Lorekeeper

ÖLÜ ÜÇLÜNÜN TARİHİ: “BEŞ TAŞ OYUNU, KAFATASI BOVLİNGİ VE BOŞ TAHT”

Çağlar öncesinde tek bir çatışma, ölüm ve ölüler tanrısı vardı; Her Şeyin Sonunun Efendisi Jergal olarak bilinirdi. Jergal, ölümlülerin ve çeşitli güçlerin arasındaki anlaşmazlıkları teşvik eder, bu anlaşmazlıklardan beslenirdi. Bu varlıklar güç uğruna çıktıkları görevlerde ya da nefret içerisinde birbirlerini öldürdüklerinde onları sonsuz kasvet içeren gölgeler içindeki krallığında karşılardı. Bütün varlıklar öldüklerinde eninde sonunda ona geldiğinden zaman içerisinde krallığındaki gücü başka hiçbir tanrı tarafından kafa tutulamayacak hâle geldi. En nihayetinde sorumluluklarını çok iyi şekilde bildiği için onlardan sıkıldı. Mücadelenin yokluğunda boşluk vardı ve boşlukta ise sadece kasvet… Bu durumda mutlak güç ve mutlak güçsüzlük arasındaki çizgi ayırt edilemeyecek kadar inceydi.

Bu karanlık çağ sırasında Jergal’ın gücünü arzulayan üç kudretli fâni çıkageldi – Bane, Bhaal ve Myrkul. Bu üçlü meşum bir ittifak kurarak ya nihai gücü bulacaklarına ya da bunu denerken öleceklerine dair bir anlaşmaya vardı. Diyarların bir ucundan diğerine gittiler; kudretli sihirleri ve büyüleri araştırdılar, her dönemeçte ölüme kafa tuttular. Hangi canavarla karşılaştılarsa, hangi büyülere meydan okudularsa bu üç fâni hepsinden hasarsız bir şekilde çıkmayı başardı. En nihayetinde üçlü Yedi Kayıp Tanrı’dan birini yok etmeyi başardı ve her biri tanrının kutsal özünden bir parçayı kendisi için aldı.

Üçlü daha sonra Gri Virane’ye seyahat etti ve Kemik Kalesi’ni araştırdı. İskelet orduları, zombi sürüleri, cisimsiz diriölü güruhları ve kendilerine meydan okuyan liçlerle savaştılar. Eninde sonunda hayatları boyunca peşinde koştukları şeye ulaştılar: Kemik Taht.

“Bu habislik tahtını sahipleniyorum,” diye bağırdı tiran Bane. “Sen daha parmağını bile kaldırmadan seni yok ederim,” diye tehdit etti suikastçı Bhaal. “Ve ben de özünüzü sonsuza kadar hapsederim,” diye söz verdi nekromans Myrkul.

Jergal tahtından bitkin bir ifadeyle kalktı ve şöyle dedi: “Taht sizindir. Bu boş güçten yıldım artık. Eğer gerçekten diliyorsanız alın sizin olsun – Siz bu konuma alışana kadar kahyanız olarak size hizmet edip yol göstermeye söz veriyorum.” Sersemlemiş üçlü tepki bile veremeden Ölülerin Efendisi lafına devam etti: “Peki ya hanginiz hüküm sürecek?”

Jergal ilgisiz bir şekilde onları izlerken üçlü kendi aralarında kavga etmeye girişti. En nihayetinde yorgunluktan düşüp öleceklerini ya da sonsuza kadar kavga etmeye devam edeceklerini anlayınca Her Şeyin Sonunun Efendisi araya girdi: “Feda ettiğiniz her şeyden sonra eli boş dönmeye razı mı olacaksınız? Neden makamımın vazifelerini bölüp onlar için bir yetenek oyunu oynamıyorsunuz?” diye sordu Jergal.

Bane, Bhaal ve Myrkul tanrının teklifini düşünüp kabul ettiler. Jergal en güçlü üç liçinin kafalarını alarak kafatası bovlinginde rekabet etmeleri için üçlüye verdi. Fâniler kafayı en uzağa atanın kazanacağında hemfikir olarak ellerindeki kafaları Gri Virane boyunca yuvarladılar.

Hayvanefendisi Malar, tam da bu anda Jergal’ı ziyaret etti. Bu yarışmanın galibinin Jergal’ın bütün gücünü alacağını anladığında üç kafanın da peşinden koşarak o da yarışmada yer alma hakkı kazanana kadar fânileri oyalamaya çalıştı. Bane, Bhaal ve Myrkul mücadeleleri bozulduğu için bir kere daha kavga etmeye başlayınca Jergal tekrar araya girdi. “Hayvanla gücünüzü paylaşmamak için neden seçimi Talih Hanımı’nın ellerine bırakmıyorsunuz?”

Üçlü hemfikir oldu ve Jergal iskelet parmaklarından birini kırarak onları üçüne pay etti. Malar kafaları kovalamaktan döndüğünde üçlünün hemen o an beş taş oyunu oynamayı bitirdiğini gördü.

Bane zaferle çığırdı, “Kazanan olarak sonsuza kadar nihai tiran olarak hüküm sürmeyi seçiyorum. Heves ettiğim sürece nefret ve çatışmaya sebep olacağım ve herkes benim krallığımda oldukları sürece önümde diz çökecek.” 

İkinci sırayı kazanan Myrkul buyurdu, “Ben de ölüleri seçiyorum ve böyle yaparak asıl kazanan oluyorum; senin yönettiğin her şey eninde sonunda benim olacak, Bane. Herkes bir gün ölümü tatmalı -tanrılar bile.”

Üçüncü bitiren Bhaal itiraz etti, “Ölümü seçiyorum ve Lord Bane’in hükmettiği her şeyin Lord Myrkul’a geçişi benim elimden oluyor. İkiniz de bana saygı duymalı ve isteklerime uymalısınız. Zira halkını öldürerek krallığını yok edebilirim, Bane; ve kılımı bile kıpırdatmayarak krallığını açlıktan süründürebilirim, Mykrul.”

Malar öfkeyle uludu ancak yapabileceği bir şey yoktu; ona bir kez daha sadece hayvanlar kalmıştı.

Ve böylece Jergal hafifçe gülümsedi. Zira artık özgürdü.