini dile getiren Varian, İttifak’ın sadece iyi gün dostu olacak ancak zor zamanlarda çekip gidecek bencillerle işi olmadığını söyleyerek Gilneas aleyhinde konuştu. Genn ise ulu kurt Goldrinn’in Varian etrafındaki varlığını sezmişti ve her ne kadar hayal kırıklığı yaşamış olsa da kızgınlığa yenik düşmemeye çalışarak ortamı terk etti.
Daha sonra Malfurion’un dostane tuzağı sayesinde worgen avlanma alanında karşılaşan Genn ve Varian, kimin daha iyi bir avcı olduğu konusunda anlaşmazlığa düştüler. Kendilerini kanıtlamak isteyen ikili, hemen bir yaban domuzu avına girişseler de kısa zaman içerisinde büyük bir ayıyı kızdırmayı başardılar. Ayıyı alt etmek için beraber çalışsalar da öldürücü vuruşu Varian yaptı ve Greymane ile beraberindeki worgenların takdirini kazandı. Ancak Varian, öfkesini kontrol altına almakta büyük zorluk çekiyordu ve bir süre yalnız başına düşüncelere daldıktan sonra beklenmedik bir şekilde Greymane’e konuyu açtı. Uluyan Meşe’ye giden ikiliden Genn, worgenların yabani öfkelerini dizginleyebilmelerini sağlayan gece elfi ritüelinden bahsetti. Huzur, Uyum ve Hiddet Pınarları’nın sularını aynı anda içen Varian, Greymane’in yardımıyla ritüeli başarıyla tamamladı. Goldrinn’in ulumasını duyan ve varlığının Varian’ı nasıl çevrelediğini fark eden Greymane, bundan sonra Stormwind Kralı’nın ulu kurdun seçilmişi olduğundan şüphe etmeyecekti.
Aldığı yardımla ve Greymane’de fark ettiği değişiklikle Gilneas ile ilgili verdiği ilk karardan pek de emin olmamaya başlayan Varian, Greymane’e worgen kuvvetlerini toplamasını söyledi. Ashenvale bölgesinde Garrosh’un gittikçe saldırganlaşan Orda’sına karşı durmak için bir araya gelen İttifak birlikleri, Genn’in desteği ve Varian’ın liderliği ile kazanan taraf olarak işgalci Orda’yı geri sürmeyi başardılar. Bu olay ardından ikinci bir zirve yapılmasını isteyen Varian, bu sefer Greymane ve beraberindeki halkını açıkça destekleyerek Gilneas’ın İttifak’a katılmasını kabul ettiğini açıkladı.
Gilneas Özgürlük Cephesi’nin başarılı savunma ve saldırı taktikleri ile Gilneas şehri, Forsaken tehdidinden kurtarılmıştı; ancak Genn Greymane henüz halkını o topraklara geri götürmeye niyetli değildi. Onun yerine Stormwind’e giderek Varian’a yardımcı olmaya ve askeri operasyonlarda destek vermeye karar verdi. Garrosh’un kontrolü altındaki Orda’nın Kalimdor’da gerçekleştirdiği kuşatmalara bir son verilmesi amacıyla nasıl önlemler almaları gerektiklerini görüştükleri toplantılara katılan Greymane, sonrasında Pandaria’ya geçti. Bir süre burada bulunduktan sonra Garrosh’un tutuklanmasıyla birlikte mahkemede diğer liderler ile birlikte yer aldı. Tüm mahkeme süresince worgen formunda kalmayı tercih eden Greymane, aynı zamanda Orda’nın diğer liderlerine de ateş püskürmekten geri kalmadı.