Lorekeeper

STAR OCEAN ARŞİVLERİ – SRF-003 CALNUS’UN SEYİR DEFTERİ, BÖLÜM 4

Calnus’un yolculuğu ve görevi, gittikçe genişleyen mürettebatıyla birlikte tüm hızıyla devam ediyor. Bu ana kadar yaşamış oldukları olayların sonuçlarını, etkilerini ve devamında neler olduğuna yine kayıtlar üzerinden göz atalım.

UT 10 – Calnus’un Dünya Sonrası Kayıtları:

UYARI!!! Büyük bir güç dalgası ile kaçınılmaz bir çarpışma olacak…

Calnus sistemleri yeniden başlatılıyor…

Gezegenin içe doğru çöküşü yüzünden oluşan enerji boşluğu, gemiyi UT 10 yılına geri döndürdü. Mürettebatımızda herhangi bir kayıp bulunmamakta.

UYARI!!! Calnus saldırı altında, kalkanlar devrede.

Hayalet bir gemi ile yapılan savaş, Eldarian 13. filosundan Arumat’ın yardımları ile kazanıldı. Gemide savaş sonrası oluşan hasarların tamiri için yakındaki Roak gezegeni yeni rota olarak seçildi.

UT 10 – Reimi Saionji’nin Roak Kayıtları:

Roak’a gelebilmiş olmak muhteşem bir his. Yolculuğumuzda bazı sıkıntılar yaşamış olsak da doğru zamanda olmak çok güzel. Bacchus sayesinde Calnus bir gizleme teknolojisine sahip oldu, geminin burada görünmesinden korkmamıza gerek yok; umarım bizi rahatsız edecek bir şey de olmaz. Sadece bir sıkıntımız var, o da Edge. Dünya’da olanlardan sonra fazlasıyla içine kapandı. O kendine gelene kadar Calnus’un kaptanlığını devralıyorum.

Yapacak bir şeyimiz olmadığı için gezegeni keşfe çıktık. Yakınlardaki bir kasabaya ettiğimiz yolculuk genellikle olaysız geçti, bir yerde sanırım bacağımı incittim fakat önemli bir şey değil. Sürpriz olan şey ise burada yaşayanlar ulaşım için devasa tavşanlar kullanıyorlar, pofuduk ve pembe şeyler; acaba ben de bir tavşan kullanabilecek miyim ? Lymle tavşanları bir oyuncak olarak gördü, Meracle ise gördüğümüz tavşanı akşam yemeği diye kovalamaya çalıştı.

Kasabada ara sokaklardan birinde bir yardım çığlığı duyduk ve Edge ardına bile bakmadan sese doğru gitti. Biz yanına ulaştığımızda yerde birkaç haydut, Edge ve kanatlı bir kadın vardı.  Kendini Sarah olarak tanıtan kadın, Tüyhalkı denilen bir ırktan olduğunu söyledi. Bu kanatları açıklıyor. Canımı sıkan tek şey Sarah’nın Edge ve beni Purgatorium denilen bir yerde gördüğü Muah heykellerine benzetmesi oldu. Zamanımız varken Purgatorium’u incelesek fena olmaz. Sarah yardım etmeyi önerdi fakat Edge onu kovalayarak gerek olmadığını dile getirdi; yine de Sarah yolculuk için şehir dışındaki göçebelerle konuşmamızı söyledi.

Göçebelerle anlaşmak için biraz uğraştık. Keşke Edge Sarah’yı kovalamasaydı. Sonuç olarak önümüzdeki çölü geçmek için tavşan kullanmamız gerekiyor. Göçebelerin bize verebilecekleri bir tavşanı olmamasından dolayı tavşanı bizim yakalamamız gerekiyor. En azından tavşan yakalamanın nasıl yapılacağını anlattılar.

UT 10 – Faize Beleth’in Roak Kayıtları:

Tavşan yakalamaya gideceğimiz sırada Reimi bir anda acıyla yere yığıldı. Hızlıca Tatroi’de kaldığımız hana ne yapacağımızı bilmez bir hâlde geri döndük. Edge’in hastalık hakkındaki endişeleri doğru çıkmış görünüyor. Reimi’de de daha önce karşımıza çıkmış olan taş hastalığı ortaya çıktı. Fakat Bacchus’a göre bunun bir çözümü bulunuyor. Diğer bir odadan gelen Sarah ise Astral Kralı’ndan bir ilaç bulabileceğimizi söyledi.

Astral Kralı’nın huzuruna çıktığımızda bize beklediğimden iyi davrandı. Hastalık için gerekli ilacı, bileşenlerinden bazıları az olmasına rağmen hazırlayabileceğini söyledi. İlaç hazır olana kadar geçecek sürede sanırım bu kaleyi biraz araştıracağım.

Askerlerin ve hizmetkârların aralarındaki konuşmalar genellikle şehirde ortaya çıkan cübbeli kişilere neden bir şey yapılmadığı üzerine oluyor. Çalışanlardan birkaçını daha kendi saflarına katmak istemişler fakat Asmodeus adında birine tapınmak korkutucu gelmiş. Bu grup hakkında biraz daha bilgi almak için Kral ile konuşsam iyi olacak.

Taht odasına gittiğimde diğerleriyle karşılaştım. Kral telaşlı bir şekilde gelerek bileşenlerin bir hırsız tarafından çalındığını söyledi. Bunu duyan Edge, o hırsızı yakalayacağını söyleyerek apar topar dışarı çıktı. Hırsızı kasabanın arenasında bulduğumuzda yeni bir şey öğrendik. Eğer krallıkta bir suçlu, arenada karşısına çıkan on farklı savaşçıyı mağlup edebilirse üstündeki bütün suçlamaları düşüyormuş. Bazen insanları ve kuralları anlaşılmaz oluyor. Edge kendine Siyah Kartal diyen bu hırsızın dövüşeceği son kişi olacak. İzleyiciler genelde on savaşçının lehine tezahürat yapıyordu. Sesler gittikçe azalmaya başlamıştı fakat Edge son dövüşü kazanınca ortalık bir anda bir festivale döndü.

Edge ile tekrar konuşabildiğimizde haydutun elindeki bütün bileşenleri geri almayı başardığını söyledi. Kaleye geri dönmemiz ve hazırlanmış ilacı Kral’dan almamız çok uzun sürmedi. Asıl olay, ilacı Reimi’ye verdiğimizde oldu: Ensesinde bir anda bir ışık huzmesi belirdi ve Reimi iyileşti. Sanırım bir açıklamaya ihtiyacımız var.

UT 10 – Reimi Saionji’nin Roak Kayıtları:

Bu konudan daha fazla kaçamayacağım…

İnsan ırkının radyasyon ile kaplı bir Dünya üstünde yaşaması için bilim insanları bazı çalışmalar yaptı. Daha önce Dünya’da yaşayan Muah ırkının DNA’sını, insan ırkının DNA’sı ile birleştirmeyi amaçlayıp gezegenin şartlarına uyum sağlayabilecek süper insanlar yaratmaya çalıştılar. Bu süper insanlara Umudun Tohumları adı verildi. Ben, Edge ve Crowe… Üçümüz bu projeden kalan son üç insanız. Güçlerimiz, sadece büyük bir duygusal sorun veya büyük bir stres altında olduğumuzda ortaya çıkıyor.

Açıklamamın ardından oluşan sessizliği Meracle bozdu. Niyetini tam olarak anlamamış olsak da tavşanları hatırlaması iyi oldu. Aşmamız gereken çölde herhangi bir değişiklik yok. Beni taşıdıkları kaleden dışarı çıktığımızda üç tane haydut Edge’in önüne atlayıp kılıcını almak istediler. Görünüşe göre Edge bir arenada birisini mağlup etmiş. Bir ara dinlemek isteyeceğim türden bir hikâye oldu bu. Bu sırada kendini Myuria olarak tanıtan bir kadın haydutları şoklayarak bayılttı. Eşini öldürdü gerekçesiyle Crowe’u aradığını söyledi ve itirazlarımızı dinlemeyip ortadan kayboldu. Asıl kaldığımız hana geri dönünce Sarah’nın bazı haydutlar tarafından kaçırıldığını öğrendik. Onu kurtarmamız gerektiği hakkında Edge’e hak veriyorum ama nereden başlayacağımız hakkında bir fikrimiz yok. Gidebileceğimiz tek yer Purgatorium.

Yakaladığımız tavşanlardan Meracle’ın ısırık almasını engellemek dışında çöldeki yolculuğumuz kısa ve olaysız geçti. Tapınağa geldiğimizde sahibinin Sarah olduğunu düşündüğümüz tüyler gözümüze çarptı fakat bütün çabalarımıza rağmen ilerlemek için bir yol bulamadık. Meracle, Tropp’ta yaşayan Leydi Eleyna’nın bize yardımcı olabileceğini söyledi. Elimiz boş bir şekilde tavşanlarla Tropp’a geri döndük.

Tropp’ta kendini Sydonai Kilisesi’nin bir mensubu olarak tanıtan cübbeli bir adam, Asmodeus adlı bir varlığın yeniden doğacağının haberini vermeye çalışıyordu. “Asmodeus gezegendeki her şeyi ateşlerle kaplayacak ve sonsuz yaşamı insanlara bahşedecek,” şeklindeki bağırışlarını iki veya üç kişi dinliyordu. Onlar da sonsuz yaşam konusu gelince dinlemeyi bıraktılar. Eleyna’nın evinde kimseyi bulamadık, üstüne üstlük biz içerideyken birileri evi ateşe verdi. Kaçmak için uğraşırken bir sembol tarafından bir yere ışınlandık.

UT 10 – Faize Beleth’in Roak Kayıtları:

Yanan bir evden bu kadar çabuk kaçabilmemiz şans olmamalı. Bacchus’a kendisini gizlemeyi bırakmasını söyleyen bir kadın sesi bizi karşıladı. İçinde bulunduğumuz mağaraya benzeyen yerdeki yankılanma kimse için hoş olmadı. Ses daha sonra bizi tanıyormuş gibi bir havaya büründü. Sonunda karşımıza çıkan kadın Eleyna’ydı.

Eleyna mağara içindeki özel yerine Bacchus hariç hepimizi davet etti. İçerisinin Bacchus için biraz fazla ufak olduğunu odaya girince anladık. Eleyna bütün olan biteni bildiğinden ve gelecekteki olacak şeylerden haberi olduğundan bahsetti. Asmodeus’un bir gün canlandırılacağını ama bu günün daha yakın olmadığı ile devam etti. Her şekilde de bu işlemin kutsal kan taşıyan birini kurban ederek yapılacağını söyledi. Edge eğer başarısız olursak ne olacak diye sorduktan sonra Eleyna bir şeyler yapmaya başladı. Sembolojiye benzeyen bu işlem sonucunda Eleyna fazlaca yorgun gözükerek başarısızlık sonucunda bu gezegenin yok olacağını söyledikten sonra kısa bir süre içinde bayıldı.

Purgatorium’un içine nasıl girebileceğimizi hâlâ bilmiyoruz. Edge tekrar gezegenin yükünü omuzlarına almaktan çekiniyor ve gitmek istemiyor. Fakat zaman geçmeye devam ediyor, bir görü yüzünden kaybedilecekler çok büyük olabilir. Geri gitmeliyiz ve gerekirse duvarları yıkıp bir yol bulmalıyız. Kimse benimle aynı fikirde değil. Herkes sabahı beklememiz gerektiğini söylüyor; bekleyeceğiz fakat bu durum içime hiç sinmiyor.

Günün ilk saatlerinde Eleyna uyandı. Edge’e gezegenin geneline göre çok yüksek ve farklı bir teknolojide bir kart verdi. Bu yolu açacak kartı bir Muah ona vermiş. Edge’e, yıkıma doğru giden bir gezegendeki tek bir insanın etkilerinin bir şeyi değiştirmeyeceğini söyledi. Yeterince zaman kaybettikten sonra mağaradan çıktık ve karşımıza tekrar Myuria çıktı. Crowe’un peşinde olduğunu tekrarladı, Edge ise aksini kanıtlayabileceğini iddia ederek gruba katılmasını istedi. Geri döndük, göçebelerin hepsi lanet olasıca Sydonai üyeleri tarafından Asmodeus için katledilmiş ve biz geç kaldık. İşlerini gördükten sonra umuyorum tekrar ortaya çıkmazlar.

Purgatorium yolunda ve içinde göçebelerin intikamını yeterince alamadım, ne kadarını yok etsem bile yine alamayacağım. Sonunda Tamiel adındaki lidere ulaştık; Sarah için zaman yeterliymiş, en azından onu kurtarabildik. Uzun uğraşlar sonucunda en azından Tamiel ve Sydonai Kilisesi kimseye zarar veremeyecek. Kimsenin umrunda olmayan bir şey buldum, göçebelerden birinin kolyesi. Zamanın önemli olduğunu belirttim hepsine ve yine geç kaldık; bu ölen insanlar kimsenin umrunda değil, hepsini kurtarabilirdik.

Dışarı çıktıktan sonra Sarah apar topar Eleyna’nın yanına gideceğini söyledi ve bizden ayrıldı. Bütün kurtarma uğraşı işte bunun içindi. Edge, Calnus’tan bir mesaj aldı; görünüşe göre bu gezegende işimiz bitti.